Haçaduryan Ailesinin Koleksiyonu – Erivan
Yazar: Armine Der-Ğevontyan, 20/05/25 (son değişiklik: 20/05/25) - Çeviren: Nazli Temir Beyleryan
Haçaduryan ailesinin tarihi kökeni, 19. yüzyıl başlarında yaşamış Haçadur’a dayandırılmaktadır. Bu isim, sonraki nesiller için soyadı olarak temel alınmıştır. Haçadur, Türkçede 'metalden kap yapan' anlamına gelen 'Kazancı' lakabıyla anılırdı. Aile aslen günümüzde Gaziantep olarak bilinen, Kilikya bölgesinde yer alan Antep şehrindendir."
Antep’te Haçadur büyük servet sahibi olur ve önemli yerlere gelir. O dönemlerde yük taşımacılığı eşeklerle yapılırdı ve bir kişinin zenginliği, sahip olduğu eşeklerin sayısıyla ölçülürdü. Haçadur’un lakabı “doksan eşek” idi, yani doksan eşeğe sahip olacak kadar varlıklıydı.
Haçadur’un doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, tahminen 1800-1805 yılları arasında doğmuş ve 1850-1855 yılları arasında vefat etmiş olduğunu varsayarız. Haçadur’un sırasıyla, Harutyun (1830-1885), Haçadur veya Adur (1846-1908), Krikor, Hovhannes adında dört oğlu ve Yakut, Maryam ve Lusya adında üç kızı vardı. Oğullarının evlilik hayatında ilginç bir sayısal düzen göze çarpar: Krikor’un bir, Harutyun’un iki, Hovhannes’in üç, Adur’un ise dört eşi olmuştur. Bunun nedeni boşanmalar değildi. Ailenin kadınları — çoğunlukla doğum sırasında — vefat etmiş, erkekler ise ileride yeniden evlenmişlerdir. Adur'un üçüncü eşinin cenaze töreni sırasında pencereden töreni izleyen genç bir kadın gördüğü, birbirlerine gülümsedikleri ve kırk gün sonra evlendikleri anlatılırdı.

Ailenin bize ulaşan tarihi, iki yüzyılı kapsar. Bu Ermeni halkı açısından uzun bir zaman dilimi olarak değerlendirilebilir. Ailenin tarihi hakkında yazılı belgeler bulunmamaktadır; elimizde yalnızca sözlü tanıklıklar vardır. Bazı konularda ise tarihi çalışmalara başvuruyoruz. 19. yüzyılın ikinci yarısında Antep, Küçük Asya’nın eğitim merkezlerinden biri hâline gelmişti. Ancak okullarda verilen bilgilerin büyük kısmı dini nitelik taşıyordu. İlk laik okullar ancak 1850’li yıllarda açılmıştır. Bu nedenle, Haçadur ve çocuklarının düzenli olarak okula gitme imkânı olmamıştır. Ailenin sadece üçüncü kuşağı iyi bir eğitim alabildi. Ancak onlar da soykırımda büyük acılar yaşadılar, hayatta kalanlar ise insanlık dışı çileler çektiler.
Haçadur'un ikinci oğlu Adur Haçaduryan'ın oğulları, Antep'teki Vartanyan Okulu'nda eğitimlerini aldılar (bu okul hakkında bilgi için bkz. Antep - Okullar (II) makalesi) ve okulun ilk mezunları arasındaydılar. Sarkis Haçaduryan 1890’da, Haçadur 1899'da, Aram 1903'te ve Harutyun 1905'te bu okuldan mezun oldular. Sarkis, 1892’de Vartanyan Okulu’nu maddi olarak desteklemeyi amaçlayan 'Şahsi Cemiyet' adlı bir derneğin üyesi oldu.
