Maraş, 1911. Merkezi Türkiye Kız Koleji öğrencileri. Soldan sağa: Araksi Cebeciyan, Roza Hovnanyan, Viktorya Berecikliyan (Cebeciyan kitaplığı koleksiyonu)

Maraş - Okullar

Yazar: Varti Keşişyan, 15 Şb. 2012 (Son güncelleme 15 Şb. 2012) Çeviren: Tomas Terziyan

Başlangıç

Maraşlı Ermeniler arasında eğitim işinin modern anlamda örgütlenmesi 19. yüzyılın ortalarında başlar; o zamana kadarki eğitim girişimleri genellikle ferdi ve tesadüfi özelliktedir. Ancak tarih, daha Ortaçağ’da, Maraş’ta Ermeni manastır okulları, günümüz anlayışıyla ruhani kültür ve eğitim yuvaları kurulmuş olduğunu yazar.  Maraş tarihçilerinden Harutyun  Naşalyan, bu konuda: “Eski zamanlarda Maraş’ın eğitim merkezlerinin Surp Toros ve Surp Hagop manastırları olduğu geleneksel olarak anlatılır.” Diye yazar. Naşalyan’ın nakletmesine göre, şehrin batı tarafında tepelerin üzerinde bulunan ilk manastırların; biricik ağacıyla Surp Toros’un yeri ve Surp Hagop’un bulunduğu, “Tekke” , yani bir anlamda “manastır” denen yer, halkın ziyaret ettiği hac mekânlarıdır. Özellikle, Ermeni Mahallesinin (Tekke Mahallesi) tepesi üzerinde inşa edilmiş olan Surp Hagop manastırının, keşişleriyle ünlü olduğu söylenir [1]. Zamanın anlayışına göre yüksek düzeyli bu eğitim yuvasında, alfabeden sonra Mezmurlar, Nareg [Nareg’li Krikor’un Ağıtlar Kitabı diye bilinen dua kitabı, ç.n. ], İncil, kilise ilahileri, nadir ve eşi az bulunur kilise kitaplarını “kamış kalemlerle parşömen üzerine kopyalamayı ve güzel minyatürlerle bezemeyi” öğretiyorlardı. [2] Ermenice elyazmalarının kolofonları [elyazmasının sonuna konan ve başlığı, basımcının adını, tarihini vs. gösteren yazı, ç.n.] ve diğer ilgili kaynaklar, Maraş ve Zeytun’daki manastır merkezlerinde bütün Ortaçağ süresince elle Ermenice kitaplar yazılıp kopyalandığına tanıklık etmektedirler. Ortaçağ Ermenistan’ının eğitim merkezleri geleneğini sürdüren bu manastır okulları, kendilerine has gelenekleriyle akıl ve aydınlanma meşalesini hiçbir zaman söndürmemeyi başarmışlardır.

Papaz Giragos tarafından Lim Adasındaki (Van) manastırda hazırlanmış, 1336 tarihli bir İncil (Kaynak: Staatsbibliothek, Berlin, Hs. or. 10910).

Maraşlı Ermenilerin tarihini yazan emektar Krikor Kalusdyan, Surp Kevork Kilisesinin anaokuluna [dzağgots, ç.n.]dair hatıralarında, daha önceki Surp Hagop manastırına ait Ermenice eski elyazmaları ve kilise kaplarının kilisenin (Surp Kevork) içinde muhafaza edildiğini anlatır. “1895 kırımlarından birkaç yıl önce”, diye yazar Kalusdyan, “ben de Surp Kevork Kilisesinin anaokuluna giderken okulun karşısındaki ‘hücrenin’ karanlık ve rutubetli dolapları içinde istifli, deri kaplı ahşapla bir güzel ciltlenmiş, elyazması büyük parşömen kitapların; Haysmavurk [Azizlerin günlerini gösteren kilise takvimi, ç.n.], Jamakirk [kilise dua kitabı, ç.n.] ve diğer kilise elyazmalarının sayfalarını sık sık çevirdiydim. Bu elyazmalarının, keza birtakım kapların ‘Tekke’deki manastırdan (Surp Hagop) getirilmiş olduğu söylenirdi.” [3]

Maraşlı Ermenilerin tarihini kayda geçiren yazarların doğrulamasına göre başlarda, şehirdeki kiliselere bitişik okul ve anaokulları henüz daha yokken, anılan manastırın rahipleri, dokuma tezgâhı ya da dokumahanelerde çıraklarına tahta okutarak okuma-yazma öğretirlerdi. Tahta, iple öğrencilerin boynuna asılan, üzerinde alfabe yazılı bir kare ahşap parçasıdır. Alfabeyi hatmettikten sonra öğrencilerin eline Eski Ahit’in Mezmurlar Kitabı olan Sağmosaranı verir, ardından Eski Ahit’in geri kalan kitapları, Nareg, Şaragnots [İlahi kitabı, ç.n.] vs. ile değiştirirlerdi. Kilisenin müdavimi muganniler [tbir, ç.n.],  ilahileri ve kilise şarkılarını ezberlerlerdi. [4]

Bu, Maraşlı Ermenilerin eğitim ve öğretime karşı eskiden beridir kayıtsız kalmayıp, ana dilleriyle birlikte dini bilgileri de yeni yetişen kuşaklara mümkün mertebe aktarmaya çalıştığını doğrulayan tanıklıklardan biridir.  

Maraş’ın eğitimli ruhanilerinden Başrahip Khaçadur Der Ğazaryan, şehrin 19. Yüzyıl başlarındaki eğitim hayatını tasvir ederek, başlangıçta okulların yokluğu nedeniyle çocukların papazların evlerine gittiklerini, dokuma tezgâhları yanında bağdaş kurup Mezmur, Nareg öğrenerek gramer hecelediklerini söyler ve ekler: “Babam Papaz Der Ğazar’ın yanına 20-30 büyük ağanın çocukları gelirdi.” [5]

Maraş’ın yeni yetişen kuşağının, 19.yüzyılın ortalarına kadar yazı, gramer ve belli birtakım kilise bilgilerini zanaata paralel olarak dokumahaneler ya da kilise hücrelerinin zavallı koşullarında tahta vasıtasıyla edindiklerini söylemiştik. Ancak, Maraşlı Ermeniler için yeni dönemdeki eğitim ve aydınlanma hareketinin yolunu açanın da bu koşullarda okuma-yazma öğrenen kuşak olduğunu teslim etmek hakikatin bir gereğidir.

Maraş’ta yeni tip ilk eğitim ocağı, 1828-30’larda, Maraş’ın önde gelenlerinden Kevork Ağa Topalyan [6] tarafından Surp Kevork Kilisesi içinde açılır.

Şehrin varlıklı, ünlü Topalyan ailesinin torunlarından olan Kevork Ağa, yalnızca Ermeniler değil, aynı zamanda Türkler arasında etkili bir konuma sahipti. Maraş’ın ilk düzenli okulu, mahallin Ermeni çocuklarını eğitmek için, onun imkânları ve girişimiyle açılır.
Stepan Karayapuciyan nam bir gencin, ilk Mezmur ve Nareg öğrenimini gördükten sonra eğitimini tamamlamak için 1824’te Kayseri’deki Surp Garabed manastırına gittiği söylenir. Döndüğünde, ailesindeki 35. papaz sıfatıyla Surp Sarkis piskoposluğuna [7] papaz tensip edilir. Kevork Ağa Topalyan,  bu eğitimli yeni din adamını, açtığı okulda öğretmenlik yapsın diye davet eder.

İkinci bir tanıklığa göre ise Kevork Ağa, kendine bir ev yaptırır; Kayseri’den Garabed adında bir öğretmen çağırıp yeni evinde bir okul açar ve yeterli sayıda yeniyetme toplayıp onların eğitim ve öğrenimiyle ilgilenir.   Maraş’taki ilk okul girişimi hakkında verilen iki bilginin de benzerlik arz ettiği, yalnızca öğretmenlerin farklı olduğu, yine de bu iki kişinin aynı ya da farklı zamanlarda öğretmenlik yapıp yapmadığının bilinmediği görülmektedir.

Başrahip Khaçadur Der Ğazaryan, bize bu konuda aynı derecede önemli bilgiler nakleder: “Maraş’ta ilk defa olarak, iyi ün sahibi Topalyan ailesinin gayretleri ve cömertliği sayesinde Surp Kevork kilisesinin içinde düzenli bir okul açıldı. Öğretmeni gramer, mantık, hitabet ve matematiğin dört işlemini öğreten, “gözlüklü” lakaplı Kayserili Garabed’di.” [8]

Şehirdeki ilk düzenli okul olarak, Maraşlı Ermenilerin eğitim işinin örgütlenmesinde de öncü bir rol oynar. Bu piskoposluk okulu, Maraşlı Ermenilere sonradan şehrin yeni dönemindeki kilise, eğitim ve toplum hayatını düzenleyecek olan eğitimli ve bilgili din adamları, laik aktivistler yetiştirir. Söz konusu eğitim yuvasının ilk öğrencileri: Katolikos Mıgırdiç Kefsizyan; Başrahip Nahabed Der Garabedyan; Surp Karasun Manuk Piskoposluğunun papazı Der Mıgırdiç ve aynı piskoposluğun önde gelenlerinden Vartan Ağa Topalyan; Surp Kevork Piskoposluğundan Papazlar Der Garabed Saatciyan, Der Mesrob Dişçekenyan, Der Garabed Ağayian (Agho yerets) ve Der Bedros Mevçugyan ile Surp Sdepannos Piskoposluğundan Öğretmen Khaçer (khalfa) Der Mesrobyan ve diğerleriydi. [9]

Maraş, yak. 1885. Akdere mahallesindeki Protestan eğitim tesisleri. Solda, Merkezi Türkiye Kız Koleji; ortada misyoner  Henry Marden’in evi; sağda, Kilikya İlahiyat Koleji  (Kaynak: Harvard Üniversitesi, Houghton Kitaplığı).

Okula yeni giren öğrenciler, alfabeden, yani yazı öğrenmekle başlıyor; ardından onlara Mezmur, Nareg, Resullerin İşleri, keza matematik öğretiliyor; ancak bütün bunları hatmettikten sonra Peder Mikayel Çamiçyan’ın kalın gramer kitabını ellerine alabiliyorlardı. Topalyan Ağa Kevork’un, daha okulu açmadan önce, ticaret işleri için İstanbul’a gittiği zaman, Venedikli Mıkhitaristlerin yararlı yayınlarından yeterli sayıda kitabı da beraberinde Maraş’a getirdiği söylenir.

Okul, kısa zamanda oldukça iyi bir gidişat gösterir ama Kevork Ağa bir yanlış anlamaya kurban giderek Maraş’a üç saat uzaklıkta, Cihan Irmağındaki köprüden geçtiği sırada öldürülür. Hamisinden mahrum kalan okul çok geçmeden kapanır.

