Aziz Mesrop Dağı'nın yamaçlarında kurulu Palu şehri (Kaynak: Victor Pietschmann, Durch kurdische Berge und armenische Städte, Wien, 1940)

Palu - Cemaat Yönetimi

Palu ilçesindeki Ermeni Cemaati'nin yapısında en önemli yer bu bölgenin dini önderine aittir. O Havav yakınlarında bulunan Kaghtsrahayats Aziz Asdvadzadzin Manastırı'nda yaşar. Palu küçük bir dini önderlik bölgesi olsa da, temelde böyle geniş olmayan bir bölgede ayrı bir dini önderlik bölgesi kurulmuş olması önceki yüzyıllarda bu bölgede yoğun bir Ermeni nüfusun yaşadığına kanıt olarak kabul edilebilir. İstanbul Ermeni Patrikhanesi'nin kararıyla 1895'ten sonra Palu dini önderinin yetki alanına Arghni, Znkuş, Çermug ve Arzni-Maden bölgeleri eklenir. Bu dönemde, dini önderin oturduğu merkez Palu olmaya devam eder. Dini bölgelerdeki bu yeni düzenlemenin nedeni ekonomikti. Bu şekilde, 1895 katliamından ve meydana gelen yıkımdan sonra, Palu'nun dindar halkı dini önderlik masraflarını kendi imkânlarıyla sağlayamayacak durumdaydı. Dolayısıyla çözüm dini önderlik bölgesinin genişletilmesi ve başka bölgelerin de o bölgeye katılması şeklinde olmuştur [1].

Aslında, Osmanlı topraklarında görev yapan herhangi bir Ermeni dini önder tereddütsüz güçlü bir şahsiyet addedilebilir. O, göreve gelmek için bir Sultanlık beratı almıştır, bu da onun konumuna ilave bir ağırlık katmaktadır, özellikle de taşra ortamında. "Dini önderlik beratı dini önderlerin sultanlardan aldığı asa idi, ama o asanın hakkını vermek gerekti" diyor Papaz Harutyun [2]. Ermeni dini önder görevi itibarı ile yerel idari işlerde söz sahibidir, yerel yönetimin çeşitli kurullarında yer alır, sık sık yerel yöneticiler, hakimler ve yüksek rütbeli memurlar ile görüşebilir. Dini önderler bu güçlü konumları sayesinde ilçedeki etkili beyler ile de temas kurabilirler. Bütün bunlar dini önderin görevine özel bir anlam yüklemektedir; o kadar ki, sböyle bir dini görevli çeşitli yerel sorunlara şahsen müdahale edebilir ve bu anlamda bu sorunların çözümünde kilit rol oynayabilir.

Ancak Papaz Harutyun sahada gerçek durumun farklı olduğunu ve Ermeni dini önderlerin bu tür görevlere hazır olmadıklarını belirtiyor. Kendi rollerini gerçekten iyi oynayabilmek için, bu dini görevlilerin dil, hukuk ve diplomatik beceri konularında mutlaka bazı yeteneklere sahip olmaları gerekir. Mesela, Türkçe, Osmanlıca okuyup yazabilmeleri, Osmanlı kanunlarını çok iyi bilmeleri gerekir. Kısacası, kendilerinden istenen sadece dini eğitim almış olmaları veya Ermenice yazma yeteneğine sahip olmaları değildir. Bu tür yeteneklere sahip olanlar ise sayıca çok azdır. Papaz Harutyun'un Palu ilçesi ile ilgili anlattıkları bunu göstermektedir [3]. Bu greve gelen dini yöneticiler fiilen Aziz Astvadzadzin Manastırı'ndan veya Palu Şehri'nden çıkmazlar, genellikle köy hayatındaki olaylardan ve orada hüküm süren hakim güçlerin ilişkilerinden haberleri yoktur.

