Maraşlı papaz Der Ğevont Nahabedyan ve ailesi, 1894. (Kaynak: Maraşi Der Ğevont Kahanayi Huşerı, Yayınlayan Vahan Der-Ğevontyan, Erivan, 2013.)

Maraş- Manastırlar, Adak Yerleri ve Kiliseler

Yazan: Varti Keşişyan, 22 Kasım 2013 (Son değişiklik: 22 Kasım 2013), Çeviren: Arlet İncidüzen

Sağlam tarihi bulgular, elyazması hatıratlar Maraş ve civarında yoğun şekilde Ermeni varlığının yanı sıra düzenli bir kilise organizasyonun da kurulduğunu ispatlamaktadır. Bunun en açık kanıtları, Maraş’ın civarındaki vadilerde ve Sev [Kara] Dağı’nın (Amanos) yamaçlarında bulunan Arekni, Parseğyants, Surp Kevork [Aziz Kevork], Inguzud, Şuğri manastırları ve manastıra ait yerleşkelerdir. Bunlar, 12. ve 13. yüzyıllarda önemli eğitim merkezleri olmuştur. [1] Maraş şehrindeki Ermeni Piskoposluğu’nun ve kilisesinin tarihi ise 11. yüzyıla kadar uzanır. [2]

Kadife üzerine yapılmış Maraş işlemeleri. Kilise ayinleri sırasında giyilen dini kıyafetlerden örnekler. Halep, Surp Kevork Kilisesi’ne ait. Zıvart ve Nazeli Kutucan kız kardeşlerin işi, 1980’ler. (Kaynak: Hıraztan Tomacıyan, Maraşi Aseğnakordzutyun, Maraşlılar Derneği-Kermanig Vasburagan Kültür Derneği Yayını, Halep, 2010.)

Manastırlar

Aykeg Manastırı

Sev Dağlarında (Amanos, Gâvur Dağları, Nur Dağları), Maraş’ın Dongala bölgesinde bulunur. Günümüzde Yeniköy (Yenicekale) denen yerde Kapuçin rahiplerinin iki devasa manastırının olduğu düşünülmektedir. [3] Son zamanlara kadar eski manastırın kalıntılarını da görmek hâlâ mümkündü. Kaynaklara göre Aykeg Manastırı veya inziva merkezi, “Tanrı’nın hizmetkârı ve keramet sahibi Aziz Sion ve Surp Garabed himayesinde”, 1166-1176 civarlarında kurulmuştur. [4] Araştırmacılar, manastırın ismi Aykeg’in Ermenice Aykıyag (küçük bahçe) kelimesinden geldiğini ileri sürmektedir. Bu nedenle bahçeciliğin bu manastır yerleşkesinde önemli bir yeri olduğuna inanılır. Hikâye yazarı Vartan Aykegtsi (12. ve 13. yüzyıl) burada inzivaya çekilmiş ve Aykegtsi soyadını bu sebeple almıştır. Burada ders vererek genç din adamlarının eğitimi ve öğretimiyle ilgilenmiş, onlar için nasihatler kaleme almıştır. [5]

Arekin veya Arekni Manastırı

Manastırın adı, günümüze Arekin köyünün isminden ulaşmıştır ancak şüphesiz eskiden farklı bir ismi vardı. Arekin (günümüzde Alabaş) köyü, Maraş’ın kuzeyinde, doğudan Çahan (Cihan) nehriyle ve batıdan Zeytun çayıyla komşudur. [6] Gaban piskoposluk merkezi olmuştur. Kısa bir süreliğine de Krikor Vıgayaser’in katolikosluk merkezi burada bulunmuştur. [7]

Parseğyants veya Parseğants Manastırı

Sev Dağlarının önemli manastırlarından biridir. Kalabalık nüfuslu ve oldukça gelişmiş bir manastırdır. [8] 12. yüzyılın başlarında, muhtemelen eski kilisesi çok kötü durumda olduğundan, yeni bir kilise inşa edilmesine karar verilmiştir. Kilisenin inşaatı tamamlandıktan sonra şaşalı bir kutsama töreniyle hizmete açılmıştır. Ne var ki kiliseyi inşa edenlere, kısa süre sonra gerçekleşen bir deprem nedeniyle bu binanın kullanımı görmek nasip olmamıştır.

Surp Kevork Manastırı

Sev Dağları manastırlarındandır. Manastır yöneticilerinden Der Nerses’in bağış toplamak maksadıyla İngiltere’ye gittiği anımsanmaktadır. [9]

Inguzud veya Inguzeg Manastırları

Muhtemelen, Inguzud manastır-piskoposluk merkezi adını yakınlarındaki Inguzud kalesinden almıştır. Tarihçi Sımpad, Piskopos Der Mıkhitar’ın, Kilikya Kralı I. Levon’un taç giyme törenine (1129) katılmak için Inguzud’dan geldiğini aktarmıştır. [10] Ayrıca, künyesinde “Inguzeg isimli inziva merkezi” yazmakta olan sayısız özgün veya kopya elyazması da günümüze ulaşmıştır. [11]

Hesvants veya Hizvants Manastırı

Sev Dağları yakınlarında kurulan bu manastır piskoposluk merkezi olmuştur. Madteos Urhayetsi,  Hesvants Manastırı’nı “Maraş’ın yakınlarında” diye tarif eder ve bir deprem nedeniyle yıkıldığını belirtir.