Başrahip Serovpe nam iyi eğitimli bir keşiş, 1840’larda Eçmiyadzin’den Maraş’a gelir ve Surp Kevork’un aynı okulunda klasik Ermenice kompozisyon, gramer, hitabet, mantık, matematik, coğrafya ve diğer konularda 5-6 yıl ders verir. Coğrafya dersini daha kolay anlaşılır kılmak için büyük karpuzlar üzerinde haritalar çizerek öğrencilerine anlattığı söylenir. Başrahip Nahabed Der Garabedyan,  Başrahip Hovhannes Varjabedyan, şehrin önde gelenlerinden Vartavar Kuyumcuyan ve diğerleri, Başrahip Serovpe’nin öğretmenliğinde eğitimlerini geliştirirler. [10]

İşte bu okullarda az-çok öğrenim görmüş olan kuşak sayesinde ve onun acil iştirakiyle, 1840’lardan itibaren Maraş’taki altı kilisede giderek, dzağgots tabir edilen ilkokullar açılmaya başlar. Ve bu anlamda, şehirdeki Ermenilerin yeni dönemdeki eğitim hayatında kendi paylarına hatırı sayılır bir rol oynayan bütün ferdi gayretleri takdirle karşılamak gerekir.

* * * *

Maraş’ın eğitim hayatındaki ferdi sayfaları açmadan önce onun gelişimini sağlayan bir dizi etken üzerinde durmamız kaçınılmazdır.

19. yüzyılın ortalarından itibaren bir yandan Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat ile başlatılan reformlar, diğer yandan Ermeni Milleti Anayasasıyla Ermenilerin içine nüfuz eden eğitim ve aydınlanma akımı, Maraşlı Ermenilerin toplum ve eğitim hayatına yeni bir soluk getirir.En başta okullar açmak, eğitim işine hız vermek amacıyla, eğitim gönüllüsü birçok cemiyet sahneye çıkar. Piskoposluklar, kiliseler ve okulların çevresinde toplanan bu kuruluşların her biri bağlı bulunduğu piskoposluğun ilkokuluna yardım etmek, çocukların eğitim ve öğretimine imkânlar sağlamak için yaratılmışlardır. Surp Stepannos Piskoposluğundaki Rupenyan, Surp Asdvadzadzin’deki Mamigonyan, Surp Kevork’taki Lusinyan, Surp Karasun Manuk’taki Ermeni Kadınlar, Merkezi Okul Getronagan’daki Kilikya Vatanperver Cemiyetleri ve diğerleri gibi. [11]Eğitim ve aydınlanmanın bu genel gelişim döneminde, daha 19. Yüzyılın ilk yarısında yeni ve güçlü, giderek taşra merkezlerinde de yayılacak olan bir eğitim hareketinin başladığı İstanbul’un da payı elbette büyüktü.Birçok merkezde olduğu gibi Maraş’ta da eğitim uyanışına sevk eden temel etkenler arasında ağırlık Ermenilerin cemaat hayatında birbiriyle işbirliği yapan güçlerde: ilerici ruhaniler ve zengin tüccar sınıfının temsilcilerindeydi; birincisi entelektüel yetenekleri, ikincisi maddi yardımlarıyla yeni dönemdeki eğitim işinin örgütleyicileri olurlar.

Maraş, 1904. Mesrobyan Okulundan grup fotoğrafı. Öğretmenler ön sırada oturmuşlar. Soldan sağa: Hacı Hovhannes Mesrobyan, Sahag Vartabed Keşişyan, Khoren Vartabed Gabadyan, İmasdun Babaşanyan (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Yabancı misyon örgütleri ve ferdi misyonerlerin de Maraş’ın eğitim gelişmesindeki katkıları inkar edilemez. Özellikle American Board misyonerleri, mahallin Protestan Ermeni cemaatinin işbirliğinden istifadeyle de, Maraş’a ayak bastıkları günden beri çağdaş eğitim kurumları ve yüksekokullar kurmaya başlarlar. Bunların getirdiği yeni eğitim ve öğretim yöntemleri, bu alanda en güzel örnekleri sergileyerek Havariyun Ermeni cemaatinin eğitim gelişmesinin de itici gücü olurlar.

Amerikan, İngiliz ve Alman misyonerlik örgütlerinin 1895-96 katliamlarından sonra yetimleri kayıran yaygın faaliyetlerinin de Maraş ve Maraşlı Ermenilerin eğitim hayatında yeri vardır. Bu örgütlerin açmış olduğu yetimhane-okullarda binlerce Ermeni yetimin eğitim ve öğretiminin sağlanması özel olarak hatırlanmayı hak ediyor.

Maraş, 1893. Yüksek Akademi Okulundan toplu fotoğraf. Ortada oturan, Mrs L. O. Lee (şapkalı); solunda oturanlar: Dr Lee, Sarkis Samuelyan ve Spiridon Maraşlıyan; sağında, Levon Aşcıyan ve Simon Küpelyan (öğretmenler) (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e..)

Dzağgots-ilkokullar

1850’lerden itibaren, Maraş’ın altı kilisesine bitişik [12] Dzağgots tabir edilen, ihtiyaçları kilise gelirleriyle karşılanan ve mahalli meclislere bağlı ilkokullar açılır. Daha geç bir tarihte mütevellilikler örgütlenir, eğitimde reformlar benimsenir ve bu okullar giderek daha düzenli bir hale kavuşur.

Ne yazık ki bu temel eğitim yuvalarının kuruluş ve faaliyete başlamaları hakkındaki bilgiler muhafaza edilmiş değildir; Maraşlı hatırat yazarlarının tasvirleri de genel bir özellik taşımaktan öteye gitmez. Maraşlı Ermenilerin tarihini kaleme alan Krikor Kalusdyan’ın elinde şehrin eğitim hayatına dair çok az sayıda kaynak bulunduğu aşikâr, bu yüzden eğitimle ilgili bölümü daha çok hatırat yazan kişilerin aktardıkları ve kendi şahsi hatıraları üzerine inşa etmiştir.

Birtakım yazarlar, başlangıç döneminin okul hayatı, özellikle öğretme yöntemleri, okulun içindeki nizam-intizam, alışkanlıklar hakkında, başkaca bilgi bulunmadığı için burada değinmek gereğini duyduğumuz ilginç ayrıntılar aktarmaktadırlar.

Kiliselere bağlı Dzağgots-ilkokulların birleşik bir plan dâhilinde ve hemen hemen aynı düzende faaliyet gösterdikleri biliniyor. Krikor Kalusdyan, Surp Kevork kilisesinin ilkokulunu tasvir ederek Dzağgotslar hakkında genel bir fikir vermeyi amaçlar:

“Surp Kevork’un Dzağgotsu, Şekerdere vadisi tarafında, ahşap, uzunlamasına bir binanın ikinci katında yer alıyor ve dört tarafında kanatsız pencerelere sahip tek bir salondan oluşuyor. Kışın soğuktan korunmak için pencereleri çaput ya da tahta parçalarıyla kapatıyorlar. Öğretim de düzenli olmaktan uzak; öğrenciler okudukları kitaplara göre sınıflara ayrılmış, farklı yaştaki öğrenciler aynı salonda birlikte ders yapıyorlar. O zamanlar sıralar ve yazı masaları yoktu. Öğrenciler hasırlarla kaplı zemin üzerine bağdaş kurup otururlar, herkes kendi minderini getirirdi. Başlarda, varlıklı aile çocuklarının kışın kendi közlükleri [mangal, ç.n] vardı. Daha sonra teneke sobalar kullanmak adet oldu. Yakacak odunu öğrenciler evden getiriyordu. [13]

1) Levon Aşcıyan (öğretmen, Maraş Akademi)
2) Sarkis Samuelyan (öğretmen, Merkezi Okul Getronagan)
3) Kıdemli pastör Verabadveli Yeğya Kasuni (öğretmen, Merkezi Okul Getronagan)
4) Kıdemli pastör Verabadveli Aharon Şıracıyan, Maraş’taki Ermeni eğitiminin en önemli simalarından
5) Armenag Haygazyan, Maraş İlahiyat Koleji mezunlarından
6) Haygazun Keşişyan (öğretmen, Merkezi Okul Getronagan)

Demek ki başlangıç döneminin dzağgotsları bir çeşit ilkel okullardı. Dr Harutyun Der Ğazaryan’ın babası Garabed Der Ğazaryan’ın verdiği şu dikkat çekici bilgiler, tam da bu ilkel döneme dairdir: “Genel olarak, kiliselerde ilahiler ve dua replikleri okuyanlara aynı zamanda öğretmen anlamına gelen kalfa adı verilirdi.” [14] Bu kalfalardan yalnızca okuma-yazma bilen papazlar tensip edilirdi. Önceleri kalfa, haftalık belli bir ücret ya da ücret yerine hediye götürülen bulgur, yağ, peynir, odun, kömür karşılığında evinde öğrenciler kabul ederdi. Papazlığa terfi ettiğinde öğrenciler, artık,  kalfanın okul vazifesi görecek ve aynı zamanda dokumahane olan küçük bir odaya sahip olduğu kiliseye giderlerdi.

Eski zaman kalfaları arasında, kuşaklar yetiştirmiş olan: Surp Stepannos Kilisesinin Khaçer Kalfası, Surp Sarkis Kilisesinin Sarkis Gükür Kalfası, Karasun Manuk’un Toros Kalfası ünlüdürler.

Öğrenciler yaz-kış demeden, hiç tatil yapmadan kalfaların derslerine katılırlar. Gruplara ayrılmış değillerdir; ders sırasında her biri ayakta durup kendisine verilen İncil, gramer vs.yi okumak zorundadır. Kalfanın elinde bir sopa, yanlış söyleyen olursa ellerine vurmak için hazır beklemektedir. “Okulda disiplinsizlik yapan çocukları hizaya getirmek için”, diye yazar Krikor Kalusdyan, “çoğu zaman ellerine elyazması eski kilise kitapları verip ceza olarak ağırlığını taşısınlar diye tek ayak üzerinde durdururlardı.” [15]

Başka adetler de vardı. G. Der Ğazaryan’ın şu aktarımı ilginçtir: “Bir öğrenci, Mezmurların “Onların bağlarını koparalım ve iplerini kendimizden atalım” yazılı 2. Bap 3. Bendine ulaştığı zaman kalfa öğrencinin çamaşırını boydan boya yırtar ve anne-babasından hediyeler kabul ederdi.” [16]

Öğrenciler, ara verildiğinde dışarı çıkmak için kalfadan izin almazlar. Hücrenin kapısı üzerine asılı, bir tarafında “Geldi.”, diğerinde “Gitti.”  yazılı bir tahta bulunmaktadır; böylece öğrenciler, dokumacılıkla uğraşan kalfaya çalışırken rahatsızlık vermeden girer çıkarlar. Yalnızca öğle yemeği ve akşam gitme zamanı geldiğinde kalfa, o ünlü sözünü söyler: “Pandıkhil dığak!”, yani “Serbestsiniz, çocuklar, mahpushaneyi terk edebilirsiniz.” [17]

