Sis şehrinin 20. Yüzyıl başlarındaki planı (ayrıntılar için bkz. aşağıda sol sütun).

Sis - Okullar

Yazanlar: Anna Boğosyan, Vahe Taşçıyan, 12/08/14 (son değişiklik 13/09/14), Çeviren: Tomas Terziyan

Kilikya Ermenistan’ının 1173 tarihinde ilan edilen bir zamanki güçlü başkenti, Katolikosluk üs ve merkezi; yalnızca kraliyet sarayı, dünyevi ve dini yapılarıyla değil, aynı zamanda Ermenilerin en büyük kültür merkezi olmakla ünlü Sis, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “ancak bir köyü andırmaktaydı” [1].

Sis/Kozan, yak. 1920 (Kaynak: Rahip Gabriel Bretocq tarafından çekilmiş fotoğraf, Archives départementales de l’Eure. Fonds Gabriel Bretocq)

Misak Keleşyan, o zamanki Sis’e dair resimli bilgiler ve değerli yazılar aktardığı “Sis-Madyan [kitap, yazılar; Sis kitabı]” adlı çalışmasında şehri böyle tasvir eder. Bu makalede, söz konusu çalışmada yer alan yazılara dayanarak Sis’teki Ermeni okulları ve eğitim sistemi, keza büyük bir eğitim geleneğine sahip [2] ve Katolikosluk merkezi- bununla, aynı zamanda bir eğitim merkezi olduğunu gelenekçe varsaymak gerekir- olmasına rağmen şehrin niçin genel bir eğitim sistemi örgütlenmesine sahip olmadığı ortaya koyulmaktadır. Söz gelişi aynı dönemde Harput ya da Antep’teki gibi, okullar bakımsız ve düzensiz bir durumda, bu sahadaki küçük girişimler daha çok ferdi niteliktedir.

Sis, 1911. Garabedyan ailesi.
Oturanlar: (soldan sağa) ortada Krikor Garabedyan (başında fes ile), Mari Garabedyan. Ayakta, Krikor ile Mari’nin arasında, kızları Yester. Arka sıra, ayakta: (soldan sağa) Samuel (başında fes ile, Krikor’un oğlu), Samuel’in karısı (adı bilinmiyor), annesinin kucağında bir çocuk, Sirvart (annesinin kucağında), Sirvart’ın annesi (Garabed’in karısı, adı bilinmiyor), Garabed Garabedyan (Krikor’un oğlu), Nazo  Garabedyan (Krikor’un oğlu). Oturanlar: (yerde, soldan sağa) Samuel’in çocuğu, Harut (Krikor’un oğlu), Krikor’un solunda ayakta dikilen iki çocuk, onun torunları (Samuel’in çocukları). Samuel’in çocuklarının adları: Haygazun, Karekin, Siragan ve Viktorya. Samuel ve Garabed, Krikor’un ilk evliliğinden olma çocukları. Krikor, karısı öldükten sonra Nazo, Harut ve Yester adlarında üç çocuk sahibi oldukları Mari ile evlenir (Kaynak: Garabedyan ailesi koleksiyonu, Los Angeles).

Sis, 19. Yüzyıl ortalarında, Kilikya’nın şehir ya da merkezleri arasında eğitim bakımından en az gelişmişi sayılır. Ermeni öğrencilerin sayısı o zamanlar görece azdı ve buna sebep, okulların içinde bulunduğu yoksul ve zavallı koşullar, Fransızların yetersiz yardımları, hatta hiç yardım etmemeleri gösterilir. O tarihlerden önce ise Sis’te hüküm süren eğitim sistemi hakkındaki bilgiler puslu ve belirsizdir [3]. Herhangi bir okul tesisi-binası olup olmadığı belli değil; eğitim yöntemi ya da sistemi hakkında genel bir fikir edinmek ise zor [4].

Osmanlı İmparatorluğunun o zamanlardaki genel eğitim sisteminin de gevşek olduğunu belirtmek gerek. Türk okulları, Devletin Fransa’dan sağladığı yardıma rağmen, eğitimin topluca gelişmesi için yeterli değillerdi. Misak Keleşyan’a göre, büyük şehirlerde, devlete ait eğitim alanında belli bir ilerleme vardı ama köy toplulukları ya da daha küçük şehir merkezlerinde manzara iç karartıcıydı [5].

Türk okulları

Sis’teki Türk okulları bedavaydı. Bunlar, başlangıç dönemi için, İslam ilahiyatı ve ruhani bilgilerin (Kuran okuma ve dini eğitim) de öğretildiği dini okullardı (medrese). Okullar, köylerden gelen çocuklar için yatılı ve öğrenciler ordu içinde hizmetten bağışıklardı [6].

Süleyman Hocanın uzun yıllar ders verdiği, Çamurdanzadelerin Küçük Camiye bitişik medresesi bu çeşit tesislerdendi. Bir diğer medrese de eski çarşı içinde yer almaktaydı [7].

Bu tesislerin yanı sıra büyük şehir merkezlerinde Rüştiye (dört yıl süreli ortaokullar) ve İdadiyeler (liseler) bulunmaktaydı. Bunlar, devlet eğitim sisteminin (Maarif) gözetimi altındaydı. Bu kurumlarda tahsil görenlerin çoğu daha sonra resmi görevler üstlenirlerdi. Söz konusu okullarda okuyan öğrenciler arasında az sayıda Hıristiyan da vardı. Sis’te, herhangi bir Rüştiye ya da İdadiye tesisinin varlığına dair kayda rastlamıyoruz [8].

