Mezre/Mezire/Mamuratul-Aziz, genel görünüm, Missak Kelechian'a teşekkürler

Harput - Misyonerler

Harput Vilayeti’ndeki Danimarkalı Misyonerler: Kısa Bir Giriş

Matthias Bjørnlund, Ekim 2015 - Çeviren: Arlet İncidüzen

Danimarka merkezli Protestan bir kurum olan Kadın Misyoner İşçiler (Kvindelige Missions Arbejdere, bundan sonra KMA) 1900 senesinde Kopenhag’ta “Kadınlar için çalışan kadınlar” düsturuyla kurulmuştur. Büyük oranda İsveç KMA (1894) kurumundan, Ruhani Misyon (Indre Mission) gibi Danimarkalı uyanışçı hareketlerden ve Uluslararası Protestan diye anılan, dünyaya aydınlanmayı ve İncil’in öğretilerini yaymaya adanmış binyılcı hareketten etkilenmiştir. Ayrıca, Danimarka kamuoyunda çok sarsıcı etkilere ve önemli tepkilere neden olan, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1890 yıllarında yaşanan II. Abdülhamid Katliamları hakkında gelen haberlerden çok etkilenmişlerdi. Bu olaylar, Danimarka KMA’nın bir İncil öğreti grubu olmaktan çıkıp birkaç yıl içinde dünya çapında faaliyet yürüten aktif bir misyoner sivil toplum örgütüne dönüşmesine neden oldu. Danimarka KMA kuruluşu, Hindistan, Kuzey Afrika, Karayipler’deki Danimarka sömürgelerine (1917’den itibaren Virjin Adaları’na) ve Çin’e misyonerler gönderiyor olsa da Ermenistan, misyonun ilk faaliyet yeriydi ve Ermeniler, 1981 yılında dağılana kadar örgüt için en önemli unsur oldular.

Danimarka KMA, başlarda Osmanlı Ermenilerini katliamların ardında bekleyen tehlikeler hakkında bilinçlendirmek ve yetim kalmış Ermeni çocukların Bitlis, Van, Harput ve İstanbul gibi yerlerde tesis edilmiş Amerikan veya Alman kurumlarında bakımı sağlamak üzerinde yoğunlaşmıştı. Bununla birlikte kısa bir süre sonra organizasyon içindeki kadınlar kendilerine ait bir misyon ve yetimhane istediklerine karar verdiler. Bunun üzerine, Kasım 1902’de, Harput/Mamuret-ül Aziz Vilayeti’nin Mezre (Elazığ) şehrinde Emaus isimli yetimhanelerini kurdular. Zaten buradaki Amerikan ve Alman misyonerlerle iyi ilişkiler içindeydiler ve buradaki güvenlik ve altyapı da gayet uygundu. Emaus aslen bir Danimarka kurumu olmasına rağmen, ara sıra İsveç, Norveç ve Finlandiya’daki KMA şubelerinden maddi destek aldığı için “İskandinav Yetimhanesi” olarak da bilinirdi. Üstelik ilk kurucu üyelerinden biri, Alma Johansson da İsveçliydi.

Danimarka KMA’dan Harput’a gelen ilk misyoner, eğitimli bir başhemşire olan Christa Hammer’dı. Alman misyoner kurumu Deutsche Hülfsbund’a (DH) yardım etmek ve zaruri dilleri öğrenmek için 1901 yılı yaz sonlarında Harput’a vardı. Ancak asıl görevi, Alma Johansson ve Danimarkalı misyoner Christiane Black’le birlikte Emaus’u kurmaktı. Başlangıçta 15 Ermeni yetim çocuk vardı. Yetimhane kurmak biraz belalı bir işti. Kasım 1902’de, örneğin yatimhane resmen açıldıktan birkaç gün sonra Christina Hammer, bölgedeki Türklerden ölüm tehditleri almaya başladı. Aynı zamanda vilayet valisi, başlarda işbirliği içindeyken ani bir değişimle Ermeni yetimlerinin Osmanlı Devletine ait olduklarını ileri sürerek bu barınaktan çıkartmak istediğini ileri sürdü.

