Nadya Basmacıyan-Sarafyan Arşivi - Selanik
Yazar: Ani Apikyan - Çeviren: Arlet İncidüzen, 30/03/2025 (son değişiklik: 30/03/2025). Bu sayfa Atina'nın “Armenika” dergisi ile iş birliği yapılarak hazırlanmıştır.
Basmacıyan kolu (İstanbul, Brülsel, Selanik)
Nadya'nın baba tarafından büyükbabası Karekin Basmacıyan Üsküdar'da (İstanbul) yaşıyordu. Karekin Beatris'le (bekârlık soyadı Nışanyan, 1862-1943) evliydi. Beş çocukları vardı: Manuk, Armenuhi, Ara ve ikiz olan Hayguhi ve Hayg (d. 1896, Nadya Sarafyan'ın babası). Hayguhi bir yaşında süt alerjisi nedeniyle rahatsızlanır ve vefat eder. Karekin ve Beatris Basmacıyan belirli bir süre ailece İstanbul'un Asya yakasındaki Üsküdar semtinde yaşarlar ve ardından şehrin Avrupa yakasında Pera'ya taşınıp 1919 yılına kadar burada kalırlar.
Karekin Basmacıyan Pera'da kumaşçılık ve ticaretle uğraşır. İstanbul Kapalıçarşı'da 3 küçük dükkânı vardır. Muhtemelen ailenin soyadı Basmacıyan bu zanaatten ileri gelmektedir. Karekin Basmacıyan Pera'da kumaşçılık ve ticaretle uğraşır. İstanbul Kapalıçarşı'da 3 küçük dükkânı vardır. Muhtemelen ailenin soyadı Basmacıyan bu zanaatten ileri gelmektedir. Dört çocuğu da ilkokul eğitimlerini Üsküdar'daki Ermeni okullarında aldıktan sonra yine Üsküdar’daki Berberyan Okulu'na devam etmiştir.

Hayg'ın ablası Armenuhi çok büyük olasılıkla eğitimini yarıda bırakmıştır. Henüz ergenlik çağlarında Mikayel Mısıryan'la tanışıp ona aşık olmuştur. Mikayel Samsun doğumlu, tütün piyasasında üretim ve ticaret yapan güçlü bir işletmenin sahibidir. Mesleği nedeniyle sık sık başka şehirlere seyahat etmektedir. İstanbul'a gerçekleştirdiği bir seyahat sırasında Mikayel ve Armenuhi karşılaşır. Kısa bir süre sonra çift Samsun'da evlenir ve 3 kızları olur: Luiz, Anahid ve Adrine (d. 1915). Mikayel ve Armenuhi Mısıryan çifti Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılmaya karar verir. Mikayel'in tütün işletmesinin merkezinin bulunduğu Brüksel'e taşınırlar. Mikayel ve Armenuhi'nin üç kızı da Brüksel'de eğitim görür. Yıllar geçer, kızlar büyüyüp evlenirler ve farklı ülkelerde kendi ailelerini kurarlar.
Adrine, Zareh Çeçeyan'la evlenir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Mikayel Mısıryan'ın tütün işletmesinin bir şubesinin açılmış olduğu New York'a taşınırlar.
Luiz, Paris'te Boğos Fringhian (Frenkyan) ile evlenir. Üç kızı olur. Boğos'un ağabeyi Nurhan Frenkyan 1953 yılında Paris'in 16. Mahallesinde bir Ermeni Müzesi (Musée Arménien de France) kurar. Müze günümüzde kapalıdır lakin koleksiyonu le-maf.com web adresi üzerinden görülebilir. Nurhan Frenkyan EGHB (Ermeni Hayırseverler Genel Birliği) Fransa ve Avrupa birimlerinin yöneticilerinden ve birliğin bağışçılarından olmuştur.
Anahid, Londra'da Elmasyan soyadlı biriyle (ön adı bilinmiyor) evlenir. Bir oğulları olur.
Mikayel Mısıryan 1921 yılında Berlin'de Talat Paşa'ya düzenlediği suikast nedeniyle cinayetten yargılanan Soğomon Tehliryan'ın yasal savunması konusunda çok büyük maddi destekte bulunmuştur. Tehcir yıllarında Mikayel maddi imkânları sayesinde kayınbiraderinin Soykırım'a şahit olan oğlu Manuk'u kurtarmayı başarmıştır.
Nadya'nın amcası Manuk Basmacıyan mimarlık okumuş ve aynı zamanda marangozluk ve ticaretle uğraşmıştır. Resime karşı da özel bir yeteneği vardır. Ayrıca müzik eğitimi de almıştır.