1890’ların sonlarında, Sis’in yeni mutasarrıfı Ömer Paşa’nın çabaları sayesinde eğitimde iyileşmeler uç verir. Böylece, 1897’de Sis’te, hükümet konağının kuzey tarafında ilk Türk ilkokulu (İptidai) açılır. Okulun kendi bahçesi ve geniş oyun alanı vardı. Müdürü, manastırın ruhban okulu Jarankavorats’ta da ders veren Rumeli muhaciri Gök Fakı’ydı [9].

Ömer Paşa’nın görev yaptığı dönemde, kendilerine herhangi bir eğitim fırsatı tanınmayan mahallin kızları için de eski çarşıda bir kız okulu açılır [10]. Köy medreselerinin yerini giderek, eğitim düzey ve sisteminin daha düzenli bir durum elde ettiği ilkokullar alır [11].  Önceleri bir asker mektubu okumak için okuma bilen birini bulma ümidiyle köy köy dolaşmak gerekirken, 19. Yüzyıl sonlarında, Sis’teki Türkler arasında gazete okumak alışkanlığı yayılmaya başlar [12].

Söz konusu devlet okulları, 1908’de anayasanın onaylanmasından sonra, Türk ve Ermeni eğitimci ya da eğitim görevlilerinin işbirliği yapıp karşılıklı ilişkiler kurdukları yerlere dönüşür. Böylece, mahallin Ermeni okulunda görev yapan Ermeni öğretmenler, yılsonu sınavı ve tören vesileleriyle Sis’teki devlet ilkokuluna davet edilmeye başlarlar. 1912’de Edirne’nin Osmanlı ordusu tarafından yeniden fethedilmesi üzerine öğretmen Paşabezyan’ın, Türk ve Ermeni okullarının dayanışması adına Türkçe bir tiyatro oyunu hazırlayıp Ermeni okulunda sahneye koyması bu atmosferin neticesidir [13].

1908’den sonra, Türk okullarına olduğu gibi Ermeni okullarına da Maarif eliyle devlet yardımı tahsis edilir [14]; bu da belli mali zorlukların üstesinden gelerek, eğitimde kararlı bir devamlılık için nispeten elverişli koşullar sağlar.

Ermeni Havariyun (Apostolik) okulları

Sis’teki Ermeni okullarının kaydettiği iyileşmeler konusuna değinmeden, Misak Keleşyan’ın değerlendirmesiyle üzücü ve zavallı bir durum arz eden iyileşme öncesi dönemi anlatmak önemlidir [15]. İmdi “Sis-Madyan”ın yazarı, söz konusu zaman diliminde, Sis’te ilkel eğitim yöntemleriyle iş gören, müdürlüğünü Madteos Efendi Açabahyan’ın (1827- 1927) yürüttüğü mahallin Ermeni ilkokulunda öğrencilik yapar. Daha sonra Harutyun Laçinyan (Sis, 1872- ?), Harutyun Kederyan (1873’te Sis’te doğar, 1915’te öldürülür) ve Apraham Khaçigyan (Sis, 1875-1943) da burada ders verirler [16]. Keleşyan, anılarında, 4-5 yıl o okulda öğrenim gördükten sonra henüz layıkıyla Ermenice okuyup yazamadığını ne de konuşabildiğini söyler [17].  Birkaç yıl aynı okula gittikten sonra, öğrenimine orada devam etmek için 1897 yazında İstanbul’a gider. 1895 Abdülhamit kıyımları zamanında anne-babalarını kaybeden çok sayıda yetime böyle bir olanak tanınmaktaydı [18]. Ermeni karşıtı toplu zulümler neticesinde binlerce Ermeni yetimi meselesi ortaya çıkmış ve her yerde Ermeni yetimhaneleri açılmıştı. İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesi de taşradan yetimler getirtip eğitimlerini üstlenmişti. Keleşyan, babasını kaybeder ve diğer yetimlerle birlikte, 1903’te mezun olup Sis’e döndüğü Armaş ruhban okuluna gönderilir [19].

Katolikos Mıgırdiç Kefsizyan (1871-1894) (Kaynak:Misak Keleşyan, Sis-Madyan, Beyrut, 1949)

Sis’te farklı zamanlarda hayata geçirilen, eğitimin iyileştirilip gelişmesinde etkin olan ferdi girişimlere değinmeyi de burada önemli addediyoruz. Sırası gelmişken, 1840’lı yıllarda Sis’te ders veren öğretmenlerden papaz Harutyun Mıkhitaryan, Çavdaryan nam biri, papaz Krikor Açabahyan, ve Çolak Seto’yu kaydedelim. Bunların hepsi, ilkel ya da evden bozma okullarda öğretmenlik yaparlar. Katolikoslar II. Giragos ve Mıgırdiç Kefsizyan da tam bu zamanlarda okul işine hız verirler [20].

O dönem, İmparatorluk topraklarındaki Ermenilerin eğitimi ve okul inşası görevini üstlenen, İstanbul’daki Birleşmiş Dernek (Miatsyal Ingerutyun), 1851’de Mıgırdiç Khrimyan’ı  (Khrimyan Baba, müstakbel patrik ve daha sonra katolikos) Kilikya’daki okulların durumunu değerlendirmesi için Kilikya’ya gönderir. Khrimyan, Katolikos II. Mikayel’i (1833-1855 yılları arasında görev yapar) umursamazlık ve gevşeklikle suçlayıp, Sis’teki eğitim durumunu üzüntüyle dile getirir. Katolikosla anlaşmazlığa düşen Khrimyan, İstanbul’a döner [21].

Sis. Oturanlar: Madteos Efendi Açabahyan ve karısı Varvar. Ayakta duranın adı bilinmiyor. (Kaynak:Misak Keleşyan, Sis-Madyan, Beyrut, 1949)

Patrikhane, bu başarısız denemeden sonra, varjabed (öğretmen) Bedros’u 500 kuruş aylıkla Sis’e gönderir ama onun şehirde ne kadar süreyle görev yaptığı belli değil [22].

