Celalyan Arşivi - Atina
Çeviren: Arlet İncidüzen, 24/08/2022 (son değişiklik: 24/08/2022).
Bu hatıra nesneleri 1 ve 2 Nisan 2022 tarihinde Atina'da düzenlenen Huşamadyan atölyesinde toplandılar.
Bu sayfa Atina’da yayınlanan “Armenika” gazetesi ve Hamazkayin Derneği’nin katkılarıyla oluşturulmuştur. Atölye, Alman EVZ (Bellek, Sorumluluk ve Gelecek) Vakfı tarafından desteklenmiştir.
Bu sayfada Arda Celalyan’ın anne ve baba taraflarının geçmişini aktaracağız. Arda, babası Hagop Celalyan ve halası Evi Tombulyan’dan (bekârlık soyadı Celalyan) ailesine dair bilgiler toplamış. Anne tarafı hakkında da annesi Julia Celalyan (bekârlık soyadı Hovardyan) ve teyzesi Norma Deligiorgi’den (bekârlık soyadı Hovardyan) bilgi edinmiş.
Celalyan [Djelalian] ve Aleksanyan Aileleri
Celalyan ailesi Eskişehirli. Ailenin ataları Kevork ile Yeva’nın çocuklarının adları Ardaşes (1898-1991), Lusaper (1901-1980’li yıllar), Hayguhi (??-1981), Apraham’dır (1896 civarı-1980). Ardaşes Celalyan, Arda’nın baba tarafından büyükbabasıdır.
20. yüzyıl başlarında Celalyan ailesi Eskişehir’den Ankara’ya taşınır. Ardaşes burada küçük çaplı ticari faaliyetlerde bulunur.
Soykırım yıllarında, çok sayıda tehlikeyi atlatıp, Ankara’daki Katolik Ermenilerin de yardımıyla Ardaşes ailesiyle birlikte gizlice şehirden çıkıp İzmir’e sığınma fırsatı yakalar. Hayatta olduğu sürece Ankara’dan İzmir’e giderken yolda gördüğü Soykırım katliamlarından bahsetmiştir. İzmir’e vardıktan sonra Ardaşes’in Türk ustaların yanında terzilik öğrendiği bilinmektedir.
1922’in sonlarında İzmir Türk güçleri tarafından işgal edilince Ardaşes ve ailesi Osmanlı İmparatorluğu’nu terk etmeye karar verir. Önce İstanbul’a geçip, buradan Bulgaristan’ın Varna şehrine, daha sonra da Sofya’ya yerleşirler. Bulgaristan’dan Yunanistan’a, önce Selanik’e, 1920’lerin sonlarındaysa Atina’ya geçerler.
Ardaşes Atina’da Kohar Allahverdiyan’la evlenir. Kohar’ın İran vatandaşı olması Ardaşes’in de İran vatandaşlığı almasına vesile olur. Evlendikten birkaç ay sonra Kohar vefat eder.
Atina’da Ardaşes meşhur Rum terzi Astra’nın (soyadı bilinmiyor) yanında, yine “Astra” ismindeki dükkânında çalışmıştır. Daha sonra terziliği bırakmış ve halı ticaretiyle uğraşmaya başlamış, Atina’nın merkezindeki dükkânında birtakım tadilatlar yapmıştır.
Ardaşes’in annesi Yeva 1925 civarında vefat eder. Kocası Kevork Gülhanım isimli bir kadınla yeniden evlenir. Bu evlilikten 1925 yılında Serop dünyaya gelir. Kevork’un ölümünden sonra (tarihi bilinmiyor) Gülhanım, Sarafyan soyadlı biriyle evlenir ve böylece Serop’un soyadı Sarafyan olur. Arsaşes’in kız kardeşi Lusaper ile erkek kardeşi Apraham Fresno’ya (Kaliforniya) göç eder ve ölene kadar burada yaşarlar. Serop Sarafyan 1946-1947 tarihlerinde Sovyet Ermenistan’a yerleşir.
Ardaşes de 28 Şubat 1937 tarihinde Marika Aleksanyan’la evlenir. Marika 1915’te, İzmir’in kıyı semtlerinden Karşıyaka’da (Cordelio) dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Beatris, babasının adı Hagop’tur. Beatris’in annesinin adı Heğine’dir. Beatris ile Hagop’un Marika, Artaki (Artin, Harutyun) ve Kevork (Vovok) isimlerinde üç çocukları olmuştur. Kevork doğuştan rahatsızdır. Karşıyaka’da çoğunlukla Rumca konuşan bir halk yaşadığından Marika küçük yaşlarından itibaren Rumca öğrenmiştir.
1922’te Türkle babası Hagop ile dayısını (ismi bilinmiyor) tutuklarlar. Babası ve dayısı bu şekilde yok olur. Büyük İzmir yangını başlayınca Beatris bütün ailesini toplayıp limana gelir ve buradan bir gemiye binerek Yunanistan’a geçerler. Bu telaşlı yolculuk sırasında Beatris yanına sadece altın paraları, ziynet eşyalarını ve gümüş kapaklı bir dua kitabı alabilmiştir.