Manuk Basmacıyan Osmanlı yetkilieri tarafından Soykırım'ın başlarında İstanbul ve İzmir'de tutuklanan Ermeni aydınlarının arasında bulunmaktadır. İstanbul'da 600 kadar Ermeni aydın ve siyasetçi tutuklanmıştır. Bu insanlar Osmanlı coğrafyasının çeşitli yerlerine sürgün edilmişlerdir. Büyük çoğunluğu katledilmiştir. Manuk Basmacıyan tehcir felaketini de yaşamıştır. 24 Nisan akşamı işinden evine dönmüş ve alışkanlığı olduğu üzere evinin bahçesinde bir kadeh rakısını içmekteyken bir Osmanlı polisi gelmiş ve Manuk'tan belirsiz bir sebeple nazikçe kendisiyle birlikte karakola gelmesini istemiştir. Manuk, Çankırı'ya (Ankara yakınlarında bir kent) sürülen Ermeni ileri gelenleri içindedir. Gomidas Vartebed de bu gruba dahildir. Sürgün edilenler geceleri diz çöküp Gomidas'la birlikte dua eder ve şarkı söylerler.
Manuk, Çankırı'ya sürülüp hayatta kalabilen çok az Ermeni'den biridir. Sürgünden eniştesi Mikayel Mısıryan'ın maddi imkânları sayesinde kurtulmuştur. Mikayel Osmanlı yetkililerine rüşvet vermiş ve Manuk'un sürgünden İstanbul'a dönmesini sağlamıştır. Manuk o sırada 28 yaşındadır. Erkek kardeşi Hayg, kızı Nadya'ya döndüğü akşam ailenin Manuk'u büyük bir coşkuyla karşıladığını anlatmıştır. Kendisi için doldurduğu o bir kadeh rakı, sürüldüğü günden beri saklanmış ve döndüğünde yine Manuk'a ikram edilmiştir.
Manuk'un kardeşi Hayg Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlik çağındadır lakin askerden kaçmayı dener. Başlarda, evde saklanır. Polis onu bulmak için eve baskın düzenleyince damdan kaçmayı başarır. Ailenin bugün hayatta olan üyeleri daha sonra neler yaşandığını bilmemektedir. Sadece Hayg'ın Soykırım'dan sağ kurtulduğu kesindir.
30 Ekim 2018 tarihinde ateşkes ilan edilir ve İtilaf güçleri İstanbul'u işgal eder. Basmacıyan ailesi İstanbul'dan ayrılıp Brüksel'e yerleşir. İki kardeş, Manuk ve Hayg damatları Mikayel Mısıryan'ın tütün işletmesinde hemen çalışmaya başlar. Üçüncü kardeşleri Aram, Amerika Birleşik Devletleri'ne gider. Karekin Basmacıyan Üsküdar'da kalır ve ölene kadar orada yaşar. 1938'de Hayg Basmacıyan Yunanistan'da Selanik'e taşınır. Orada Nıvart Medzigyan'la tanışır ve onunla evlenir.
Manuk, 1924'te Selanik doğumlu Alis Boyacıyan'la evlenir. Çiftin kilise nikahı Selanik'teki Surp Asdvadzadzin kilisesinde gerçekleştirilir. Nadya'nın annesi Nıvart, kilisede nedime olmuştur. Manuk ve Alis'in iki oğlu olur: Karekin-Berc ve Diran. Manuk Basmacıyan ailesiyle birlikte Selanik'ten Almanya'ya yerleşmiş ve Dresden, Leipzig ve ardından da Hamburg'da yaşamıştır. Manuk, Hamburg'da kadrosu tamamen Almanlardan oluşan bir koro kurmuştur. Bu koro konserleri sırasında Gomidas Vartabed'in derlediği Ermeni şarkılarını da seslendirmiştir.
Aile İkinci Dünya Savaşı sırasında yeniden, Manuk'un annesi Beatris ve küçük kardeşi Hayg'ın yaşamakta olduğu Selanik'e yerleşmiştir. 5 yıl burada kalıp ardından Atina'ya geçerler. Savaş bittikten sonra Mikayel Mısıryan'ın Brüksel'deki tütün şirketi faaliyetlerini durdurur. Manuk ailesiyle birlikte Brüksel'e döner ve burada bir gözlük atölyesi kurar. Manuk 1964 tarihinde Brüksel'de vefat eder.
Manuk ile Alis'in çocuklarından Diran Zurich Üniversitesi'nde (İsviçre) kimya okur ve araştırmacı olarak Toronto Üniversitesi'nde (Kanada) çalışır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman Nazi orduları Yunanistan'ı işgal edince Karekin-Berc direniş hareketine katılır ve Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne (Ethniko Apeleftherotiko Metopo/EAM) dahil olur. Maalesef ailenin sözlü tarihinde bu konuda başka bir bilgi aktarımı olmamıştır.