Sis’in bu gelişmemiş eğitim durumu, birçok eğitim sevdalısı ve öğrencinin, tahsillerini tamamlamak ya da eksiklerini gidermek için kendilerine başka yollar aramalarına neden olur. 1888 tarihinde, Tarsus’ta Amerikan misyonerlerinin Saint Paul koleji kurulduğunda Sis’ten birçok öğrenci bu sahil şehrine, yeni açılan, sonradan doğunun Kilikya Getronagan (Merkez) okuluna dönüşen okula taşınırlar [23].

Tarsus Amerikan kolejinin Sisli öğrencileri, 1919-1920. Oturanlar, soldan sağa: Levon Şahinyan, Krikor Vahgatsi (Vahgalı),Manase Sevag, Yeğya Arşaguni, Baref Baredyan, Keğam Gekçiyan. Ayakta soldan sağa: Aram Fermanyan, Arsen Küpeliyan, Arsen Gökçiyan, Eflatun Faraçyan, Garabed Belayan, Sarkis Kolyan, Garabed Ekizyan (Kaynak:Misak Keleşyan, Sis-Madyan, Beyrut, 1949).

Sis’teki okullarda, özellikle o başlangıç yıllarında, hâkim dil Türkçedir. Türkçe konuşmayı Ermeniceyle ikame etmeye gayret edilir ama Ermenice dersler o kadar gevşektir ki Türkçe hemen yeniden hâkimiyet kazanır. Bu durum, ancak 20. Yüzyılın ilk yıllarında değişmeye başlar [24].

1908’den önce, Ermeni okullarında her törende Sultan II. Abdülhamit’e ithaf edilen Türkçe marşın söylenmesi ilginçtir [25]. Kilikya katliamlarından (1909) sonra, Adana vilayeti valiliğine 1910’da Sis’i ziyaret eden Cemal Bey (sonradan Paşa) getirildi. Ermeni ve Türk ileri gelenleri, keza şehrin öğrenci ve öğretmenleri, bu vesileyle onu Sis köprüsünün ününde karşılarlar. Ermeni ve Türk öğrenciler, yine bu vesileyle, hep birlikte bir Türkçe hoş geldin şarkısı söylerler. Şarkının sözleri şöyledir:

Sis Katolikosluğunun hazinesinden (Kaynak: Hermann Goltz, Photographien von Klaus E. Göltz, Der Gerettete Schatz der Armenier aus Kilikien, Dr. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden, 2000)

Sefa geldiniz beyimiz paşa,
Zevk ve sürurla (sevinçle) sen binler yaşa,
Biz haki paya (ayak) yüzler süreriz,
Kudumunuzu (gelişinizi) tebrik ederiz,
Teşrifinizle siz bizi bugün,
İhya buyurup ettiniz memnun.

                          Ermeni okulu (eski manastırın avlusunda)

                          Bir okul inşa etmenin ilk ciddi çabası, 1873’te, Katolikos Kefsizyan zamanında gösterilir. Bu işin öncülüğünü, 50-60 öğrenci alabilecek büyüklükte yeni bir okul açan Katolikosun kardeşi Madteos Açabahyan yapar. Söz konusu okulda okuma ve güzel yazı öğretilmekte, ders kitapları ise Mezmurlar (Sağmos) ve Resullerin İşleri’dir (Kordzk Arakelots). Okul, eski manastırda faaliyet göstermektedir. Madteos, Şahnazaryan okulunda (Vartabed Garabed Şahnazaryan’ın vasiyetiyle kurulmuş olan bir tesis) yükseköğrenim görmek için vaktiyle İstanbul’a gönderilmişti. Krikor Gökçiyan da ona eşlik etmişti. Ancak onların öğrenimi bilemediğimiz nedenlerle son derecede kısa sürer. Sis’e geri döner ve öğretmenlik işine koşulurlar ama Misak Keleşyan’a bakılırsa her ikisi de Ermeniceye yeterince hâkim değildirler [27].

                          Sis. 1 Ocak 1908. Ermeni okulunun öğrencileri. Ortada oturan öğretmenler (soldan sağa): Harutyun Laçinyan (müstakbel papaz Der Avedik), Harutyun Ohanyan (Kaynak:Misak Keleşyan, Sis-Madyan, Beyrut, 1949).

                          1875’te, Sis’in Ermeni ağalarının para yardımlarıyla, eski manastırın bu avlusunda, Sislilerin “büyük okul” diye adlandırmaya başladıkları iki katlı bir okul inşa edilir. İleride Azkayin Varjaran (Milli [Ermeni] Okul) diye anılacak olan bu okuldur. İlk katı ana sınıfı, ilk ve ortaokul; ikinci kat ise lise kısmına tahsis edilir. Okulun mülkü Minas Ağa Yağlıyan’ın hediyesiydi. Eski manastır şehrin güney-batısında, dağın bağrında yüksek bir yerdeydi. Burada, daha 20. Yüzyılın başlarına kadar, avlusuna katolikos ve piskoposların gömüldüğü yarı harap bir kilise vardı. Katolikos I. Giragos zamanında (1797-1822), şehrin kuzey-batısında surlarla çevrili yeni manastır inşa edilir, katolikosluk oraya taşınır, okul ise eski manastırın avlusunda kalmayı sürdürür [28].