Garabed Der Ğazaryan’ın hatıraları özellikle ilginçtir: “Bizim zamanımızda gramer bilmek en yüksek tahsil sayılırdı. Gramer bilenler arasında Der Hovhannes Varjabedyan, Der Yeprem Ağazaryan ve Sarkis Bilezigciyan (sonradan Protestan pastör Badveli Sarkis) ünlüydüler. Gramer dersi, soru-cevap şeklinde şarkılı yapılırdı. Öğrencilerden biri soruyu sorar, diğerleri yüksek sesle, makamla cevap verirlerdi. Öğrenci: “Gramer nedir?” diye sorduğunda hepsi bir ağızdan: “Doğru konuşmak ve hatasız yazmak sanatıdır.” Diye karşılarlardı. “Yazı nedir?” “Yazı, çizgilerden bir şekil, alfabenin bir simgesi, seslendirilen harftir.” ; “Hece nedir?” “Hece bir kelimenin ağzın bir açılışıyla seslendirilen, çeşitli harflerden oluşan parçasıdır.” Vs. Dört-beş yılda hatmedilebilen grameri bu şekilde öğreniyorlardı. İşte, Maraş’ın eğitimli ilk kuşağı, böyle bir okul sistemiyle öğrenim görmüştü.” [18]

Krikor Kalusdyan’ın tanıklığına göre, modern Ermenice ders kitapları okul yıllarında yeni yeni kullanılmaya başlamıştır. Gramerden sonra öğrencilere Büyük ve Küçük Mezmur, Ana Dil’in I. Ve II. Yıllarına ait ders kitapları, keza hulasa Ermeni Tarihi kitabı ve bir de Hristiyanlık Tarihi kitabı verilir. Daha sonra, başlangıç aşaması için klasik Ermenice grameri, İncil okuma ve klasik Ermeniceden modern Ermeniceye tercüme, aynı zamanda Osmanlıca gramer, Osmanlıca Küçük İnşa kompozisyon el kitabı, temel aritmetik, coğrafya vs. Müzik dersi ise kilise şarkıları ve birtakım milli şarkıların terennümüyle tamamlanmaktadır. [19]

Yine Kalusdyan anlatıyor: “Kalfo, zeminden biraz yüksek bir sedire oturur, ders alan bizler ise yüksek sesle dersleri okumak için Kalfonun önünde arka arkaya diz çökerdik. Hepimiz neredeyse kitaptaki aynı sayfayı tekrar ederdik. Kalfo, çoğu kez bir ziyaretçiyle saatlerce sohbet eder, sigara içerdi; biz ise derslerimizi okurduk. Bazen yazın sıcak günlerinde oturduğu yerde uyur ve biz, arada yaramazlıklar yaparak, okumaya devam ederdik.” [20]

Okul disiplini de garip yöntemlerle sağlanmaktadır. Kalfo ya da yardımcısı, hem ders verir hem de öğrencileri gözetir, bazen de üst gruptan yetişkin bir oğlanı gözetmen tayin eder. Falaka, dayak ve ceza okullarda eksik olmaz. Öğretmen, dayak atmak ve ceza vermekte sınırsız özgürlüğe sahiptir çünkü anne-babalar çocuklarını okula koyduklarında öğretmene: “Ması kiz, üsgürü yes”, yani “Eti senin, kemiği benim” derler. Bazen haksız ve gereksiz yere dayak atılır ama öğretmen her zaman haklı sayılır. [21] Papaz Der Harutyun Cenanyan’ın da tanıklık ettiği gibi, bütün bunlara rağmen “Bazıları cezadan kurtulmak uğruna okuldan kaçabilir ama genellikle hepsi okulu sever ve birçok çocuk eğitimden mahrum olduğu için oraya gitmeyi bir ayrıcalık bilir.” [22]

Başlarda, okullarda henüz kampana kullanılmıyor, öğretmen güneşe bakarak öğrencileri öğle yemeğine çıkarıyor ya da “pandıkhil” ediyordu. Öğle arası bir saat sürer. Durumu iyi olanlar yemeklerini beraberlerinde getirirler ya da yemek saatinde kız kardeşleri getirir. Çoğu zaman yiyecek yemek bulamayan fakir öğrencilerin durumu ağırdır. Akşam okuldan azat edilen her bir grup öğrenci, kendi “garavariçi”, yani gözetmeni eşliğinde evlerine gönderilir.

Başrahip Khaçadur Der Ğazaryan, hatıratında, Maraş’ın altı kilisesine bitişik okullar zaten açıldığında küçük yaştaki çocukların okula gitmediğini, Türk veletlerin korkusundan ise özellikle Cumaları öğrenci sayısının azaldığını anlatır. Türk çocuklar, Cumaları taş ve sapanlarla Ermeni çocuklarına saldırır; yetişkin Türkler bile bu kavgalara katılır; Ermeni öğrenciler de Türkler uzaklaşana [23] kadar kiliseye yakın Ermeni evlerine sığınmak zorunda kalırlar. Görüldüğü gibi, okul çağındaki çocuklar bile zaman zaman baskı ve zulümden kurtulabilmiş değiller.

Bütün kanıtları bir araya topladığımızda, ruhanilerin elinde özel bir öğrenimden geçen ve zamanın anlayışına göre iyi bir eğitim gören çok az sayıda çocuk dışında, Maraşlı Ermenilerin eğitim hayatının, başlangıç döneminde tatminkâr olmaktan uzak bulunduğunu, öğretimin en ilkel koşullarda icra edildiğini söyleyebiliriz. Az-çok öğrenim gören bazı öğrenciler, bunu daha çok kendi doğal yeteneklerine ve gayretlerine borçludurlar. Onlar, elde ettikleri bilgileri çeşitli yerlere giderek, sorarak, bilgiler derleyerek, yani kendi kendilerine yardım ederek geliştirirler.

Maraş. Yüksek Akademi Okulu öğrencilerinden bir grubun fotoğrafı. Oturanlar, soldan sağa:  Sarkis Küllügyan, Minas Kasarcıyan, Avedik Poladyan, Nışan Zeytuntsyan, Vahram Tahmizyan. Ayaktakiler, soldan sağa: Hagop Bayıryan, Levon Gülüzyan, Dikran Yenovkyan, Ağeksandr Elmacıyan, Movses Misiyyan, Yervant Elmacıyan, Karekin Ğaribyan (Kalusdyan, a.g.e.)

* * * *

1860’ların başlarında Türk ordularının Zeytun’a karşı yürüttükleri harp nedeniyle Sarkis Efendi Ağapegyan adlı yüksek düzeyli bir Ermeni memur, Osmanlı İmparatorluğu tarafından İstanbul’dan Zeytun’a müfettiş gönderilir. Ağapegyan, teftişler icra edip raporlar hazırlamak için birkaç ay Maraş’ta konaklamak zorunda kalır. O, Maraş’taki kiliselerin ve halkın örgütsüz haline yakından tanık olup eğitimli ve bilgili bir Ermeni vasfıyla, Maraşlı Ermenilerin cemaat içi hayatını Ermeni Milleti Anayasasının kurallarına göre örgütlemeye girişir. Ağapegyan, altı kiliseyi ziyaret eder, Milli Anayasayı halka açıklar ve İstanbul’dan suretlerini getirtip Ermenilere dağıtır. Onun gayretleri ve acil katılımıyla Maraş’ta ilk mahalli meclisler kurulur. İçler acısı bir halde bulunan, çağdaşlardan birinin uygun benzetmesiyle daha çok kuru, kavruk bahçeler anlamında ‘khamrotsları’ andıran mahalli dzağgotsları [çiçeklikler, ç.n.] düzenli ilkokullara dönüştürecek planlar yapar.

Ana Kilise Surp Karasun Manuk’ta, şehir meclisinin huzurunda ve altı kilisenin mahalli meclis üyelerinin katılımıyla genel bir toplantı tertipleyerek, eğitimde gelişme sağlamak için bir yüksekokulun gerekliliğinin altını çizer. Kurulması düşünülen okulu Surp Sarkis Kilisesinin içinde açmaya karar verilir. ‘Cemaran’ [Kolej, ç.n.] adı verilen okul, çok geçmeden 1862’de, Başrahip Der Hovhannes Varjabedyan’ın müdürlüğünde hayata geçirilir. [24]

Maraş’ın altı kilise cemaatinden işkhan ağaların ve eğitime muhtaç fakir aile çocuklarının gittikleri ve o zamana göre yüksek sayılacak bir öğrenimden yararlandıkları Cemaran, altı-yedi yıl kadar faaliyet gösterir. Okulda kompozisyon, hitabet, mantık, coğrafya, matematik, klasik Ermeniceden modern Ermeniceye tercüme ve Kutsal Kitabın yorumlanması öğretilir. [25]

Öğrencileri arasında Surp Kevork’tan Papaz Der Garabed Gülüzyan (sonradan Antep piskopos vekili),  Papaz Der Kevork Çarkhapanyan (Çarpanacıyan); Surp Sdepannos’tan Papaz Der Bedros Der Bedrosyan, Papaz Der Mesrob Der Mesrobyan; Surp Sarkis Piskoposluğundan jamgoç [kilisenin çanını çalmak ve bakımıyla görevli kişi, ç.n.] Harutyun Yepremyan (sonradan Papaz Der Yeprem Jamgoçyan); Surp Karasun Manuk Piskoposluğundan Hampartsum ve Hovhannes Topalyan, Harutyun, Mardiros ve Hovhannes Çorbacıyan, Dr Hagopcan Kalpakyan, Bahtiyar Papaz Der Ghevont Der Nahabedyan; Avukat Harutyun Kuyumcuyan, Harutyun Muradyan ve diğerleri gibi adlar vardır.

Cemaran, ilk tohumlarını henüz ekmiştir ki 1864’te bir yangınla küle döner ama halkın bağışları ve Papaz Der Hovhannes’in gayretleriyle yeniden inşa edilip öğretimi sürdürür. Maraş’ın fikir ve eğitim hayatında önemli rol oynayan Sarkis Samuelyan, Başrahip Khaçadur Der Ğazaryan, Tavit  Der Ğazaryan, Soğomon Aliksanyan gibi öğretmenler yetiştiren, zamanının en güçlü aydınlarından olan Harutyun Jamgoç Yepremyan (sonradan Papaz Der Yeprem Jamgoçyan, Khadents diye de bilinmektedir) da Cemaranın öğretmenlerinden biridir. Papaz Der Yeprem için, Maraş’ta gazete alıp okuyan ilk kişi olduğu söylenir. Klasik Ermenice, Ermeni kilise müziği, Türkçe bilgisi oldukça geniştir. Türkçeye ilahiler ve milli şarkılar, Bedros Turyan’ın Maraş’ta şarkısı söylenen “Yete dıjkuyn mahu hıreşdag [Eğer Ölümün solgun meleği, ç.n.]” şiirini tercüme etmiştir. Aynı zamanda Türkçe şarkılar yazmış, keza Ermeniceden Türkçeye ölçülü ve uyaklı bir manzum sözlük derlemiştir. Dahası, bir taşlama yazarıdır da. [26]

Şehrin eğitim hayatına altı-yedi yıl boyunca bereket bahşettikten sonra, Cemaran da tarihe karışır.