Biraz hassa lobi faaliyetleri ve bölgedeki Alman misyoner ve diplomatların küçük bir yardımıyla bu ilk büyük kriz atlatıldı ancak işler daha kötüye gidecekti. Hammer iki yıl sonra karahummaya hastalığından öldü ve bugün Elazığ yakınlarındaki bir yere gömüldü. Johansson ve Black de ağır şekilde hastalandı ve memleketlerine döndüler. Ama bu durum Danimarka KMA ve organizasyonun Ermeni Komitesi’nin cesareti kırılmadı. Vilayet ve civarına yeni saha elemanlar göndermeye devam ettiler ve dahası bunlarına hepsi de 1902’de Kopenhag’da kurulmuş KMA’nın misyoner okulundan mezundular.

Danimarka KMA’dan görevi Wilhelmine Grünhagen ve kızı Sigrid devraldı. Sigrid, Alman bir misyonerle evlenip Maraş’a yerleşene ve aynı dönemde Wilhelmine Danimarka’ya dönene kadar Emaus’ta çalıştılar. Wilhelmine, neredeyse 60 yaşındayken, Ermeni soykırımdan kurtulanlara yardım etmek için ateşkes döneminde Osmanlı İmparatorluğu topraklarına geri döndü ve önde İstanbul, Üsküdar’da sonra da Yunanistan’daki bir yetimhanede çalıştı. Mamuret-ül Aziz Vilayeti’nde soykırımdan önce de Danimarka KMA saha misyonerleri vardı: Hansine Marcher, Mezre’teki Danimarka misyonunun kız okulunun müdürü olmuştur; Jenny Jensen, 1905 yılında Norveç KMA misyonerlerinden Bodil Biørn’la birlikte Harput Vilayeti’ne geldikten sonra Emaus’un hemen yanındaki Elim yetimhanesinin müdürlüğünü üstlenmiştir; Maria Jacobsen, 1907’den itibaren Harput ve Mezre’teki Amerikan Board’da başhemşire olarak görev almıştır; Karen Marie Petersen, bölgeye 1909 yılında gelmiş ve Wilhelmine Grünhagen’dan görevi devralarak Emaus’un müdürü olmuştur; Jensine Ørtz (Jensine Oerts Peters), kısa bir süre Mezre’te kaldıktan sonra Malatya’daki Alman misyoner kuruluşu Christoffel Blindenmission’da görev almıştır.

Bu Danimarkalı misyonerlerin birçoğu –Maria Jacobsen, Karen Marie Petersen, Hansine Marcher ve Jenny Jensen– 1915 Ermeni Soykırımı’na tanık olmuş, yaşanan vahşete dair önemli kayıtlar tutmuş ve gerçek anlamda binlerce insanın hayatını kurtarmışlardır, özellikle de Emaus’taki Petersen ve Amerkan Board’daki Jacobsen. Bu misyonerlerin birçoğu uzun süre KMA veya Ermenilerin Danimarkalı Dostları (Danimarkalı yardım görevlisi ve öğretmen Karen Jeppe’nin kurduğu Danske Armeniervenner, DA) ve Sınai Misyonu (Industrimissionen, IM) gibi benzer kuruluşlarda Suriye, Lübnan ve Yunanistan’a yerleşmiş soykırım kurbanları için çalışmaya devam ettiler.

Mynstersvej 3, Frederiksberg, Kopenhag adresindeki KMA misyon okulu, 1903-1904 civarı. Osmanlı İmparatorluğu’daki neredeyse tüm İskandinav misyonerler 1902 ile 1914 yılları arasında burada eğitim görmüştür. Misyon okulu, Kopenhag’daki başka okul ve hastanelerle de işbirliği içindeydi, böylece öğrencileri temel hemşirelik ve öğretmenlik eğitimi almaktaydılar. Maria Jacobsen gibi bazıları misyon tarafından sahaya gönderilmeden önce uzmanlık eğitimi de görmekteydi.

“Harput’taki Bayan Jacobsen ve meslektaşları, çoğu yetim.”

