Zeytun, 1913. Artin Ağa Çolakyan, santur çalarken (Kaynak: Muhterem Peder Maştots Vosgeriçyan, Zeytun – albüm [Ermenice], Beyrut, 1960)

Müzik Galerisi (II)

Editörün notu

Huşamadyan’ın amacı, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğunda yaşadıkları her yerde, farklılıklar arz eden rengarenk Osmanlı Ermeni alemini anlamaya ve tanıtmaya çalışmaktır. Osmanlı Ermeni kültüründe bir yerden diğerine çoğu kez büyük farklılıklar görmenin bizce anlaşılmayacak bir yanı olmasa gerekir. Aynı cemaat topluluğu içinde var olan bu çeşitliliği görmezden gelmek istemiyor, aksine bunu Osmanlı Ermeni mirasının araştırılmayı hak eden vazgeçilmez bir bileşeni sayıyoruz.

Şarkı sanatında da durum farklı değil. Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğunun her yerinde Ermenice konuşup şarkı söylemediler. Osmanlı İmparatorluğunda mahalli Ermenilerin, özellikle Ermeni Yaylasının birçok yerinden farklı olarak daha az tecrit edilmiş bir hayat sürdükleri ya da yüzyıllar boyunca kendilerini azınlık konumunda buldukları coğrafi bölgeler görürüz. Yaşadıkları sosyal çevre ve kültürel etkiler söz konusu Ermeni toplulukların kullandığı dil ve şarkılara mührünü vurmuştu. İşte bu yüzden, Ermenilerin ana dilinin ve dolayısıyla yaratıp söyledikleri şarkıların Türkçe olduğu Ermeni yerleşim bölgeleri, kasaba ve kentler vardı.

Aynı şeyi Osmanlı Ermenilerinin kullandıkları birtakım müzik aleti için de söylemek mümkün. Bunlardan bazılarının, söz gelişi udun, çağdaş Ermeni müziğinde neredeyse yeri yok. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, Huşamadyan’ın niyeti bu farklılıkları bertaraf etmek ya da görmezden gelmek değil. Bir geçmişi olabildiğince doğrulukla yeniden inşa etmek arzusundayız. Bu prensipten hareketle, Osmanlı Ermeni’sini ideolojik, estetik ya da çeşitli siyasi-kültürel etkilerden uzak durarak bir zamanlar olduğu gibi takdime çalışacağız.

Aşağıda sunduğumuz şarkı dağarının Osmanlı Ermeni kültürünün büyük çeşitliliğini en iyi şekilde yansıttığı kanaatindeyiz. Burada, günümüzde de Ermeni sahnelerinde icra edilen klasik Ermeni şarkılarını görüyoruz. Ama çağdaş Ermeni müziği hayranlarının, tını ve burada işitilen müzik aletlerini üvey evlat yerine koyup yabancıladıkları başka şarkılar da var. Bir diğer deyişle, elimizdeki şarkı ve şarkıcılar derlemesi çoğu kez kendi içinde tutarsızlıklar arz etmekte ve bunları genel bir başlıkta toplamak kolay olmasa gerekir. Ancak, bizim bakış açımızdan bu şarkıların bir ortak paydası var: Osmanlı Ermenileri onları doğdukları şehir, kasaba ve köylerde; daha sonra da 1920’li yıllarda Osmanlı İmparatorluğu toprakları dışında, diasporanın yeni kurduğu göç yuvalarında söylemiş ve dinlemişlerdi. Kuşkusuz bu, söz konusu şarkıların, Osmanlı Ermeni’sine eşlik ettiği, onun gündelik hayatının bir parçası olduğu anlamını taşımaktadır.  Amacımız, Osmanlı Ermenilerinin genel mirası içinde hepsinin bir yeri olduğunu gayet iyi bilerek, bütün bu gibi şarkılara sitemiz sayfalarında yer vermektir.

Dzovı (Deniz)

T. Babigyan’ın icra ettiği bir Karekin Sırvantsyants şiiri.

Ivan Aivazovsky, Dalgalar arasında, 1898 (Kaynak: ivan.evart.ru/jivopis/storm/pictures/sredi_voln).