Papaz Der Ğevont Der Nahabedyan, otobiyografisinde, o yıllardaki bir diğer eğitim girişimini hatırlar. Maraş’ın önde gelen tüccarlarından Dövlet Efendi Çorbacıyan, 1874’te Kudüs’ü hac ziyaretinden dönüşünde beraberinde aslen İstanbullu Hagop Nazaretyan adlı bir öğretmen getirir ve şehirdeki altı kilisenin önde gelenlerinin elbirliğiyle Surp Sarkis Kilisesinin duvarları arasında, yine Der Hovhannes Varjabedyan’ın idaresi altında bir okul açılır.  Nazaretyan Ermenice, matematik, coğrafya ve Ermeni tarihi, aynı zamanda müzik dersleri verir; Papaz Der Ğevont ise yardımcı öğretmen sıfatıyla Türkçe öğretir. Okul, iki-üç yıl kadar faaliyet gösterir; Öğretmen Nazaretyan hastalanıp 1877’de vefat ettikten sonra kapanır. [27]

Katolik ve Protestan Ermeni cemaatleri de 1850-1860’lardan itibaren kendi okullarına sahip olurlar.

Maraş’ın Surp Sdepannos Kilisesi Yüksek Okulunun1903 mezunları ve öğretmenleri. Oturanlar, soldan sağa: Garabed Der Harutyunyan, Harutyun Naşalyan (öğretmen), Soğomon Vosgeriçyan (öğretmen), Khoren Kutucuyan (öğretmen), Hacı Der Mesrobyan. Ayaktakiler, birinci sıra: Kevork Kapucuyan, Sdepan De-Sdepanyan, Yesayi Harutyunyan, Asdur Mikilyan, Baruyr Topalyan. Ayaktakiler, ikinci sıra: Ğevont Kudulyan, Armenag Der Hovhannesyan. (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Merkezi Okul (Getronagan Varjaran)

Doğaldır ki yukarıda sözü edilen cemaat okulları, Maraşlı Ermenilerin, özellikle zengin tabakanın eğitim taleplerini karşılamaktan uzaktı. Şehrin Ermenileri, gerekli eğitimi görmeleri için çocuklarını Antep, İstanbul, Darson (Tarsus) ve diğer merkezlere göndermeye başlarlar. Kuşkusuz böylesi, yeni kuşağın eğitim ve öğrenimi için yegâne yararlı yoldu ama Maraş’tan dışarı gidenlerin sayısı oldukça sınırlıydı ve bu, mahallin eğitim meselelerini asla halledemezdi. Eğitimli ilerici gençlerin, özellikle öğrenim için en iyi Ermeni okullarına gidenlerin, geri döndüklerinde bu meselelere karşı kayıtsız kalmamalarına şaşırmamak gerekir. Özellikle eğitim ve aydınlanmayı öven, yalnızca teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda maddi yardımlarda bulunan, Maraşlı önde gelen ailelerin varisleri, şehirli Ermenilerin eğitimindeki gelişmenin temellerini bizzat atan kişiler olmuşlardır.    

Böylece, 1880’lerin başlarında, uzun zamandır özlenen, şehirde bir yüksel okul açma planı, Maraşlı bir grup eğitimli ve ilerici genci bir araya getirir. Bunlar, iyi idare edilen bir okulun kurulmasını başlıca amaç belleyip eğitim gönüllüsü bir cemiyetin, Kilikya Vatanperver Cemiyetinin temellerini atarlar. Cemiyet ilk iş olarak, zamanın taleplerini karşılayacak bir okul kurmak ve böyle bir okulun düzenli bir biçimde varlığını sürdürebileceği istikrarlı bir gelir yaratmak meselesini ele alır. [28] Piskoposluk kayyumu Başrahip Nahabed Der Garabedyan’ın doğrudan gayretleriyle hayata geçirilen cemiyetin girişimcileri: Hacı Giragos Çorbacıyan, Mardiros Çorbacıyan, Harutyun Muradyan, Garabed Bilezikçiyan, Oves Arıkyan ve Mıgırdiç Hovnanyan’dır, [29] Hepsi de Maraşlı önde gelen ailelerin temsilcileridir. Cemiyetin imkânları aidatlar, çeşitli etkinlikler ve zengin çevrelerden toplanan paralarla sağlanmaktadır.

Genel olarak söylemek gerekirse, 1880-1890 arasındaki on yıllık süre, Maraşlı Ermenilerin sosyal anlamda ilerleme kaydettikleri bir dönem sayılır. Zamanın yazarlarının sözbirliğiyle tanıklık ettikleri gibi, Ermeni milletinin sosyal hayatında, entelektüel eğitimin yeniden inşası yaşanmaktadır: “Halkta ve önderlerinde hayırsever cemiyetler kurmak, oditoryumlar oluşturmak, tiyatro gösterileri yapmak ve etkinlikler düzenlemenin coşkusu vardı.” [30]

Ve işte bu topyekûn canlanma koşulları içinde, Kilikya Vatanperver Cemiyetinin “çaba ve çalışmaları” sayesinde, 1880’de Maraş’ın Merkezi Okulu Getronagan Varjaran açılır. Gerekli bütün masraflar, şehrin önde gelenleri, Maraş’ın Ermeni tüccarları, zengin ticaret ve sanayi sınıfı tarafından özel olarak karşılanır.  Muradyan Boğos Ağanın çabaları ve ilgisiyle, şehrin merkezindeki Şekerli mahallesinde okul için bir arsa satın alınır. İnşaat masraflarına gereken parayı toplamak için, Maraşlı büyük Çorbacıyan ailesinden gelen Mardiros Çorbacıyan’ın başkanlığında bir Yardım Toplama komisyonu kurulur. Komisyon, şehrin altı kilisesine bağlı bütün cemaat üyelerinden yeterli parayı toplamayı ve Merkezi Okul binasını inşa etmeyi başarır. İnşaat oldukça hızlı ilerler, geriye öğretmen meselesi kalır. Şahnazaryan Okulunun önceki öğrencilerinden, eğitimli İngilizce ve Fransızca öğretmeni Misak Elmasyan İstanbul’dan çağırılır ve ailece Maraş’a yerleşir. Şehirdeki altı kiliseye bağlı ilkokullardan en uygun öğrenciler seçilir ve Maraşlı Ermenilerin övüncü olan ünlü Merkezi Okul, 1880 sonbaharında kapılarını açar. Öğrenciler, şehrin farklı mahallelerinden gelirler; Maraş’ın merkezinde yer alması, havadar ve uygun konumu, bu mahallelerin öğrenci kesimine kolaylık sağlar.

Ne var ki Elmasyan ancak iki yıl görev yapar ve istifa edip İstanbul’a döner.

Kilikya Vatanperver Cemiyeti, ruhani-manevi temiz karakterli gençler hazırlayıp eğitmek, okumaya karşı sevgi ve ilgi uyandırmayı bir hedef olarak önüne koymuştu. Cemiyetin ilk işlerinden biri, bu amaçla Merkezi Okul içinde bir Müze-kitaplık kurmak olur.

K. Kalusdyan, 1890’lı yıllarda öğrencilik yaptığı okulu bakın nasıl tasvir ediyor: “Merkezi Okul, tek katlı geniş bir binadan oluşmaktaydı; iki tarafı sınıf şeklinde ayrılmış, konferans ve törenlerde öğrenci korosunun ve öğretmenlerin oturdukları bir sahnesi vardı. Sahnenin arkasında “Müze” tabir edilen, kitaplarla dolu kitaplık bulunmaktaydı. Pazar konferansları, törenler, tiyatro gösterileri vs. bu binada yapılırdı. Salon, yağmurlu günlerde oyun sahası vazifesi de görürdü. Avlunun giriş tarafında iki salon ve bir sınıf odalı, uzun, iki katlı bir bina daha vardı.” [31]

Eğitim ve aydınlanmanın topyekûn canlandığı bu dönemde, konuşulan sözün etkisi büyüktür. Maraşlı Ermeniler arasında eğitim ve okumayı konferans ve vaazlarla yaygınlaştırmak için bir oditoryumun kurulması da gecikmez. Eldeki kaynak ve hatıralardan pay biçerek, Merkezi Okuldaki Pazar konferanslarının, Maraş Ermenilerinin entelektüel gelişimi yolunda önemli bir rol oynadığını teslim etmek gerekir. Şehrin tarihini kayda geçiren istisnasız bütün yazarlar, sayesinde Maraş’ta bir eğitim ve kültür uyanışı yaşandığını vurguladıkları söz konusu oditoryumlardan büyük bir övgüyle bahsederler [32]. Haftada bir defa, Pazarları Merkezi Okulun büyük salonunda toplanan geniş bir kalabalığa Kutsal Metinler,  milli ve genel tarih, ahlak felsefesi, eğitim ve diğer yararlı konular hakkında vaazlar, konferanslar verilir, etkinlikler ve tiyatro gösterileri düzenlenir, milli şarkılar söylenir.

Maraş piskopos vekili Başrahip Ğevont Nahabedyan, bu konuda şu değerli bilgileri aktarır: “Her Pazar öğleden sonra, Merkezi Okulun dinleme salonunda, yoğun bir kalabalık huzurunda sırayla vaaz verirdik. Merkezi Okul öğretmenlerinden Sarkis Samuelyan ve Tavit Der Ğazaryan, dini, ahlaki ve birçok yararlı konu hakkında sözlü ve yazılı söylevler okurlardı.” [33] Daha sonra Der Nahabedyan: “Maraş’ın altı kilisesinden papazlar ve önde gelen ağalar dinleme salonuna gelir ve okulun öğrencileri konferanslardan sonra milli şarkılar söylerlerdi. Kadın ve erkek büyük bir kalabalık salonu doldururdu. Bu vaaz ve konferanslar yıllarca devam etti. Bazen de gençler gösteriler sergilerlerdi. Millete onca yararlı bu eğitim yuvası ve oditoryumu, Maraş Ermenilerine büyük hizmetlerde bulundu.” Diye ekler. [34]

1) Soğomon Vosgeriçyan (1868-1915/6) (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)
2) Hacı Dövlet Efendi Çorbacıyan, 1815-1890 (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Pazar konuşmaları, halkta büyük bir canlanmaya yol açar; Maraş’ın tekmil altı kilisesinin papazları, önde gelen ağaları, keza halkın geniş kalabalığı, topluca hüküm süren coşkulu atmosfere en iyi şekilde tanıklık etmektedir.