Şuğri Manastırı veya İnziva Merkezi

Kilikya’nın önemli manastırlarındandır ve büyük bir eğitim merkezi olmuştur. Yeri tam olarak bilinmemektedir. Yazarlar, manastırın konumu hakkında çelişkili bilgiler vermektedir ve Şuğri Manastırı’nı Kesun’daki Garmir [Kırmızı] Manastır’a dahil ederler. Ğevont Alişan, “Kimi Maraş’ta, kimi Sis’te, kimi de Kesun’da olduğunu söyler…” diye yazmaktadır. [12] Vartan Badmiç [tarihçi] kendi “Tarih”inde şöyle der: “Şuğr inziva merkezi, muhtemelen Maraş’ın güneybatısındadır.” [13] Oysa Der Ğazaryan, bu manastırı Kesun’daki Garmir Manastır’ın bir parçası olarak aktarır. “Maraş ile Sis arasında, Andirun-Dongala platosundadır… Şuğr köyünün dağlık burnu üzerinde” ve yakın zamana kadar “mihrabın yarım daire kemerlerinin ve çatısının bir kısmının göründüğünü” ekler. [14]

Kadife üzerine yapılmış Maraş işlemeleri. Kilise ayinleri sırasında giyilen dini kıyafetlerden örnekler. Halep, Surp Kevork Kilisesi’ne ait. (Kaynak: Hıraztan Tomacıyan, Maraşi Aseğnakordzutyun, Maraşlılar Derneği-Kermanig Vasburagan Kültür Derneği Yayını, Halep, 2010.)

Maraş tarihi yazarı Krikor Kalusdyan, manastırın Maraş’ın batısında, Döngele ve Yenicekale köylerinin ilerisinde olduğunu aktarır. Krikor Bahlavuni ile ağabeyi Nerses Şnorhali bu manastırda eğitim görmüş, Katolikos II. Krikor Vıgayaser ve Katolikos I. Parseğ Anetsi’nin öğrencisi olmuşlardır. Öğrencilerine mükemmel eğitim veren bu kurumun mezunlarına “şınorhali” [lütufkâr] denmiştir ve birçoğu önemli kilise adamları olmuşlardır. [15] 1849’da rahip Karnetsi Hovhannes’in bu manastırın durumunu iyileştirmek için çok çaba harcadığı ancak maddi kaynakların yetersizliğinden ötürü amacına ulaşamadığı bilinmektedir.

Surp [Aziz] Hagop Manastırı

Maraş’ın batı kısmında, Hay Tağ [Ermeni Mahallesi] tepesindeydi. Manastırdan geriye hiçbir şey kalmamış olmasına rağmen yakın zamana kadar bu yere “Tekke” ve manastırın yakınlarındaki yokuşa kurulu mahalleye d Tekke veya Gâvur Mahallesi deniyor olması dikkate değer bir durumdur. [16] Anlatıya göre Türkler sık sık manastıra girip, buraya haydutların sığındıklarını ve ganimetlerini gömdüklerini bahane ederek manastır arazisini kazıyorlardı. Bu baskınlar sırasında manastırdaki din görevlilerini aşağılayıp tartaklar ve manastırın gümüş eşyalarını ve değerli halılarını gasp ediyorlardı. [17]

Kadife üzerine yapılmış Maraş işlemeleri. (Kaynak: Hıraztan Tomacıyan, Maraşi Aseğnakordzutyun, Maraşlılar Derneği-Kermanig Vasburagan Kültür Derneği Yayını, Halep, 2010.)

Maraşlı ihtiyarların, kendi büyüklerinden duydukları hikâyeye göre, 1750’li yıllarda Türk çeteleri belediye reisinin önderliğinde yine Surp Hagop manastırını basarlar, reis manastırın yağmalandıktan sonra ateşe verilmesini emreder, sonra manastırdaki din adamlarına saldırıp onları dövmeye başlarlar. Din adamlarının bir kısmı kaçar, bir kısmı da öldürülür. Manastırın yaşlılarında rahip Dzerun kaçamaz, manastırın dışında, yakınlardaki bir bahçede öldürülür. Daha sonra manastırın yakınlarındaki Ermeni mezarlığına gömülür. Anlatıldığına göre Ermeniler, zamanla bir ziyaret yerine dönüşen mezarının yerini bilirlerdi. [18]

Aynı hikâyeye göre, manastır yıkıldıktan sonra yersiz yurtsuz kalan altı rahip dönemin padişahına başvurur ve kendilerine ibadet edebilecekleri bir yer tahsis etmesini isterler. Padişah onları şehrin dışına sürer ve her birine ayrı yerlerde birer küçük baraka yapma izni verir. İleride Papaz Menzili adını alan bu barakaların bulunduğu yerlerde Maraş’ın altı kilisesi inşa edilir. [19]

Bir başka anlatıya göre de tarihi Surp Hagop Manastırı yıkılınca, manastırın rahipleri şehre dönmeye cesaret edemezler ve şehir dışındaki barakalarda inzivaya çekilirler. Bu barakalar daha sonra kiliseye dönüşür. [20] Maraş’ın altı kilisesinin de bu nedenler şehrin sınırları dışında olduğu söylenir.

Surp Hagop Manastırı hakkında anlatılanlara bakılarak denebilir ki manastır Maraş’a hükmeden bir zorba tarafından yok edilmiştir. Surp Kevork Kilisesi’nde bulunan ve Surp Hagop Manastırı’na ait olduğu söylenen birkaç elyazması kitap ile gümüş kilise eşyaları manastırın bir zamanlar gösterişli ve şaşalı varlığının kanıtıdır. [21] Bununla birlikte, artık yerinde tek bir ağaç kalan manastır halk tarafından unutulmamış ve bir ziyaret yeri olmuştur.