Karekin-Berc doktor olmayı arzulamaktadır. ABD'de tıp okumak üzere bir burs kazanmış lakin Nazi karşıtı hareketi içindeki komünist tavırları Amerikalı yetkililer tarafından başvusununun reddilmesine sebep olmuştur. Karekin-Berc Elo Harutyunyan'la evlenir. İki çocukları olur: Badrig ve Alis. Her ikisi de ileride Brüksel'de tıp eğitimi almıştır.

Medzigyan Kolu (İstanbul, Selanik, ABD)
Nadya'nın anne tarafından büyükanne ve büyükbabası Levon Medzigyan (1877, Çemizgezek doğumlu) ve Ağavni Taşçıyan'dır (1887, Edirne doğumlu). Levon, Donik ve Nazen Medzigyan'ın oğludur. Çiftin Sarkis isimli bir evladı daha vardır. Sultan Abdülhamid döneminde düzenlenen 1895 Ermeni Katliamları sırasında Donik, evlatları Levon ve Sarkis'i Çemişgezek'ten İstanbul'a göndermeyi başarır. Çocuklar İstanbul'a varana kadar Çemişgezek'te kalmış olan Donik, Nazen ve yeni doğmuş olan Nıvart evlerinde katledilirler.
İstanbul'a kaçış yolculuğu sırasında Levon ve Sarkis'e eşlik eden bir Türk onları soyar. İki kardeş İstanbul'a beş parasız ulaşırlar. Başlarda bir restoran çalışıp orada kalırlar. 1897'de İstanbul'dan Selanik'e (o tarihlerde Osmanlı İmparatorluğu'na, günümüzde Yunanistan'a bağlı) taşınırlar. Sarkis ardından Sırbistan, Belgrad'a geçer, burada evlenir ve iki çocuğu olur.
Levon ileride evleneceği Edirne doğumlu Ağavni Taşçıyan'la (1887-1973) Selanik'te tanışır. Ağavni 1900 tarihinde ailesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Dedeağaç'a (günümüzde Aleksandrapolis, Yunanistan) yerleşmiştir. Ağavni'nin annesi Efkharis (bekârlık soyadı Sukikyan) Paris ismiyle de bilinmektedir. Babası Giragos'un Edirne'de bir lokantası vardır ve müşterileri çoğunlukla Eskişehir ray hattı çalışanlarıdır. Efkharis ve Giragos'un üç çocuğu daha vardır. Çocuklarından Istepan Yunanistan'da Komunist Partiye katılmış, 1947'de Sovyet Ermenistan'a yerleşmiştir. Ludvig daha sonra Mısır'a, Mıgırdiç ise Fransa'ya yerleşmiştir.
1903'te Selanik'te Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesinin inşası başlayınca, Levon Medzigyan, Minasyan soyadlı (ismi bilinmiyor) bir Ermeninin idaresinde işçi olarak metal işlerinin yapımına katılmıştır. Levon Minasyan'ın evinde misafir edilmiş ve onun demirhanesinde çalışmıştır. Minasyan'ın çocuğu olmadığından, Levon'u himayesine almıştır. Minasyan'ın cesaretlendirmesiyle Levon ABD'de demircilik zanaatında ustalaşmayı aklına koyar. Levon ile Ağavni o sırada henüz evlenmemiştir. Levon Amerika'da ustalaşmaya çalıştığı yıllarda iki sevgili birbirleriyle mektuplaşır, uzaktan nişanlanır, daha ileri bir tarihte evlenip Selanik'te yaşamayı kararlaştırır. Levon'un Ağavni'ye gönderdiği kartpostallardan ikisi (bu sayfada göreceğinizi üzere) günümüze kadar aile içinde korunmuştur.
Levon Medzigyan'ın sevgilisi Ağavni Taşçıyan'a gönderdiği kartpostal. Yazıdan Levon'un ABD'ye henüz varmadığını anlıyoruz. Ağavni'ye Fransa'nın Cherbourg liman kentine varacağını, buradan da Marsilya’ya gideceğini haber veriyor. Muhtemelen burası ABD’ye gidecek vapura bineceği son liman. Kartpostalın tarihi 30 Haziran, yıl okunaksız olsa da 1908 olması muhtemeldir.
Ağavni Taşçıyan ile Levon Medzigyan'ın düğün fotoğrafı, 10 Aralık 1909, Dedeağaç, Osmanlı İmparatorluğu (günümüzde Aleksandrapolis, Yunanistan). Fotoğrafçı Selanik şehrinden Ermeni Paul Zepci/Zepdji ki daha önce bu mesleği İzmir'de icra etmekteydi.