Hovhannes Haçaduryan’ın oğulları Harutyun ve Aram hakkında detaylı bilgi için “History of the Armenians of Antep”[Antep Ermenileri Tarihi ] (Los Angeles, 1953), Cilt II’ye bakin. Hovhannes Haçaduryan’ın iki oğlu, Harutyun ve Aram, Antep’ten Amerika’ya göç etmiş ve her biri kendi alanında dikkat çekici başarılar elde etmiştir. Harutyun, Amerikan ordusunda görev yapmış ve Ermenistan’a gönderilen Amerikan askeri misyonunda yer almıştır. Aram ise Harvard Üniversitesi'ni kimya alanında tamamlayarak mezun olmuş ve uzun yıllar boyunca Panama Kanalı Bölgesi’nde baş kimyager olarak çalışmıştır.
Adur (Haçadur) Haçaduryan’ın aile kolu
Adur (Haçadur) Haçaduryan veya bilinen adıyla Adur Baba, 1846 yılında Antep'te doğmuş ve 1908 yılında aynı yerde vefat etmiştir. Adur, Antep’teki Surp Asdvadzadzin Ana Kilisesi'nin inşasında bağışçı olarak yer almıştır. Kilisenin planı, İstanbul’un tanınmış mimarlarından Sarkis Balyan tarafından hazırlanmıştır. İnşaat çalışmaları ise 1893 yılında tamamlanmıştır.
Adur dört kez evlendi ve altı oğlu, beş kızı oldu. İlk eşinden iki kızı dünyaya geldi:
- Ovsanna (1863-1915), eşi Sarkis Momcıyan. Dört kızıyla birlikte Der Zor'da öldürüldü.
- Hanım (1860-1943), eşi Artin Kürkçüyan. Ailenin bu kolu hakkında daha detaylı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz. İkinci eşi Maryam Der-Melkonyan'dan ise bir oğlu oldu.
- Hagop (1867-1913), eşi Eliza Nazaryan Üçüncü eşinden iki oğlu ve bir kızı dünyaya gelmiştir.
- Yeğya (1870-1916), eşi Mari Nazaryan. Ailenin bu kolu hakkında daha fazla bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.
- Sarkis (1873-1933), eşi Merum Yağsızyan. "Antep Ermenilerinin Tarihi" adlı eserin II. Cildi’ne göre, Sarkis, Vartanyan Okulu’nun ilk mezunlarından biri olarak Katolikos Papken’in sınıf arkadaşıydı; Papken, daha sonra Sarkis’in cenaze törenine de başkanlık edecekti. 1894 yılında İskenderun’da, Haçaduryan Kardeşler Ticaret Evi’ni kurarak girişimci kimliğini ortaya koyacaktı. 1895–1896 katliamları sırasında birçok aydına yardım eli uzattı. 1915 sürgünü döneminde Halep’e yerleşerek imalathanenin (atölye) baş yöneticilerinden biri oldu ve binlerce Ermeni’ye istihdam sağladı. Kilikya’dan göç eden Ermenilerle birlikte yerleştiği Beyrut’ta, 1928 yılında Lübnan Ekonomi Konseyi başkanlığına getirildi. Sarkis’in oğlu Jirayr Haçaduryan (1921–2008, Beyrut), hem mühendis hem de aktif bir parti (siyasi ) aktivisti ve ulusal hayırsever olarak tanındı. Jirayr, Beyrut’da kıyı otoyolunun genişletilmesi ve Beyrut Havaalanı’nın ana pistinin inşası gibi birçok kamu projesinde baş mühendisi ve müteahhit olarak yer aldı. Ayrıca Beyrut Şehir Konseyi’nde güçlü bir aktör oldu.
- Lusya (1875-1921), eşi Krikor Vartivaryan. Dördüncü eşi Osanna'dan üç oğlu ve iki kızı oldu.
- Haçadur.
- Aram (1886-1970), eşi Efronya Nazaryan. Çiftin oğlu Hrant Haçaduryan (1930 doğumlu, Beyrut), ABD Stanford Üniversitesi'nde psikiyatri ve insan biyolojisi alanında saygın bir profesördür. Birçok kitabın yazarıdır, bunlar arasında cinsellik üzerine bir ders kitabı da bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye, Lübnan, Finlandiya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hayatını anlattığı The WayIt Turned Out: A Memoir adlı anı kitabının da yazarıdır. Bunun yanı sıra, Hrant, eşi Stina Lindfors-Khachaduryan ile annesi Efronya Nazaryan-Haçaduryan’ın anılarını kaydetmiş, sonrasında çevirmiştir ve Efronya: An Armenian Love Story başlığıyla yayımlamıştır.
