Filisyan ve Papazyan Aileleri – Buenos Aires
Çeviren: Sevan Değirmenciyan, 29/04/2022 (son değişiklik: 29/04/2022).
Bu sayfa ile Filisyan ailesinin hikayesini anlatacağız. Sayfada bulunan fotoğraf ve anı-eşyalarının büyük bir bölümü Buenos Aires’te, Lucia Der Mıgırdiçyan’ın (Papazyan) yanında bulunmakta. Lucia’nın annesi ise Dença Papazyan (Filisyan).
Dençali’nin anne ve babası Bursa yakınlarında bulunan Büyük Yeniköy’den (Medz Nor Küğ). Dençali’nin babası Mıgırdiç Filisyan (daha sonra takdis olurken adı değişecek ve Papaz Ğugas Filisyan olacak) 1898’de orada doğmuş. İki kız kardeşi vardı. Onlardan birinin adı Yenos, diğerinin adı ise meçhul. Büyük Yeniköy’de iki katlı bir evde oturuyorlardı. Mıgırdiç küçük yaşta annesini kaybeder ve kendisine bekar olan halası bakar.
Ailede Filisyan soyadının Türkçe Filiz kelimesinden türediği söyleniyor. Filisyan ailesinin fertlerinin ortak özelliği filiz gibi narin bir yapıya sahip olmaları ve uzun boylu olmaları.
Tahminimize göre Ğugas 1920’li yılların başında, henüz Büyük Yeniköy’de yaşadığı dönemde papaz takdis olur. Burada Santuhi Aprahamyan ile evlenmişti.
Aile içinde Ğugas’ın halasının Santuhi’nin annesine gittiğini ve yeğeni adına evlilik teklif ettiği anlatılıyor. O, aynı zamanda Mıgırdiç’in papaz olmak istediğini de söyler. Santuhi’nin annesi teklifi reddeder, çünkü kızının bir papaz eşi olmasını istemiyordu. Daha sonra Mıgırdiç’in kız kardeşleri Yenos ve adı meçhul olan diğeri girişimde bulunur. Onlar önce Santuhi’nin fikrini alır ve kardeşleri ile evliliğe sıcak baktığını anlar. İki kız kardeşSantuhi’yi kaçırmaya karar verir. Başarırlar ve evlilik bu şartlarda gerçekleşir. Yaşananlar Santuhi’nin annesi Yunanistan’a gelip kızının ailesi ile birleştiğinde yeniden anlatılır. Anne Ğugas’ın kız kardeşleri ile iskambil oynadığı sırada, onlara “kaçırılma” hikayesini hatırlatır ve “kızımı kaçıranlar iskanbil oyununda da hile yapabilir” der.
Soykırım yıllarında Osmanlı yönetimi Mıgırdiç’i tutuklar ve amele taburlarında çalıştırır. Amele taburları askerlik çağına gelmiş Ermenilerin katledildiği askeri birliklerdi. Mıgırdiç şanslıdır, çünkü kurtulur. Mıgırdiç’in ailesi, Santuhi ve annesi tehcire tabii tutulur.
Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra kurtulanlar Büyük Yeniköy’e geri döner. Tahminimizce o yıllarda (1919-1922 arası) Mıgırdiç papaz takdis edilir ve Ğugas adını alır. Muhtemelen Santuhi ile de bu zamanda evlendi. Fakat yeni evli çiftin hayatı memleketlerinde çok kısa sürecekti. Yunan-Türk savaşı sırasında, binlerce Hristiyan (Rum ve Ermeni) gibi, Filisyan ailesi de nihayi olarak memleketlerini bırakır ve göç yollarına düşer. Muhtemelen bu karışık günlerde Santuhi annesininin izini kaybetti. Bu konu hakkında ayrıntıl bilmiyoruz. Santuhi ve annesi yıllar sonra Yunanistan’da yeniden bir araya gelecek.
Filisyan ailesi önce Edirne’ye, oradan da Bulgaristan’ın Plovdiv şehrine geçer. Burada bir süre kaldıktan sonra, Yunanistan’a geçerler. Başlarda Kavala’da yaşarlar, 1924’de ise Komotini’ye (Gümülcine) yerleşirler. Tüm bu şehirlerde Ğugas papaz olarak görev yapmaya devam eder.
6-7 sene Komotini’de yaşadıktan sonra Ğugas ailesi ile beraber Selanik’e taşınır.