1909'da Selanik'teki Surp Asdvadzadzin Kilisesinde birbirlerine verdikleri sözü tutarlar. İki kızları olur: Naze (d. 1910) ve Nıvart (d. 1915). Levon ile Ağavni, Selanik'in Beş Çınar mahallesinde yaşarlar. Amerikan «Socony Mobil Oil» petrol şirketinin bir şubesi de bu mahallede bulunmaktadır. Levon burada teneke imalat atölyesinde ustabaşı olarak çalışır ve ardından kendisine tesisin müdürlüğü teslim edilir. 1922'de Küçük Asya felaketinden sonra çok sayıda Ermeni göçmen Yunanistan'a sığınır. Levon idaresini üstlendiği işletmede 100'den fazla Ermeni işçiye iş verir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi orduları Yunanistan'ı işgal edince (1941-1945) birçok şirket ve atölye çalışmalarını durdurmak zorunda kalır. Levon Medzigyan'ın yönettiiği «Socony Mobil Oil» şirketi de benzer bir şekilde Nisan 1941'de, Alman güçleri Selanik'e girince faaliyetlerini durdurur. Alman baskınından hemen önce Yunan yetkililer Müttefik Britanya ordusunun askeri önem taşıyan bu işletmeyi Almanların eline geçmeden önce havaya uçuracağını bildirir. Levon'un evi petrol şirketinin yakınlarındadır. Aile üyeleri eşyalarını da yanlarında alarak bombardımandan önce evden ayrılırlar.
8 Nisan akşamı Nazi ordusu Selanik'i işgal eder. Bir hafta sonra, 16 Nisan'da işgal güçleri Levon Medzigyan'ı «gizli işbirlikçi» iftirasıyla tutuklar ve Selanik'in kuzeydoğusunda bulunan Yedi Kule (Heptapyrgion) hisarı zindanına atarlar. Levon yaklaşık 3 ay burada tutuklu kalır. Maphusluk şartları çok ağırdır. Tutuklu bulunduğu aylarda glokom hastalığına yakalanır ve bir gözü görme yetisini kaybeder. Ayrıca parkinson belirtileri de göstermeye başlar. Levon serbest bırakıldıktan sonra aynı petrol firmasında emekli olana kadar çalışmaya devam eder. Levon Medzigyan 1953 yılında vefat eder.
Levon ile Ağavni'nin kızı Nıvart (Nadya'nın annesi) 1938'de Hayg Basmacıyan'la evlenir. 1939'da ilk gözağrıları Nadya-Anahid, 1943'te ise Hırant-Mikayel dünyaya gelir. Aynı yıl Hayg'ın annesi Beatris Basmacıyan Selanik'te vefat eder.
İkinci Dünya Savaşı patlak verince Mısıryan tütün işletmesi kapanır. Yaklaşık olarak 10 yıl kadar bir süre Hayg Basmacıyan'ın iş hayatı durur. 1952'de Hayg Yunanistan'ın kuzey şehirlerinden Kavala'da Mikayel Mısıryan'ın erkek kardeşi Armen'e ait olan tütün firmasında çalışmaya başlar. Hayg'ın karısı Nıvart Selanik'teki Amerikan «Anatolia» Koleji'nden mezundur. Burada aldığı Ermenice dersleri sayesinde Ermenicesini ilerletmiştir. Nıvart, Ermeni Hayırseverler Genel Birliği'nin Selanik şubesine üye olur ve uzun yıllar bu şubenin idareciliğini üstlenir. Ayrıca Nıvart Ermeni Kızıl Haçı ile EHGB tarafından ortaklaşa yürütülen çalışmalara da etkin bir şekilde katılmıştır.
Hırant-Mikayel kunduracılık ve ayakkabı ticaretiyle uğraşır. Hıripsime Alyanakyan'la evlenir. İki çocukları olur. Hırant-Mikayel 2024 yazında bir beyin rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetmiştir.


Nadya-Anahid eğitimini Selanik'teki «Anatolia» Koleji'nde alır. Selanik'teki Dzağgots Ermeni okulunun öğretmeni Meri Manugyan'dan özel Ermenice dersleri almıştır. Nadya-Anahid okuldan mezun olduktan sonra eğitimine Amerika Birleşik Devletleri'nde devam etme hakkı kazanır. Kaliforniya'da öğrenci değişim programına (American Field Service Intercultural Programs) katılır. İleride Nadya tercümanlık alanında uzmanlaşır ve Cenevre Üniversitesi'nden (École de traduction et d’interprétation de l’Université de Genève) mezun olur. Nadya-Anahid 1971'de Atina'da Varujan Sarafyan'la evlenir. İki çocukları olur: Tovmas ve Markırid. Ailece on yıl İsviçre'de yaşarlar ve ardından Nadya'nın doğum yeri olan Selanik'e yerleşirler. Nadya, Selanik'te «Anatolia» Koleji'nde yaklaşık 12 yıl sekreterlik yapar.