Papaz Harutyun manastıra ait mülklerin giderek kaybedilmesini birbirini izleyen dini önderlerin kayıtsızlığına bağlamaktadır. Gerçekten de, Dini Önderliğin bölgenin farklı yerlerinde bahçelere ve tarlalara sahip olmuştur. Ama zaman içerisinde bu bahçeler yüzüstü bırakılır, tarlalar ise giderek yerel beylerin eline geçer [4]. Rahip Karekin Srvantsdyants 1870'lerde Havav yakınlarında bulunan Palu dini önderliğini ziyarete gittiğinde dini önderliğin durumunu oldukça hüzünlü satırlarla tasvir ediyor. "Manastırın içindeki her şey yıkıntı halindeydi; pislik ve karışıklık hüküm sürüyordu. Dört köpek, dört Kürt, iki hademe kadın, beş inek, bir eşek ve bir at ve bir topal keşiş, Rahip Manuel" [5]. Dini önderliğin gelir kaynakları arasında, Ermeni köylülerin kiliseye ödediği bir vergi olan bıdghi sayılabilir. Bu hediye şeklinde verilir; köylü dini önderliğe keçi, koyun, tahıl, para vs. hediye eder.

"775'ten itibaren Palu dini önderlerinin listesi:

1775-1802          Piskopos Grigor

1835-1839          Rahip Kevork Ödemiştsi

1840-…               Rahip Harutyun

1841-…               Rahip Bedros

1843-…               Rahip Manuel (dini önder vekili)

1844-1859          Rahip Vosgan

1859-…               Rahip Manuel Bolsetsi

1860-1863          Rahip Mıgırdiç Dikranyan Hıraşakordz

1863-…               Rahip Sarkis Vartabedyan

1868                   Rahip Zakarya (dini önder vekili)

1868                   Rahip Sarkis Vartabedyants (dini önder vekili)

1869-1873           Rahip Bedros Pakraduni

1873-1875          Rahip Sarkis Vartabedyan (dini önder vekili)

1876                   Papaz Boghos (dini önder vekili)

1877                   Rahip Boghos Natanyan (dini önder vekili)

1880                   Rahip Partughimeos Bağcıyan (dini önder vekili)

1883-1887          Rahip Sarkis Vartabedyan (dini önder vekili)

1887-1889          Rahip Teotoros Divrigliyan (dini önder vekili)

1890                   Rahip Hovhannes Pıznuni

1892                   Papaz Krikor Nigoghosyan

1893-1894          Rahip Sarkis Vartabedyan

1897                  Rahip Nigoghos Harutyunyan

1898                  Rahip Yeznig Kalpakcıyan

1901-1902          Rahip Nigoghos Frangülyan

1902                  Papaz Suren Deroyan (dini önder vekili)

1902                  Rahip Aghan Hamamcıyan-Ardzruni (seçilmiş, ama asla görev yapmamıştır)

1903                  Rahip Khosrov Behrigyan Ardzruni (seçilmiş, ama asla görev yapmamıştır)

1903-1905          Rahip Gorün Yesayan (dini önder vekili)

1905-1906          Papaz Suren Deroyan (dini önder vekili)

1906                   Rahip Yeremya Khaçaduryan (dini önder vekili)

1907-1910          Papaz Suren Deroyan (dini önder vekili)

1911-1915          Piskopos Yeznig Kalpakcıyan (dini önder vekili) [6]