Karekin Sırvantsyants –vaftiz adı Ohannes-, 1840’ta Van dolaylarında, Aykesdan mahallesinde dünyaya gelir. İlköğrenimini Van’da edinir. 1857’de, Varaka manastırının Jarankavorats okuluna girer. 1864’te “vartabed” tensip edilip Van’da görevlendirilir. Sırvantsyants, 1878’de, Türk-Rus harbinin sona ermesinin ardından, İmparatorluğun Ermenilerle meskûn yerlerini dolaşır. Bu ziyaretlerinin izlenimleri daha sonra “Toros Ağpar”  (1878, 1879) başlıklı iki ciltlik kitabında gün yüzü görür. 1885’te Trabzon Ermeni piskoposluk bölgesinin ruhani önderliğine tayin edilir. Faaliyetleri hükümet çevrelerinde hoşnutsuzluğa yol açar ve yapılan baskılar sonucunda, 1892’deki ölümüne dek kaldığı İstanbul’a çağrılır. Aynı zamanda şu eserlerin yazarıdır:  Krots-prots  [Erm. Գրոց-բրոց: Yazılı ve Yazısız; ç.n.]  (1874), Manana [Erm. Մանանա: Ruhani gıda; ç.n.] (1876), Hamov-Hodov [Erm.  Համով-հոտով: Lezzetli; ç.n.]  (1884) ve Hnots-norots [Erm. Հնոց-նորոց: Eski ve yeniye dair; ç.n.]  (1874). Sırvantsyants, eserlerinde taşra Ermenilerinin gündelik hayatı, adetleri ve şiirlerini metheder.

Dzovı hoknadz pırpur pernin,
Apin ıngadz gı heva,
Jer aperits megı mıtin
Dzovi vıra gı soğa.
Verkı sırdis ankun-andun
Gyankits heru yem pakher,
Guzem abrem vayri apum,
Abrem menag, anınger.
Asdğunk meg-meg yelan pazman
Yergni peruz atorkum,
Asdğeri bes yerkers yelan
Hokus mırayl khorkerum.
Sırdis larern dırdum-dırdunç
Gyankıs toşnadz yerketsin,
Hovı hevats munch u mırmunç,
Asdğunk vıras lur latsin.
Ambern ıngan dzovi vren
Hazar pernov çur khımin,
Tırav volorn kholor dzoven,
Dzıvats, nısdav tukh karin.
Yes el kez bes, menig voror,
Açers artsunk u dırdum,
Gı taparim volor-molor,
Gyanki heru aperum...

Türkçesi mealen:

Yorgun deniz, ağzında köpük,
Kıyıda soluklanmakta;
Karanlıkta bir kayalık,
Sürünüyor sular üzerinde.
Yüreğim yaralı; ne bir evim, uykum,
Hayattan uzağa kaçmışım;
Bu vahşi sahilde yaşasam, derim,
Yalnız ve arkadaşsız.
Yıldızlar birer birer çıktılar
Göğün firuze krallığından;
Ruhumun karanlıklarından
Yıldızlar gibi şarkılar yükseldi;
Yüreğimin telleri dertli dertli,
Şevksiz hayatımı dillendirdi;
Sessizce mırıldandı rüzgâr,
Yıldızlar bana ağladı sessizce;
Bulutlar düştü denize,
Bin ağızla su içti.
Martı denizden uçtu kasvetli
Çığırıp oturdu bir kayaya esmer;
Ben de senin gibi yalnız,
Gözlerimde yaş, keder;
Avareyim ora-bura,
Hayatın uzak kıyılarında.

Antsir Sev Amb/ İnçu Bingolı Mıdar (Geç, kara bulut/ Neden girdin Bingöl’e?)

Antsir Sev Amb/ İnçu Bingolı Mıdar (Geç, kara bulut/ Neden girdin Bingöl’e?)
Söyleyen T. Babigyan

Ivan Aivazovsky, Mehtapta Deniz Kazalı Manzara, tuval üzerine yağlıboya, 1863
(Kaynak: ien.wikipedia.org/wiki/Ivan_Aivazovsky).

Birbirini izleyen iki şarkı: bunlardan ilki, Hovhannes Hovhannesyan’ın (1864-1929) yazdığı Antsir Sev Amb. İkincisiyse bir halk şarkısı: İnçu Bingölı Mıdar.

Antsir sev amb

Antsir sev amb im sırdits,
Patsvir yergink gabudag,
Dıkhur khavar tukhbi meç,
Tsola karnan arekag.