                          Misak Keleşyan’a göre okulun ana sınıfı bölümü oldukça gevşekti. Harutyun Yerebakanyan (Topal varjabed [öğretmen]) ve Hacı Ananigyan, burada ders veren öğretmenlerdendi. Birinci katta yer alan geniş ve oldukça büyük salonda yüzden fazla küçük çocuk toplanıp yere otururlar; her birinin boynunda üzerinde Ermenice alfabe yazılı dörtgen bir tahta asılıdır. Çocuk, 1-2 yıl burada öğrendikten sonra, miçin varjaran (ortaokul) denen daha yüksek bir sınıfa geçer. Bu, daha havadar ve aydınlık bir yer ama kışın haddinden fazla soğuktur. Sınıfın içinde, yanına öğretmenin oturduğu bir soba varsa da kış mevsimlerinde ısıtmaya yetmez. Miçin varjaranda dört yıl boyunca, Intertsaran (okuma kitabı) denen bir ders kitabı kullanılır. Bu bölümde dil bilgisi, din, matematik, güzel yazı dersleri de verilir [29].

                          Sis/Kozan, yak. 1920. Fotoğraftaki ok, Azkayin varjaran (Ermeni okulu) binasını gösteriyor (Kaynak: Rahip Gabriel Bretocq tarafından çekilmiş fotoğraf, Archives départementales de l’Eure. Fonds Gabriel Bretocq).

                          Efendi diye de adlandırılan öğretmen, her türlü cezayı uygulamakta serbest ve yetki sahibidir. Veliler, çocuklarını ilk kez okula getirdiklerinde öğretmene “eti senin, kemiği benim” demeleri adettendi. Keleşyan’ın çocukluk anılarında, öğretmenlerin, işledikleri en küçük bir yanlış yüzünden öğrencilerini dövdükleri, nar ağacı dalından yapılmış sopa her dem canlıdır. Dize gelmek, tek ayak üzerinde durmak, bir ya da iki elle başının üstünde koca bir taş tutmak, yemekten mahrum bırakılmak bildik cezalardandır. Öğretmen, öğrencilerini tokatlamak, üzerlerine tükürmeye de alışkındır. Falakayla cezalandırmaya ise nadiren başvurur. Tatil zamanı okulun avlusundaki bostanda çalışmak gibi topluca cezalandırma yöntemi de cabası [30].

                          Öğretmenler, günlük olarak velilerden hediyeler alırlar. Bunlar, genellikle yiyecek ya da soba için yakacak odundur. Özellikle Noel’de mendil, çorap, çokça meyve ve tatlı gibi şeyler hediye edilir [31].

                          1881’de, Göksunlu ve İstanbul’daki Şahnazaryan okulundan mezun Yesayi Poladyan’a öğretmenlik teklif edilir. O sıralar İstanbul’daki Birleşik Dernek (Miatsyal Ingerutyun), eğitim müfettişleri Krikor Sandalcıyan ve Vahan Kürkçüyan aracılığıyla, Sis’teki eğitimin durumuyla yakından ilgilenmektedir. Poladyan gibi çalışkan bir öğretmenin Sis’te yerleşmesi, Birleşik Derneğin eğitim reformu çabalarının besbelli bir sonucudur [32]. Hovhannes Nalbandyan, daha sonra, Eçmiadzin cemaranından (yüksek İlahiyat okulu) ayrılma Hovhannes Kheroyan yardımcı öğretmenliğe atanırlar. Harutyun Kederyan (1915’te öldürülür), 1890-1895 yıllarında tesisin ilkokul kısmında ders verir.

                          Eğitim kurumu, Poladyan’ın müdürlüğü döneminde düzenli bir görünüme kavuşur. Okul A, B, C diye üç ana sınıfa ayrılır. İlk yıl 16 öğrenciye kucak açan son sınıf bunların en yükseğidir. Dikran Kasarcıyan (manifatura tüccarı), Sarkis Paşabezyan (doktor), Garabed Patatyan, Apraham Khaçigyan (İstanbul Berberyan okulundan diplomalı), Nazaret Açabahyan, Panos Vagimyan, Harutyun Ohanyan, Harutyun Kederyan, Harutyun Laçinyan (müstakbel papaz Der Avedig), Garabed Aziryan, Krikor Nalbandyan, Soğomon Kuyumcuyan, Manuel Açabahyan, Seto Boyacıyan ve Kevork Kalaycıyan [33] öğrenciler arasında yer almaktadırlar. Bir başka deyişle, Sis’in Ermeni cemaatinin müstakbel eşrafının önemli simalarından çoğu bu okulun mezunlarıdır [34].

                          Okulda Ermenice, Türkçe, dil bilgisi, matematik, Fransızca, güzel yazı ve Kutsal Kitaptan hikâyeler öğretilir. Her yıl, 15 dolayında mezun verilmeye başlanır. Bunlardan bazıları öğrenimlerini sürdürerek doktor ya da tüccarlık ihtisası sahibi olurlar. Bu okul ve mezunları, Türkçe konuşulan bir ortamda Ermeniceyi yaygınlaştırmanın uzun yıllardan beridir ilk ciddi denemesini oluştururlar [35].

                          Sis’in ağaları, eğitim işine yeniden hız vermek niyetiyle, mahallin gençlerinden Soğomon Kuyumcuyan (1872-1911), Mıgırdiç Kuyumcuyan (1875-1936),  Krikor  Paşabezyan (1871- ?) ve Apraham Khaçigyan’ı (1875-1943) Berberyan okulunda öğrenim görmeleri için İstanbul’a yollarlar. Söz konusu topluluktan yalnızca Apraham Khaçigyan, İstanbul’daki bu yüksek düzeyli eğitim ocağından mezun olmayı başarır [36].

                          Poladyan müzisyendir, öyle ki okulun içinde kilise müziği ve Ermeni vatanperverlik şarkıları da öğretmeye başlar [37].