Rahip Mıgırdiç Dikranyan (1815-1872) hakkında anlatılanlara göre, o manastırda ilkel bir basın kurmuş ve "Arevag" isimli bir gazete yayınlamıştır. 1862'de ise burada bir okul açmıştır. Diyarbakır doğumludur (1815). 1841'de Arghni bölgesine dini önder atanır ve görev yaptığı alanda Kürtlerin çoğunluk olduğu göz önünde bulundurularak, ona "Kürdistan Dini Önderi" unvanı verilir. 1848'de Ermenice harflerle yazılmış Kürtçe bir İncil, bunu yanı sıra Kürtçe-Ermenice bir alfabe yayınlar [7]. Dini önderler listesinde Rahip Boghos Natanyan ayrı bir yere sahiptir. Onun görev yaptığı dönemde kendisi ile Rahip Sarkis Vartabedyan arasında (Harput'un Yeghek köyünden) bir ihtilaf yaşanır. Van'lı bu dini önderin arkasında şehrin sıradan halkı duruyordu, oysa rakibi olan din adamının arkasında Palu'nun önde gelen Ermenileri, çorbacılar vardı. Natanyan'dan sonra gelen Rahip Baghcıyan de aynı şekilde Palu'da iyi ve güzel izler bırakmıştır. Palu Ermenileri arasında mevcut olan ve Natanyan döneminde kızışan anlaşmazlık onun zamanında hafiflemiştir. Rahip Baghcıyan birbiri ile kavgalı tarafları bir araya getirmeyi ve onları barıştırmayı başarır, ardından kilise ve eğitim işlerini düzene koyar [8]. Rahip Nerses Pıznuni örneği de ilgi çekicidir. O Varaka Manastırı'ndaki keşişlerden biriydi ve Palu dini önderi tayin edilmeden önce, aynı bölgedeki Nıbırş Köyü okulunda öğretmendi ve özverili ve çalışkan bir insan olarak tanınırdı. Kısacası, kendisini dini önder makamına uygun bir aday olarak görmek mümkündür. Ama o böyle bir iş için tecrübesizdi ve Türkçe de bilmiyordu. Bu kusurları yerel makamlar ile tutarlı ilişkiler geliştirmekte başarısız olmasına neden olmuştur; bu durum sonunda istifasına yol açmıştır. Papaz Krikor Nigoghosyan pek çok yönüyle Rahip Pıznuni'nin sahip olduğu yeteneklere sahipti. O Palu Şehri'ndendi ve yerel koşulları çok iyi biliyordu. Ama Pıznuni'den farklı olarak, Papaz Krikor Türkçeye de hakimdi ve yerel makamlara nasıl davranılacağını iyi biliyordu. Kısa bir süreliğine Palu dini önderliği görevini vekâleten yürüten kişi de buydu. Özellikle, 1902'de dini önder vekili görevini üstlenen Papaz Suren Deroyan'ın ismi anılır. O Palu'nun Havav Köyü'ndendi, İstanbul'da eğitim almıştı, ardından doğduğu bölgede öğretmenlik yapmıştı. Yerel ananeleri çok iyi bilirdi ve Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşurdu.

Palu ilçesinde Ermeni Katolik cemaati yoktu. Şehirde toplanmış ve Birinci Dünya Savaşı öncesinde 40 haneden oluşan küçük bir Protestan cemaati vardı. Gerçi sayıları az idi ama Ermeni Protestanlar okulları ve ibadethaneleri ile iyi organize olmuş bir cemaat görüntüsü vermekte idiler [11]. Ermeni Protestanlar ilçenin batı kısmında bulunan Uzun Oba Köyü'nde de yaşıyorlardı.

