Lice’den Kürtçe Ezgiler | Tateos Bağdasaryan
Çeviren: Sevan Değirmenciyan, 02/11/2024 (son değişiklik: 02/11/2024)
Şarkıları söyleyen Tateos Bağdasaryan, Diyarbekir’in kuzeydoğusunda bulunan Lice/Lıce’de, 1915 yılında doğdu. Aile fertlerini Soykırım yıllarında kaybeden Bağdasaryan, halk hekimi olarak üne kavuşmuş büyük annesi ile birlikte Lice’de yaşamaya devam eder.
1925 yılında Türkiye’de, Lice ve çevre bölgelerini de kapsayan Şeyh Sait Kürt isyanı baş gösterir. Türk devleti bu silahlı ayaklanmayı bastırır. Baş gösteren baskılardan, bu bölgelerde yaşamaya devam eden son Ermeniler de etkilenir.
Bu şartlar altında Tateos ve büyük annesi 1926 yılında Halep’e varır ve buraya sığınırlar. Tateos’un Kürtçe şarkılarından bazılarının bu dönemde yazılmış olduğunu farkediyoruz; şarkılar Kürt isyanını, isyan liderlerinin tutuklanmalarını ve Türk devleti tarafından isyanın bastırılmasını anlatıyor.
Tateos başlarda Halep’teki bir Ermeni yetimhanesinde (muhtemelen Diyarbekirlilerin yetimhanesinde) kalır. Yetimhaneden çıktıktan sonra Halep sokaklarında seyyar ayakkabı boyacısı olarak çalışmaya başlar. Bir gün rastladığı bir kişi bu işi bırakmasını öğütler ve kendisini bir tekstil atölyesinde götürür. Kaderin sunduğu bu hediye Tateos’un hayatında mesleki başarıların kapısını açar. Zekası, çalışkanlığı, iradesi sayesinde, tekstil makinelerinin tüm sırlarına vakıf olup, bu alanda bir ustaya dönüşür. Tateos sadece Halep’te değil, bir çok yerde aranan bir ustaydı. Halı işlemeciliği için gerekli yeni bir makine kurmak veya yenilemek söz konusu olduğunda kendisine başvururlardı. Kendi kendini yetiştirmiş olan Tateos ustalığını konuşturmak için diğer Arap ülkelerine de davet edilirdi.
Tateos Bağdasaryan Ayn-el Arab/Kobane’li Hermine ile Halep’te evlenir ve Kevork, Ani ve Seto adında üç çocukları olur.
Tateos Bağdasaryan Halep’teki Diyarbekirliler Hemşeri Derneği faaliyetlerine katılım göstermiştir. Diyarbekirliler tarafından tertiplenen eğlencelerde (bir Diyarbekir yemeği olan kavurma bu eğlencelerden eksik olmazdı) bu sayfada okuyacağınız Kürtçe şarkıları söylerdi.
Bu kayıtlar Mihran Minasyan tarafından Tateos Bağdasaryan’ın Halep’te bulunan evinde 12 ve 18 Ekim 1993 tarihlerinde yapılmıştır.
Tateos Halep’te, 1997 yılında vefat etmiştir.
Tateos Bağdasaryan söylediği şarkılar için genelde isim söylemez. Bazı şarkıların popüler olduğu göz önüne alınırsa, bunların adları farklı Kürt kaynaklarından alınmıştır. Adı bilinmeyen şarkılar için başlık olarak “İsimsiz” yazdık ve yanına da şarkıda bahsi geçen konuyu ekledik. Penyamin G. Jamgoçyan’ın “Hayni: Topografik, Etnografik, Tarihi” (Beyrut, 1951) kitabı şarkılar hakkında bir başka kaynak olarak elimizin altındaydı. Hayni, Lice’ye komşu bir kasaba. Kitabın hazırlık aşamasında yazar Halep’te yaşayan Tateos Bağdasaryan ile görüşmüş, kendisine Kürtçe repertuvarını söyletmiş ve bazı şarkılara notalarıyla, Kürtçe sözleri ve bunların Ermenice çevirileriyle beraber kitabında yer vermiş. Bu şarkılar için Jamgoçyan’ın kitabında kullanılan adlandırmaları kullanacağız. Hayni kitabı hazırlanırken Tateos otuzlu yaşlarındaydı ve eminiz bu şarkıları çok daha iyi hatırlıyordu. 1990’lı yıllarda yapılan kayıtlarda ise, “Daha evvel gelmeliydin” diyerek, görüşmeyi gerçekleştiren Mihran Minasyan’a bazı şarkıları hatırlamadığını, bazılarını ise yarım-yamalak hatırladığını farklı vesilelerle ifade etmiştir.