Atina’ya varırlar. Beatris yanında getirdiği altınlarla burada, Cordelio, Neo Faliro’da bir ev satın alır. Oğlu Kevork Yunanistan’a gelmelerinden birkaç yıl sonra vefat eder. Kızı Marika Fiksi’de, Ermeni Katolik kilisesinin bitişiğindeki Katolik Ermeni cemaatine ait bir binada faaliyet gösteren Ermeni okuluna (Azkayin Miatsyal Okulu) gitmeye başlar. Ardından Marika Atina’daki Amerikan Kız Koleji’nde burslu okuma hakkı kazanır. Bu okul İzmir’de aynı isimli misyoner okulunun şubesidir. Kolej Paleo Faliro mahallesinde bulunmaktadır ve daha sonra Ellinikon mahallesine taşınır. Kolejde iki bölüm vardır; biri Yunanca konuşan öğrenciler, diğeri ise Ermenice konuşan öğrenciler kabul etmektedir. Bu sırada Beatris’in diğer çocuğu Artaki, II. Dünya Savaşı’ndan sonra çalışmak için Khartum’a gider ancak birkaç yıl sonra Atina’ya geri döner.
1937’de Marika ile Ardaşes evlenirler, Ardaşes bu vesileyle Khalandri’de (Atina’nın kuzeyi) hem kendileri hem de karısının ailesi için karşılıklı iki ev satın alır. Bahçeleri ve kümesleri olan güzel evlerdir bunlar; giriş kapısının üzerinde Ardaşes’in isminin ve soy isminin başharfleri kazılıdır. Çiftin ilk çocukları Kevork (1937-1942) burada dünyaya gelmiştir. II. Dünya Savaşı yıllarında çocukları hastalanır, o dönemde doktor bulmak oldukça güçtür ve çocuğa gerekli olan tedavi uygulanamadığı için Kevork hayatını kaybeder. 1938’de Arda’nın babası Hagop (1938-2021) dünyaya gelir. 1943’te ise Yeva/Yevi doğar.
Ardaşes Atina’da bilinen bir halı tüccarı ve antikacıdır. Evi ile Atina’nın merkezindeki dükkânı arasındaki yaklaşık 20 kilometrelik mesafeyi yürür. Savaş yıllarında Alman ordusu bu evlerden birini işgal eder. Burada Alman ordusundan üst düzey rütbeli iki asker yaşamaya başlar; Celalyan ve Aleksanyan aileleri ise karşıdaki evde hep birlikte yaşamaya başlarlar. Tanıklıklara göre bu dönemi sorunsuz geçirmişlerdir.
Savaştan sonra Ardaşes ve ailesi Kukaki’ye taşınırlar ve burada yeni bir ev yaptırırlar. Bu sıralarda Hagop Celalyan Venedik’e gidip Mhitaryan tarikatına ait Murat Rafaelyan okuluna okumaya başlar.
Beatris 1960’ların başlarında vefat eder. Ardaşes ile Marika, 1991’de ölürler.
Hovardyan ve Hayrabedyan Aileleri
Hovardyan ailesi İzmir’in doğusundaki Ödemiş’tendir.
Hovhannes Hovardyan (d. 1868) Hayganuş Saraydaryan’la evlenir. İkisi de Ödemiş doğumludur. Hovhannes perakendecidir. Ağavni, Sirvart, Kayos (d. 1906) ve Emanuel isimlerini verdikleri dört çocukları olur.
1922’de Türk güçleri İzmir’i işgal hazırlığındayken, henüz şehirdeki büyük göç hareketi başlamadan Hovardyan ailesi Yunanistan’a yerleşir. Nispeten rahat gerçekleşen bu taşınma sırasında sahip oldukları eşyaların büyük bir kısmını Yunanistan’a getirmeyi başarırlar. Hovardyanlar Atina’ya yerleşip Kukari mahallesinde bir perakende dükkânı açarlar. Hovhannes bu yıllarda Protestan kilisesine katılır. 1970’leri başlarında 100 yaşında vefat eder. Hayganuş ise 1953’te ölmüştür.
Hovhannes ile Hayganuş’un kızları Ağavni Ödemiş’te anaokulu öğretmenidir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Dr. Torosyan’la evlenir ve birlikte Arjantin’e yerleşirler. Diğer çocukları Kayos 1920’li yıllarda Fransa’ya gider ve Paris’teki Renault araba fabrikasında çalışmaya başlar. Daha sonra Kodak fotoğraf şirketinde çalışır. Burada fotoğrafçılık sanatını öğrenir ve fotoğraf banyosu alanında uzmanlaşır. 8 yıl Fransa’da yaşadıktan sonra Kayos Yunanistan’a döner; Atina’nın Sintagma semtinde bir arkadaşıyla ortak olup fotoğrafçı dükkânı açar. Atina’nın bilinen fotoğrafçıları filmlerinin banyosu için ona gelir. Kayos Anahid Hayrabedyan’la evlenir. 1982’de Atina’da vefat eder.