                          Poladyan’ın görevi talihsiz bir biçimde son bulur. Bedros Cinbedrosyan nam bir öğrenci, öğretmen tarafından cezalandırılır, bunun sonucunda hastalanıp birkaç hafta sonra da ölür. Öğrencinin dayısı Krikor Kuyumcuyan, Sis’in Ermeni ağalarındandır. Cenazeyi okulun da bulunduğu eski manastırın içinde gömmek ister. Arzusu geri çevrilir ve Krikor Ağa özellikle Katolik kilisesine biat ederek birçok Ermeni ağayı karşısına aldığı için, çatışma kaçınılmaz olur. Ağa devlet mahkemesine başvurur. Hükümet tabibi, çocuğun zatürreeden öldüğünü rapor eder. Rapordan hoşnut kalmayan dayı, bu kez temyiz mahkemesinin kapısını çalar. Adana’dan doktor getirtir, yeniden otopsi yapılır. Ölünün kalbi İstanbul’daki Tıp Mektebi’ne kadar gönderilir ve bütün bunlardan sonra çocuğun, yediği dayağın etkisiyle öldüğü sabit kılınır. Birleşik Dernek (Miyatsyal) ve Sis’in ileri gelenleri, Poladyan’ı savunmaya çalışırlarsa da sonunda suçlu bulunup tutuklanır ve 2-3 yıl hapsedilir [38].

                          Poladyan’ın uzaklaşması, Birleşik Derneğin Sis’teki okula yaptığı yardımı 1891’de kesmesine neden olur. Tesisin yönetimi Mardiros Açabahyan, Minas Tursarkisyan ve Garabed Yezegelyan’a teslim edilir. Poladyan gittikten sonra, Hovhannes Kheroyan da Azkayin varjarandan (Milli [Ermeni] okul) ayrılır [39].

                          Armaş’taki ruhban okulunda eğitim görmüş, aralarında Misak Keleşyan’ın da bulunduğu Sisli 4 genç 1903’te memleketlerine dönüp kendilerini öğretmenlik mesleğine adayarak tesisin ilkokul kısmını düzene koyduklarında Sis’teki Ermeni okulu yeni bir reform evresi yaşar [40]. Keleşyan, görev yaptığı ilk zamanlar, o günler için oldukça düşük bir tutar sayılan 80 kuruş aylık almaktadır. Söz konusu aylık sonradan az biraz artarsa da Keleşyan gibi Armaş’ta öğrenim görmüş nitelikli öğretmenlerin Sis’teki Ermeni okulunun genel durumundan hiç bir zaman hoşnut kalmadıkları bellidir [41].

                          Mütevelliler, personele tahsis edilen aylığı sık sık geciktirirler. Aralarında hüküm süren anlaşmazlıklar ise okula hep zarar verir. Nitelikli birtakım öğretmenin şehirden uzaklaşıp eğitim mesleklerini başka yerlerde icra etmelerine neden olan herhalde bu koşullardır [42].

                          Soykırımdan kurtulan Sisli Ermenilerden geriye kalanlar, 1919’da memleketlerine dönerler ve Fransız işgal kuvvetlerinin yönetimi altında yeni bir hayat filiz verir. Okul, yarı harap bir haldedir. Tesis bu koşullar altında bütünüyle yıkılır ve aynı yerde öncekinden daha büyük, iki katlı bir bina inşa edilir. Birinci kattaki geniş salon ana sınıfı, üst kattaki iki oda ise ilkokula tahsis edilir [43]. Sis’teki Ermeniler 1920 Mayısında, geri çekilen Fransız kuvvetleriyle birlikte şehri terk edip uzaklaşmak zorunda kaldıkları için okulun ömrü de kısa sürer.

                          Ermeni okulunda ders veren öğretmenlerden şunları da anmadan geçmeyelim: Garabed Yezegelyan (Sisli, 1844-1939), Panos Vagimyan (Sisli), Harutyun Ohanyan (Sisli, 1870-1922), Garabed Naharyan (1880- 1915’te öldürülür), Bedros Atmacıyan (1882-1915’te öldürülür), Misak Kuyumcuyan (1898- ?), Harutyun Balyan (Sisli, 1885- ?), Ardaşes Dikatanyan (1893-1925), Krikor Çalkyan (1890-1921), Madteos Yeretsyan (İstanbullu,  1912’de bir yıllığına okul müdürlüğü yapar), Hagop  Meyvalıyan (Zeytunlu), Garabed Nacaryan (1880-1915’te öldürülür), Siragan Orçanyan (Maraşlı, müstakbel papaz Der Mesrop), Haygazun Hagopyan (Everekli), Bedros Çolakyan (Hacınlı, kilise müziği öğretmeni, 1915’te öldürülür), Arşak Çolakyan (Hacınlı, 1915’te öldürülür), Misak Takesyan (Hacınlı), Harutyun Erzinliyan (Sisli) [44].

                          Surp Asdvadzadzin (Aziz Meryem Ana) Kilisesi’nin erkek okulu

                          Bu okul hakkında çok az bilgiye sahibiz. Sis’te temelleri atılmış ilk Ermeni eğitim tesislerinden olabilir. 1870’li yıllarda faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Yesayi Poladyan, Azkayin varjarana (Milli [Ermeni] okul, bkz. yuk.) geçmeden önce burada bir süre görev yapar. 1885’te, Sımpad Pürad (1862-1915) da burada ders verir. Daha sonra erkek kısmı kapanır ve öğrenciler Azkayin varjarana gitmeye başlarlar; aynı bina içinde ise Sis’in kız okulu açılır [45].

                          Yaklaşık olarak 1919-1920’de Adana’da fotoğrafları çekilmiş Sisli üç kız kardeş (ikisi okul kıyafetleriyle). Soldan sağa: Pakezar Vartanyan (müstakbel Abumarakyan, 1893 Sis doğumlu), Arusyak Vartanyan, Lia Vartanyan (müstakbel Kazancıyan) (Kaynak:
                          Huşamadyan koleksiyonu, Berlin; Viktorya Abumarakyan’a (Burç Hamud, Lübnan) teşekkürlerimizle).