Sis [Kozan, Kilikya, ç.n.] Katolikosu Mıgırdiç Kefsizyan’ın, ne zaman Maraş’ta bulunsa, Pazarları Merkezi Okulun oditoryumunu ziyaret ettiği ve bilgi dolu vaazlar verdiği hatırlardadır. [35] Genellikle, bu dönemde Maraş’ı ziyaret eden bütün ruhaniler, İstanbul’dan gelen halk ve eğitim eylemcileri, hatip vasfıyla kürsüye çıkmış ve söylevler vermişlerdir. Papaz Der Nahabed ve oğlu, yeni tensip edilen, bilgili ve güzel konuşan Papaz Der Ğevont, Merkezi Okul öğretmenlerinden Sarkis Samuelyan, Sımpad Pürad, Tavit Der Ğazaryan ve diğerleri, Maraş’ın kalıcı hatipleri olarak bilinirler.

Vahan Kürkcüyan’ın “Milli Hatıralar [Azkayin Huşer, ç.n.]”ında Maraş’taki eğitim Rönesans’ı ve Merkezi Okul hakkında değerli bilgiler buluyoruz. 1882 yazında Maraş’ı ziyareti vesilesiyle şunları yazar: “O tarihlerde Maraş, milli ve entelektüel faaliyet bakımından, belki Antep’in de fevkinde parlak bir görünüm arz etmekteydi. Maraş’ın, ikisi de fedakâr ve muktedir öğretmenler olan Sımpad Pürad ve Sarkis Samuelyan’ın idaresindeki Merkezi Okulu o günlerde serpiliyordu. Şehirde Zeytun’a komşu olması nedeniyle dönem dönem kâh bunalan kâh coşan, yeni uyanan geniş bir Ermeni cemaati vardı. Dövlet Efendi Çorbacıyan, Ermeni halkının etkili ve saygın reisiydi. Oğlu Paris’te öğrenim gördüğü için herkesin kıskandığı, Mahalli İdare Meclisi üyesi olan Kevork Efendi Muradyan’ın da devlet adamı vasfıyla aynı derecede ağırlığı vardı. Başrahip Nahabed, genel bir saygıya mazhar olmakta; yeni tensip edilen oğlu Papaz Der Ğevont da bilgili ve tumturaklı konuşmasıyla bilinmekteydi. Nihayet, Berlin Kongresi’nden dört yıl sonra, coşkulu, kıpır kıpır bir dönemdi. Şehirde her biri bir okula sahip altı Havariyun Ermeni kilisesi vardı. Protestan ve Katolik cemaatleri de eğitime büyük hız veriyordu [36].

1) Hovsep Vehuni/Karacayan (öğretmen, Maraş Akademi ve Merkezi Okul Getronagan)
2) Simon Küpelyan (öğretmen, Maraş Akademi)
3) Garabed Topalyan (1845-1895)

Merkezi Okul, Kilikya Vatanperver Cemiyetinin onu maddi gelirlerle donatmak niyetine rağmen daimi bir kaynağa sahip olamaz. Harcamalar, öğrencilerden alınan ücretler ve kabul gören bir tarife üzerinden şehrin kiliselerinden sağlanan yardımlarla karşılanır.

İstanbul’daki Birleşik Cemiyet, başlangıçta öğretmenler göndererek ya da yardımlar tahsis ederek Maraş’taki eğitim işine destek sağlarsa da sonradan buna son verir.

Bu dönemde, Birleşik Cemiyetin Kilikya Okulları genel denetçisi, Paris Öğretmen Akademisi mezunu Krikor Sandalcıyan, eğitim işinin örgütlenmesi bakımından ciddi atımlar atar ama Maraş’ta vakitsizce vefat eder. K. Kalusdyan’ın doğrulamasına göre, Sandalcıyan’ın vefatıyla, onun çabaları sayesinde muhtemelen başarıyla sonuçlanacak olan birçok eğitim girişimi yarım kalır. Yine Birleşik Cemiyetin Kilikya Okulları genel denetçisi olarak 1882’de Maraş’ı ziyaret eden halefi Parseğ Vartugyan, şehrin okullarına yeni öğretim metotları getirir.

Merkezi Okul Getronagan, Maraş’ın yeniyetme kuşağına Ermenice [Ermeniliğe özgü, ç.n.] eğitim verir. Ermenice konular: klasik ve modern Ermeni dili, Ermeni tarihi dersleri, ta baştan uygun bir düzeyde öğretilir, öyle ki mezunlar Osmanlı İmparatorluğundaki Amerikan kolejleri ya da diğer yükseköğrenim okullarına girdiklerinde bu kurumlarda verilen Ermenice derslerin düzeyine ayak uydurmakta güçlük çekmezler.

Merkezi Okulun 1890’lardaki müdürü, aynı zamanda öğretmenlik yapan Sarkis Samuelyan’dır. Hatırlarda kalan öğretmenleri: Hagop Kalemciyan, Hovhannes Kutucuyan, Soğomon Vosgeriçyan, Mihran İspiryan (Khoren Khorkhoruni adıyla da bilinir, aynı zamanda Katolikos Mıgırdiç Kefsizyan’ın Jarankavorats Okulunun öğrencilerindendir); daha sonra Sımpad Pürad, Tavit Der Ğazaryan, Türkiyatçı Toros Mahigyan, Papaz Der Ğevont Der Nahabedyan ve diğerleridir. [37]

Maraş Ermenilerinin, o yıllardaki eğitim uyanışı ve ilerlemede birçok şey borçlu olduğu Sarkis Samuelyan, Merkezi Okulun baskın simalarından biridir gerçekten. Okul, onun zamanında parlak bir dönem geçirir. Tiyatro gösterileri ve etkinlikler gerçekleştirilir. O ve çalışma arkadaşı Sımpad Tavityan’ın doğrudan çabaları sayesinde okuma, yazı ve edebiyat ve dahi Ermenice gazete, Maraşlı gençler arasında yaygınlık kazanır.

Bir çift söz de, Maraş’ın 19. Yüzyılın sonlarındaki eğitim ve aydınlanmasına aynı şekilde adanmış aktivistlerden, aydınlanma hareketinde önemli bir rol oynamış olan Tavit Der Ğazaryan hakkında söyleyelim. 1854’te Maraş’ta, Papaz der Ğazar’ın ailesinde doğar. Küçük yaştan kitap ve edebiyat aşığıdır. O zamana göre oldukça zengin bir kitaplığa sahip olan amcası Papaz der Yeprem,  onu yüreklendirir ve kitaplarından yararlanmasını sağlar. 1890’larda iki yıl Antep kolejine, daha sonra Maraş’taki İlahiyat kolejine devam eder. Ailevi nedenlerle öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalır ama içindeki yazı ve edebiyat aşkı sönmek bilmez ve kendi kendine çalışarak Maraş’ın en kültürlü insanlarından biri olur çıkar. Yaşıtı ve samimi dostu Papaz Der Ğevont Der Nahabedyan ile birlikte eski klasik kitapları okuyup irdelemeyi severler. Çağdaşlarının tanıklığına göre bu ikisi şehrin, Maraş gençliğinin aydınlanmasında çokça emeği geçen en okur sever gençleridir.  Papaz Der Ğevont belagat dolu vaaz ve konferansları, Tavit ise kalemi ve öğretmenliğiyle, 1885-1895 arasındaki on yıllık sürede Maraş’ın eğitim ve öğrenim hayatında parlak bir döneme damgalarını vururlar.  Tavit, henüz 49 yaşındayken, Ermenilere karşı icra edilen 1895 kırımlarına kurban gider. [38]

Merkezi Okulun tarihinde hatırı sayılır izler bırakan simalardan Sımpad Pürad, okulun Ermenice öğretmeni sıfatıyla görev yapar ve Pazarları oditoryumda söylevler verir.

Maraş, 1899. Kilikya İlahiyat Kolejinin mezunları ve öğretmenleri. Oturanlar, soldan sağa: kıdemli pastör Verabadveli Simon Terziyan, Dr. L. O. Lee, Dr. Fred McCallum (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Merkezi Okul, 1895 katliamlarından sonra birkaç yıl kapalı kalır. Sonra yeniden açılıp yıldan yıla daha da gelişerek Tarsus, Antep Amerikan kolejleri ve diğer eğitim merkezleri için birçok öğrenci hazırlar.

Okul, Osmanlı Anayasasının yeniden ilan edildiği yıllarda, birinci sınıf eğitim kurumu vasfı kazanır. Bu dönemde, idare sisteminde önemli bir değişiklik vuku bulur. Şöyle ki, Havariyun ve Protestan Ermeni cemaatleri okulu birleşik bir bütçeyle yönetmeye başlarlar. Ermeni Havariyun cemaatin Merkezi Okulu Getronagan ile Protestan cemaatin okulunun birleşmesi 1910 Eylül’ünde gerçekleşir; ikisinin birleşiminden meydana gelen okul, Birleşik Merkezi Okul [Miyatsyal Getronagan Varjaran, ç.n.] diye anılmaya başlar. Aynı yıl içinde, hükümetten sekiz yıllık lise müsaadesi de alınır.

Söz konusu dönemde Birleşik Merkezi Okulda müdür ve öğretmen olarak görev yapan kişiler:  Verabadveli Garabed Harutyunyan (müdür), Verabadveli Aharon Şiracıyan, Verabadveli Yeğya Kasuni (Behesnilyan), Profesör Elişa Rubyan, Apraham Berberyan, Siragan Orçanyan, Serovpe Basmacıyan, Mardiros Terzeyan, Nışan Yezegielyan, Haygazun Keşişyan, Hovhannes Toryan, Hovsep Vehuni ve diğerleridir. [39]
 
Cemaatler arası bu işbirliği, yazılı anlaşma metninin her iki tarafın idareden sorumlu meşru görevlileri ve Kilikya Katolikosu tarafından onaylanmasına rağmen uzun sürmez. Ancak, kaynaklardan da anlaşıldığı üzere, bu eşi görülmemiş birleşme, nihayetinde mezhep farklılıklarının ayrılmayı kaçınılmaz kıldığı aynı derecede nazik bir meseleydi de.

1910’da, dönemin ruhani önderi Piskopos MıgırdiçVehabedyan’ın çabaları ve maddi yardımları, aynı zamanda halktan toplanan paralar ve karşılıksız çalışmalar sayesinde, büyük okul binasının üzerine sekiz sınıf ve geniş bir salon içeren ikinci bir kat inşa edilir [40].

Ardı ardına gelen Birinci Dünya Harbi ve sürgün günleri, bütün diğer tesisler gibi Merkezi Okulun da harap olmasına yol açar.