- Harutyun (1890-1955), eşi Beatris Haçaduryan. Bu aile dalında bahsedilenler aşağıda ayrı olarak verilecektir.
- Meriya, eşi Melkiset Melkisetyan ile 1915'te Der Zor'da iki oğlu ile birlikte hayatını kaybetmiştir.
- Hripsime, eşi Toros Basmacıyan. Oğlu, şair Suren Basmacıyan (1923, İskenderun/Alexandret- Suriye – 1994, ABD), edebi takma adıyla Aram Arman. Kızı Araksi (1921, Halep – 1995, Halep) Halep’te Antranik Attaryan ile evlenmiştir (1909, Kilis – 2002, Halep). Dört oğulları olmuştur: Krikor, Berç, Vahe, Hrant ve bir kızları, Huri. Bu ailenin Halep'te kalan tek dalı oldu, üyeleri hâlâ orada yaşamaktadır."
Yeğya Haçaduryan (Adur Baba’nın ikinci oğlu) aile kolu
Adur’un oğullarından Yeyğa, kardeşleri Hagop, Sarkis ve Aram ile ticaretle meşgul olur. 1903 yılında Antep’te Mari Nazaryan (1884, Antep – 1973, Beyrut) ile evlenir. Aynı yıl en büyük kızları Armine (1903, Antep – 1982, Erivan) doğar. 1904 yılında İskenderun’a taşınırlar. Yeğya, bu şehirde daha önce bir arsa ve küçük bir ev satın almıştır. Taşındıktan sonra burayı genişletir ve avlulu, bahçeli, iki katlı bir konut hâline getirirler.
1907 yılında oğulları Haçadur (1907, İskenderun – 1982, ABD) dünyaya gelir. 1910’da küçük kızları Alis (1910, İskenderun – 1994, ABD) doğar. 1914’te Hagop adlı bir erkek çocukları daha olur, ancak birkaç yıl sonra hayatını kaybeder.
1915 yazında aile, hava değişimi amacıyla İskenderun’dan Antep’e gider. Ancak aynı yılın Ağustos ayında tehcir başladığında, İskenderun’a geri dönmekten vazgeçerler ve bir arabaya binerek Halep’e kaçarlar. Evleri, tüm eşyaları ve evde bulunan büyük miktardaki paraları devlete ya da yağmacılara kalır. Yeğya Haçaduryan, 1 Ocak 1916 Cumartesi günü tifüse yakalanır ve sonrasında hayatını kaybeder; hastalığı, yardım amacıyla yanlarına gittiği Ermeni muhacirlerden kapar. Aile 1920 yılına kadar Halep’te kalır, ardından yeniden İskenderun’a döner, çünkü Iskenderun Fransızların himayesine girmişti.

Mari Nazaryan-Haçaduryan ve oğlu Haçaduryan, 1938 yılında İskenderun'dan (o dönemde Suriye'ye bağlıydı, Fransız mandası altındaydı ve bir yıl sonra Türkiye'ye devredilecekti) Beyrut'a taşır. Haçadur yaklaşık 40 yıl boyunca Beyrut'taki Yervant Demirjian firmasında muhasebeci olarak görev yapmıştır. Bu firma, daha sonra DEMCO adıyla faaliyet göstermeye devam etmiştir. Mari hayatının geri kalanını Beyrut’ta geçirir ve 1973 yılında orada vefat eder. Mari, el işi üretimini yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak gören Ermeni kadınlardan biriydi. El işleri, kızı Armine aracılığıyla Beyrut’tan Ermenistan’a ulaştırılır. Günümüzde hâlâ Erivan’da, torununun evinde muhafaza ediliyor. Burada, onun çok sayıdaki el işi çalışmasından yalnızca birkaçını sunuyoruz.