Toğ badarvi tsurd tsımran
Sıko hanterts dağdıgali,
Yev şoğşoğa pınutyan
Vosge jıbid tsangali.

Türkçesi mealen:

Bırak git kara bulut, yüreğimi,
Mavi gökyüzü açılsın,
Karanlık siste kasvetli
Bahar güneşi parlasın.

Kırılsın soğuğu kışın,
Sıkıcı yas giysisi
Ve ışıldasın doğanın
Altın tebessümü çekici.

İnçu Bingölı Mıdar?

İnçu Bingölı mıdar,
Paği bılbulı kıdar.

Dle, Mıgon, de,
Apon tıkhgonde;
Tıkhgon, tıkhgon, tıkhgonde,
Apon gonde, tegonde.
Susam sımbul,
Baği bılbul,

İnçu Garoyin arar,
Ander u keri tarar.

Türkçesi mealen:
 
Neden Bingöl’e girdin,
Bağın bülbülünü buldun?
Dele, Mıgo(n) de,

Apo tıkhgonde;
Tıkhgon, tıkhgon, tıkhgonde,
Apo gonde, tegonde.
 
Susam sümbül,
Bağ bülbülü,
Neden Garo’yu aldın,
Sahipsiz, esir oldun?

(Kaynak: gallica. bnf. fr / Bibliothèque nationale de France)

Kilikya

Söz: Nahabed Rusinyan; müzik: Kapriel Yeranyan; söyleyen: Armenag Şahmuradyan

Yerpor patsvin tırnerın huso
Yev mer yergren pakh da tsımer;
Çıknağ yergirın mer Armenio
Yerp paylin yur kağtsrig orer;
Yerpor dzidzarın yur puyn tarna,
Yerpor dzarerın haknin derev;
Tsangam desnel zim Giligia,
Aşkharh vor ints yedur arev.
Desi taşderı Syurio,
Leyarn Lipanan yev yur mayrer;
Desi zergirın İdalio,
Venedig yev yur gondolner;
Gığzi nıman çik mer Gibria,
Yev voç meg vayr e artarev
Keğetsig kan zim Giligia,
Aşkharh vor ints yedur arev.
Hasag mı ga mer genats meç
Ur amenayn iğtsıs gavardi,
Hasag mı ur hokin i denç
Hişadagats yur garodi;
Horjam kınarın im tsırdana,
Siruyn dalov verçin parev,
Yertam nınçel him Giligia,
Aşkharh vor ints yedur arev

Türkçesi mealen:

Ümit  kapıları açıldığında,
Kış kaçtığında ülkemizden,
Şirin vatanım Ermenistan,
Güzel günler parladığında;
Kırlangıç yuvaya döndüğünde,
Ağaçlar yaprak giydiğinde,
Görsem derim Kilikya’mı,
Bana hayat veren âlemi.
Gördüm ovalarını Suriye’nin
Dağlarını Lübnan’ın, annelerini;
Gördüm İtalya ellerini,
Venedik ve gondolları;
Benzersiz ada Kıbrıs’ımız,
Ve hiçbir yer doğrusu
Güzel değil Kilikya’mdan;
Bana hayat veren âlem.
Bir yaş var hayatımızda
Her arzunun sona erdiği
Bir yaş ruhun
Anıların özlemini çektiği;
Sevgiye son bir selam verip
Sustuğu zaman sazım,
Gideyim Kilikya’da uyuyayım;
Bana hayat veren âlemde.

Nahabed Rusinyan,  1819’da, Kayseri ilinin Efkere köyünde doğar. İlköğrenimini köy okulunda edindikten sonra, 1828’de ailecek İstanbul’a göç eder ve Üsküdar’a yerleşirler. Üniversite öğrenimi görmek için 1840’ta Paris’e gider ve 1849’da tıp doktorluğu diplomasıyla mezun olur. 1851’de İstanbul’a döner ve Osmanlı İmparatorluğundaki Ermenilerin Milli Nizamnamesinin geliştirilmesi çalışmalarına katılır. Rusinyan, Osmanlı yüksek devlet memurlarından, Tanzimat döneminin başlıca reformcularından olan Mehmet Fuat Paşa’nın şahsi doktorluğunu yapar. Kırım Harbi (1853-1856) yıllarında, Yunan cephesinde Fuat Paşa’ya eşlik eder. 1860’ta ise, Fuat Paşa, özel bir görevle, Marunîlerin cemaatler arası çatışmalarda Dürzüler tarafından katledildiği Dağlık Lübnan’a gönderilir. Rusinyan, bu Lübnan yolculuğunun başından sonuna kadar yine Fuat Paşa’nın yanındadır. Lübnan Dağlarını, Kıbrıs ve ‘Kilikya’ adıyla anılan halk şarkısının sözlerini yazdığı Kilikya’yı bu dönemde ziyaret eder. 1876’da İstanbul’da ölür.