                          Surp Asdvadzadzin (Aziz Meryem Ana) Kilisesi’nin kız okulu

                          1880’li yıllarda, inşa edilecek yeni tesis için ev ev dolaşıp para toplayan birkaç genç tarafından kızlar için de bir okulun temelleri atılır. Dikran Kasarcıyan, Sarkis Paşabezyan, Boğos Mikayelyan (Sisli, 1846-1915’te öldürülür) bu gençler arasındadır. Okul, Surp Asdvadzadzin Kilisesi’ne bitişik, oldukça sefil bir salondan ibarettir. 100 kadar kız, Digin (Bayan) Tışkho Güllücüyan’dan (Hacınlı, 1915’te öldürülür) burada ders alırlar [46]. Sonradan bu görevi Pipe Kasarcıyan yürütür [47].

                          Söz konusu okul, birkaç yıl sonra Surp Sarkis Kilisesi’ne bitişik, o güne kadar erkek ilkokulu olarak kullanılan salona taşınır [48].

                          Surp Sarkis Kilisesi’nin erkek okulu

                          1887 yılında, yine Madteos Açabahyan ve Krikor Gökçüyan’dan oluşan 2 öğretmenle, Surp Sarkis Kilisesi’ne bitişik, mahalli ya da kiliseye bağlı bir başka ilköğretim okulu açılır. Misak Keleşyan, anılan öğretmenlerin Türkçe konuştukları ve çok az Ermenice bildiklerini belirtir. Okul törenlerinde bu vesileyle hazırlanmış Türkçe ezberler okutulur [49].

                          İlk törenin ardından, Surp Sarkis okulunun mütevelliliğiyle uğraşacak; üyeliklerini Hagop Nalbantyan (1830-1907), Garabed Paşabezyan (1820-1920), Garabed Fermanyan (1847-1907), Sahag Kasarcıyan, Khaçig Khaçigyan, Isdepan Aziryan (1851-1931), Krikor Gökçiyan’ın (1847-1927) yaptıkları bir eğitim severler derneği kurulması kararlaştırılır. Çiçeği burnunda dernek, okul yararına, Garabed Paşabezyan’ın 10 Osmanlı altınıyla katıldığı, bir yardım kampanyası düzenler. Hemen çalışmalara başlanır ve bu kez Surp Sarkis Kilisesi’nin yanında iki katlı bir okul inşa edilir [50].

                          Yeni öğretmenliğe Diratsu (papaz adayı, muganni) Hovhannes Paslı Keşişyan atanır. Daha geç bir zamanda, Hampartsum Boyacıyan (Murad) bu okulun müdürlüğüne getirilir ve iki yıl görevde kalır [51]. Eski manastıra bitişik Azkayin varjaran normal olarak faaliyet gösterdikten sonra bu tesis de kapanır ve öğrencileri Sis’teki en büyük Ermeni Okulu olan Azkayin varjarana nakledilirler [52].

                          Surp Sarkis Kilisesi’nin kız okulu

                          Bu okul, erkek öğrenciler Azkayin varjarana nakledildiklerinde aynı yerde kızlar için açılmış olur. Öğretimleriyle üç bayan öğretmenin ilgilendiği 100’den fazla öğrencisi vardır.

                          1908’den sonra, şehrin Hacıuşağı semtinde bulunan ve Üzeyir Hocaya ait üç katlı, yeni inşa edilmiş bir bina satın alınır. Bina kızlar okuluna tahsis edilir ve Surp Sarkis Kilisesi’nin okulu bu vesileyle kapanır. Yeni tesis, 4-5 bayan öğretmenin gözetiminde 250’den fazla kız öğrenciye sahiptir.

                          1915 soykırımından sonra hayatta kalan Sisli sürgünler şehirlerine geri dönerler ve söz konusu kız okulu yeniden açılır. Ama henüz bir buçuk yıl geçmişken, yakındaki Karspazar’dan sökün eden Ermeni göçmenler Sis’e sığınır, birçoğu bu okula yerleşirler ve böylece derslere son verilir [53].

                          Kız okulunun öğretmenleri içinde ayrıca adları geçenler şunlar: Yevpime Güllünyan (Sisli), Annig Babinegyan (Sisli, 1915’te öldürülür), Hayganuş Avşaryan (Sisli), Azniv Kasarcıyan (Sisli), Armenuhi Paşabezyan (Sisli), Yepruhi Fermanyan (Antepli), Dikranuhi Paşabezyan (Adanalı), Verjin Miricyan (Adanalı), Yepros Tütüncüyan (Adanalı), Kohar Arşaguni (Sisli), Maryam Gülesenyan (Sisli), Zabel Fermanyan (Sisli), Arusyak Nacaryan, doğuşu Gökçüyan (1887-1915’te öldürülür) [54].

                          Kanunuesasi ([Anayasa] Sahmanatragan) Okulu

                          Bu okulun temelleri Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (Taşnaktsutyun) girişimiyle atılır. İmparatorluk içinde anayasal düzenin tesisini izleyen, Ermeni siyasi partilerin kendi etkileri altında bulunduracakları eğitim tesislerine sahip olmayı amaç edindikleri döneme denk düşer. Bu anlamda da onlar, hâlihazırda var olan okulları etkilemeyi ya da yeni okullar kurmayı denerler.

                          Yeni açılan okula Hovhannes Kheroyan (1855-1935) müdür atanır. Harutyun Laçinyan da burada ders verir. Bir öğrenim yılı faaliyet gösteren okul, maddi koşulların elvermemesi nedeniyle kapanır [55].