Yeğya ve Mari’nin ikinci kızı Alis, sıcak kalpli ve cömert bir kadındı, Beyrut’ta Hovhannes Bağdasaryan ile evlenir. Hovhannes, Beyrut’ta ünlü “Karun” süt ürünleri fabrikasını kurar. Çiftin biri kız, ikisi erkek olmak üzere üç çocuğu olur: Ani, Antranik ve Ara. Çocukları günümüzde aileleriyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşamlarını sürdürürler. Oğulları hem Lübnan’da hem de ABD’de babalarının izinden giderek aynı “Karun” markasıyla süt ürünleri üretimini devam ettirir.
Armine Haçaduryan’ın kaderi ise farklı bir yönde ilerler. 1931 yılında İskenderun bölgesindeki Kırıkhan köyünün Ermeni okulunda öğretmenlik yapmaya başlar ve burada, okulun müdürü olan gelecekteki eşi Hrant Deveciyan ile tanışır. Ancak kısa bir süre sonra Lübnan’a taşınır; çünkü Levon Şant’ın daveti üzerine, Beyrut’ta yeni açılan Hamazkayin Ermeni Okulu’nda (Ermeni Ruhban Okulu – Hay Cemaran) öğretmenlik yapmak üzere görevlendirilir. Bu okulun kurucuları arasında, aynı zamanda okul müdürü olan Levon Şant ile birlikte, ünlü aydınlardan Nikol Ahbalyan da yer alır. Levon Şant ve Nikol Ahbalyan'ın Armine ve Hrant'a yazdıkları mektuplar muhafaza edilmiş olup ekte sunulmaktadır. Yaklaşık bir buçuk-iki yıl (1931 yılı sonundan 1932'ye kadar) Ermeni Ruhban Okulu'nda çalıştığını, sonra Halep'e döndüğünü ve 1934'te Armine'nin 29 Temmuz'da tanınmış bir siyaset ve kamu figürü olan Hrant Deveciyan ile evlendiğini varsayıyoruz. 1938 yılında Beyrut’a taşınırlar; burada Hrant, “Aravod” (Sabah) adlı günlük Ermeni gazetesini kurar ve onun başyazarlığını üstlenir. 1946 yılında, Suriye ve Lübnan’daki Ermenilerin anavatana dönüşünü organize eden göç komitesinin başkanı olarak atanır. Bu görev kapsamında, 1947 Temmuz’unda ailesiyle birlikte Sovyet Ermenistan’a göç eder. Ancak iki yıl sonra, 30 Temmuz 1949 tarihinde, Erivan’daki evinde öldürülür. Erivan'da tek başına kalan Armine Haçaduryan, zorlu ve yabancı bir çevrede olmasına rağmen, dengeli ve aklı başında yapısı sayesinde ayağa kalkabilir ve üç evladını yetiştirir: Kızları Seta (1936, Halep – 2024, Erivan), Anna (1943, Beyrut – 2009, Erivan) ile oğlu Hagop (1945, Beyrut – 2020, Erivan).
1) Armine Haçaduryan, annesi Mari Nazaryan-Haçaduryan’a, 10 Ağustos 1973 tarihli mektubu. Ermenistan’da yaşayan Armine, Beyrut’ta yaşayan annesinden uzak olduğundan ve kızının annesine bakma sorumluluğunu yerine getiremediğinden özür diler. Armine, bu mektubu çocuklarına göndermeleri için vermişti, ancak o zamanlar Mari’nin Beyrut’ta zaten vefat ettiğini bildikleri için mektup gönderilmemiştir. Armine’nin kardeşi Haçik bu durumu anlatan bir mektup yazmıştı, fakat Armine’nin çocukları mektubu, üzülmesin diye annelerine vermemişlerdir. Armine’nin torunu, bir gün büyükannesinin balkonunda otururken bir mektup okuduğunu ve ağladığını görür. Sonunda, Haçik’in yazdığı mektubun ona teslim edildiğini anlar ve 70 yaşında birinin, 89 yaşında ölen annesi için ağlamasını şaşkınlıkla seyreder.