“Damat Şarkısı” (yada “Yek Mumik”)
Düğün öncesinde damadı giydirirken söylenen bir şarkı.
Her bînin îçlika (kiras) zavêyo Min danî ber ....... 'Ezeban şiyand di rêyo Her bînin îçlika (kiras) zavêyo Min danî ber ....... 'Ezeban şiyand di rêyo | Çabuk getirin, getirin, Damadın ceketini, Damadın şu rengarenk ceketini, Ortaya koyun şunu, Yola çıktılar bekar gençler |
Du mûman sê mûman çar mûman çardeh mûman Dê bişînin her malik Her malik du misqalik Bûk li zavê bimbarik | Çift mumlar, mumlar, mumlar, Üç mum, dört mum, Gönderin her eve, Her eve. Her eve iki miskal [terazi ölçüsü], Gelin damada kutlu olsun. [1] |
Bu şarkının değişik bir varyantını Kürt şarkıcı Şivan Perwer de söyler. Şarkının bir de 1980’lerin başında Kürt şarkıcı İbrahim Tatlıses’in söylediği Türkçe varyantı mevcut.
Tateos Bağdasaryan tarafından söylenmiş şarkının Kürtçe sözlerini aktarıyoruz:
Min ......... dîbû mêrgê da
Hûr hûr dimeş e goniyan
Dikim gewrê ramîsim guneh li stûngê me hemiyan
Gez davêjim gerdenê xurmen dikete moriyan
Min ........ dîbû mêrgê da
Hûr hûr dimeşe xirşikan
Dest davêjim gerdenê xurmen dikeve hişikan
Dikim gewrê ramîsim guneh li stûyê keçikan
Yar Sînemê septê û lehtê û çarşemê.
Şarkı aynı zamanda Penyamin Jamgoçyan’ın kitabında yayımlanmış. Bu kitapta yayımlanmış şarkının sözlerini ve Türkçe tercümesini burada dikkatinize sunuyoruz.
Yar Sineme, Sineme tau Havar, havar, Sineme Yar Sineme, Sineme tau Subhe Lahde Çerşeme | Yar Sineme, Sineme tau Havar, havar, Sineme Yar Sineme, Sineme tau Yarın Pazar, Çarşamba |
Mukul dibu mergedan Hurhur meşiyan goniyan Dezra vejım gerdene Khurmen dıkeve morian Dıkım gole ramisım Guna tunge homoyem | Ben çayırda acı gördüm, Yavaş yavaş yürür… Elimi atayım göğsüne, Bedenine düşer bir heyecan, Gülü öpmek isterim, Tüm günahlar boynuma. |
Mukul dibo mergeda Hurhur meşiyan kırşıkan Dezra vejım gerdane Khurmen dıke verişıkam Dıkım gövre ramisım Gunas tunge keçikım. | Çayırda acıyı gördüm, Yavaş yavaş çalı toplardı, Elimi atayım göğsüne, Aklına bir heyecan gelir, Beyazımı öpmek isterim, Günahı kızın boynuna. [2] |
Tateos Bağdasaryan tarafından okunan şarkının Kürtçe sözleri şöyle:
Keçê tu zanî
Çavreş mala me danî
Te ez kuştî te ez helandî
Kir helala vî canî
Diyarbekir derge ye
Nisêbînê qişle ye
Wer em herin zozanê
Meskena min û te ye
Qitilbil ciyekî dûz e
Hemî gul û nêrgiz e
Jinebîka nastînim
Derdê min yeke qîz e
Were keçê tu zanî
Çavreş mala me danî
Te ez kuştî te ez helandî
Kir helala vî canî
Halolig (Bir Yeni Yıl Geleneği)
Lice’de yapılan bir Yeni Yıl geleneğini Tateos Bağdasaryan’dan öğreniyoruz. Bağdasaryan şöyle anlatıyor:
“Biz küçükken bu Halolig… Evin kadınları, annelerimiz veya amcalarımızın eşleri bizim için torbalar dikerdi. Bu torbaları alır, damlarda gezerdik. Torbayı bacadan aşağıya indirir ve Kürtçe çağırırdık:
Halolîk hate xwarê
Xwedê bihêlê xortên malê
Xwedê bistîne pîrekên malê.