                          Protestan Okulu

                          Sis’teki ilk Protestan okulu Verabadveli (Saygıdeğer vaiz) Sarkis Toranyan zamanında açılır. Antep’te öğrenim gören bu din adamı, Sis’te yerleştikten kısa bir süre sonra, 1870’lerde, Molla Ömer’in Aslanpaşa mahallesindeki evini satın alır ve birtakım değişiklikler yapıp yeniletir. Daha sonra bu bina, Protestanların şehirdeki ilk ibadet yeri ilan edilir. İzleyen yıllarda bitişik arsalar da satın alınır ve bu kez bunların üzerinde alt katı Protestan okulu, üst katıysa yeni ibadethane olmak üzere iki katlı bir binanın inşası tasarlanır [56].

                          Ancak Sis Katolikosluğunun hemen itiraz etmesiyle inşaat yarım kalır. İnşaat çalışmaları bu kez mutasarrıf Rıza Paşa’nın izniyle yeniden başlar ve 1874’te tamamlanır. Okulun içinde aynı kat üzerinde kız ve erkeklere ait ayrı sınıflar bulunmaktadır. Kızlar okulu, daha sonra, Verabadveli Hagop Kumruyan’ın görev yaptığı dönemde, Molla Ömer’in yerindeki ilk ibadethanenin alt katına taşınır, üst kat ise vaiz evine dönüştürülür [57].

                          Yüksekkale (Partsırpert )İncil’inden bir sayfa, 1248, Rumkale, “Kilikya”
                          müzesi, Antilyas, Lübnan (Kaynak: Hermann Goltz, Photographien von Klaus
                          E. Göltz, Der Gerettete Schatz der Armenier aus Kilikien, Dr. Ludwig Reichert
                          Verlag, Wiesbaden, 2000)

                          Melankton Krikoryan (Tarsus kolejinden mezun) erkek okulunda öğretmenlik yapar. Onun çabalarıyla, 1910 mezunlarından yedi kişi, yükseköğrenim için Tarsus kolejine gönderilirler. Bunlar: Krikor Şahinyan, Vartan Vartanyan, Hagop Faracyan, Panos Faracyan, Giragos Faracyan (1896- ?), Hampartsum Avedikyan ve Manase Karagözyan (Manase Sevag, 1897-1967) [58].

                          Sis’teki Ermeniler Birinci Dünya Harbinde sürgüne gönderilince Protestanların erkek okulu Türk okuluna dönüştürülür. Hayatta kalan Ermeniler ateşkesten sonra Sis’e dönerler. Protestanlar kendi okullarını yeniden açar; Giragos Faracyan ve A. Vartanyan, sırasıyla erkek ve kız okullarında öğretmenlik yaparlar. Sisli Ermeniler, 1920’de baba yurtlarından yeniden uzaklaşırlar ve böylece, sözü edilen eğitim kurumları bir daha açılmamak üzere kapanır [59].

                          Katolik Okulu

                          Sis’in Katolik Ermeni cemaatinin temelleri, 1866’da, buraya gelen papaz Kapriyel Keçeciyan ve peder Marcellino (Fransisken Tarikatından) tarafından atılır. Katoliklerin ilk kilisesi, Aslanpaşa semtinde, eski bir hanın zemini üzerinde kurulur. Daha sonra kilisenin yanında, 20-30 öğrencisi olan küçük Katolik okulu da inşa edilir. 1890’ların sonlarına kadar Sebuh ve Krikor Tellalyan kardeşler, ardından da Hagop Meyveliyan (Bıdğuni) burada ders verirler [60].

                          Jarankavorats (Ruhban) Okulu

                          Jarankavorats Okulunun temelleri ilk kez II. Giragos Açabahyan’ın katolikosluğu döneminde atılır  (1855-1866) [61]. Ancak ruhban okulu varlık sürdüremeyip hemen kapanır. Katolikos Mıgırdiç Kefsizyan zamanında (1871-1894) ikinci bir denemede bulunulur ama Kilikya Katolikosluğunun ruhban okulu bu kez Sis yerine Antep’te açılır. O da birkaç yıl faaliyet gösterdikten sonra, maddi koşulların elverişsizliği yüzünden 1875’te kapanır. Aynı deneme Maraş’ta da yaşanır ama ruhban okulu yalnızca beş yıl ömür sürer. Jarankavorats’ın konar-göçer hayatı, şehrin Surp Hagop manastırını mesken edindiği Hacın’da devam eder. Ne var ki manastırın bulunduğu mahalle bir yangınla harap olur ve bu da Jarankavorats’ın 1882’de 35 öğrenciyle yeniden Sis’te açılmasını sağlar. Tesis 1890’da kapanır. Bu tarihe kadar, ruhban okulundan Piskopos Nerses Tanielyan, Piskopos Khoren Timaksyan, Piskopos Yeğişe Garoyan mezun olurlar. Vahan Kürkçüyan ve A. Nazar da Jarankavorats’a devam eden öğrenciler arasındadır. Papaz Hovhannes Varjabedyan (müdür), Nışan Terzeyan, Dikran Çukasızyan, Mikayel Gazmararyan, Sarkis Samuelyan, Toros Nahigyan, Garabed Nalçacıyan, Karekin Yesayan, Cemil, Garabed Garakyan, Armen Lusinyan ruhban okulunda öğretmenlik yaparlar [62].

                          Sis/Kozan, yak. 1920. Fotoğrafın dip tarafında Kilikya Katolikosluğu görülmekte (Kaynak: Rahip Gabriel Bretocq tarafından çekilmiş fotoğraf, Archives départementales de l’Eure. Fonds Gabriel Bretocq).