Ziyaret Yerleri

Tateos Arakyal

Maraş ağzıyla Taksarakol (Tateos Arakyal), Maraşlı Ermenilerin en önemli ziyaret yeridir. Maraş’ın kuzeyindeki bir tepelikte, Kırk-Göz denen pınarın yakınlarında bulunur. Bu ziyaret yeri hakkında anlatılan hikâyelerden birin göre Havari Tateos, Ermenistan’a giderken Maraş’a da uğramış, gündüzlerini şehirde gecelerini de bu tepede geçirerek şifa dağıtıp vaaz vermiştir. [22]

Vartavar Yortusu, kalabalıkların akın akın Kırk-Göz [Karasnagın] tepesini tırmandığı, Taksarakol için toplu bir ziyaret günüdür. Herkes, büyük küçük, kadın erkek birlikte, geceyarısında itibaren Taksarakol tepesine çıkmaya başlar. Burada günün ilk ışıklarıyla beraber açık havada ayin düzenlenir. Adağı olan ziyaretçiler kurban keser, sonra topluca bayram kutlaması yapılır, dans edilip şarkılar söylenir. [25] Maraş’ta ne zaman bir felaket yaşansa veya salgın hastalık görülse, inananların kalabalık gruplar halinde bir kurtuluş veya şifa vermesi için dua etmeye Taksarakol tepesine çıktığı anlatılır.

Surp [Aziz] Gadarine Çeşmesi

Bu çeşme, Tasarakol tepesinin batısında, Kırk-Göz pınarının biraz yukarısında bulunur. [26] Kadınların ve kızların gruplar halinde gittiği Surp Gadarine daha çok kadınlara özgü bir ziyaret yeri olarak tanınmıştı. Çeşme, sularının iyileştirici gücüyle ünlenmişti, hastalar, özellikle de sıtmaya yakalananlar şifa bulma umuduyla çeşmenin suyunda yıkanmaya gelirlerdi. [27]

Cüzzamlıların Çeşmesi (Uyuz Pınar)

Şehrin güneydoğusundadır. Biri kubbeyle diğeri kemerle kapalı iki kaynağı vardır. [28] Bu ziyaret yeri de havari Aziz Tateos’un adıyla anılır. Rivayete göre Aziz Tateos, Hıristiyanlığı yeni kabul edenleri bu suda vaftiz etmiş ve cüzzamlıları bu suyla iyileştirmiştir. Genellikle cilt hastalıkları olanlar ve sıtmaya yakalananlar gelip bu çeşmenin suyuyla yıkanırlar. Halk arasında bu sayede iyileşmiş ve tedavi olmuş birçok hasta hikâyesi anlatılır. Maraşlı kadınlar, özellikle Vartavar haftasında oruç tutulan günlerde bu çeşmenin suyuyla yıkanmaya ve kutsanmaya gelirler. Bu şekilde her türlü hastalıktan ve rahatsızlıktan korunacaklarına inanırlar. [29]

Surp [Aziz] Toros

Maraş ağzıyla Süp Türüs, şehrin kuzeyindeki zamanında üzerinde sadece tek bir ağacın olduğu bir tepede bulunur. [30] Kaynaklara göre bir zamanlar burada Surp Toros Manastırı vardı. Manastır çok uzun süreden beri terk edilmiş ve harabeye dönmüş olsa da bu haliyle bile sevilen bir ziyaret yeri olmuştur. Ziyaret gününde yani Büyük Oruç’un ikinci pazarı, çok sayıda ziyaretçi buraya gelir, ağaca bez veya ip parçaları bağlar ve bu şekilde hastalıklarını ve rahatsızlıklarını ağaç aracılığıyla rüzgâra aktardıklarına inanırlardı. [31]

Kiliseler

Ermeni Maraş’ın altı kilisesi: Surp Karasun Manug, Surp Sarkis, Surp Kevork, Surp Isdepannos, Surp Garabed, Surp Asdvadzadzin.

Dindar v kiliseye bağlı olan Maraş Ermenileri, hem sabah hem de akşam ayinlerinde dualara katılım gösterir. Pazarları ve bayram günlerinde ise kilise tıka basa dolu olur ve cemaat coşkuyla başından sonuna kadar ayini takip eder. [32]

Maraş’ta kiliselere genellikle tem denirdi. Surp Sarkis tem, Surp Karasun Manug tem, Surp Kevork tem vs. [33] Her mahallenin, çoğunlukla mahalle sakinlerinin gittiği kendi kilisesi vardı. Surp Isdepannos haricindeki bütün kiliseler şehrin dışındaydı ve böylece her yerden ulaşılmaları kolaydı. [34]

Kiliseler, halkın ödediği bir nevi kilise vergisi sayılabilecek “yüğakin”lerle ve çeşitli vesilelerle yapılan bağışlarla idare edilirlerdi. [35] Her kilise, işhan-ağa adı verilen varlıklı bir kişinin himayesindeydi ve bu kişiler kiliseye yüklü bağışlarda bulunurlardı. Her kilisenin bir Mütevelli Heyeti vardı ve üyeleri halk arasında sözü geçen kişiler arasından seçilirdi. Daha sonraları 1908 Meşrutiyeti ardından kilise bünyesinde eğitim ve hayırseverlik faaliyetleri yürüten mahalli kurullar da oluşturuldu. [36] Din adamlarının, özellikle de mahalle papazlarının halk üzerinde büyük bir etkisi vardı, kendilerine sonsuz bir hürmet ve saygı gösterilirdi.

Dinci-milliyetçi baskılarda ilk hedef hep Maraş’ın Ermeni kiliseleri olmuştur. Maraş Ermeni kiliseleri 1895 Hamidiye Katliamları’nda ağır darbe almıştır. Din adamları ve cemaat, kiliselerle birlikte yakılıp yıkılmıştır. Tekrar inşa edilip, kendilerini yeni yeni toparlamışlardı ki 1915’teki katliamlar ve sürgünlerle karşılaştılar. Ve en son olarak da 1920 Maraş Felaketi ile Maraş Ermenileri ve onların varlıklarının kanıtı olan eski kiliseler yok olup küle dönüştüler.