Kapriel Yeranyan, 1827’de İstanbul’da doğar. 1857-1858 yıllarında gün yüzü gören “Kınar Haygagan [Erm. Քնար հայկական: Ermeni Liri; ç.n.]” adlı ilk müzik mecmuasının yayıncılarındandır. Daha sonra “Kınar Arevelyan [Erm. Քնար արեւելեան: Doğu Liri; ç.n.]”ı (1861-1862) yayınlar. Aynı zamanda “Hayasdan Yergir Tırakhdavayr [Erm.” Հայաստան, երկիր դրախտավայր: Ermenistan Cennet Memleket; ç.n.]”, “Arik, Haygazounk [Erm. Արիք, Հայկազունք:Gelin, Ermeni çocukları; ç.n.]” ve “Hay Abrink, Yeghpayrk [Erm. Հայ ապրինք, եղբայրք: Ermeni gibi yaşayalım kardeşler; ç.n.]” şarkılarının müziklerini yapmıştır. 1862’de İstanbul’da ölür.

Armenag Şahmuradyan, 1878’de Muş’ta doğar. Babasının mesleği demircilikti. İlköğrenimini Muş’taki Surp Garabed manastırının Jarankavorats okulunda edinir, ardından Eçmiyadzin’deki Kevorkyan koleji ve Tiflis’teki Nersesyan okulunda öğrenim görür. “Daron Bülbülü” lakabıyla ünlüdür. Şahmuradyan, Gomidas Vartabed’in öğrencisi, daha sonra da yakın dostu olur. Müzik dalındaki yükseköğrenimini Paris’te görür. 1939’da, Paris’te ölür.

“Kilikya”, Frédéric Bérat’nın (1801-1855) “Ma Normandie [Fr. “Normandiya’m”; ç.n.]” başlıklı şarkısının bir uyarlama-çevirisidir.

Armenag Şahmuradyan, 1878-1939 (Kaynak: Nubarian Library collection)

Akh im ağvor meg hadig (Ah benim biricik güzelim)

Söyleyen: M. Düzciyan

Akh im ağvor meg hadig,
Gı vari gor im sırdig,
Hay ağçig, sirun ağçig,
İnç gılla dur mi baçig.

Sırdis khoren khosetsar,
Minçev hima inç getsar,
Ay dığa, sirun dığa,
Meg baçigov inç gılla.

Tun ayretsir ints açov,
Mare sirdıs mi baçov,
Yete mayrıt tramı da,
Serı gorhne (...).

Yegur uze ints mormes,
Çi da pakhçink tu yev yes,
Yergu yeğink mi marmin,
Lısoğın al gıse âmin.

Türkçesi mealen:

“Ah benim güzel bir tanem,
Yanıyor yüreciğim;
Ermeni kız, şirin kız,
Bir öpücük ver, n’olur.”

“Yüreğimden konuştun,
Şimdiye dek ne durdun?
Ay oğlan, şirin oğlan,
Bir öpücükten ne olur?”

“Bakışınla yaktın beni,
Bir öp de söndür ateşimi;
Annen para verirse,
Sevgi kutsar (…)”

“Gel, iste beni annemden,
Vermezse kaçalım sen ve ben;
İkimiz olalım bir beden,
Duyan desin “Amin!”.

(Kaynak: gallica. bnf. fr / Bibliothèque nationale de France)

Aman aman Maritsa!

Söyleyen: M. Düzciyan

Khıntsor munim kadzadz e,
Khadzadz değın al ardztadz e,
Akhbarıs uzets çıdıvi,
Ays im yaris dıvadzın e.

Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet ayretsa,
Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet varetsa.

Yela partsır lernerı,
Sırdis tsavı pırner e,
Yergu siradz yarerı,
Irar çen dar marerı.

Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet ayretsa,
Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet varetsa.

Tutin dzarı boyoke,
Tut çi gera orokıt,
(…) dun dari,
Yar çi desa orokıt.

Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet ayretsa,
Aman aman aman Maritsa,
Yes ku sirov varetsa.

Yeler em partsır sarı,
Ge tidem vari tsorı,
Tever çunim vor tırçim,
Bid danim yaris kovı.

Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet ayretsa,
Aman aman aman Maritsa,
Yes ku dardet varetsa.

Türkçesi mealen:
Bir elmam var ısırmış,
Isırdığı yer gümüşlemiş;
Ağabeyim istedi vermedim,
Onu bana yârim vermiş.

Aman, aman, aman Maritsa,
Ben derdinden yanmışım;
Aman, aman, aman Maritsa,
Derdinden kavrulmuşum.

Çıktım yüksek dağlara,
Yüreğimin acısı tutmuş;
İki yar birbirini sever,
Anneleri vermezmiş.

Aman, aman, aman Maritsa,
Ben derdinden yanmışım;
Aman, aman, aman Maritsa,
Derdinden kavrulmuşum.

Dut ağacının büyüğü,
Dut yemedim sen olalı;
(…) eve götürdüm,
Yar görmedim senden gayrı.

Aman, aman, aman Maritsa,
Ben derdinden yanmışım;
Aman, aman, aman Maritsa,
Derdinden kavrulmuşum.

Çıkmış yüksek tepeye,
Bakarım aşağı vadiye;
Kanatlarım yok uçayım,
Yârin yanına varayım.

Aman, aman, aman Maritsa,
Ben derdinden yanmışım;
Aman, aman, aman Maritsa,
Derdinden kavrulmuşum.

(Kaynak: gallica. bnf. fr / Bibliothèque nationale de France)

Usge gu kas veri vana

Söyleyen: Roger Mıgırdiçyan (Gomidas Band)

Usge gu kas veri Vana(?)
Derdet em (...) yeğer divana
Baçig mı dur mart çimana,
Yar gülüm can e,
Yar gülüm can e, sirer em yes kez,
Yar gülüm can e, bidi arnem kez.

Usge gu kas uşig-muşig,
Usge gu kas uşig-muşig,
Vodkıt mıder varti puşig,
Tun bızdılig baç anuşig,
Yar gülüm cane,
Yar gülüm can e, sirer em yes kez,
Yar gülüm can e, bidi arnem kez.

Usge gu kas veri Vana,
Yes tivana tun tivana,
Asdvadz mezi tur mi pana,
Yar gülüm can e,
Yar gülüm can e, sirer em yes kez,
Yar gülüm can e, bidi arnem kez.

Türkçesi mealen:

Nerden gelirsin (…) Van (…)?
Derdinle olmuşum divane;
Bir öpücük ver, kimse duymasın,
Yar gülüm can,
Yar gülüm can, sevmişim ben seni,
Yar gülüm can, alacağım ben seni.
 
Nerden gelirsin usul usul?
Nerden gelirsin usul usul?
Ayağına batmış gül dikeni,
Tatlı küçük bir öpücük;

Yar gülüm can,
Yar gülüm can, sevmişim ben seni,
Yar gülüm can, alacağım ben seni.

Nerden gelirsin (…) Van (…)?
Ben divane, sen divane;
Bir kapı açsın Yaradan bize;
Yar gülüm can,
Yar gülüm can, sevmişim ben seni,
Yar gülüm can, alacağım ben seni.

Dari mın e çem deser, çem gırnar timanal (Bir yıldır görmedim, gayrı dayanamıyorum)

Söyleyen: Harry Miricanyan (Gomidas Band)

Dari mın e çem deser, çem gırnar timanal,
Dari mın e çem deser, çem gırnar timanal,
Tun hondeğ, yes hosdeğ (…) timanam,
Tun hondeğ, yes hosdeğ (…) timanam.

Namag mı çes kırer, inçbes timanam,
Namag mı çes kırer, inçbes timanam,
Tun hondeğ, yes hosdeğ (…) timanam,
Tun hondeğ, yes hosdeğ (…) timanam.

Taşgınagıt çes ğırger vor yes lıvanam,
Taşgınagıt çes ğırger vor yes lıvanam,
Tun im sirdıs godretsir, inçbes timanam,
Tun im sirdıs godretsir, çem gırnar timanal.