Bu torbaya ceviz, pestil doldururlardı ve biz yukarı çekerdik. Bir gün birinin evine gittik. Bu ailenin bir oğlu şimdi burada Halep’te. Magıryan’ların damında düğünü yapıldı. Ev sahibinin adı Çulci Garabed’di. Eşek için çul (muhtemelen eşeğin sırtına koyulan eyer) hazırlardı. Torbayı aşağıya indirdik, “çek” diye bağırdı. Çektik, ama ne görelim… Torba yanmış; içine ateş koymuşlar. Aşağıdan yeniden bağırdılar: “Başka indirin, ipi aşağıya indirin, torbanız ateşe düştü”. İpi indirdik, kendileri bir torba hazırlamışlar, içini doldurmuşlar, bağladılar ve yeniden yukarı çektik. Hololig işte bu, şarkı değil”.
Tateos daha sonra Halolig’in sözlerini söyler:
Halolîk hate xwarê Xwedê bihêlê xortên malê Xwedê bistîne pîrekên malê. | Noel Baba aşağıya indi, Tanrı bekar gençleri korusun, Düşkün yaşlıları götürsün. [3] |
“Tanrı evdeki bekar gençleri korusun, evin yaşlısını alsın. Böyle bir şeydi yani”.
“Musa Bey’in Şarkısı”
Sason köylerinden Gülizar adında bir Ermeni kızının gerçek hikayesi. Erken gençlik döneminde, Gülizar (1875-1948) Kürt aşiret reisi Musa Beyin dikkatini çeker. Musa Bey 1889 yılında, Gülizar henüz 14 yaşındayken kaçırır ve kendi köyüne, Hevedig’e götürür. Kaçırılan bir çok Ermeni kızın kaderinin aksine, Gülizar’ın kaçırılma hikayesi burada noktalanmaz, Muş Ermeni Ruhani Önderliği ve İstanbul Ermeni Patrikliği inisiyatifiyle adli takip başlatılır ve vaka olağanüstü bir hal alır. Önce Bağeş (Bitlis), daha sonra İstanbul’da Gülizar’ın kaçırılması ile ilgili dava görülür. Özellikle İstanbul’daki dava uluslararası basının da gündeminde yer almıştır. Gülizar serbest kalır ve daha sonra Keğam Der Garabedyan ile (Mışo Keşam, Dadrag mahlası ile tanınan ünlü bir yazar, Meclis-i Mebusan üyesi, 1865-1918) evlenir.
Bu şarkı Kürt çevrelerinde bugüne kadar söylenir. Fakat Teteos’un söylediği dikkat çeken bir varyant, çünkü burada Musa Bey Gülizar’ın kalbini kazanmak adına Hristiyanlığı kabul etmeye hazır. Tateos bu şarkıyı ezgi olmadan sadece sözlerini söyler. Muhtemelen ezgisini kayıt sırasında hatırlayamıyordu. Şarkıyı söyledikten sonra bu Kürtçe şarkı hakkında bilgi verir ve bu vesile ile Musa Beyin Hristiyanlığa dönme niyetinden de bahseder. Az aşağıda Kürtçe olarak söylediği sözleri aktarıyoruz.
Aynı zamanda aynı şarkının Jamgoçyan’ın kitabından alınmış (Tateos’un varyantı) Kürtçe sözleri ve Ermenice tercümesini de okuyabilirsiniz [4]. Bu varyantta Musa Beyin Hristiyan olmak düşüncesi ile ilgili herhangi bir bahis yok. Nihayet, şarkının ezgisin hakkında fikir verebilmek adına Kürtçe iki varyant da dikkatinize sunacağız.
Musa Bey ve Gülizar şarkısının Tateos Bağdasaryan tarafından söylenmiş varyantı:
Gulê 'elbê girt û çû bêriyê
Hecî Musa Begêm tifengê girt û ket pêşiyê
Go Hecî Musa Begêm bes li min de ez gunem e
Ez aşiqê va fille me ez aşiqê bendewarê dînê xwe me
Lê lê gulê gamê li min gamê
Ez ê gulokê xwe re parêza zerê
Roja lehtê herim dêr camê(camiyê)
Penyamin Jamgoçyan’ın kitabında bulunan şarkının Ermenice transkripsiyonu ve tercümesi de yayımlanmış. Bunları temel alarak Türkçe transkripsiyonunu ve tercümesini hazırladık:
Gule albe gırto çu kaniye Haci Musa begi tıfgende gırto kart beşine Go, eger tus beyi serdine haki e uare Eger nayi eke tebu kı jım lıve dere. | Gülizar kovayı alıp çeşmeye gitti, Hacı Musa tüfeği alıp düştü önüne, Eğer doğru yola gelmek istersen [İslamiyeti kabul etmek], gel, Eğer gelmezsen, seni şuracıkta öldürürüm. |
– Haci Musa bego, bislimıde vez gune me Ez ağcigım be fellame Ez ağcıgım reysa dera sıpi vez bıkhume Ez e gumoma, guleki dinım. | – Hacı Musa, yeter yaptığın, bana yazık, Ben Ermeni kızıyım, Ben beyaz manastır pederinin kızıyım, Ben Gülizar’ım, fakat deliyim. |
Ez e davu devrana, kovşa bışamrinım Reka Sıdanbola kambakh bek u dinım Ez e bırgım perda Osmanlie Eger e pısra mınu haci Musa begi kirim Eger ne kirim eze haft duela Ecnebile behesinım. | Kollarımı sıvarım, eteğimi toplarım, Doğru İstanbul yolunu tutarım, Ve Osmanlı bayrağını sallarım. Eğer benim ve Musa Beyin sorunu çözülmezse, Yedi yabancı ülkeye başvururum. |
Bu şarkının farklı bir varyantını Dengbej Letife Kereyazain söyler. Reso tarafından okunan bir varyantı da bu linkten dinleyebilirsiniz.
