Araksi Apelyan-Kolayan Arşivi – Selanik
Yazar: Ani Apikyan - Çeviren: Arlet İncidüzen, 03/01/2025 (son değişiklik: 03/01/2025). Bu sayfa Atina'nın “Armenika” dergisi ile iş birliği yapılarak hazırlanmıştır.
Bu konu Araki Apelyan-Kolanyan'a ait. Araksi'nin babası Hagop Apelyan (1900-1978) Balıkesirli. Hagop, Garabed Apelyan ile Ebruhi Aprelyan'ın (bekârlık soyadı Arapyan, 1872) oğludur.
Garabed Apelyan, Balıkesir'de kuyumculuk ve ticaretle uğraşmaktaydı. Bu şehirde iki veya üç kuyumcu dükkânı bulunuyordu. Garabed ve Ebruhi’nin üç oğlu ve bir kızı vardı: Yeprem, Hagop (Araksi’nin babası), Sarkis ve Adrine. Garabed ve Ebruhi, memleketlerindeki birçok Ermeni gibi Türkçe konuşurlardı. Çocuklarının dördünü de Ermeni okullarına göndermiş, dolayısıyla Türkçe'nin yanı sıra çocuklarının iyi derecede Ermenice öğrenmelerini sağlamışlardır. Araksi, Ebruhi'nin Selanik'te torunlarıyla hep Ermenice konuşmaya çalıştığını hatırlamaktadır. Oğlu Hagop (Araksi'nin babası) ise “Türkler pek hoş olmasalar da çok güzel sözleri var” diyerek kimi zaman Türkçe deyimler kullanır.
1920’de Yunan ordusu Balıkesir’e girip şehri egemenliği altına alır. Gerçekleşen Türk-Yunan savaşında Yunan ordusu git gide geriler ve 6 Kasım 1922’de Türk ordusu yeniden Balıkesir’e girer. Birinci Dünya Savaşı’na kadar Balıkesir nüfusu 15.000 ile 20.000 arasındadır. Rumların sayısı 1.000 ile 2.000 arasında, Ermeni nüfusu ise yaklaşık 3.500 kişidir. Balıkesir şehir meclisinde Ermeni temsilciler bulunmaktadır.
Garabed Apelyan Balıkesir’in nüfuzlu Ermenilerinden biriydi ve Ermeni toplumunun hayatında önemli bir rolü vardı. 1915’te, Soykırım yaşanmaya başladığında Garabed ailesini Konya’ya göndermeyi başarır. Osmanlı yetkilileri onu Balıkesir’de tutuklar ve başka iki akrabasıyla birlikte idam ederler. Aile üyeleri Konya’da Soykırım’dan sağ kurulurlar. Hagop yöredeki Amerikan okuluna devam eder. 1922’de, İzmir bölgesindeki Ermeni ve Rumlar göç etmeye başlayınca, Ebruhi ve çocukları gemiyle Selanik şehrine (Kuzey Yunanistan) geçerler.
O yıllarda Küçük Asya’dan gelen Ermeni göçmenler Selanik’e sığınır ve bu nedenle şehirdeki Ermeni kolonisinin nüfusu artar. 1920’lerin başlarında Ermeni nüfusu 10.000 civarında bir sayıya ulaşmıştır artık. Ev bulmak, göçmenlerin en büyük sorunudur. Ermeni kurumlar harekete geçer ve göçmenlere yardımcı olmak maksadıyla Milli Yardım komitesi kurulur. Çok sayıda Ermeni başlarda Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesinde ve civarındaki çadırlarda barınır. Kimileri şehir merkezine yerleşir ve bir kısım göçmen de civarda kurulan göçmen kamplarına geçer.
Araksi’nin babası Hagop ve amcası Yeprem Selanik’te kuyumculuk yaparlar. Hagop’un diğer erkek kardeşi Sarkis’in acıklı bir kaderi olur. Sarkis genç yaşında vereme yakalanır ve vefat eder. Hagop’un kız kardeşi Adrine Selanik’te Nerşabuh Gösdenyan’la tanışır ve onunla evlenir. Her ikisi de yakınlarının katledilmesi şahit olmuştur. Adrine ve Nerşabuh’un dört çocukları olur: Torkom, Takuhi, Ebruhi ve Hagop.