1) Harput, 1908/9: Fotoğraftaki çocuklar, Maria Jacobsen tarafından Noel yemeğine davet edilmiş bölgedeki fakir Ermeni çocukları. Resmin derinlerinde Fırat Koleji binaları görünmekte (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

2) KMA arşivleri, Maria Jacobsen’e ait arka yazı: “Hastanede ameliyat olmuş arkadaşlarını ziyarete gelmiş 3 Kürt. Hastanın acı çekmiyor olmasına bir anlam veremediler ve hastanenin temizliği karşısında çok şaşırdılar.”

Arka taraf Harput’a benziyor, yani muhtemelen 1907’den, Maria Jacobsen buraya geldikten sonra ve Annie Tracy Riggs Hastanesi 1910 yılında tamamlanmadan önce (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

1) “Geleneksel kıyafetleri içinde Ermeni genç kızları”, KMA kartpostalı, 1910 civarı (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

2) KMA arşivleri, soykırım öncesinde, “Ermeni gelini ve kız kardeşi” (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

Harput, Annie Tracy Riggs Hastanesi. KMA arşivlerinden Amerikan Misyonu. Resmin arkasında sadece “Souvenir Postcard” [hediyelik kartpostal] yazıyor.

Annie Tracy Riggs Hastanesi’nin binası, 1909. Fotoğrafın solunda siyah nokta veya işaretli yer Maria Jacobsen’in ofisinin veya bölümünün olduğu yer.

KMA misyonerlerinden, öğretmen ve Danimarka yetimhanesi Emaus’un müdürü olan Karen Marie Petersen, 1917 yılında,  Harput’un Altın Ovaları, Dzovk (Hazar Gölü/Gölcük, 1915’te en büyük katliamların yaşandığı yerlerden biri) ve Mezre’in bu panoramik bir tablosunu yapmıştır. Tablo, bir kısmı yasadışı yollardan olmak kaydıyla, 121 kişiyi barındırdığı Emaus’un açıkça abluka altında olduğu bir dönemde yapılmıştır. Petersen o dönemde, Ermenileri görece Dersim’in güvenli bölgelerine ve bazen de daha uzaklara kaçırmaları için yerel Kürtlerle de çalışmıştır.

Petersen günlüklerinde Amerikalı meslektaşlarının ve arkadaşlarının ayrılmasıyla, soykırımın başladığı 1915’ten 1919’un başlarına kadar yaşadıkları yoğun stresi anlatır. Emaus’ta yaşanan stres ve korku, burada 1917’de Amerikalılar Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılıp, Petersen ve Jacobsen’i Mezre ve Harput’ta hayatta kalmayı başarmış Ermenilerin ağır sorumluluğuyla baş başa bıraktıklarında doruk noktasına ulaşacaktır.

Emaus ve çevresindeki tedirginliğin birçok farklı sebebi vardı: Danimarka KMA mensubu Jenny Jensen tarafından yönetilen, komşu Alman yetimhanesi Elim boşaltılmış ve yaklaşık 200 çocuk öldürülmüştü; her yerde ölüm ve matem vardı. Petersen, kendi insanlarını 1915’teki ölüm yürüyüşlerinden beyhude kurtarmaya çalışan Batılılardan biridir. Bu durumu günlüklerinde çok çarpıcı bir biçimde anlatır. Bir süreliğine yaşama isteğini kaybettiğinden bahseder. Erzak almak için çarşıya her gittiğinde sırada Emaus’un olduğuna dair tehditler alır; eğer (ya da Petersen’ın gayet haklı sebeplerle beklediği üzere, ne zaman) tehcir emri gelirse, jandarmalar sorgusuz sualsiz yetimhanesi anında boşaltacaklarından, yetimhanedeki Ermeni kadın ve çocuklar için, içinde yiyecek ve battaniyeler olan küçük bohçalar hazır eder, vs.

Karen Marie Petersen’in, katliamlar devam ederken 1917 senesinde Emaus’ta bu tabloyu yapmasının bir nevi terapi, aklını kaçırmama yöntemi olduğu, o çok sevdiği manzaranın ve belki hepsinden de çok, ölmüş veya ölmekte olan sevdiklerinin anısına bir saygı ifadesi olduğu söylenebilir. Tabloda, misyonerlerin muhteşem yapılarının yanı sıra ünlü Fabrikatoryan kardeşler de dahil Ermenilere ait binalar ve evler belirtilmiş ve böylece eski Ermenistan topraklarındaki Ermeni varlığının en büyük izleri de ortaya konmuştur.