Ğugas 1964 tarihine kadar Selanik Ermeni cemaatinin din görevlisi idi. Bir başka deyişle, 30 yılı aşkın bir süre bu cemaate hizmet etmiştir. Sayfada bulunan bir çok fotoğrafa bakarak kendisinin cemaatin dini, kültürel ve sosyal hayatına gösterdiği etkin katılımı görebilirsiniz.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Yunanistan Nazi orduları tarafından işgal edildiğinde, Sovyetler Birliği’ne ait Kızıl Ordu’dan kaçan askerler Selanik’de görülmekteydi. Bunlar arasında Ermeni askerler de vardı. Doğal olarak, Nazi görevlileri tarafından tutuklanmamak için kaçıyor ve bu nedenle ya saklanıyor veya Yunan direnişine katılıyorlardı. Ailenin anlattığına göre, Kızıl Ordu’daki bazı Ermeni askerleri Papaz Ğugas Selanik S. Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi’nin eski vaftizhanesinde hazırlanmış sığınakta saklardı.
Papaz Ğugas 1964 tarihinde emekli olur. 1967’de ailecek Arjantin’e gider. Cordoba’ya yerleşirler. Papaz 1969 tarihinde orada vefat eder.
Papaz Ğugas ve Santuhi’nin üç kızı olur; Hermon (1923’te Kavala’da doğar), Dençali (1925’de Komotini’de doğar), Sona (1931 veya 1932’de Selanik’de doğar). Bu kızlardan Lucia’nın annesi olan Dençali’dir.
Hermon, 1905 civarı doğmuş olan Şavarş Gusigyan ile evlenir. İlerki yıllarda soy isimleri değişir ve Kusikyan olur. Şavarş, Aydın’ın doğusunda bulunan Nazilli’de doğmuştu. Şavarş’ın annesi ve babası Vartuhi ve Hovhannes’di. Hovhannes Soykırım sırasında katledilir. Ailenin geri kalanı 1915’de tahcir edilir ve Mersin’e ulaşır. Şavarş’ın iki kardeşi Kevork ve Sarkis, Osmanlı ordusuna katılır. Şavarş, Araksi, Nıvart ve Srpuhi adında üç kız kardeşe sahipti. Srpuhi de Soykırım sırasında katledilir.
Birinci Dünya Savaşı sonrası, hayatta kalan Gusigyan ailesi fertleri bir süre Mersin’de kalır, 1920 civarında ise Yunanistan’a göç eder. İlk önce Kefalonya Adasına yerleşir ve daha sonra Selanik’e geçer. Şavarş burada dericilikle uğraşır. Şavarş ve Hermon Selanik’de evlenir. Sovyet Ermenistanı’na hicret yıllarında (1946-1947), Şavarş’ın annesi Vartuhi, kız kardeşleri Araksi ve Nıvart, kardeşi Sarkis Sovyet Ermenistanı’na gider. Hermon ve Şavarş’ın Şake, Vartuhi ve Mıgırdiç adında üç çocuğu olur. 1965’de Arjantin’e gider ve Cordoba şehrine yerleşirler.
Dençali, 1919’da Rodosto / Tekirdağ’da doğan Onnig Papazyan ile evlenir. Onnig ailesinin tek erkek evladıydı. Annesi, Adapazarı doğumlu Makhdig, babası ise Garbis’di. Papazyan ailesi Rodosto / Tekirdağ’da yaşardı. Anlatılana göre, Makhdig bu ailede hizmetçi idi. Daha sonra Garbis ve Makhdig aşık olur ve evlenir. Garbis hayat dolu bir kişiydi, şarkı ve şiir söylemeyi çok severdi.
Selanik taşınmalarından sonra, Papazyan ailesi kumaşçılık yapmaya başlar. II. Dünya Savaşı yıllarında Onnig Yunan ordusuna katılır. Böylece kendisi ve ailesi Yunanistan vatandaşı olur. 1941’de Yunanistan Naziler tarafından işgal edilir. Yunanistan ordusu lağvedilir ve ülkede kıtlaık baş göstermeye başlar. Bu şartlar altında bir çok Yunanlı işçi olarak Almanya’ya göç eder. İlerde aralarında Yunanistan Ermenileri olmak üzere, bazı Yunanlılar Nazi işgal güçlerinde işçi olarak zorla Almanya’ya gönderilir. Muhtemelen Onnig ilk grupta yer almaktaydı. O Almanya’nın Münih şehrinde askeri bir fabrikada çalışmaya başlar.
1951’de Dençali, Onnig ve evlatları Garo ve Lucia, Arjantin’e göç eder.
Sona Filisyan 1958’de, Atina’da, Artin Papazyan ile evlenir. 1967 tarihine kadar Atina’da yaşarlar. Daha sonra onlar da Arjantin’e göç eder. Santuhi adını verdikleri bir kızları olur.