Okul, 1919’daki mütarekeden sonra bu kez Ermeni Havariyun ve Katolik cemaatlerinin işbirliğiyle, yeni bir şevkle yeniden açılır. Bu dönemde müdürlük görevini Profesör Aram Bağdigyan yürütür. Öğrenci sayısı 400’e kadar çıkar. Önceleri 100 altın lira olan okul bütçesi, üçe katlanarak 300 altına ulaşır. İktisadi Meclis, öğrenim bedava olduğu için, masrafları yıllık vergi şeklinde halktan toplar. Maraş’ın 1920’de maruz kaldığı son felaket, iyi başlayan bu işi de mahveder [41]

Merkezi Okul, varlığının neredeyse otuz yılı boyunca, Maraşlı Ermenilerin eğitim, kilise ve sosyal hayatlarındaki bütün hamlelerine sonradan ruh ve soluk katan çok sayıda mezun yetiştirmiştir. Onun, Ermeni Havariyun cemaatinin başlıca okulu olmak vasfıyla, Maraş’ın yeni yetişen kuşağına Ermenice eğitim ve öğrenim bahşetmedeki önemini ne kadar övsek azdır. Merkezi Okul Getronagan adı, bütün bu bakımlardan, Maraşlı Ermenilerin eğitim aydınlanmasındaki Rönesans’ı ile birlikte anılmaktadır.

1; 2) Maraş, yak. 1911-12. Amerikan Kız Kolejinin Ermeni öğrencileri (Merkezi Türkiye Kız Koleji) (Kaynak: Mihran Minasyan koleksiyonu)

Kızların eğitimi

Oğlanların eğitim-öğretimi işine az-çok özen gösterilir ve bu yönde özel çabalar harcamaktan geri kalınmazken kızların eğitimi yalnızca bir tarafa bırakılmamış, aynı zamanda fazlalık addedilerek bütünüyle kulak arkası edilmişti. Ta baştan 1850’lere kadar yıllarca Maraş’ta kız okulları bulunmamasının nedeni buydu.

Kızların okul ve eğitimden uzak kalmalarını iyi anlayıp doğru değerlendirmek için her şeyden önce Maraş’ın sosyal ortamını, hayat şartlarını, diğer taraftan da mahallin Ermenilerinin, yerli diğer halklarla olay ve çatışma yaşamamak için, tecrit edilmiş değilse de kendi içine kapalı bir hayat yaşamaya zorlayan had safhada tutuculuğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Bütün bunlara, kadın cinsinin eğitim ve öğrenimi yolunda muazzam bir çukur açan, atalardan kalma gelenek ve adetleri eklemeliyiz. “O zamanlar kızların okula gitmesine izin verilmezdi”, diye yazar Verabadveli H. Cenanyan, “zaten onlar için okul da yoktu. Bir kızın okula gitmesi hepten yersiz sayılırdı. Bazen küçük kızlar, öğleyin kardeşlerine yemek getirir ve okulun neye benzediğini görmek için içeri şöyle bir göz atarlardı. Zavallılar! Nicesi böyle bir fırsattan yararlanmaya nasıl da can atardı!” [42].
 
Birçok Ermeni yerleşmesinde olduğu gibi Maraş’ta da kızların eğitim işinin örgütlenmesi Protestan Ermenilerin bir lütfudur. Şehirdeki ilk kız okulunun temelleri de zaten, daha 1856’da Protestan cemaati tarafından atılır. [43] Kuşkusuz, hem kız hem erkek eğitim yuvalarının kurulması ve daha sonraki faaliyeti sırasında batılı misyonerlik örgütlerinin, özellikle American Board’un maddi ve manevi desteğinin rolü büyüktür. Böylece, Maraş’ta kız okullarının vazgeçilmezliği yıldan yıla daha çok hissedilir; özellikle Protestanların örneği, Havariyun cemaati kız okulları açmaya sevk eden itici bir güç olur.

Maraş, Merkezi Türkiye Kız Koleji’nin  (Amerikan) öğretmenleri. Oturanlar, soldan sağa: Maria Alexandridu, Gülenya Mumcuyan (sonradan Atamyan), E. M. Blakely, Araksi Kuyumcuyan. Ayaktakiler, soldan sağa: Lusia Kısacıkyan, Makruhi Bulgurcuyan (sonradan Kumruyan), Bessie Hardy (sonradan Lyman), Lusia Mikayelyan, Salihe Bademyan (sonradan Amiralyan), Santukhd Tavityan (sonradan Bağdigyan) (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Kız okulları hakkında bize ulaşan bilgiler sınırlı ama bu kadarı bile Maraşlı kızların eğitim düzeyinin 1880’lerden itibaren, kuşkusuz bunda şehirdeki Kız Koleji’nin (Merkezi Türkiye Kız Koleji) önemli bir rol oynadığı büyük bir gelişme kaydettiğini doğrulamaya yeter. Kolej, bir Protestan Amerikan eğitim kurumu ise de inanç farkı gözetmeksizin herkese açık ve mahallin ilkokullarından mezun olan kızlara yükseköğrenim vermek için geniş imkânlara sahiptir. Gerçekten de, Ermeni Havariyun cemaatinin ilkokullarını bitiren kızların büyük bir kısmı öğrenimlerine kolejde devam eder ve aralarından birçoğu sonradan kendi milli okullarında öğretmenlik yaparak büyük yararlılıklarda bulunurlar. [44]

1905’te Maraş’ın Ermeni kız okullarında okuyan öğrencilerin toplam sayısı 669’dur. [45]

1880-1890 arası on yıllık süre zarfında, Maraş’ın eğitim kalkınmasında kadınların da rolü büyüktür. Özellikle, İstanbul Pedagoji Okulundan mezun olan Diginler [Bayanlar, ç.n.] Hranuş Azadyan, Dudu Kısacıkyan, Dudu Amiralyan ve Oryortlar [Evlenmemiş Genç bayanlar, ç.n.] Ovsanna Kömbeciyan, Elmas Sağbazaryan ve diğerleri hatırlardadır. [46]

Ermeni Havariyun cemaatinin ilk kız okulu, Papaz Der Sdepan’ın öğretmenliğinde, Surp Karasun Manuk Kilisesinin çevre duvarları arasında açılır [47]. Çeşitli kaynaklara göre 1883’te, Surp Karasun Manuk Kilisesine bitişik,  Papaz Der Ğevont ile Sema-Kazaz Hagopyan’ın ders verdikleri bir kız okulu zaten vardı. Bu okul daha sonra, Merkezi Okulun yanına inşa edilmiş olan binaya taşınır [48].

Aynı kilisenin eğitim gönüllüsü hanımları, Maraşlı kızların eğitimine hizmet etmeyi amaçlayan Ermeni Kadınlar [Hayuhyats, ç.n.] Cemiyetini kurarlar [49]. Cemiyetin maddi imkânları üyelerin ödediği aidatlar ve bağışlarla sağlanır.

Cemiyetin çevresinde toplanan hanımlardan Tamam Muradyan, Vartig Partamyan, Hammal Burunsuzyan ve diğerleri, Merkezi Okulun çevre duvarları arasında, Kız Okulu olarak hizmet verecek bir bina inşa ettirmeyi başarırlar [50]. Aslında bu sözde bina, uzunlamasına tek katlı, mütevazı bir yapı arz etmektedir. Kızların bu okulu da, doğal olarak diğer bütün okullar gibi, zayıf bir bütçe ve başka nedenlerle zaman zaman kapalı kalır, düzenli bir faaliyet gösteremez [51]. Digin Ğudzig Der Ğazaryan, yardımcısı Oryort Khatun Vartoğlyan’la birlikte, 1890’larda bu okulda ders verir [52].

Surp Sdepannos Kilisesinin önde gelen hanımları tarafından acilen bir ikinci Ermeni Kadınlar Cemiyeti daha kurulur. Söz konusu hanımlar arasında Maraşlı ünlü Çorbacıyan ailesinden Mayrig ve Elmasd Çorbacıyan da bulunmaktadır. Bu cemiyetin gayretleri ve maddi bağışlarla kilisenin avlusunda, erkeklerinkine bitişik, kızlara ait bir ilkokul açılır. İlk öğretmeni Anna Kazancıyan’dır. İlk girişimlerinden biri olan, kızların başını örten yassı, şeritli şapkaları kaldırmasıyla hafızalarda yer etmiştir [53]. 1875’te, bu okulda on kadar kız öğrenim görmekteydi [54].

Sonradan, Maraş’taki tekmil altı kilisede, kızlara özgü dzağgots-ilkokullar açılır. Bunların hepsinin de, özellikle kızların eğitimine destek vermek için, hanım mütevellileri vardır [55].

2000 civarında haneden oluşan Maraş’ın Ermeni cemaati, 1898’de 200’e yakın öğrencisiyle iki kız okuluna sahiptir. Birincisi Merkezi Okulun, ikincisi ise Surp Sdepannos’un içinde yer alan bu iki ilkokuldan Merkezi Okulunkinin müfredatı biraz daha yüksektir [56].

Maraş, Mart 1911. Soldan sağa: Oryortlar Mayrig Khıdızmalyan, Mariam Cırnazyan, Gürcü İşkhanyan (Kaynak: Mihran Minasyan koleksiyonu)

Ermeni Katolik cemaatinin okulları

1860’lardan itibaren, Katoliklik Maraş’a girdikten sonra, Katolik rahipler, Maraşlı kilise koro şefi [tıbrabed ç.n.]-öğretmenlerle işbirliği yaparak erkeklere ait bir ilkokul idare ederler. Kaynaklarda bulunabilen, araya sıkıştırılmış kısa bilgilerden pay biçerek söylemek gerekirse; Katolik cemaati,  daha müminleri evlerden dönüştürme madurlarda [şapel, kilisecik; ç.n.] ibadetlerini yaparken, kendi okuluna sahipti. “Ermeni Katolik cemaatinin nüfusu gitgide artınca”, diye yazar Kalusdyan, “Hagop Ağa Çakmakyan’ın Şekerdere Mahallesindeki evi madura dönüştürüldü. Yeni atanan rahip Hovhannes Ğıvıryan, burada bir yandan ayin yönetir, diğer yandan da gelen öğrencilere ders verirdi.” [57]

Şehrin Ermeni Katolik cemaatinin ilk başpiskoposu Kerabaydzar [Zatıâlileri; Katolik piskoposlara hitap şekli; ç.n.] Der Bedros Apelyan’dır. Cemaat, Kerabaydzar Apelyan’ın doğrudan çabaları sayesinde, Surp Pırgiç nam kendi kilisesine sahip olur; aynı kilisenin avlusunda erkeklere ait bir de okul açılır. Tarih, “Apelyan Kerabaydzarın, kendi halkının gelişmesi için insanüstü gayretler sarf ederek onu kısa zamanda parlak bir düzeye çıkardığını” doğrulamaktadır. Piskoposluk merkezi, kilise ve okullar inşa etmenin yanı sıra birçok taşınmaz mülk edinerek cemaate sağlam maddi gelirler temin eder. Mesrobyan Erkek Okulu ile Anarad Hığutyun Kız Okulunun temelleri onun zamanında atılmış ve Maraşlı Ermenilerin son demlerine kadar varlık göstermişti [58].