Kharpert/Harput (Danimarka Milli Arşivi, KMA Arşivi, Kadın Misyonerlik Çalışanları). Maria Jacobsen resmin arkasında buranın şehir girişi olduğunu ve sağda görünen kadının hep aynı yerde bekleyen Türk bir dilenci olduğunu yazmıştır.

Emaus’taki kızlar ve erkekler. Arkadaki yazıda: “Burada tüm gösteriyi düzenleyen ekibi görmektesiniz. Kral Hirodes, vezileri tarafından çevrelenmiş tahta çıkıyor. Başrahip beyaz cübbe giyiyor. Diğerleri bilgeler, kâtipler ve hizmetkârlar. Fotoğraf 18 Ocak 1912’de çekildi. Gerçekten Oryantal gibi giyindiklerini söyleyebilir misiniz?”

Muhtemelen bu oyun, sadece yetimler ve misyonerler yararına değil, Eski Ahit’in daha geniş bir kitleye duyurulması adına yerel diğer Hıristiyan ve Müslüman ruhaniler için de sergilenmiştir. İlginç bir iddia: KMA Kuş Yuvası Yetimhanesindeki Ermeni yetimler, Zouk Mikayel’de (Cibeyl’deki final oyunundan bir önceki oyunları), 1926’da Danimarkalı bir politikacıyı karşılamak için bu oyunun yanı sıra Eski Ahit’ten, Yusuf ve kardeşlerinin hikâyesini de canlandırmışlardır. Misyonerler Danimarka’dayken genellikle Yeni Ahit konularını tercih ederlerken, Eski Ahit’e ağırlık vermeleri, Apostoliklerin (ve belki yerli Müslümanların) hassasiyet ve önceliklerine uyum sağlamak amacıyla olabilir. Nitekim Emaus ve Kuş Yuvası’nda geleneksel Ermeni müziklerinin ve danslarının öğretilmesi de bunu amaçlamaktaydı. Ancak tiyatro konusunda çok az gözlem kaydı bulunmaktadır.

1) Emaus’taki yetim kızlardan biri, isim ve tarih belirtilmemiş.

2) Emaus’ta ismi belirtilmemiş Ermeni bir yetim kız, tarih verilmemiş. Elinde elma olan kız Adana katliamı (1909) kurbanlarından. Danimar KMA üyeleri 1909 katliamlarında yetim kalan çocukları toplamak için Adana’ya gitmediler ancak Mezre’e ulaşabilmiş çocukların bir kısmının bakımını üstlendiler.

3) Makruhi Gostanyan, 7-8 yaşında, yetimhaneye 1909 yılında kabul edilmiş. Fotoğrafın arka yazısına göre babası ve erkek kardeşi Adana’da öldürülmüş. Fotoğraf, Emaus Yetimhanesi’ne kayıt edildiği sırada çekilmiş. Norveç KMA tarafından desteklenmiş, 1910 civarı.

4) Maryam Vartanyan, 6-7 yaşında, Emaus’taki yetim kızlardan, Danimarka KMA’nın Odense’deki çocuk kolu Daggry (Şafak) grubu tarafından desteklenmiş. KMA’nın, Danimarka genelinde Kutsal Kitap öğretilerini çalışan, ilahiler okuyarak, süslemeler hazırlayarak, bunları destek vermek isteyen Ermenilere satıp, Emaus’ta üretilmiş elişlerini özel kermesler düzenleyip satarak maddi kaynak oluşturan 77 grubu vardı. Bu gruplardaki becerikli çocuklar yüklü miktarda para toplamayı başarıyor ve yıllar boyunca birçok Ermeni’ye maddi destek sağlıyorlardı. Fotoğraf 1909-1910 tarihlerinden.