2) Hrant Deveciyan ve Armine Deveciyan’ın (evlenmeden önce Haçaduryan) kızı Seda Deveciyan’ın (daha sonra Der-Ğevontyan) Beyrut Hripsimyan Okulu’nun anaokulu diploması, 20 Haziran 1943 tarihli.
Hagop Deveciyan biyolog mesleğini icra ederdi ve Ermenistan Bilimler Akademisi’ne bağlı Hidroponik Enstitüsü'nün başkan yardımcılığını yürütüyordu. Seta Deveciyan– Der Ğevontyan ise tanınmış bir arkeolog. Lori tarihi kalesindeki arkeoloji kazılarına katılmış ve bu önemli buluntuları birkaç kitapta yayımlamıştı. Seda, Mısır'dan Sovyet Ermenistan’a göç etmiş tanınmış doğu bilimleri uzmanı, aynı zamanda Orta Çağ üzerine uzman, Aram Ter-Ğevondyan ile evlenmiştir. Aram’ın büyükbabası Maraşlı başrahip Der-Ğevont, anılarında 1887 yılında Antep’te bulunduğu sırada Sarkis Haçhaduryan’la yakın dostluk kurduğunu yazar ve onu “asil bir genç, son derece kibar biri” olarak tanımlar. Büyük olasılıkla burada sözü edilen kişi, Adur Haçaduryan’ın oğlu Sarkis’tir. Der-Ğevont rahibin torunu ile Sarkis Haçaduryan’ın kardeşinin torunu, yıllar sonra – 1960’ta – Erivan’da tanışmış ve evlenmişlerdir. Oğulları Vahan Ter-Ğevondyan, dilbilimci ve doğu dilleri uzmanı, tarih doktorası yapmış, Ermenistan’ın tam yetkili ve olağanüstü büyükelçisi olup, 2018–2023 yılları arasında Maştots Matenadaranı’nın direktörlüğünü yapmıştır. Kızları Armine Der-Ğevontyan ise Birleşmiş Milletler’in Ermenistan bürosunda 30 yıl boyunca eğitim programları koordinatörü olarak çalışmıştır. Armine, aynı zamanda belgesel-sanatsal kitaplar yazmaktadır.
Böylece, Yeğya Haçaduryan’ın torunu Armine Haçaduryan -Deveciyan’ın tarafı Ermenistan’da kalır. Bugün torunları ve torununun çocukları hâlâ Erivan’da yaşamaktadır.
Büyükbaba Adur'un ikinci kızı olan Hanım Haçaduryan-Kürkcüyan aile kolu
Hanum Haçaduryan (Hacı Hanım), 1912 yılında Antep’te Artin Kürkçüyan ile evlenir. Sekiz kız çocukları olur (yalnızca Arusyak, Roza, Kladis ve Beatris’in isimleri bilinmektedir) ve bir de oğulları: Levon (1900, Antep – 1966, Beyrut). Levon, Araksi Bedrosyan (1923, Halep – 2006, Beyrut) ile evlenir ve bir kızları olur: Lena Kürkçüyan-Kasparyan. Lena, operacıdır, müzik eğitimini Viyana’da almıştır. Şu anda mücevher tasarımcısıdır ve İsviçre’nin Bern şehrinde yaşamaktadır.
Sekiz kız çocuktan birini, ismini bilmediğimiz bir Kürt kaçırır. Bu olayın tam olarak hangi tarihte gerçekleştiği de net değil, ancak aile içinde sözlü olarak aktarılan anlatımlarda bunun soykırımdan önce yaşandığı belirtiliyor. Olayın bir görgü tanığı daha sonra anne babasına, kızlarının bir Kürt beyiyle evlendiğini ve iki çocuğu olduğunu anlatmış. Anne babası ise, bir mucize olur ve bir gün kızlarını geri alsalar bile bu kez onun çocuklarından ayrılmasının acısını yaşayacağını düşünmüşler ve bu nedenle o kızı bir daha hiç görmemeyi tercih etmişler.