Maraş kiliselerine dair tasvirimizin eksiksiz olması için Maraş’ın altı kilisesinin bulunduğu eski şehrin tepelik mahallelerinin de üzerinden geçmek gerekir.

Maraş şehri, yedi tepe ve yamaçları üzerinde kuruludur. Bunlar birbirlerinden vadi ve geçitlerle ayrılır. Bu şekilde şehrin 41 mahallesini oluştururlar. Ermeni Maraş, kiliseleriyle birlikte tamamen Ermeni veya Ermeni-Türk karışık nüfusa sahip, şehrin dışın olan mahallelerin yarıdan fazlasından müteşekkildir. Bunlar: Karamanlı, Acemli, Alçıköy, Şekerdere, Tekke, Haytağ, Kümbet, Şeyh Mahallesi, Kuyucak vs.

Maraşlı papaz Der Ğevont Nahabedyan ve ailesi, 1894. (Kaynak: Maraşi Der Ğevont Kahanayi Huşerı, Yayınlayan Vahan Der-Ğevontyan, Erivan, 2013.)

Surp Karasun Manug Kilisesi

Şehrin güney tarafında, çarşıların sonunda bizi Surp Karasun Manug Kilisesi karşılar. Maraş kiliselerinin en kalabalık cemaate sahip ve varlıklı olanıdır Surp Karasun Manug. Ulusal piskoposluk makamı da burada olduğu için aynı zamanda baş [mayr] kilise olarak da anılır. [37]

Şahadil’e giden Maraş’ın ana caddesi Surp Karasun Manug’un önünde geçer. Arkasındaysa eski kışla bulunur. Temmuz 1884’te Maraş’ta yaşanan “büyük yangın” Surp Karasun Manug’a kadar ulaşır ancak kilise, etrafını küle çeviren alevlerden mucize eseri kurtulur. Maraş tarihini kaydeden yazarların aktardıklarına göre yangın şehrin güney tarafından, Külekçi Pazar denen yerden başlar ve büyük çarşının üçte ikisini ve civardaki binaları küle çevirip Surp Karasun Manug Kilisesi’nin çok yakınında son bulur. Yöre halkı kilisenin kurtulmasının ilahi bir korunma olduğuna inanır. Meşhur Maraşlı ozan Dader, bu olay üzerine Ermenice harflerle Türkçe bir destan yazmıştır:

Büyük kışla tamamıyla hep yandı,
Ateş Kırklar Kiliseye dayandı,
Dediler üç melek üstüne indi,
Görenler çok, bunun yoktur yalanı. [38]

Maraşlıların deyimiyle Surp Karasunk, 1895 Hamidiye Katliamları’ndan önce büyük bir onarımdan geçmiş, sıva yapılmış ve resimlerle süslenmişti. Maraşlı Ermenilerin ve yeni oluşmakta olan varlıklı sınıfın, Baş Kilise Surp Karasun Manug’u daha görkemli ve ihtişamlı görmek istemeleri doğaldı. Kilise, Maraşlı Ermeni tüccarlar, toprak sahipleri ve hayırsever halk tarafından destekleniyordu. [39]

Surp Karasun Manug’un eski papazlarından papaz Minas ve babası papaz Vartan Der-Minasyan sayılabilir. Papaz Nahabed Der-Garabedyan, uzun yıllar (1847-1887) Surp Karasun Manug’un papazlığı yapmıştır. I. Dünya Savaşı’ndan (1914) önce kilisenin üç papazı vardı: Ğevont Der-Nahabedyan, Vartan Der-Minasyan, Hımayag Der-Varjabedyan. [40]

Surp Sarkis

Papaz Movses Der-Hovhannesyan (solda), Arsen Der-Hovhannesyan (sağda) (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Uzakta, şehrin doğu ucunda, tepelik bir konumda eteklerini yaymış Surp Sarkis Kilisesi’yle Kümbet (Ermenice Kımpet [kubbe]) mahallesi bulunur. Aslında burada eski ve yeni olmak üzere biri yazlık biri kışlık iki kilise vardır. [41] Aynı bölgede iki kilise bulunmasının sebebi tabii ki bolluk değil, mecburiyettir. Eski kilise tamamen yerle bir durumdadır, sadece alçak pencereli birkaç duvarı ve yerden biraz yüksekte çatısı kalmıştır. Kilise inşa edilirken Türklerin yüksek bir bina olmasına izin vermedikleri ve Ermenilerin de bu nedenle kiliseyi yerin altına yaptıkları anlatılır. Rivayete göre bu işe mani olan Türklerden Aslan Bey (Dul Kadirli Beyler’den) bir gece rüyasında kilisenin azizi tarafından cezalandırılır. Surp Sarkis-Hıdırellez azizi atıyla onu ezmiştir. Bunun üzerine Aslan Bey yaptığından pişman olmuş, inşaat masraflarına destek olmuş ve kiliseye yıllık düzenli bir bağış ayırmıştır. [42]

Soğuk kış mevsimin, bu karanlık ve alçak kilise mahallenin dini ihtiyaçlarını görmeyi sürdürür, ne var ki cemaatin tamamının sığması imkânsız. Yaz aylarında daha fazla yaşanan olumsuzluklar neticesinde eski kilisenin bitişiğine sıcak yaz mevsiminde ayin düzenlenebilmesi iççin yarı açık bir kilise daha yapılır. Kaynaklardan aktırılanlara göre bu kilisenin yapımı ve çanı için Sultan I. Mahmut’tan özel ferman alınmıştır (1743). [43]