“Çerkez Ömer” (“Evdila Bey ve Çerkez Ağa” adı ile de bilinir)
Osmanlı hükümeti 1860’lı yıllarda Sis/Kozan bölgesinde baş gösteren Kozanoğlu aşiretini bastırmak amacı ile Sürmeli Mehmet Paşa komutasında bir orduyu görevlendirir. Sürmeli Mehmet Paşa Toprakkaleli bir Kürttü. Çatışmalar sırasında koleraya yakalanır ve ölür. Onun yerine Çerkez Ömer Toprakkale kumandanı olarak atanır. Fakat Mehmet Paşa’nın oğlu Abdullah/Evdila Bey bu karara karşı çıkar ve Çerkez Ömer’e karşı bir isyan başlatır. Fakat bir çatışma sırasında kendisi de ölür. Mehmet Paşa’nın eşi ve Evdila Beyin annesi Ayşe Hanım evladını toprağa vermeye hazırlanmaktadır. Fakat aynı zamanda yakın bir köyde bir Ermeni düğünü vardır. Ayşe Hanım sözlerini Ermenilere yöneltip, evladının cenazesi olduğunu, yas olduğunu, düğündeki davul ve zurnanın uygunsuz kaçtığını söyler. Ermeniler Çerkez Ömer’den izinli olduklarını söylerler. İlginç olan, Tateos’un bu varyantında Ermenilerle konuşan Ayşe Hanımın sözünü doğrudan Antranik Paşaya (Antranik Ozanyan, 1865-1927) yöneltmesi. Antranik Paşanın birkaç on yıl daha geç tarih sahnesine çıkan bir Ermeni gerilla önderi olduğunu da söylemek gerekir.
Bu eserin sahibi muhtemelen Dengbej Evdale Zeynike. Dengbej Mehemede Xamure bu şarkının farklı bir varyantını okur.
Tateos’un okuduğu şarkının Kürtçesi:
Ez ê kela milazgirê ketim tîne tîne
Van 'egîdên fille du şehîdên def û zurne tîne
'Eyşo Xanim bi sê dengan dikire gazî
Hûn ê def û zurne nexin qomşî nîne
Ez ê mezerê mîrê xwe bikolim li vî kaşan
Xençerê mîrê min avzêrkirî heta qaşan
Xwezî hesret di vî çaxê bi min de derketa siwarê hêşînboz Antranig paşa
Mîrê 'Evdilla Begêm ji oda mezin derket dere
Ketibû qesra ..........
Vî zalimê şûrê lêxist xwînê berda li ser simbêlê sor û zere
İsimsiz (Düğün Şarkısı)
Kına yakmakla ilgili sözlere sahip bu şarkı kuvvetle muhtemel geline yöneltilmiş bir eser.
Tateos’un okuduğu şarkının Kürtçe varyantı şöyle:
Hene çêkin li tasê
Bidin destê reqasê
Hene çêkin li kedûnê
Bidin destê xatûnê
“Khace ve Siakhmad”
Trajik bir sonu olan, bir Kürt aşk hikayesi. Farklı varyantlara sahip bu destanın Kürt halk edebiyatında önemli bir yere sahip. Olaylar Van Gölünün kuzeyinde Süphan Dağı bölgesinde gerçekleşir. Khace kız, Siakhmad ise erkek. Destanın bir de Ermenice varyantı mevcut. Ünlü şair Hovhannes Şiraz “Siamanto ve Khıçizare” başlığı ile bu varyantı bir şiir olarak derlemiştir (Haybedhrad, Yerevan, 1957). Hikayenin baş kahramanı olan Siakhmad’ın ismi, ünlü şair Adom Yarcanyan’ın (1878-1915) mahlasına dönüşmüştür. Yarcanyan memleketi Agın/Eğin’de bulunduğu dönemde bu Kürt destanını ve Ermeni varyantlarını çok iyi bilen ünlü etnograf Episkopos Karekin Sırvantzyants’ın öğrencisi olmuştu. Ermeni episkopos Adom’daki edebi yeteneği görmüş ve kendisine Siakhmad’ın bir varyantı olan Siamanto ismini mahlas olarak kullanmasını salık vermişti.