Hanum ve Artin’in kızları Beatris Armenak Arslanyan ile evlenmiştir. Üç çocukları olmuştur: Melankton (1913, Antep – 1986, Anvers), Hayk (1927, Halep – 2011, Anvers) ve Violet (1922, Antep – 2014, Anvers). Torunların aktardığına göre, Türkler tarafından Ermeni erkeklerin toplanıp kitlesel olarak katli başladığında, Beatris dört yıl boyunca onu kuyuda saklamıştır. Her sabah Armenak’ın kuyuya inmesine yardım etmiş ve hava kararana kadar onu orada saklamıştır. Beatris’in çabaları sayesinde Armenak hayatta kalmış ve daha sonra tüm aile birlikte Halep’e kaçabilmişlerdir.
1940’lı yıllarda Melankton ve Hayk, başarılı bir şekilde işlettiği bir tekstil fabrikası kurarlar. Bu fabrika özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında verimli şekilde faaliyet gösterir. 1949’da aile Halep’ten Beyrut’a taşınır. Melankton Arslanyan 1947 yılında Violet Oğliyan ile evlenir ve üç çocukları olur: Ara, Rafi ve Milvi. Hayk ise 1958’de Şake Domburyan ile evlenir ve dört çocukları olur: Armen, Şahe, Viken ve Sandra.
Violet Arslanyan, Georges Kalemkeryan ile evlenir ve Huri Kalemkeryan-Terziyan adında bir kızları olur. 1961 yılında iş sebebiyle Belçika’nın Anvers (Antwerp) şehrine yerleşirler ve burada elmas alım satımıyla ilgilenmeye başlarlar. Çok başarılı olurlar.

Şant, Armine’ye 1 Ekim 1931 tarihinden itibaren Beyrut Ermeni Okulu’nda (Hay Cemaran) haftada 4 saat resim ve 6 saat el işi (2 saati dikiş ve biçki olmak üzere) dersleri vermesini teklif ediyor. Pdf dosyasının tamamını görebilmek için görsele tıklayın.



Arslanyan ailesi, Lübnan ve Belçika’daki Ermeni diasporasının tanınmış hayırseverlerindendir. Birçok kuruma bağışta bulunmuşlardır. Bu kurumlar arasında Beyrut’un kuzeyindeki Mzher banliyösünde bulunan Hamazkayin Lübnan Ruhban Okulu’n yeni kampüsü de vardır; bu kurum günümüzde “Melankton ve Hayk Arslanyan Cemaran” adını taşımaktadır. Bu okul 1932 yılında Adur Haçaduryan’ın torunu Armine Haçaduryan’ın (Yeğya’nın kızı) öğretmenlik yaptığı okuldur ya da onun devamıdır. O dönem yeni kurulan bu kolejin öğretmen maaşlarını dahi ödeyemediği, bu sayfada sunulan mektuplardan da görülebileceği gibi belgelenmiştir. Gerçekte, yaklaşık yarım yüzyıl sonra, Adur Haçaduryan’ın kızı Hanum’un soyundan gelen torunları Melankton ve Hayk Arslanyan’ın büyük desteğiyle aynı kolej genişletilmiş ve onların adıyla yeniden adlandırılmıştır (bu okul 1950 yılı mayıs ayında Nisan Palanciyan’ın adını almıştı).
Hanum Haçaduryan-Kürkcüyan ve Artin Kürkcüyan soyundan gelen nesiller günümüzde Ermenistan, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamaktadırlar.

Adur Baba'nın 6. oğlu Harutyun Haçaduryan'ın kolu
Harutyun (1890, Antep – 1955, Beyrut), Adur Haçaduryan ve onun dördüncü eşi Osanna’nın oğullarından biridir; başka bir deyişle, soyun kurucusu Haçadur’un torunudur. Harutyun, amcası Harutyun Haçaduryan büyüğünün (1830? – 1881?) ve onun ilk eşi Sasuk’un torunu olan Beatris ile evlenmiştir.