Yunanistan’daki Grup Gezileri: Kayos Hovardyan’ın Fotoğraf Albümlerinden kareler, 1930’lar ve 1940’lar
Kayos Hovardyan, 1930’lar ile 1940’larda Yunanistan’ın çeşitli yerlerine geziler düzenleyen bir grup Ermeni’nin içindeydi. Bu grup kendisini “Pınutyunaser” [Ermenice “doğa sevdalısı”] şeklinde tanımlıyordu. Bu grubun etkinlikleri II. Dünya Savaşı sırasında kesintiye uğramış olsa da savaşın ardından faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Bu bölümdeki fotoğrafların tamamı grubun çeşitli gezilerine aittir.
Kayos’un karısı Anahid’in asıl soyadı Harutyunyan’dır. Babası Hayrabed Harutyunyan Burdur (Konya Vilayeti) doğumludur. Hayrabed’in ilk karısının ismi bilinmemektedir ancak bu evliliğinden Dikranuhi ve Garabed (1910-1960) isimlerinde iki çocuğu vardır. Hayrabed’in ailesi Burdur’dan İzmir’e taşınmış ve ilk karısı burada vefat etmiştir. Ardından Hayrabed Noyemzar (Noyemi) Kâhyayan’la evlenmiştir. Noyemzar 1892’de İzmir’de dünyaya gelmiştir. Hacı Anna ile Hovhannes’in kızlarıdır. Çiftin Luçia (Lusi), Soğmen, Noyemi (1892-1967), Makruhi ve Magdağ isimlerinde beş kızları, Istepan isminde de bir oğulları vardır. Noyemi ve Soğmen İzmir’deki Hıripsimyants Okulu’nda öğretmenlik yapmaktadır.
Noyemi ile Hayrabed 1916 civarında evlenir. Üç çocukları olur: Harutyun (Artin, 1917-1989), Azaduhi (1918-1982), Anahid (Arda’nın büyük annesi, 1920-2005). İzmir’de iki katlı bir evleri vardır. Artin Artinyan ileride ressam olur. Azaduhi (ileride Cicezyan) Atina’daki Karagözyan vakfının müdürüdür.
Hayrabed, İzmir’de yaşayan Türk bir paşayla idari işler yapmaktadır. Soykırım yıllarında Osmanlı otoriteleri onu Der Zor’a (Suriye çölleri) sürgün eder. 1922’in sonlarında Hıristiyan nüfus şehirden ayrılmak ve Yunanistan’a göç etmek zorunda kaldığında Hayrabed henüz memleketine dönmüş değildir. Noyemi ailesinin alelacele göç etme işlerini tek başına organize etmiştir. Altınlarını çocuklarının paltolarının ve yanlarına aldıkları yorganların içinde saklar. Türk komşuları taşınma işlerinde ona yardım eder, evin eşyalarından gerekli olanları arabaya yükler ve limana doğru yola çıkarlar. Burada Türkler para bulmak umuduyla Noyemi’nin üzerine çullanırlar ama altınlarını iyi saklamayı başarmıştır. Muhtemelen günlerce bekledikten sonra Noyemi ve çocukları bir Fransız gemisine binerek Hidra adasına varırlar. Hidra’da resmi makamlar ona soyadını sorar, çocukları hemen babaları Hayrabed’in ismini verirler ve böylece resmen Hayrabedyan olarak kaydedilirler.
Üç yıl Hidra’da kalırlar. İyi derecede Yunanca bilen Noyemi buradaki Kızıl Haç’ta çalışır ve özellikle mültecilere yemek dağıtılması işinde görev alır. Adadaki mülteci kampından yaşarlar.
Bu sıralarda Hayrabed İzmir’e döner. Ailesinin Yunanistan’a geçtiğini ve Hidra’da yaşamakta olduklarını öğrenir. Kendisi de bu adaya ulaşmayı başarır ve ailesiyle birleşir. Ne var ki bu mutluluk kısa sürer, kalp krizi geçiren Hayrabed hayatını kaybeder. Hidra’da toprağa verilir.
1925 civarında Noyemi ve beş çocuğu Atina’ya taşınıp Kesariani semtine yerleşirler. Kızlar buradaki Ermeni okuluna gitmeye, erkekler de çalışmaya başlar. Daha sonra aile Neos Kosmos semtine taşınır ve Ermeni mülteci kampı yakınlarında, kendi evlerinde yaşamaya başlarlar. Kızlar okul değiştirir ve Durguti Ermeni okuluna giderler.
Bu tarihlerde Dikranuhi Marsilya’ya göç eder. İki kızı Azaduhi ve Anahid Atina’daki Amerikan Kız Koleji’nde burslu okurlar ve buradan mezun olurlar. Anahid’in bursunu Julia Lane isimli bir Amerikalı karşılamaktadır. Anahid onunla mektuplaşmıştır. İleride evlenip bir kız evlat sahibi olduğunda, Anahid kızına Julia ismini vermiştir. Julia da yine aynı kişiden burs almış ve Selanik’teki Amerikan Koleji’nde okumuştur.
Anahid 1945’te Atina’daki Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nde Kayos’la evlenmiştir. Julia (1946, Arda’nın annesi) ve Norma (1948) isimlerinde iki kızları ve Hayrabed (1956) isminde bir oğulları olmuştur.