Der Hovhannes Varjabedyan (1829-1904) (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Surp Sarkis’in eski din adamlarından, kıdemli papaz Mardiros Balyan ve papazlar Margos Balyan, Ğazar Ağazaryan, Bedros Sevugyan, Madteos Karayapuçyan ve Surp Sarkis’te uzun yıllar papazlık yapan Hovhannes Varjabedyan sayılabilir. Movses Der-Hovhannisyan ve Krikor Varjabedyan kilisenin son papazlarındandır. [44]

Surp Isdepannos

Surp Isdepannos Kilisesi iç kalenin kuzeyinde, hükümet binasına giden cadde üzerinde askeri hastanenin karşısındadır. Sağlam ve taş bir yapıdır, bitişiğinde ilkokul binası vardır. Kalenin yakınlarında olduğu için Maraşlılar ona Kaladibi Jam [Kaledibi kilisesi] derler. [45]

Maraş kiliseleri içinde Surp Karasun Manug’tan sonra en kalabalık cemaate sahip olan kilisedir. Kilikya Katolikosu Mıgırdiç Kefsizyan (1871-1894), Maraş’a geldiğinden hükümet binasına yakın olduğu için bu kilisede konaklar. Surp Isdepannos Kilisesi, Maraş’ın ileri gelenlerinden Dövlet Efendi Çorbacıyan ve oğulları zamanında, bu hayırsever Maraşlı ailenin maddi ve manevi desteğiyle çok refahının zirvesini ulaşmıştır. [46]

Surp Isdepannos’un eski papazları arasında Mesrob Der-Mesrobyan, Bedros Der-Bedrosyan, Vahan Der-Şahinyan sayılabilir. Daha yakın dönem papazları arasında da Sahag Der-Bedrosyan, Dikran Mercenyan ve Hagop Aslanyan vardır. [47]

Surp Garabed

Surp Isdepannos’tan kuzeye doğru gidildiğinde, uzun yokuşlu bir yol sizi Akdere mahallesinde, neredeyse mahallenin kuzey ucundaki Surp Garabed Kilisesi’ne huşu dolu arazisine götürür.

Cemaat bakımından çok kalabalık bir kilise olmasa da kilisen binası ve bitişiğindeki okul oldukça güzeldir. Avlu içindeki çiçek bahçesi büyüleyici bir görüntü oluşturur. [48] Her sene Vartavar yortusu bu kilisenin günüdür, halk, adeta bir ziyaret yeri gibi mazide kalmış manastırların ve ziyaretlerin anısına, Surp Garabed’i hınca hınç doldurur.

Surp Garabed, Muhabbetçilerden (dini bir grup) Rahip Krikor Vosgeriçyan’ın günlerinde oldukça refah ve şen bir dönem geçirir. Rahip etkileyici vaazlarıyla halkı tövbe etmeye çağırır. [49]

Surp Garabed’in artık daimi bir papazı bulunmamaktadır, cemaat ara ara ziyarete gelen papaz ve rahiplerin düzenlediği ayinlere katılmaktadır.

1880’li yıllarda, Surp Garabed’de daha sonra Antep’e tayin edilen Garabed Gülüzyan papazlık yapmaktadır. Tehcirde vefat eden değerli papaz Nerses Şahinyan daha sonra bu kilisenin din görevlisi olmuştur. [50]

Surp Kevork

Maraş, Surp Kevork Kilisese fakirlere yardım kolu üyeleri, 10 Mayıs 1895. Oturanlar, soldan sağa: Harutyun Der-Harutyunyan, Nazaret Dişçekenyan, Tavit Karaoğlanyan-Karagülyan, papaz Harutyun Tabakyan, Panos Kalaycıyan, Hovhannes Kalaycıyan. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Şekerdere mahallesi, şehrin batı ucunda, üç yüksek tepenin eteklerinde, birbirleriyle kesişen vadilik alana yayılır. Merkezinde Surp Kevork Kilisesi bulunur. Tamamı Ermenilerden oluşan Şekerdere’nin nüfusu 180-185 hanedir. Mahallenin ve mahallelinin gururu olan Surp Kevork Kilisesi, toprak çatılı büyük bir kiliseydi ve 500-600 kişilik kapasitesi vardı. [51]

Öğretmen Nışan Saatcıyan’ın Maraş tarihçesi kitabı için Maraş Ermenileri ve özellikle Şekerdere mahallesi ve Surp Kevork Kilisesi hakkında yazdığı yazı, kilisenin papazları, önemli şahsiyetleri ve mühim olaylar hakkında ayrıntılı ve değerli bilgiler sunmaktadır. Diğer kiliseler için böyle bir bilgi elde etmek ne yazık ki mümkün olamamıştır. [52]

Saatçıyan’ın aktardığına göre Şekerdere 1895’ten önce çok hareketli bir yerdi ve kilise de çok güzeldi. Mahalle sakinleri cesaretleriyle ünlüydüler, öyle ki Türkler buraya Küçük Zeytun adını vermişlerdi. [53]

1895’ten önce Surp Kevork Kilisesi’nin papazları, Harutyun Harutyunyan, Mesrob Dişçekenyan, Kevork Çarkhapanyan, Garabed ve Zakar Saatçı Keyişoğluyan kardeşlerdi.