Daha önce görmüş olduğumuz üzere, birkaç istisna hariç Palu dini önderlerinin, ilçenin sosyo-ekonomik yapısı üzerinde büyük bir etkisi yoktu. Onlar görevleri icabı yerel devlet kurumlarına müracaat edebilir, kendi cemaatlerinin çıkarlarını koruyabilirlerdi, ancak dini liderler birbirini takip ediyor, ama Palu'da durum değişmiyordu. İlçedeki etkili beylerin yanında bazen cemaatin önde gelenlerinin de bulunduğu, onların arasında karşılıklı çıkar ilişkileri olduğu ve bu anlamda bu Ermenilerin genel olarak Ermenilere baskı yapma sürecinde işbirlikçi olarak da görülebilecekleri de dikkat alındığında durum daha karmaşık hale gelirdi [13]. Bu tip Ermenilere Palu'da İşkhan veya çorbacı adı verilirdi. Bunlar kendi yaşadıkları mahallenin etkili kişilikleri olarak görülürdü. Rahip Natanyan'ın da anlattığı gibi, yani 1878'de, bu çorbacılar şehirdeki dört Ermeni mahallesini kendi aralarında nüfuz alanlarına ayırmışlardı. Bu farklı mahallelerin sakinleri arasında ihtilaflar ve düşmanlıklar ortaya çıkmıştı; o kadar ki, bir mahallenin papazı vefat ettiğinde, oradaki müminler komşu mahallenin papazına başvurmazlar veya komşu mahalledeki kiliseye gitmezlerdi. Böyle bir durum, Rahip Natanyan'a göre, çorbacılarına çıkarlarına hizmet ediyordu. Onlar bu tür ihtilafları hüküm sürdükleri mahallede kendi varlıklarını ve etkilerini pekiştirmek amacıyla kullanıyorlardı. 1878 yılında, Palu Şehri'nde yaşayan çorbacılar şunlardı: Ghugas ve Sarkis Tsteyan kardeşler ve Donabed Arpacıyan. Çorbacılar zengin beylerin ekonomik işleriyle uğraşan tefeciler olurdu. Onlar kendi ırkdaşlarına, özelikle muhacir olarak memleketlerinden ayrılan Ermenilere yüksek faizle para ödünç verirlerdi. Aynı şekilde Ermeni köylü de ödünç para almak için ya kendi beyine, ya da şehirdeki çorbacılara başvururdu [14]. Cemaat yöneticisi konumundaki bu şahsiyetler çeşitli beylerin ve devlet memurlarının desteğine sahiptiler. Öyle ki, onların bu konumuna karşı ortaya çıkan cemaat içi her muhalif hareket beyin müdahalesi sayesinde bastırılırdı. Yerel makamlar nezdinde Ermenileri temsil edenler de yine bu çorbacılardı; Palu'da yapılan yeni dini önder atamalarında da önemli bir rol oynayanlar da onlardı [15]. 19. yüzyılın ikinci yarısında, Sakrat Köyü'nde yaşayan ve oradaki Ermeni okulunda öğretmenlik yapan Hagop Hoca da Palu ilçesindeki etkili Ermenilerden biriydi. Bu şahsiyetin etkili olmasının nedeni hocalık yeteneği değildi, Türkçe dilini ve Osmanlı kanunlarını iyi bilmesiydi. Bu yetenekleri sayesinde Sakrat Köyü ve tüm Palu'nun en güçlü beylerinden İbrahim'in danışmanı olmuştu. Hukuki konularda görüşlerini almak için Palu'nun diğer köylerinden insanlar da ona giderlerdi. Hagop Hoca 1897'de ölmüş ve kendi köyünde defnedilmiştir [16].

Köylerde yerel melikin (egemen Ermeniler) çok önemli bir rol oynadığı açıktır. O fiilen köyün muhtarıdır. Havav'ın yerel tarihçesinde farklı dönemlerde Ermeni meliklerin beylerin otoritesine ve baskılarına karşı çıkmada ne ölçüde temel bir rol oynadıklarını görüyoruz. Daha ileriki dönemlerde, 19. yüzyılın sonlarında, melik isminin yerine muhtar kelimesinin kullanıldığını daha sık görüyoruz. Aşağıda adı verilen şahıslar 1897'den 1915'e kadar muhtarlık görevini yürütmüşlerdir: Garabed Hampartsumyan, Bedros Mkhsi Mesrobyan, Nışan Tıkhtıkhyan, Hacı Mardiros Kasbaryan, Nigoğos Arzumanyan, Mkhsi Hagop Leylegyan, Sarkis Cinoğli (Cındıyan), Sarkis Titigyan, Asadur Celalyan, Vahan Papazyan, Andon Takvoryan (Avgank) ve ismi belirtilmeyen başkaları. Palu Şehri'de etkili bir şahsiyetten destek alan Ermenilerin muhtar seçildiği göze çarpmaktadır. Örneğin, Havav'dan Bedros Mesrobyan'a şehrin etkili Ermenilerinden Mıgırdiç Khoşmatlıyan ağa destek olmuştur, Nışan Tıkhtıkhyan'a ise Zovya Türk mahallesinden avukat ve devlet memuru Tahir Efendi destek olmuştur [17].