Harutyun Haçaduryan, küçük olan, İskenderun’a yerleşir ve orada gelecekteki eşi Beatris Haçaduryan ile tanışır. Bu şehirde üç oğulları olur: Antranik, Püzant ve Zaven. Fransa’nın İskenderun bölgesinden çekilerek bölgeyi Türklere bırakmasının ardından, 1939 yılında ailesiyle birlikte Halep’e göç etmek zorunda kalırlar, oradan da Beyrut’a geçerler.
Antranik ise1960’lı yıllarda Bağdat’a yerleşir ve Iraklı bir Ermeni olan Markrit ile evlenir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Püzant Fransa’ya gider ve Gadar Der-Minasyan ile evlenir, iki çocukları olur: Harutyun (1956 doğumlu) ve Mari-Béatris (1959 doğumlu). Gadar, Ermeni Soykırımı yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’ndan kaçan Sivrihisarlı bir ailenin kızıydı.
Zaven ise, tamamen tesadüfen, Beyrut’ta Adur Haçaduryan’ın kızı, “Hanum”un torunu olan Nirva ile tanışır, evlenirler ve üç çocukları olur: Seyran, Şahe ve Ara. Şahe Haçaduryan, Afrika’da elmas ticaretiyle servet sahibi olur. Ara Haçaduryan ise ekstrem sporlar (aşırı spor dalları) alanında tanınmış biri. Zaven ve Nirva’nın ailesi, 1975’te patlak veren Lübnan İç Savaşı nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kalıp Fransa’ya yerleşir.
Yeğya Haçaduryan’ın torunu Püzant ile Gadar Der-Minasyan’ın oğlu Harutyun Haçaduryan’ın ailesinin bir kısmı 2015-2016 yıllarında Ermenistan’a taşınırlar. Torunları ve torunlarının çocukları şu anda Erivan’da yaşamaktadır.

1) 1938, İskenderun. Soldan sağa: Manuşag (Mannuş mama), kızı Mari Nazaryan-Haçaduryan, onun kızı Armine Haçaduryan-Deveciyan, onun küçük kızı Seta Deveciyan (daha sonra: Der-Ğevontyan).
2) 2019, Erivan. Soldan sağa: Seta Deveciyan-Der Ğevontyan, kızı Armine Der Ğevontyan-Davityan, onun kızı Aşhen Davityan-Fiksova, onun küçük kızı Arpi Fiksova.
Haçaduryan ailesinin tarihine dair tanıklıklar
İlk iki kuşak hakkında bilgiler, Aram Haçaduryan ile Efronya Nazaryan'ın oğlu Hrant ve Sarkis Haçaduryan ile Merum Yağsızyan’ın oğlu Jirayr tarafından toplanmıştır. Ailelerinin büyükleriyle, özellikle de ebeveynleriyle zamanında yapılan görüşmelerle toplanabilen tüm bilgiler derlenmiştir. Ayrıca Hripsime Haçaduryan -Basmacıyan ve Beatris Kürkcüyan-Arslanyan da dahil olmak üzere diğer aile üyeleriyle görüşmeler yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda aile ağacı da elle oluşturulmuştur.
Antep hakkında tarihsel bilgiler için kaynak olarak, George Sarafyan'ın "Tarih-i Anteb-i Hıristiyanlar" adlı kitabı kullanılmıştır (A. ve B. ciltler, Los Angeles, 1953).
Yeğya Haçaduryan ve Mari Nazaryan’ın torunu Armine Der- Ğevontyan, annesi Seda Deveciyan-Der- Ğevontyan ve onun kuzeni Ani Bağdasaryan-Çalyan’dan ek bilgiler almayı başarmıştır. Ayrıca, ulaşılabilen uzak akrabalarla da detaylı bilgilere ulaşılmıştır. Jirayr ve Hrant’ın sağladığı bilgilerle eldeki tüm materyalleri birleştirerek, Armine Haçaduryan ailesinin tarihini son haline getirmiştir. Aile ağacını, mektupları, belgeleri, fotoğrafları ve el yazmalarını da tamamlayarak, bunları içeren tomarı, houshamadyan internet sitesine sunmuştur.