                          Jarankavorats, 1899’da, Kilikya Katolikosluk tahtı Kefsizyan’ın ölümünden sonra boş kaldığında yeniden açılır. Bu kez girişimde bulunan piskopos Giragos Pekmezyan (1822-1904) olur [63]. Adana, Maraş, Dörtyol, Gürün, Yozgat, Sis, Antep’ten 18-20 öğrenci gelmeye başlar. İlk yıl müdürlüğü vartabed Hrant üstlenir, yerini 1900’de Yesayi Poladyan alır, onu da vartabed Mesrop Amaduni izler. Mardiros Neredeyan ve Harutyun Kederyan yardımcı öğretmenlerdir. Aynı dönemde, manastırın avlusu içinde, 25-50 kadar yetimin bakıldığı bir yetimhane de yer almaktadır. Bu tesisin temelleri 1899’da atılmış, en büyük bağışçısı da Krikor Çanşyan’dır (Moskova’da yaşayan bir Ermeni). Yetimhanenin müdürü ise vartabed Hrant Topuzyan [64].

                          Sahag Khabayan, 1902’de Kilikya Katolikosu seçildikten sonra, Jarankavorats’ın öğrencilerini evlerine göndermek ve okulu bir süreliğine kapatmak zorunda kalır. Okul binasının koşullarını ve öğrencilere gösterilen özeni yetersiz bulmuştur. Bütün tesis acınacak bir haldedir. Katolikos, maddi olanaklar sağlamak niyetiyle hemen işe koyulur ve tesis uygun koşullarla yenilenmiş bir halde 1904’te yeniden açılır [65].
                          Bu yeni dönemde, müstakbel İstanbul Patriği vartabed Karekin Khaçaduryan (1880 Trabzon-1961 İstanbul), 1906-1909 yılları arasında birkaç yıl Jarankavorats’ın müdürlüğünü yürütür. Öğretmenlerdense vartabed Hrant Garoyan ve Harutyun Kederyan hatırlardadır [66].

                          1. Sis, Katolikosluk (Kaynak: Bibliothèque Orientale - USJ, Beyrut).
                          2. Sis, genel görünüş. Fotoğraf, katolikosluk binasından çekilmiş (Kaynak: Bibliothèque Orientale - USJ, Beyrut).

                          • [1] Misak Keleşyan, Sis-Madyan,. “Hay Cemaran (Ermeni Koleji)” basımevi, Beyrut, 1949, s. 473.
                          • [2] Sis, Nerses Lampronatsi’nin (Lampronlu Aziz Nerses) kurduğu modern üniversitenin de aralarında bulunduğu ihtisaslaşmış yükseköğrenim kurumlarıyla tanınmıştı.
                          • [3] Keleşyan, Sis-Madyan, s. 473.
                          • [4] a.g. e.
                          • [5] a.g. e., s. 469.
                          • [6] a.g. e., s. 470.
                          • [7] a. g. e., s. 470, 493.
                          • [8] a. g. e., s. 470.
                          • [9] a. g. e., s. 493-494.
                          • [10] a. g. e., s. 494.
                          • [11] a. g. e., s. 494.
                          • [12] a. g. e.
                          • [13] a. g. e.
                          • [14] a. g. e., s. 494.
                          • [15] a. g. e., s. 484.
                          • [16] a. g. e., s. 484, 307.
                          • [17] Misak Keleşyan, Otobiyografi, Beyrut, 1951, s. 27.
                          • [18] a. g. e., s. 26.
                          • [19] a. g. e.
                          • [20] Keleşyan, Sis-Madyan, s. 473.
                          • [21] a. g. e., s. 473-474.
                          • [22] a.g. e.
                          • [23 a. g. e., s. 484:
                          • [24] a. g. e.
                          • [25] a. g. e., s. 471-472.
                          • [26] a. g. e., s. 472.
                          • [27] a. g. e., s. 474.
                          • [28] a. g. e., s. 476, 479; Kilikya Acıları, 1903-1915, Hrazdan basımevi, Beyrut, s. 19.
                          • [29] Keleşyan, Sis-Madyan, s. 476, 479, 490.
                          • [30] a. g. e., s. 480.
                          • [31] a. g. e.
                          • [32] a. g. e., s. 475-476.
                          • [33] a. g. e., s. 476.
                          • [34] a. g. e., s. 476, 479.
                          • [35] a.g.  e., s. 476.
                          • [36] a. g. e., s. 478-479.
                          • [37] a. g. e., s. 476.
                          • [38] a.g. e., s. 476.
                          • [39] a. g. e., s. 476-477.
                          • [40 a. g. e., s. 480.
                          • [41] Keleşyan, Otobiyografi, s. 80-85; Keleşyan, Sis-Madyan, s. 480.
                          • [42] Keleşyan, Otobiyografi, s. 80-85.
                          • [43] a. g. e., s. 482.
                          • [44] a. g. e., s. 489-493.
                          • [45] a. g. e., s. 476, 482.
                          • [46] a. g. e., s. 482, 492.
                          • [47] a. g. e., s. 476, 482, 492.
                          • [48 a. g. e., s. 482.
                          • [49] a. g. e., s. 474.
                          • [50] a. g. e., s. 474-475.
                          • [51 a. g. e., s. 475, 487.
                          • [52] a. g. e., s. 482.
                          • [53] a.g. e., s. 482-483.
                          • [54] a. g. e., s. 492-493.
                          • [55] a.g. e., s. 482, 490.
                          • [56] a. g. e., s. 355.
                          • [57] a.g. e., s. 355-356.
                          • [58] a. g. e., s. 357.
                          • [59] a. g. e., s. 358.
                          • [60] a. g. e., s. 350-352.
                          • [61] a. g. e., s. 240.
                          • [62] a. g. e., s. 253.
                          • [63 a. g. e., s. 258.
                          • [64] Kilikya Acıları, s. 16, 17; Keleşyan, Sis-Madyan, s. 258, 275.
                          • [65] Kilikya Acıları, s. 18, 63.
                          • [66] Keleşyan, Sis-Madyan, s. 234, 266; Kilikya Acıları, s. 75.