Mesrobyan Erkek Okulu

Başlarda Katolik Ermeni cemaatinin Başpiskopos Kerabaydzar Apelyan’ın çabalarıyla düzenli bir okula dönüştürülen, erkeklere ait bir öğrenim kurumuna sahip olduğunu söylemiştik. Okulda Ermenice, Türkçe, Fransızca dilleri ve temel konular öğretilmektedir. 1860-1870 arasındaki on yıllık sürede Kerharkeli [Pek Muhterem; Katolik rahiplere hitap şekli; ç.n.] Bedros Vartabed Demirciyan, Khaçer Zulumyan, Hovsep Bağdagezeryan ve daha sonra Dzeron Çakmakyan, Bedros Der Hagopyan ve Dede-Toros Şadarevyan öğretmenlik yaparlar. Hepsinin de ilköğrenimlerini Maraş’ta gördüğü ve daha sonra kendi kendilerine çalışarak bilgilerini oldukça geliştirdiği hatıralarda yer etmiştir. Dede-Toros Şadarevyan, sonradan Halep ilinin usta avukatlarından biri olmuş ve 1920’de Papa XV. Benedictus tarafından kendisine kontluk unvanı verilmiştir.

1877’de Kerabaydzar Apelyan’ı izleyen Psikopos Gığemes Mikayelyan da piskoposluğun gelişmesi için canla başla çalışır. Genç kuşağın eğitim ve öğrenimine büyük önem veren Psikopos Mikayelyan, kız-erkek karma okulların oluşturulmasına yeni bir hız katar [59].

1885-1895 döneminde okulun müdürlüğünü Ermenice ve temel dersler veren Kerharkeli Hovhannes Gedikyan, İknadios Terzeyan ve Levon Keçeciyan Vartabedler deruhte ederler. Öğretmenlerdense, birer türkiyatçı olan Maraşlı Toros Mahigyan ve Hagop Faracyan hatırlardadır.

Bu dönemde ilkokul, küçüklere ve büyüklere ait olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır. Küçüklere hepsi de Maraşlı olan Sarkis Kırıkyan, Arisdages Saconyan ve aynı zamanda koro şefliği ile müzisyenlik yapan Vartavar Adalyan ders verirler. Büyüklerin bölümünde ise Misak ve Parunag Momciyanlar (1893-1896 arasında); Ermenice ve Fransızca öğreten, her ikisi de Roma’daki Ermeni ruhban okulundan gelen Kerharkeli Manuel Kalaycıyan ve Vartan Bağçeciyan görev yaparlar.

1902’de, Elbistanlı Babaşanyan, Ermenice ve Türkçe öğretmeni olarak davet edilir ve bu görevi yardımcısı Maraşlı Hovahnnes Mesrobyan ile birlikte 1915’e kadar sürdürür.

Okulun masrafları Katolik Ermeni cemaati tarafından karşılanır. Önde gelen Katolik Ermeni aileler ve etkili simalar, okula her zaman yardımcı olurlar. Mıgırdiç Köylüyan, Hagop Talatinyan, Hagop Gedikyan, Kevork Keşişyan, Artin Arıkyan ve Artin Akrabyan Ağalar ile daha sonra Khırlakyan Efendiler ve diğerleri, başlangıç döneminin hatırlanan adlarıdır.
 
1907’de, cemaatin içinde, küçükler için bir karma ana sınıfı açılır ve idare görevi Aziz Yusuf Teşkilatı biraderlerine verilir. Bir rahibe ile iki hanım öğretmen de ders verirler. [60]

Hripsimyan Kız Okulu

Maraş’ın ilk Katolik Ermeni Başpiskoposu Kerabaydzar Bedros Apelyan, şehre geldiği zaman, Ankara’dan Rahibe Takuhi’yi de kızların eğitimine vakfetmek üzere beraberinde getirir. Rahibe Takuhi, mahalli birkaç yardımcısıyla birlikte kızlara Ermenice temel konularda ders vermeye ve elişi öğretmeye başlar. Bir süre böyle devam ederler ve daha sonra İstanbul’daki Anarad Hığutyun’dan Rahibe İsguhi, ardından Rahibe Yermone de Maraş’a gelip mahallin rahibe adayı oryortlarının işbirliğiyle, kızların eğitimini daha da ileri götürürler.

1897’de, Piskopos Kerabaydzar Avedis Türkyan’ın ricası üzerine İstanbul’daki Ermeni Anarad Hığutyun rahibelerinden İstanbullu Rahibe Roza, Maraşlı Rahibe Prapion Keçeciyan ve Erzurumlu Rahibe Tereza Hovnanyan Maraş’a gelip kızlara ait düzenli bir okulun, Hripsimyan Kız İlkokulunun temellerini atarlar [61].

Rahibe Prapion Avusturya’da, Rahibe Tereza ise Fransa’da öğrenim görmüşlerdi. Okul, başlarda bir-iki yıl, düzenli olarak Ermenice, Fransızca, nakış vs. öğretilen bir yatılı bölüme bile sahiptir. Birkaç vartabed, coğrafya, matematik ve temel konularda ders verirler. Okulun faaliyeti, Birinci Dünya Harbine kadar ve harp sırasında da mümkün mertebe böyle devam eder.

Söz konusu dönemde Hripsimyan’ın 350 öğrencisi vardır ve yıllık bütçesi, kısmen bağışlar, kısmen de öğrencilerin yaptıkları ödemelerden sağlanan 150 Osmanlı lirası kadardır. Cemaatin varlıklı hanımları, özellikle Khırlakyan ailesinin diginleri, hatırı sayılır para yardımları ve her türlü ihtimamla, bu eğitim tesisinin koruyucu melekleri olmuşlardır.

Rahibe Elbis Gabraşyan, Mütarekeden sonra 1919’da, beraberinde birkaç rahibe ile Maraş’a gelir. Kendisine eşlik eden rahibeler çok geçmeden geri dönerler, Rahibe Elbis ise kızlara ait bir kolej açmak planını hayata geçirmek amacıyla şehirde kalır ama son 1920 felaketi bu planın gerçekleşmesine izin vermez.

Ermeni Protestan okulları

Halep, yetimhane. Resmin ortasında görülen, pastör Verabadveli Aharon Şiracıyan (şapkalı ve bir eli cebinde). Şiracıyan, birinci Dünya Harbi yıllarında açılan bu yetimhanenin kurucusudur. Şiracıyan’ın solunda oturan, Nora Altunyan (Kaynak: Nubaryan kitaplığı koleksiyonu).

İlkokullar

Protestan Ermeniler de Katolik Ermeniler gibi ilk günlerden başlayarak eğitim işine özel bir ihtimam gösterir, dahası bu çabalarında özellikle Amerikan misyonerlerinin maddi, manevi ve entelektüel desteklerinden çokça yararlanırlar. Ne var ki Amerikan misyonerlerinin, Protestanlık hareketinin daha ilk adımlarında, özellikle eğitim alanında, Protestan cemaatlerin işbirliğinden daima yararlandıklarını da akıldan çıkarmamak gerekir. Pastör Verabadveli Yeğya Kasuni’nin: “Amerikalılar, eğer bu uygun zemini ve Ermeni halkı gibi hazır faal bir unsur, özellikle Ermeni Protestan cemaatlerin bilinçli ve kararlılıkla artan işbirliğini bulmasalardı böyle muazzam ve yaygın bir sistemi inşa edemezlerdi” diye işaret ettiği gibi [62].  Dolayısıyla, bütün Ermeni illerinde olduğu gibi, Maraşlı Ermenilerin eğitim işinin de büyük oranda mahalli güçler ve misyonerlerin işbirliğinin sonucunda bir ilerleme yaşadığı doğru ve kabul görmüş bir gerçektir.

Daha Protestan Ermeni Kilisesinin kurulduğu 1 Temmuz 1846’dan başlayarak, İstanbul ve taşra illerinde Protestan cemaatler hızla oluşurken, her bir yeni Protestan Ermeni cemaatinin, hiç değilse temel ölçekte kendi okuluna sahip olması için özel bir çaba harcanır. Misyonerlerin genel fikrince halkın ruhu ile birlikte aklının da aydınlanması gerekiyordu. Başlıca çabaları okuryazarlık yoksunluğunu ortadan kaldırmak, bunun için de ilk başta genç kuşağın eğitim ve öğrenimini gerçekleştirmek içindi.
 
1853’te, Maraşlı Protestan Ermenilerin nüfusu daha henüz 20 kadarken, aralarında Protestan olmayanların da yer aldığı 15 öğrenciyle ilk erkek okulunu açarlar. Öğrenci sayısı 1855’te 35’e, ertesi yıl 52’ye yükselir ve böylece erkeklerin ilköğrenimi Protestan cemaatinin içinde yıldan yıla gelişme kaydeder [63].

Kızların ilkokulu 1856’da açılır; yalnızca Protestan Ermenilerin değil, aynı zamanda Maraş’ın ilk kız okuludur. Protestan ilkokulunda o yıl, 28’i kız, 70 kadar öğrenci vardır. Ama karma eğitimi uygun bulmayıp kızları hemen ayırır ve başlarına ancak okuma-yazma bilen, bir yandan öğrenim görüp, bir yandan öğretmenlik yapan Marinos Amiralyan adında bir hanımı tayin ederler. Karma olsun olmasın, Protestan Ermeni ilkokullarının, 10-12 yaşındaki erkek çocukların sınıfları dahil, Antep ve Maraş gibi merkezi illerde bile hanım öğretmenlere teslim edildiğini söylesek yeridir; bu tarz idare şekli hem tasarruflu hem de kolaydı. Bunun, Protestan Ermenilerin de benimsediği bir Amerikan adeti olduğunu farz ediyoruz. Evlerde az-çok eğitim görmüş oryortlar ve diginler,  hem öğreniyor hem de öğretiyorlardı. Amerikalı misyonerlerin idare ettikleri Kız yüksekokullarında ve kolejlerde ise hanım öğretmenler yetiştirilmekteydi. Diginler ve oryortlar, okul öğrenimi haricinde, Protestan cemaatinin az sayıdaki kadınlarına da basit okuma öğretmek için evleri dolaşıyor ve onları İncil okumaya alıştırıyorlardı.

Böylece, 1858’de okulda 35 kız öğrenci bulunmaktadır. Bayan misyonerler Mrs. Goodell ve Mrs. White (?), 1861’de 13 yetişkin kızla ilk düzenli sınıfı kurar ve derslere başlarlar. Birkaç yıla kalmaz, öğrenci sayısı katlanarak artar ve 125’e ulaşır.

Yıldan yıla büyüyen cemaatin, her biri ana sınıfı, kız ve erkek okuluna sahip üç kilisesi olur. Bu okullarda temel eğitimle birlikte ahlak ve din derslerine de özel bir önem verilir. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu, Maraş’ın Kızlar Kolejinin mezunlarıdır.
Protestanların aynı zamanda erkekler için Model School [Örnek Okul, ç.n.] tabir edilen bir okulları ve kızlar için Vusta (Orta) tabir edilen, Kızlar Kolejine girişe hazırlık mahiyetinde bir okulları daha vardır [64].

Protestan pastör Verabadveli Aharon Şiracıyan, 1905’te yayınladığı bir makalede, okula giden Protestan cemaati çocuklarının sayısını 1342 (673 erkek ve 669 kız), öğretmen sayısını ise 47 (9 bey ve 38 hanım) diye belirtir. Yıllık toplam okul bütçesi de 400 Osmanlı altınıdır [65].