Yeprem Apelyan Mari’yle (bekârlık soyadı bilinmiyor) evlenir. Yeprem Selanik’te komunist söylemlere yakındır ve kardeşi Hagop’la ciddi fikir ayrılıklarına sahiptir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1946-1947 tarihlerinde çok sayıda Ermeni Selanik’ten Sovyet Ermenistan’a göç eder. Gösdenyan ailesi üyeleri de göçmeye karar verirler. Yeprem ve karısı Mari, ilk kervanla Sovyet Ermenistan’a gidince, en büyük oğulları Torkom da onlara katılır. Kısa bir süre sonra Yeprem Nerşabuh’a Ermenistan’dan bir mektup gönderir ve orada şartlardan duyduğu memnuniyetsizliği dolaylı olarak anlatır. Ailenin geriye kalan üyelerinin göç etmek için acele davranmamasını tavsiye eder.
Yeprem ve Mari Sovyet Ermenistan’da oldukça zor koşullar altında yaşarlar. Başlangıçta yerli bir ailenin yanında misafir edilirler. Mari ruhsal bir çöküntü yaşar, sağlığı bozulur ve Ermenistan’a vardıktan sekiz ay sonra vefat eder. Belli bir süre sonra Yeprem, Yunanistan Ermenilerinden Yeran isimli bir kadınla yeniden evlenir. Yeprem, Yerevan’daki altın fabrikasında şef olarak çalışır.
Araksi Apelyan-Kolanyan 1980’de ilk kez Ermenistan’a gittiğinde, sağlığı kötü durumda olan Yeprem’i ziyaret ettiğini hatırlamaktadır. Yeprem Araksi’ye “Gidince Hagop’a haklı olduğunu söylersin...” demiştir.
Kevorkyan Soyu (Kemah, Adampazarı, Selanik)
Araksi’nin annesi Armenuhi Apelyan’dır (bekârlık soyadı Kevorkyan). Armenuhi, Mihran Kevorkyan (1881-1937) ile Araksi Daduryan’ın (1892-1938) kızlarıdır. Araksi Daduryan Selanik doğumludur, Garabed ve İsguhi Daduryan çiftinin kızıdır. Daduryan ailesinin 1890’larda Selanik’ten Adapazarı’na taşındığı bilinmektedir. (O dönemde bu iki şehir de Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilindeydi.) Bu sayfada ARaksi Daduryan’ın Adapazarın’daki “Aramyan-Kayianyan” isimli erkek ve kız okulunda aldığı 1898 tarihli karne yayınlanmaktadır. Daduryan ailesinin hangi tarihe kadar Adapazarı’nda kaldığı bilinmemektedir ancak Araksi henüz genç bir kızken tekrar Selanik’e taşındıkları ve nihayi olarak buraya yerleştikleri bellidir.
Mihran Kevorkyan’ın ailesi Erzincan bölgesindeki Kemah kazasındandı. Mihran da bizzat Kemah doğumluydu. Mihran’ın babası Kevork, Kemah’ta kahve üreticiliği yapmaktaydı. Kendi ürettiği ve pişirdiği kahveyi sattığı bir dükkânı vardı. 1895’teki Ermeni katliamları sırasında Mihran ailesini kaybetmiş ve yetim kalmıştır. Batılı bir yardım örgütünün Mihran’ı himayesine aldığı ve bu sayede küçük yaşta Selanik’e geldiği tahmin edilmektedir.
Mihran ve Araksi Selanik^te evlenirler ve 4 çocukları olur: Kevork (1913-1995), Garbis-Garabed (1915-1982), Armenuhi (1920-1984) ve Arakel (1930-2021). Mihran da Selanik’te babası gibi kahve üreticiliği ve ticaretiyle uğraşır.
Mihran ve Araksi, Selanik’teki Ermeni toplumun aktif üyeleri olmuşlardır. Mihran KEvorkyan şehirdeki Surp Asdvadzadzin Kilisesinin kurucularındandır. Başlarda buradaki Ermeni kolonisi 1884’te tesis edilmiş, bir konutun zemin katındaki üç odadan müteşekkil bir şapelde ibadet etmiştir. Yıllar içinde şapelin yeri sık sık değişmiş lakin bu ibadethane daima kiralık bir evin bir bölümünden oluşmuştur.
Surp Asdvadzadzin Kilisesinin arazisi 1884 tarihinde bulunur. Uzun yıllar süren uğraşlar sonunda Osmanlı yetkilileri kilise inşasına müsaade ederler. Çok sayıda Selanikli Ermeni kilisenin inşasının gerçekleştirilmesi için her türlü fedakârlıkta bulunmuştur. Mihran Kevorkyan da onlardan biridir. Surp Asdvadzadzin Kilisesinin inşası 1903 yılında tamamlanır ve 6 Kasım coşkulu bir törenle kutsaması gerçekleştirilir.