Birinci Dünya Savaşı'ndan önce birkaç Palu'lu Ermeni yerel Hükümet kurumlarında devlet memuru olarak görev yapıyordu. Mal Müdürü olan Kevork Bozyan Efendi, yargı heyeti üyesi Setrag Khoşmatlıyan Efendi, de bunlar arasındaydı. Hangi devlet görevini yürüttükleri belirtilmeyen Kevork Lusararyan ve Kevork Meramyan'ın da isimleri anılır. Yine bu dönemde, bütün Palu bölgesinde iki Ermeni avukat vardı: Acem Khaço ve Hovhannes Arpacıyan ağa [18].

Ermeni siyasi partileri bu cemaat yapısı içerisinde ancak Osmanlı anayasası ilan edildikten sonra belirleyici rol onamaya başlamıştır. O tarihe kadar Ermeni kaynaklarında taşrada yeraltı siyasi faaliyetleri yürütüldüğüne dair haberler yer aldığı da doğrudur; bu bölgede Hınçak veya Taşnak gizli yapılanmaları faaliyet gösteriyordu; parti yetkilileri bu bölgeyi ziyaret ediyordu. Ama bütün bu faaliyetlerin kapsamlı olmadığını varsayıyoruz, zira bu faaliyetler hem Palu'da, hem de köylerinde başta çorbacılar ve diğer önde gelen Ermeniler tarafından yönetilen cemaat sistemini sarsamazdı. Anayasa ilan edildikten sonra, Ermeni cemaatinde eski durum sürdürülemezdi. Hınçak Partisi ve özellikle Taşnak Partisi pek çok üyeye sahip olmuştur ve cemaatte etkili aktörler halinde gelmişlerdir. Örneğin Ermenilerin yaşadığı köylerde yerel muhtarlık seçimlerinin artık partiler arası mücadele zemininde yapıldığı hatırlanmaktadır. 

[1] Sarkisyan , a. g. e., sayfa 304.

[2] Aynı kaynak, sayfa 305.

[3] Aynı kaynak, sayfa 305 -306.

[4] Aynı kaynak, sayfa 306.

[5] K. V. Sırvantsdyants, Toros Aghpar. Ermenistan Yolcusu, 1. bölüm, E.M. Dndesyan Yayınevi, İstanbul, 1879, sayfa 155 -156.

[6] Bu listenin hazırlanmasında kullanılan kaynaklar: Sarkisyan, a. g. e., sayfa 306-307, Tsakhsuryan, a. g. e., sayfa 318-319.

[7] Tsakhsuryan, a. g. e., sayfa 379.

[8] Sarkisyan, a. g. e., sayfa 310-311.

[9] Aynı kaynak, sayfa 314.

[10] Aynı kaynak, sayfa 315 -317.

[11] Natanyan, a. g. e., sayfa 46.

[12] Tsakhsuryan, a. g. e., sayfa 406.

[13] Natanyan, a. g. e., sayfa 50.

[14] Tsakhsuryan, a. g. e., sayfa 248.

[15] Natanyan, a. g. e., sayfa 38-40.

[16] Sarkisyan, a. g. e., sayfa 273.

[17] Tsakhsuryan, a. g. e., sayfa 408-409.

[18] Grayan, a. g. e., sayfa 139.

Palu şehrinden bir aile

Ayaktakiler, soldan sağa: Yeghsa Bıjyan, Krikor Bıjyan, Bedros Yeşilyan, Maryam Yeşilyan. Oturanlar, Giragos Bıjyan (Yeghsa'nın eşi), Avedik Yeşilyan (Maryam'ın eşi)