Bu sayfada sergilenen materyalleri Garo Derunyan’dan (Lübnan) edindik. Burada sizlere Macaryan ve Derunyan ailelerinin arşivlerini sunacağız. Farklı coğrafyalardan (Trabzon, Kayseri ve Maraş bölgeleri) bu iki aile, dünürlük bağıyla birbirlerine bağlanmış. Günümüzde, bu ailelere ait hatıralar Garo Derunyan’ın yanında bulunmaktadır.
Garo Derunyan’ın büyük babası Hagop Diriiller, Maraş’ın Kişifli köyünde (Maraş şehrinin batısında) dünyay gelmiş. 1920’li yılların başında Lübnan’a göç ettikten sonra Derunyan soyadını almış. Garo’nun büyük annesi Elmasd Kemiksizyan, 1920 yılına kadar Maraş şehrinde yaşamış ve Kerlakyan ailesinin yanında çalışmış. Elmasd ile Hagop, Beyrut’taki mülteci kampında tanışır ve kamptaki Surp Haç Kilisesinde evlenirler. Dört çocukları olur: Artin (d. 1925), Avedik (d. 1927, Garo Derunyan’ın babası), Anuş (d. 1929), Gadar (d. 1933). Aile kamptan ayrılır ve Burç Hamud’un yeni kurulan mahallesi Nor Maraş’a [Yeni Maraş] yerleşir.
Avedik Derunyan burada Mari Der Mıgırdiçyan’la evlenir. Mari’nin babası Kayseri’nin Ekrek şehrinden Mesia Der Mıgırdiçyan ve annesi ise Trabzon doğumlu Hayganuş Der Mıgırdiçyan’dır.
Mesia’nın ailesinden nesiller boyunca pederler çıkmıştır; aile aynı zamanda Ekrek’te mülk sahibi bir ailedir. I. Dünya Savaşı patlak vermeden önce Mesia’nın Birleşik Devletler’e göç edip, Wisconsin’daki fabrikalarda çalışmakta olduğunu biliyoruz.
Hayganuş’un Trabzon’da üç kız kardeşi de vardır. Annesi genç yaşta vefat etmiş, daha sonra babası tekrar evlenmiş. Ailenin sözlü tarihi içinde Hayganuş hakkında, burada anlatma gereği duyduğumuz dikkat çekici bir bölüm bulunmaktadır. Babasının yeniden evlenmesinden sonra ailenin Türk ahbaplarından biri Hayganuş’u evlat edinmek ister. Evlat da edinir ve Hayganuş bu Türk ailenin yanında yaşamaya başlar; bu sırada Ermeni ismini muhafaza etmesine rağmen İslami eğitim de görmeye başlar.
Bu sözlü anlatının tarihleri ve coğrafi ayrıntıları pek belirgin değil. Sadece, Hayganuş’un evlenmesi söz konusu olduğunda, Ermeni fedailerin buna engel olup kızı kaçırdıklarını ve bir süre alıkoyduklarını biliyoruz, çünkü Hayganuş evlatlık ailesinden ayrılmayı kabul etmemişti orada daha emniyette hissettiği için. Bu olayın ateşkesten sonra yaşandığını düşünmekteyiz, diğer bir deyişle 1919 civarında, olay muhtemelen o dönemde Ermeni lejyonun faal olduğu Adana bölgesinde vuku bulmuştur.
Bu olaydan sonra Hayganuş'un Ermeni bir lejyonerle evlenip hamile kaldığı anlatılmaktadır. Ancak kocası birliğiyle birlikte Maraş'a gider ve kendisinden bir daha haber alınamaz.
Mesia, Birleşik Devletler’den savaş sonrası bu dönemde, muhtemelen Soykırımdan sağ kurtulmuş akrabalarını bulma umuduyla geri döner. Fakat kısa süre içinde ailesinin tamamen yok edildiği ortaya çıkar. Mesia, Hayganuş’la bu sırada tanışır, karısında yaşça çok büyük olmasına rağmen evlenirler. Mesya, Hayganuş hamileyken doğacak çocuğunu kendi evladı olarak kabul edeceğini söylemiştir. Hayganuş bir kız çocuğu dünyaya getirmiş ve bebeğe Nıver ismi verilmiştir. Daha sonra da birlikte Lübnan’a yerleşip Sarba’da (Beyrut’un kuzeyinde, Cünye yakınlarında), Kayseri bölgesinden gelmiş memleketlileriyle birlikte yaşarlar.
Mesia ile Hayganuş’un çocukları olur: Manug, Garabed, Nubar ve Mari (Garo’nun annesi).
1. Artin Derunyan’ın 1925 tarihli Lübnan kimliği. İkamet yeri olarak Beyrut’un Mıdavuar mahallesi, yani Ermeni göçmen yerleşimi yazılmış.
2. Elmasd Derunyan’ın (evlenmeden önce Kemiksizyan) 1925 tarihli Lübnan kimliği. 1896, Maraş doğumlu, baba adının Karekin olduğu belirtilmiş.