Şekerdere Surp Kevork Kilisesi’nin yeniden inşası sırasında temel taşının konma seramonisinden bir kare, 1907. Fotoğrafın ortasında Maraş dini önderi Rahip Goryun Yesayan (cübbeli ve başlıklı) görünmektedir. Onun solunda ise rahip Paren (başlıksız) durmakta. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

1895 Hamidiye katliamlarına tamamen yıkılan Surp Kevork Kilisesi de kurban gider. Sağ kalanlar, yıkıntılar etrafında toplanarak kiliseyi tekrar inşa etmeye başlarlar. [54]

Mahalle ve kilisenin yıkımından ancak 10-11 sene sonra yeni kilise inşasına girişilir. Eski kilise binasından kalanlar tamamen yıkılır ve yerine parlak taşlardan yeni bir kilise yapılır. Dönemin dini önderi Rahip Goryun Yesayan’ın çabalarını takdir etmek gerekir. Kendisi kilisenin cemaatinin de desteğiyle, kararlı ve çalışkan yapısıyla 1907’e giriştiği inşaatı 1908’in sonlarında tamamlar ve bölge halkına gurur kaynağı teşkil eden 700-800 kişilik geniş, yüksek kemerli bir kilise inşa eder. Yaklaşık 800 Osmanlı altını tutan masrafları mahallenin ağaları ve elinden gelenin fazlasını ortaya koyan halk karşılar. “O kadar yüklü bir miktarın nereden ve nasıl elde edildiğini kimse bilmiyordu” diye yazar Saatçıyan, “temel atıldığında kasada sadece 40 altın olduğu düşünüldüğünde yıkıntılar arasında bir Anka kuşu gibi halkın göğsünden çıktı.” [55]

Savaş öncesinde Surp Kevork Kilisesi’nin papazı Harutyun Jamgoçyan’dır.

Surp Asdvadzadzin

İşte Hay Tağ’ın (Tekke Mahallesi) merkezinde kurulu, bin yıllık yüksek ve taştan yapılma Surp Asdvadzadzin Kilisesi’ne geldik. Surp Asdvadzadzin, adına 11. yüzyıldan itibaren hatıratlarda rastlanan, Maraş’ın en eski kilisesidir. 1084’te Maraş Prensi Pilardos zamanında bu kilise “ Sırpo Asdvadzadzına Badger” adıyla Başpiskopos Hovhannes’in önderliğinde piskoposluk merkezi olarak geçmektedir. [56]

Aynı semtteki tarihi Surp Hagop Manastırı’nın, şehrin en eski kilisenin yakınlarında veya hemen bitişiğinde olması önemli bir veridir. Buna dayanarak Ortaçağ’ın başlarından bu yana bu bölgenin Ermeni kilisesi ve eğitim hayatı için oldukça güçlü ve mühim bir merkez olduğunu ileri sürebiliriz.

Ama şimdi bu zengin tarihi sayfalardan geçelim ve daha yakın tarihlere gelelim. Hay Tağ, her ne kadar kilisesi ve nüfusuyla Ermeni kimliğini korumuş olsa da 19. yüzyılın ortalarında eski önemli yerini ve işlevini yitirmişti. Mahalle halkı, özellikle de kilise cemaatinin büyük bir kısmını fakir aileler oluşturmaktadır. Semtte, kilisenin masraflarını karşılayacak zengin Ermeni tüccarlar bulunmamaktadır. Buna rağmen kilise bitişiğindeki küçük okulunu açık tutmaktadır.

1880’li yıllarda eğitimli ve ilerici bir grup genç kendilerini semtin kilise ve eğitim faaliyetlerini adadılar. 1879’da Mamigonyan Cemiyeti’nin çabalarıyla, Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin arazisinde iki katlı, havadar yeni bir okul binası inşa edildi. [58]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin eski papazlarından Garadeb Ağayan hatırlanır. Garabed Der-Garabedyan, Hovhannes Der-Hovhannesyan ve Arsen Der-Hovhannesyan daha yakın tarihlerdeki papazlarıdır. Son papaz Hagop Dalkılıçyan’dır ve o da 1920’deki son Maraş katliamında, cemaatiyle birlikte katledilmiştir. [59]

Ermeni Katolik Kilisesi

Surp Pırgiç Kilisesi

Maraş Surp Pırgiç Kilisesi’nin içi. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

İnşaat çalışmaları, eski şehrin Hatuniye mahallesinde daha önceden satın alınmış ve sultanın fermanıyla kilise yapımına tahsis edilmiş arazide 1860’ta başlar. Kilise, 29 Aralık 1865’te kutsanarak ibadete açılır.

Surp Pırgiç Kilisesi mimari açıdan gerçekten de şehrin öne çıkan binalarından biridir. Kilisenin mimari özellikleri hakkında bir yazar şöyle yazmaktadır: “Yeni inşa edilen Surp Pırgiç Kilisesi taş bir binaydı ve güzel bir tarza sahipti. 12 siyah sütun üzerinde küçük-büyük altı kubbesi yükseliyordu.” [60]

Kilise dışarıdan dik bir forma sahipti, 32 m uzunluğunda ve 16 m genişliğindeydi. Kilisenin tasvirlerine göre duvarların tamamı fresklerle süslenmişti. Üç mihrabı Hisus Pırgiçi [Kurtarıcı İsa], Surp Asdvadzadzına ve Surp Krikor Lusavoriç’e ithaf edilmişti ve üzerlerinde adandıkları azizlerin resimleri vardı. Surp Krikor Lusavoriç’in yağlıboya tablosu dikkat çekiciydi ve bir sanat eseriydi. [61] Kilisenin ana kapısının üzerinde, şehrin ilk Ermeni Katolik önderi Bedros Apelyan’ın yağlıboya tablosu asılıydı.

Kilise ve önderlik merkezinin yapım masraflarının büyük bir kısmının cemaat tarafından karşılandığı bilinmektedir. Kalusdyan’ın iddiasına göre İmparator III. Napolyon sözde bu binaların yapımı için cömert bir bağışta bulunmuştur. [62]

Kilise arazisinde, Apelyan Hazretleri tarafından yaptırılmış papaz lojmanları ve kız okulu bulunmaktaydı.