Kilisenin mimarı, Selanik’te büyün nam sahibi ve şehirdeki birçok önemli binanın (Yeni Camii, Dikitirion, ilk üniversite binası, Banque de Selonique) mimarı Vitaliano Poselli (1838-1918) olur. Bu meşhır mimarın Ermeni kilisesini inşa işini üstlenmesinin, Ermeni kolonisi mensuplarından birçoğuyla sıkı ilişkilerinin bulunmasının bir sonucu olduğu tahmin edilmektedir. 1907’de kiliseye bitişik, iki katlı bir bina daha inşa edilir. Bu binada bir dernek ve idari birimler yer alır. Yıllar sonra bu bina, Cumartesileri faaliyet gösteren Dzağgots anaokuluna dönüşecektir.
Mihran Kevorkyan, 1937’de bir hastalık neticesinde nispeten genç yaşta vefat eder. Eşinin ölümü Araksi’yi derinden etkiler, öyle ki bir yıl sonra (1938) o da hayata gözlerini kapar. Mihtan ve Araski’nin kızları Armenuhi henüz 17 yaşındadır ve erkek kardeşlerinin himayesine girer. Ebeveynlerini erken kaybetmeleri, dört kardeşin de iyi bir eğitim almasına engel olmaz. Hepsi de Selanik’teki “Güllabi Gülbenkyan” Ermeni Okuluna gitmiştir. Üç erkek üniversiteden mezun olmuş, Armenuhi ise şehirdeki Amerikan “Anatolia” Kolejine devam etmiştir. Bu kolej, Amerikan misyonerler tarafından Merzifon’daki Ermeni ve Rum çocukları için tesis edilmiştir. Küçük Asya felaketinden sonra 1924’te kolej Selanik’te faaliyet göstermiş, başlarda çok sayıda Ermeni burada eğitim almıştır. Öyle ki idare okulda Ermenice dersler de koymuştur.
Armenuhi Kevorkyan okulundan mezun olduktan sonra Selanik Ermeni toplum hayatına katılmış, Ermeni Yardım Cemiyeti’nin (EYC) yanı sıra Makedonya ve Trakya Ermeni Kızıl Haç örgütüne de katılmıştır. Armenuhi kendisini bu örgüte adar ve uzun yıllar bölge yönetimi içinde yer alır. Ermeni diline hakim olduğundan 1960’lı yıllarda EYC’ye bağlı, haftada iki gün faaliyet gösteren “Siranuş Malakyan-Kasbaryan" ana-ilk okulunda Ermenice öğretmenliği yapmıştır. Armenuhi bu kurumda gönüllü olarak, hiçbir ücret almadan yaklaşık 30 yıl (1960-1990) görev almıştır.
1907’de kurulmuş olan bu okul Mannig Depanyan müdürlüğünde 20-30 öğrenciyle hizmet vermiştir. Bu ana-ilk okul İkinci Dünya Savaşı başlayana kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. 1956’da okul yeniden açılır. 1990 yılında bu okul Surp Asdvadzadzin Kilisenin bitişiğindeki binaya taşınmıştır. Günümüzde cumartesi günleri hizmet vermektedir.
Armenuhi Kevorkyan on yıllar boyunca Ermeni kolonisinin dört sesli korosu “Atamyan” korosunda da yer almıştır. Ermeni Kızıl Haç örgütünde Hagop Apelyan’la tanışır. 1950’de evlenirler. Ertesi yıl kızları, Araksi dünyaya gelir. Hagop da Selanik Ermeni toplumunun aktif üyelerinden olmuştur.
Annesi Armenuhi’yi örnek alan Araksi Apelyan Yunan ilkokuluna giderken, bir yandan da “Malakyan-Kasbaryan” kolejine devam etmiştir. Araski Selanik Aristoteles Üniversitesi’de İngiliz dili ve edebiyatı okumuş, ardından Cenevre Üniversitesi’de mütercim-tercümanlık okuyup bu alanda uzmanlaşmıştır. Araski uzun yıllar toplantılarde tercümanlık yapmıştır. O da Selanik Ermeni toplumunda aktif rol almıştır, özellikle Ermeni meselesini savunan yerli, Avrupa ve merkez komisyonlarında.
Araski, Kevork Kolanyan’la evlenmiştir ve Aram isminde bir oğlu vardır.