1. Lübnan hapishanelerinden birinde tutuklanmış, Elmasd’ın erkek kardeşi Giragos Kemiksizyan (Maraş doğumlu). Mesleği inşaatçılık ve Burç Hamud’daki binaların birçoğu onun eseri sayılmaktaymış. Anlatıldığına göre 1920’lerde uğradığı bir iftira nedeniyle yerel otoriteler tarafından kısa bir süreliğine tutuklanmış ve Beyrut’un Eşref mahallesindeki hapishaneye atılmış.
2. Giragos Kemiksizyan’ın hapishaneden çekilmiş bir fotoğrafı.
1. Antilyas, Lübnan, 1958. Derinlerde Kilikya Katolikosluğu görünüyor. Rayların üzerinde duran asker bir Amerikalı, aynı yıl bu bölgeye çıkartma yapan Amerikan ordusu üyesi. Yanında duran kız Nubar Der Mıgırdiçyan’ın kızı Haygenuş Der Mıgırdiçyan. Biraz ötede Mesia ve Hayganuş Der Mıgırdiçyan’ın evlerinin de göründüğünü belirtelim.
2. Mari Der Mıgırdiçyan’ın (ileride Derunyan), Antilyas (Lübnan) kıyısında, 1950’lerde çekilmiş bir fotoğrafı. Solda, katolikosluğun baş manastırı görünüyor. Mari’nin arkasında görünen taş bina ise evleri.
1. Avedik Derunyan atölyesinde çalışırken. Avedik’in mesleği bakır veya gümüş nesneleri parlatmaktır (fırçacı).
2. Avedik Derunyan (ortada) atölyesinde meslektaşlarıyla birlikte.
1. Elmasd Derunyan’ın (evlenmeden önce Kemiksizyan), Ermenice harfli Türkçe “Dua Kitabı”, M. Hovagimyan matbaası, 1925, İstanbul.
2. Rahip/Vartabed Boğos Bızdigyan’ın dua kitabı, Bzommar, 1927. Aynı zamanda Burç Hamud’daki “Mesrobyan” Okulunun kurucusu ve ilk müdürü olan yazar, kitabı öğrencisi Avedik Derunyan’a hediye etmiş.
Bu sayfadaki arşivin büyük bir kısmı 1909 civarında Maraş’ta doğmuş olan Sara Macaryan’a aittir. Soykırım yıllarında, aileden hayatta kalan sadece Sara ve kız kardeşi Margo olur. I. Dünya Savaşı’dan sonra çeşitli yetimhanelerde barınırlar. Bunlardan Şemlan (Lübnan’ın dağlık bölgesinde, Ale yakınlarında) ve Hazir’deki (Beyrut’un kuzeyinde) kız yetimhanelerini bilmekteyiz. Her iki yetimhane de Yakın Doğu Yardım Komitesi (Near East Relief – NER) tarafından idare edilmekteydi.
Sara, 26 Haziran 1924’te Halep’teki Merkez Türkiye Kız Koleji’nden (Central Turkey Girls College) hemşire olarak mezun olur. Kız kardeşi Margo’yla birlikte Beyrut Amerikan Üniversitesine giderler ve burada hemşirelik eğitimlerini uzmanlaştırırlar. Sara, baş hemşire olur. Margo, erken evlenir, Sara ise eğitimine devam eder ve 1939’da aynı Amerikan üniversitesinden ebelik diploması alır.
Sara, Halep ve Beyrut kampları, Burc Hamud ve Ayncar gibi çeşitli Ermeni göçmen yerleşimlerinde çalışır. Ebe olarak Danimarkalı misyoner Maria Jacobsen ve İsviçreli Jacob Kuntzler’le birlikte çalışır. Sara, Burç Hamud’un Sis mahallesinde yaşamaktadır. Ermeni mahallesinde bisikletiyle dolaşır ve Ermeni ailelere tıbbi destekte bulunurdu. Ayrıca Amerikan Hastanesinin, Lübnan’ın farklı bölgelerine gidip fakir yerel halka ücretsiz sağlık hizmeti veren gönüllü çalışanları arasındadır.
Sara’nın 1950’lerde Birleşik Devletler’i ziyaret ettiğini ve burada Maraşlı akrabalarıyla görüştüğünü bilmekteyiz.
Sara, ateşli bir Hıristiyan, Protestandır. Uzun saatler boyunca Kutsal Kitap okur. Eylül 1994’te, Lübnan’da vefat eder.
Sara’nın kız kardeşi Margo, yetimhanede büyümüş bir genç olan Haygazun Hagopyan’la evlenir. Hayatının sonuna kadar bekâr kalan Sara, kız kardeşinin ailesinin ihtiyaçlarını büyük oranda karşılar. Haygazun’un kız kardeşi Ayda Hagopyan’dır (ileride Rafaelyan). Ayda’nın kızı Karolin, Garo Derunyan’ın karısıdır. Sara’ya ait materyaller bu sayede günümüzde Garo Derunyan’ın yanında bulunmaktadır.
Sara’nın birçok aileye tıbbi maksatla gerçekleştirdiği ziyaretlerde her daim yanında olan ebe çantası.