Paşpiskopos Gığemes Mikayelyan (1820-1890). (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Daha sonra kilisenin kuzey tarafında altı odalı bir rahibe manastırı yapımına başlanır ancak bina tamamlanamadan 4 Haziran 1965’te çıkan yangına yanar. 1868’te Fransız hükümetinin desteğiyle manastır eskisi kadar güzel ve sağlam olmasa da yeniden inşa edilir. [63]

Hovsep Der-Vartanyan’ın belirttiğine göre: “Surp Porgiç Kilisesi, bir nevi inziva yeri ve rahibe manastırıydı. Burada çok sayıda rahip ve rahibe vardı.” [64]

1889’da, Piskopos Gığemes Mikayelyan döneminde, Maraş’ın tanınmış tüccarlarından Hagop Ağa Khırlakyan kilise için gayet zevkli inşa edilen sütunlu çan kulesinin masraflarını karşılar. Çan kulesinin kitabesinde şöyle yazmaktadır: “Bu çan kulesi, Kermanip Piskoposu, Saygıdeğer Rahip Ankaralı Gğemes Mikayelyan önderliğinde inşa edilmiş, masrafları Hagop Ağa Khırlakyan ve diğer hayırseverler tarafından karşılanmıştır, 1889.” [65]

Maraş’ın son kez boşaltılmasından önce, Katolik Ermenilerin dili lideri Başpiskopos Avedis Arpiaryan’dı. Kilisede 10 kadar rahip ve bir o kadar da rahibe bulunuyordu. [66]

1)Psikopos Gığemes Mikayelyan’ın cenazesi. Rahmetli fotoğrafın ortasında. Sol başta dizlerinin üzerinde durmakta olan kişi Harutyun Efendi Arıkyan, sağ baştaki de Kevork Ağa Khırlakyan. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)
2)Maraş’taki Ermeni Katolik din adamları, 1897. Oturanlar, soldan sağa: Papaz Mesrob Mesrobyan, Rahip Hovsep Tatlıyan, Rahip Manuel Boyacıyan, Başrahip Avedis Türkyan, Rahip Kapriel Keçeciyan, Rahip Hovhannes Kemamcıyan, Rahip Levon Keçeciyan. Ayaktakiler, soldan sağa: Kardeş Garabed Ğızıncıyan, Rahip Kevork Gordikyan, Rahip Vartan Bağçeciyan, Rahip Mikael Keçeciyan, Rahip Andon Mavyan. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)
3)Maraş’taki Ermeni Katolik din adamları ve cemaat üyeleri, 1915. Oturanlar, soldan sağa: Rahip Bedros Gonsdatyan, Rahip Hovhannes Kemamcıyan, Başpiskopos Avedis Arpiaryan, Rahip Khoren Gabadyan, Rahip Boğos Çalıkyan. Ayakta ön sıradakiler, soldan sağa: Rahip Hovhannes Şadarevyan, Rahip Manuel Yalıntakyan, Rahip Hovhannes Terziyan, Rahip Gığemes Malcıyan, Rahip Harutyun Malcıyan. Ayakta arka sıradakiler, soldan sağa: Yesayi Mumcuyan, Kardeş Levon Sarkisyan, Kardeş Garabed Ğızıncıyan, Vartavar Caburyan, Mıgırdiç Dosdoğruyan. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)
4)Maraş’taki Ermeni Katolik rahibeler. Oturanlar, soldan sağa: Lusiya Durnayan, Mariam Nahabedyan, Kohar Tatlıyan, Isdepanya Çakmakçıyan, Takuhi Malcıyan. Ayaktakiler, soldan sağa: Mariam Kemanıcıyan, Ovsanna Fettalyan, Jozefin Partamyan, Markırid Kireççiyan, Pepe Apelyan, Isbasuhi Yerezyan. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Fransisken Rahiplerinin Kilisesi

Fransisken rahipleri, kendi manastır-kiliselerini Maraş’ın Abara Başı denen geniş bölgesinde tesis ederler. 1895 Hamidiye Katliamları’ndan sonra, Padualı Aziz Antuan adına büyük ve heybetli bir taş kilise inşasına başlarlar. Güzel konuma sahip bu kilise-masantır Maraş’ın her yerinden görülebilen, şehrin en göz alıcı yapılarından biriydi. [67]

Maraş’tan genel bir görünüm. Sağda, tepede Fransisken rahiplerinin Surp Antuan Kilisesi görünmekte. (Kaynak: Mişel Pabucciyan Koleksiyonu)

Maraş’ta hizmet etmiş Fransisken rahipleri arasında burada 35 yıl hizmet etmiş Materno Muré, Patrice Verkli, Alberto Amarissa ve Francesco di Vittorio sayılabilir. Maraşlı Ermeni Fransisken pederleri arasındaysa Berardo Dı Şadarevyan, Leonardo Akılyan, Isdepano Yalınkatyan, Gregorio Devoğluyan vs. sayılabilir.