Açkerıt sev mazıt yergayn, yerazıs kez gı desnam,
Açkerıt sev mazıt yergayn, yerazıs kez gı desnam,
Tun hondeğ, yes hosdeğ, inçbes timanam,
Tun hondeğ, yes hosdeğ, çem gırnar timanal.

Türkçesi mealen:

Bir yıldır görmedim, dayanamıyorum gayrı,
Bir yıldır görmedim, dayanamıyorum gayrı,
Sen orada, ben burada (nasıl) dayanayım?
Sen orada, ben burada (nasıl) dayanayım?

Bir mektup yazmıyorsun, nasıl dayanayım?
Bir mektup yazmıyorsun, dayanamıyorum gayrı,
Sen orada, ben burada (nasıl) dayanayım?
Sen orada, ben burada (nasıl) dayanayım?

Göndermedin mendilini silineyim,
Göndermedin mendilini silineyim,
Kalbimi kırdın, nasıl dayanayım?
Kalbimi kırdın, dayanamıyorum gayrı.

Gözlerin kara, saçın uzun; rüyamda seni görüyorum,
Gözlerin kara, saçın uzun; rüyamda seni görüyorum,
Sen orada, ben burada (nasıl) dayanayım?
Sen orada, ben burada, dayanamıyorum gayrı.

Usge gu kas ve Dari mın e şarkıları, Philadelphia’daki Gomidas Band’a ait "Rendezvous in Armenia" albümünden (1963) alınmıştır. Usge gu kas’ı söyleyen  Roger Mıgırdiçyan; Dari mın e’yi ise Harry Miricanyan okuyor. Gomidas Band’ın bütün üyeleri, Birleşik Devletler’de doğmuş ve Ermeni göçmenlerden sonraki ilk kuşağı temsil ediyorlar. Onlar, Amerika etkileri ağır bassa da ana-babalarının müzik mirasının takipçileridirler. Ünlü udi George Mıgırdiçyan da Gomidas Band’ın bir üyesi. Birleşik Devletlerde doğan, isim yapmış ilk udilerdendi. Söz konusu müzik aleti, ilk kez, onun tanınmışlığı sayesinde New York’taki müzik salonlarından içeri adım atmıştı.
Metin: Harry Kızılyan

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo

Söyleyen: Michael Sarkisyan

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo.

Mer harsnikı zıvarcali antsav,
Dandiginin vağvan kordzı şadtsav.
Mer harsnikı zıvarcali antsav,
Dandiginin vağvan kordzı şadtsav.

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo.
Aman,

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo.

Amusinı kordzaranen tartsav,
Dandiginı hopur hopur tartsav.
Amusinı kordzaranen tartsav,
Dandiginı hopur hopur tartsav.

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Dandiginin gılletsutsink, lo, lo.
Aman.

Türkçesi mealen:

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo.

Bizim düğün neşeli geçti,
Hanımın yarına işi çoğaldı.
Bizim düğün neşeli geçti,
Hanımın yarına işi çoğaldı.
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo.
Aman,

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo.
Kocası fabrikadan döndü,
Ev hanımı hopur hopur oldu.
Kocası fabrikadan döndü,
Ev hanımı hopur hopur oldu.

Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo,
Dari lo lo, dari lo lo, lo, lo,
Ev hanımına yutturduk, lo, lo.
Aman.

Dari lo lo’yu birleşik devletlerde doğan ve Lowell, Massachusetts’da yaşayan Michael Sarkisyan söylüyor. Amerikalı Ermeniler arasında çok popüler bir parça. Sarkisyan’ın annesi, soykırımdan sağ kurtulan bir Çemişgezekliydi. Mike Ermeni, Türk ve Rum halk şarkılarını kendi komik yorumlarıyla okumasıyla ünlüydü. Bu parça, 1958’de piyasaya sürülen "Armenian Wedding" albümünden alınma. Albümde, Birleşik Devletlerdeki Lübnanlı ve Ermeni anne-babadan doğma Freddie Elias da kemanıyla yer alıyor. Freddie, doğulu üslupla keman çalmayı bir Ermeni ustadan, Maraşlı göçmen Harry Hassekyan’dan öğrenmiş.
Metin: Harry Kızılyan

Yar uneyi çinar boyov (Yarim vardı çınar boylu)

Söyleyen: Rupen Baboyan, 1939’da Fresno’da kaydedilmiş.