Tateos Bağdasaryan’ın söylediği şarkının Kürtçesi şöyle:
Xecê bi hêvî delala min hêvî
Tu wa destê xwe bavêj tîr û kevana min a bazinzîvî
Ez ê herim gakûvî bikûjim ji me ra bikim taştê û şîvî
Sîyabendo qurban hêvî bi min hêvî
Ez ê destê xwe bavêm tîr û kevana te ya bazinzîvî
Tu wa mere gakûvî mekûje ji me ra lazim nine taştê û şîvî
Sîyabendo qurban nalîna te tê girîna min tê
De nalîn û girîna heftê milletî li ser nalîn û girîna min û te tê
Xecê Sîpan e xweş Sîpan e
Alîkî mij û yek dûman e
Cihê gul û gulistan e
Gakûvî nehişt biqede miradê herdû dilan e
Gakûvîyo gapiçûko qocê te yî darê belalûko
Te çima ji hevdû kir destê zava û bûko
Gakûvîyo gamezino qocê te yî wek hesino
Te çima ji hevdû kir destê mêr û jino
Xecê nîne bi min nîne
Tu wa here werîsê heft gundan bicivîne
Bîne devê çîya destê min a pê bigihîne
Sîyabendo qurban nîne bi min nîne
Çil kezîkê min ê xarpûtlîne
Ez ê dirêj bikim devê mixara destê te ya pêbigihînim
Şair Hovhannes Şiraz’ın “Siamanto ve Khıçizare” (“Sovetagan kroğ” yayınevi, Yerevan, 1979) eseri için ressam Krikor Khancıyan tarafından yapılan illüstrasyonlar.
İsimsiz (Seyh Said İsyanı hakkında şarkı)
Şarkı Şeyh Said tarafından organize edilen Kürt ayaklanması hakkında. Türk hükümeti isyanı bastırır ve isyanın önderlerini idama mahkum eder. Şarkıda o dönem Türkiye’nin lideri olan Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) alehinde hakaretler mevcut.
Tateos’un söylediğinin Kürtçesi şöyle:
Beşna mîrê min zirav e taka wî rihanê
Hêşîn dibû li barsûma kambax wê dîwanê
Kemal Paşa xêrê bikira xêr nebîna
Çawa derxistibû fermanê Kurdistanê
Axakê mino de lêde paşakê mino de lêde
Şerê şêx Elî Riza giran e bavê min o lêde
Beşna mîrê min zirav e wî rihanê
Hêşîn dibû ........ dibû wê dîwanê
Kemal Paşa xêrê bikira xêr nebîna
Çawa derxistibû fermanê Kurdistanê
İsimsiz
Şarkı karısını kaybetmiş aylak bir adam hakkında. Diyarbekir’e gelmiş ve sokaklarda amaçsız gezinmekte ve sanki eşini aramakta.
Tateos’un söylediği şarkının Kürtçesi şöyle:
Diyarbekir di çalê da
Ciyê gewran û rindan waye têda
Kî kir pirsa torinê min çi dike
Waye 'Elîpinar bişewite li nav koşkê da
Ez koçer im penîr tînim
Kuçe kuçe li Diyarbekirê digerînim
Digerim nagerim saxlik û pirsa torinê xwe nabînim
Ez nexweş im ta digrim
Ez ê roj bi rojan xirabtir im
Xelkê dere aliyê malê min û torinê min ji hev rakirin.
İsimsiz
Muhtemelen Şeyh Said ayaklanması ile ilgili bir şarkı. Türk ordusunun üzerine saldırdığı bir Kürt emir/mirinin hikayesini anlatıyor.
Tateos’un söylediği şarkının Kürtçesi şöyle:
Sibe ye sibeka min ê sar tê
Dengê top û mitralyozan li qesra bavê Emîn kerr û lal tê
Çi bikim îro dest û lingê bavê Emînêm çardeh alî girêdane
Lê dayê sarîgî sibê stûxwar tê
Dengê top û mitralyozan li qesra bavê Emîn kerr û lal tê
Çi bikim îro gullekî berdane beşna bavê Emînêm
Lê dayê sarîgî sibê xwînek sor tê.