1)Maraş Fransisken rahiplerinin Surp Antuan Kilisesi. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)
2)Fransisken misyonu üyeleri, 1914. Oturanlar, soldan sağa: Rızkallah Sakal (öğretmen), Peder Francis de Vi Horis, Habib Edde (Maraş Fransa Konsolosu), Peder Patrice Verkli, Peder Materno Muré, Kardeş Olivier, Nazaret Danayan (öğretmen). Ayaktakiler, soldan ikinci: Vartan Matosyan (öğretmen). (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Ermeni Protestan Kilisesi

Protestan Ermenilerin ilk dini toplanma yeri veya ibadethanesi 1850’li yıllarda, Sarkis ve Hagop Papatyan kardeşlerin ikametgâhı olur. [68]

Cemaat üyelerinin sayısının giderek artmasıyla Papatyanların evi çok küçük gelmeye başlar ve bir kilise inşa edilmesine karar verilir. Divanlı semtinde yanmış bir evin arazisi satın alınarak kilisenin temeli atılır. 1859 Eylülünün ilk Pazar günü, henüz yarısı tamamlanmış kilisede ilk ibadet gerçekleştirilir. [69] 29 Nisan 1860 Pazar günüyse, Rahip Benjamin Schneider yönetiminde ve Bay Powers’ın açılış duasıyla, yaklaşık 1500 kişinin katılımıyla ilk ayin düzenlenir. [70]

Papaz Avedis Gonsdantyan (solda) ve Madatya Karakaşyan (sağda). (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

9 Mart 1864’te ilk kiliseden ayrılan 84 kişi, Şekerdere’nin Dışkapı semtinde kiraladıkları bir evde ikinci bir Ermeni Protestan kilisesi kurarlar. [71] 1866’da başladıkları kilisenin inşaatı 1872 yılında tamamlanır. [72] İlk kilisenin açılış duasını yöneten Bay Powers’ın, 12 yıl sonra ikinci kilisenin de açılış duasını yönettiği belirtilir. [73]

9 Şubat 1873 tarihinde, iki kilisenin Birleşmiş Kurulunun ortak kararıyla 54 üyeli üçüncü Ermeni Protestan kilisesi kurulur. [74] Akdere semtinde tesis edilen üçüncü kilisenin açılış töreni 6 Ocak 1901 tarihinde gerçekleşir. [75]

Ermeni Protestan kiliselerinin “Giligyan” Derneği tarafından Maraş’ta düzenlediği toplantının katılımcıları. (Kaynak: Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, New York, 1934.)

Maraş Ermeni Protestan kiliselerinde hizmet eden ilk papazlar, Avedis Gonsdantyan, Murat Güleseryan, Arisdages Nuskheciyan’dır. [76] Daha sonra Kevork Kazancıyan, Garabed Harutyunyan, Aharon Şiracıyan, Avedis Bulgurcuyan, Nazaret Heğinyan gibi isimler de bu cemaate hizmet etmiştir. [77] 

[1] Krikor Kalusdyan, Maraş gam Kermanig yev Heros Zeytun, 2. Baskı, New York, 1988, s. 234.
[2] A. g. e., s. 580.
[3] H. Hamazasb Vosgiyan, Giligyayi Vankerı, Mıkhitaryan Matbaası, Viyana, 1857, s. 101.
[4] A. g. e., s. 102.
[5] A. g. e., s. 103.
[6] Kalusdyan, s. 77; Giligya: Portz Aşkharhakrutyan arti Giligyo, “Araksi” Kütüphanesi, Petersburg, 1894, s. 345.
[7] Vosgiyan, s. 118.
[8] A. g. e., s. 133.
[9] A. g. e., s. 144.
[10] A. g. e., s. 200.
[11] A. g. e., s. 200-201.
[12] A. g. e., s. 267.
[13] A. g. e.
[14] A. g. e.
[15] Kalusdyan, s. 268.
[16] A. g. e., s. 235.
[17] A. g. e., s. 236.
[18] A. g. e.
[19] A. g. e.
[20] A. g. e., s. 571.
[21] A. g. e., s. 236.
[22] A. g. e., s. 232; Hovsep Der-Vartanyan, Maraşi Çartı 1920-in, Halep, 2010, s. 47.
[23] Kalusdyan, Maraş tarihini aktardığı eserinde, bu iki ismin kullanılmasını bir çelişki olarak nitelendirir (s. 232). Oysa bu iki havarinin Ermenistan’da İncil’i ilk vaaz eden kişiler olarak anıldıkları dikkat alındığında Aziz Tateos ve Aziz Partoğomeos isimleri bir bütünlük oluşturur.
[24] Kalusdyan, s. 232; Der-Vartanyan, s. 48.
[25] Kalusdyan, s. 233.
[26] A. g. e.; Der-Vartanyan, s. 48.
[27] A. g. e.
[28] A. g. e.
[29] A. g. e.
[30] A. g. e.
[31] A. g. e., s. 234.
[32] A. g. e., s. 569.
[33] A. g. e.
[34] A. g. e., s. 571.
[35] A. g. e., s. 569.
[36] A. g. e.
[37] A. g. e.
[38] A. g. e.
[39] A. g. e.
[40] A. g. e., s. 571-572.
[41] A. g. e., s. 572.
[42] A. g. e.
[43] A. g. e., s. 572.
[44] A. g. e.
[45] A. g. e.
[46] A. g. e.
[47] A. g. e., s. 572.
[48] A. g. e.
[49] A. g. e.
[50] A. g. e., s. 573.
[51] A. g. e.
[52] A. g. e.
[53] A. g. e.
[54] A. g. e., s. 577.
[55] A. g. e., s. 579.
[56] A. g. e.
[57] A. g. e., s. 493.
[58] A. g. e.
[59] A. g. e., s. 581.
[60] A. g. e.
[61] Üç resim de günümüzde Halep’te bulunmaktadır.
[62] Kalusdyan, s. 635.
[63] A. g. e.
[64] Der-Vartanyan, s. 21.
[65] Kalusdyan, s. 640.
[66] Der-Vartanyan, s. 50.
[67] A. g. e.
[68] Kalusdyan, s. 662.
[69] A. g. e., s. 663-664.
[70] A. g. e., s. 666.
[71] A. g. e.
[72] A. g. e.
[73] A. g. e.
[74] A. g. e.
[75] A. g. e., s. 667.
[76] A. g. e., s. 666.
[77] A. g. e., s. 667.