Halk arasında çokça icra edilen bir şarkı. Şarkının ne zaman dillendirilmeye başladığı belli değil ama Kafkaslar ve diasporada yeni tesis edilmiş Ermeni göçmen merkezlerinde daha 1920’lerin başlarında var olduğuna dair referanslar bulunmakta. Şahan Şahnur, “Nahançı Arants Yerki [Erm. Նահանջը առանց երգի: Şarkısız Ricat; ç.n.]” başlıklı eserinde bu şarkıdan bir kıtayı zikreder. Krikor Şahinyan, “Verakağ [Erm. Վերաքաղ: Revizyon; ç.n.]” adlı otobiyografik kitabında parçanın 1930’lu yıllarda Şam’daki Ermeni çevrelerinde dillendirildiğine işaret eder. Ayrıca, içinde “badits gakhvadz im çutagı ıngav godrıvets (ya da pışrıvets) [Erm. “duvara asılı kemanım düştü, kırıldı (ya da “parçalandı”); ç.n.] ” dizesinin bulunduğu, son kıtasıysa:

Vets yar unem çinar boyov deskov annıman
Yergu Baku, yergu Tiflis, megın al Yerevan
[Altı yârim var çınar boylu, görünüşü benzersiz
İkisi Bakü’de, ikisi Erivan’da, ikisi Tiflis; ç.n.]
Diye başlayan bir versiyonu da var.

Yar uneyi çinar boyov deskov annıman,
Sirunneru takuhin er sirun ansahman,
Sev açerı, sev u khoşor sev sati nıman,
Yerker yerkum anuş tsaynov bılbuli nıman,
Akh im anuş yar, yar uni ğurban,
Tever ar ou yeg tırçuni nıman.

Vonts timanam yes ays tsavin abrim arants kez,
Vor ints hamar al kin çuni gıyankı arants kez,
Yerp minag em ays aşkharhum hokis anınger,
Dardi tserkits aşuğ tartsa sarerın em ınger,
Akh dıvek tever, tever vor tırçem,
Hasnem im yaris garodıs arnem.

Arar aşkharh yes man yega te kıdnem yaris,
Akh I zur gorav kınats im yeresun daris,
İm ıngerı larer paşkhadz kıtsem kınaris
Vor yerkelov u nıvakov kıdnem im yaris,
Akh im anuş yar, yar uni ğurban,
Tever ar u yeg tırçuni nıman.

Vets yar unem çinar boyov deskov annıman,
Yergus Boston, yergus New York, yergus Fresno,
Vorin sirem, vorin toğnem, vorin moranam,
Lav e polor megın sirem sirdıs zovana,
Akh im anuş yar, yar uni ğurban,
Tever ar ou yeg tırçuni nıman.

Türkçesi mealen:

Yârim vardı çınar boylu, görünüşü benzersiz
Şirinlerin kraliçesi sevimli mi sevimli
Kara gözleri kocaman, kara kehribar gibi
Şarkılar söyler tatlı sesi bülbül misali;
Ah benim tatlı yârim, yâri var kurban
Kanatlan da gel kuş misali.

Nasıl dayanırım bu acıya sensiz yaşarım da ben
Artık değeri yok hayatın sen yokken
Bu yalnız âlemde, ruhum arkadaşsız
Derdin elinde mecnun, dağlara düşmüşüm;
Ah, kanat verin, kanat verin uçayım,
Varayım yârime hasret gidereyim.

Dünya âlem yol gittim yârimi bulayım diye,
Ahu zar ile geçti otuz yılım;
Sazımın tellerine vurayım
Çalıp söyleyerek yârimi bulayım:
Ah benim tatlı yârim, yâri var kurban
Kanatlan da gel kuş misali.

Altı yârim var çınar boylu, görünüşü benzersiz
İkisi Boston, ikisi New York, ikisi Fresno’da,
Hangini sevsem, hangini bıraksam, hangini unutsam dersiniz,
İyisi mi hepsini seveyim, yüreğim ferahlaya;
Ah benim tatlı yârim, yâri var kurban
Kanatlan da gel kuş misali.

(Kaynak: Library of Congress, American Folklife Center, WPA Sidney Robertson Cowell Collection)