KMA arşivleri, Maria Jacobsen tarafından Arapgir’den Mezre’teki Emaus’a getirilen 8 Ermeni yetim, 1910 civarı. Çocukların üçü kör (muhtemelen trahom) ve altyazıda belirtildiğine göre diğerleri de sakat. Sadece birinin ismi belirtilmiş: el ve ayak parmaklarını kaybetmiş (veya doğuştan parmaksız) Vartuhi, muhtemelen arka sıradaki kızlardan biri. Akıllıca bir tahminle kör kızların Emaus’tan, gerekli uzmanlık ve teçhizata sahip Malatya’daki Blindenmission’da [Körler Misyonu] görevli Christoffel ve Ørtz’a gönderildikleri ileri sürülebilir.

Maryam, 17 yaşında, Emaus’un ilk mezunlarından, 1910. Bir nevi yüksek okul/öğretmenlik okulu derecesi kazandı.

Gökcük Gölü, 1910 civarı. Arkadaki yazı: “Gölcük Gölü’ndeki yemeğimizden bir görüntü. İlk sıra, sağdan: 1. Dr. Ward’un karısı 2. Konsolsos Masterson [William Wesley] 3. Bay Ward, Dr. Ward’un erkek kardeşi 4. Maria [Jacobsen] 5. Annie [Riggs] 6. Bayan [Emma Barnum] Riggs 7. Bay Harper 8. Dr. [Mark] Ward ve kızı 9. Profesör [Felix] Margot 10. Karen Marie [Petersen]. Arkada [ayakta] Bay [Henry H.] Riggs ve daha geride şef [veya aşçı] Baron Sarkis [Sarkis Bey]. Arkada sular ve diğer tarafta yüksek dağlar.”

1) Maria Jacobsen ve Karen Marie Petersen Gölcük (Dzovk) gölünde balık tutarken, 1910 civarı (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

2) Maria Jacobsen, kavas ve bir eşek, Gölcük (Dzovk) Gölü, 1910 civarı (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

1) Maria Jacobsen, Annie Tracy Riggs Hastanesi, 1910 civarı. KMA postakartı. Altyazı: “Ermenistan. Mezreh’teki hastaneden” (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

2) KMA kartpostalı, “Yetim çocukların taşınması” (Kaynak Rigsarkivet/Danimarka Milli Arşivi, Kopenhag)

KMA’nın 77 gençlik kolundan biri olan Daggry Grubu, Emaus ve diğer projelere maddi destek sağlamak için satılacak süslemeler hazırlarken, 1910 civarı. Bu grup, Kopenhag’da Kong Christian IX’s & Dronning Louises Jubilæumsasyl isimli bir anaokulunda toplantılarını sürdürmektedir.

Mamuret-ül Aziz vilayetinden Ermeni bir aile, büyük olasılıkla Harput veya Mezre. Fotoğrafın arkasındaki Danca yazıdan anlaşıldığı üzere: “Araksi, alt sağda. Arminag [Armenag], üst sağda. Kayana [Kayane], üst ortada. En büyük kızın Harput’ta yaşayan kızı, üst solda. Amerika’daki oğlunun fotoğrafını tutmakta olan ailenin babası, altta, sağdan ikinci. Anne, altta, soldan ikinci. Öldürülenler arasında olan en büyük kızları, alt solda.”

Böylece, “öldürülenler arasında olan” ifadesinden ailenin en az bir üyesinin bu fotoğraf çekildikten sonra öldüğü ve bunun büyük olasılıkla soykırım sırasında gerçekleştiği sonucuna varabiliyoruz. Bu sonuca varmamızı, fotoğrafın arkasındaki “1913” tarihi de desteklemektedir ancak 1916 yılında fotoğraf üzerinde bir düzeltme yapılmış, 6 numara, 3 numaranın üstüne yazılmış ve bu durum soykırımla ilgili bilginin aslında 1916’da eklendiğini göstermektedir.

Fotoğraf yazıları Maria Jacobsen veya Karen Marie Petersen tarafından eklenmiş olmalı zira her ikisi de kendilerini bu aileye vakfetmiş ve özel bir alaka göstermiştir. Ailenin arkasındaki duvarda asılı olan Ermenice yazı: “Ben ve ev halkım Rab’be kulluk edeceğiz.” Yeşu, 24:15.

Emaus’ta evlilik çağına gelen ilk genç kızlardan biri.

Mezre/Mezire/Mamuratul-Aziz, genel görünüm, Missak Kelechian'a teşekkürler