Protestan eğitiminin, 1905-1915 arası on yıllık zaman diliminde büyük bir hızla geliştiğini de kaydedelim.

Maraş, 1914. Merkezi Türkiye Kız Koleji (Amerikan) mezunları. Yerde oturanlar, soldan sağa: Mayrig Kerigyan, Yester Haydostyan (sonradan Manugyan). Oturanlar, soldan sağa: Repega Heğinyan, Gadarine Gülüzyan, Negdar Cebeciyan, E. M. Blakely, Viktorya Sarkisyan (sonradan Levonyan), Yester Kısacıkyan (sonradan Elmacıyan). Ayaktakiler, soldan sağa: Makruhi Bulgurciyan (sonradan Kumruyan), Zaruhi Sıvacıyan, Koharig Mıgırdiçyan, Ovsanna Manuşagyan, Armenuhi Bağdoyyan, Arşaluys Kötekliyan (sonradan Sınıkcıyan), Meri Ayvazyan, Mariam Magaryan (sonradan Çorbacıyan), Nuritsa Bardakcıyan (sonradan Sarıyan), Yepros Cizmeciyan, Khatun Balasanyan (Kaynak: Violet Cebeciyan kitaplığı koleksiyonu).

Maraş Akademi yüksekokulu

Protestan Ermeni cemaatinin yüksekokulu, ilk müdürü olan Mr. Thomas Davidson Christie’nin doğrudan çabalarıyla, Maraş Akademi adıyla 1891’de açılır. Söz konusu yüksekokul, halihazırdaki İdadiye (Osmanlı hükümetinin ilkokulu) nam okulun öğrencilerinin koleje girmelerini sağlayacak hazırlıktan yoksun olmaları nedeniyle, özellikle Antep’teki Merkezi Türkiye Kolejine öğrenciler yetiştirmek amacıyla kurulur. Okul, 1856’da Mr. Bibby için Maraş’ta inşa edilen binada açılır.

Mr. Christie’nin yalnızca tek başına bir yüksekokul açmaya girişmesi değil, aynı zamanda bu plana karşı olan Maraş’taki diğer misyonerlerin muhalefetini alt etmek zorunda kalması kayda değerdir [66]. Protestan pastörler Verabadveli Avedis Bulğurciyan ve Verabadveli Aharon Şiracıyan, Simon Küpelyan (Tarsus Kolejinden bir öğretmen), Dr. Nışan Amiralyan ve Hagop Kalemciyan okulun ilk öğretmenleridir.

Okul, Ermenilere karşı işlenen 1895 kırımlarına kadar büyük bir hızla gelişir. Söz konusu dönemin öğretmenleri: Levon Aşcıyan, Sarkis Samuelyan (her ikisi de 1895 katliamlarında öldürülürler), Spiridon Maraşlıyan, Hovhannes Çilingiryan, Mibar Mınçeryan ve Garabed Harutyunyan’dır (sonradan kıdemli pastör, verabadveli). Müdürlüğü ise Dr. L. O. Lee yürütmektedir. [67]

Okulda Ermenice, Türkçe ve İngilizce, genel ve milli tarih, coğrafya, Cebir, temel bilimler, Kutsal Kitap ve kompozisyon, keza müzik ve şarkı öğretilmektedir. Öğrenciler, aynı zamanda topluluk önünde konuşmaya alıştırılıyor, bunun için haftalık konuşma uygulamaları yapılıyordu [68].

1895-1908 yılları arasındaki dönemde ders veren öğretmenler şunlardır: Yeğya Behesnilyan (Kasuni), Luder Çorbacıyan, Corc Poladyan, Dr. Levon Melidonyan, Hovhannes Haydostyan, Vartan Samanlıyan, Mihran Kazancıyan, Hovnan Der Bedrosyan, Apraham Berberyan ve diğerleri.

Verabadveli A. Şiracıyan tarafından 1905’te hazırlanan bir rapora göre okulun 5 öğretmen ve 125 öğrencisi vardır. Maraş Akademi, ilk mezunlarını 1893’te verir ve 1905’e kadar çoğu öğrenimlerine Tarsus ya da Antep kolejlerinde devam eden 92 mezun çıkarır. Havariyun Ermeni cemaatinden çok sayıda çocuk da Maraş Akademide öğrenim görürler [69].

Bu yüksek okul, verimli faaliyetine 1891’den 1914’e kadar 23 yıl süreyle devam eder.

Merkezi Türkiye Kız Koleji

Kızların öğrenimi yolunda atılan ikinci önemli adım onlar için bir Protestan yüksek okulu açmak olur. 1865’te, kız ilkokulu zaten başarılı bir gidişat tutturmuş ve öğrencilerin sayısı yıldan yıla artıyor iken, okulun başarılı öğrencilerini seçip Josephine L Coffing’in müdürlüğünde bir kız yüksekokulu açmak uygun görülür. Kız Yüksekokulu adlı bu kurum, Mrs Coffing’in coşku dolu çalışması ve usta yönetimi sayesinde hızlı adımlarla gelişir. Okulda Ermenice, Kutsal Kitap, gramer, matematik, coğrafya vs. dersleri verilir [70]. Mezun öğrenciler daha sonra Antep’e gider ve mahallin okulunu iki yıl içinde bitirirler. 1872’de Maraş’ta yatılı bölüm de açılarak çevre şehir ve köylerden gelen kızlara da bu yüksek okulda öğrenim görme fırsatı verilmiş olur.

Kızların eğitimi işi bu koşullarda giderek daha yüksek bir düzey tutturarak yıldan yıla gelişme gösterir ve okul 1882’de düzenli bir kolej mertebesine ulaşır. Misyonerler bir kız koleji açmayı teklif ettikleri zaman cemaatin önde gelenleri tarafından coşkulu bir kabul görürler. Maraş’ta kolej açılması ve kız okulunun kolej düzeyine yükseltilmesi vesilesiyle şehrin önde gelenleri ve Protestan cemaati önemli maddi bağışlarla kendi katkılarını sunarlar. Özellikle, Garabed Ağa Topalyan 125, Sarkis Ağa Rubyan 25 altın lira vererek. Protestan cemaati ise para toplayarak 350 Osmanlı lirası bağışlar ve 1881 yılsonunda cem ’an 500 altın tutarında bir yardım sağlanır [71].

Böylece 1882’de, misyonerler ve şehrin Protestan Ermeni cemaatinin işbirliğiyle Maraş’ın Merkezi Türkiye Kız Koleji kurulmuş olur.

Kız Kolejinin müfredatı, doğaldır ki mahalli şartlara uyarlanmış bir halde, Amerikan Kolejininkiyle benzerlik gösterir. Başlangıç döneminde Ermenice diline önem verilmese de son yıllarda o açık da Maraşlı Ermeni öğretmenler sayesinde kısmen giderilir.   
Bu eğitim yuvasının, düzenli bir kolej yapılanmasından sonra da, değişik yerlerden başvuran ve yeterli hazırlığı bulunmayan öğrenciler için, ilkokul bölümünü muhafaza ettiğini söylememiz gerekir. Keza kolejin, öğretmenlik mesleğine hazırlanan üst sınıf öğrencilerinin pratik yaptıkları ve pedagojik deneyim kazandıkları, kendisine bitişik bir anaokulu ya da dzağgotsu da vardır.

Verabadveli Aharon Şiracıyan’dan,  kolejde okuyanların sayısının 1905’te 63’ü Maraşlı 89 kişi, öğretmen sayısının ise 8 olduğunu öğreniyoruz [72]. Kolejde okuyanlar, Antep, Halep, Urfa, Kilis, Beylan, Adana, Hacın, Sis, Tarsus, Zeytun, Elbistan ve diğer birçok şehir ve köylerden gelmektedirler. Mezun olan öğrenciler, özellikle, kız ilkokullarında öğretmenlik yaparak kendi şehirlerinde ziyadesiyle yararlılıklar gösterirler. Nitekim Maraş’taki kız koleji, bütün Kilikya çevresinde ama her şeyden önce Maraşlı Ermeniler için bir nimet olmuştur.

Genel olarak, Maraş Ermenilerinin eğitim ve sosyal hayatının,  kolej eğitimi sayesinde hissedilir derecede iyileştiğini söyleyebiliriz. Bayan öğretmenler yetiştirilmiş, yeni eğitim ve pedagoji metotları ithal edilmiş, müzik ve sanatın yayılıp herkesçe benimsenmesi sağlanmıştır. Kız Koleji öğrencilerinin Avrupa notalarıyla şarkı söylediklerini, yetenekli olanların org ve piyano eğitimi aldıklarını, böylece akademik müziğin Ermeni evlerine girdiğini hatırlayalım [73].

Bir yükseklik üzerinde inşa edilmiş olan Kız Kolejinin binaları, Maraş’ın genel panoramasında uzaktan göze çarpar. Aydınlık, havadar ve güzelce konumlanmış bu binalar, birçok imkanla donanmıştır. Ana binanın güzel bir salonu, birçok sınıfı, aynı zamanda yatılılar için yatakhaneleri vardır. Keza bir oyun sahası ve çiçeklerle süslü geniş bir avluya sahiptir. Kolej, 1885-1903 yılları arasında 96 mezun yetiştirmiş olup yine 1903 yılının öğrenci sayısı 90’dır [74]. 1905’te 2000 Osmanlı lirası masrafla yeni bir binaya kavuşulur.

Maraş. Merkezi Türkiye Kız Koleji’nin (Amerikan) Ermeni öğretmenleri. Oturanlar, soldan sağa: Hermine Amiralyan, Rahel Heğinyan, Meri Heğinyan. Ayaktakiler, soldan sağa: Gülenya Mumciyan (sonradan Atamyan), Yevnige Terzeyan (sonradan  Kasuni), Kayane Kıracıyan, Lusia Mikayelyan, Feride Şamlıyan (sonradan  Hovagimyan), Araksi Kuyumciyan (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

Kilikya İlahiyat Koleji [Cemaranı, ç.n.]

Benjamin Schneider, daha 1854’te, Antep’te yerleşik misyonerlerin işbirliğiyle, sonradan 1864’te Maraş’a taşınan düzenli bir ilahiyat okulu açar. Bu yüksekokul hem Antep’teki 1854-1864 başlangıç döneminde hem de Maraş’a taşındıktan sonra 1864-1873 yılları arasındaki dönemde, ilahi ve ilmi olmak üzere karma bir eğitim verir.

Maraş’ın Akdere mahallesinde tesis edilen bu okul, 1872’ye kadar aynı düzende verimli bir şekilde faaliyetini sürdürür. Okulda İngilizce, Ermenice, matematik, geometri, fizik, astronomi vs. öğretilir. Maraş’a taşındıktan sonra İngilizce öğretimine ve bu dili uygun bir düzeye yükseltmeye daha bir önem verilir.

Bu dönemde kolejin idaresinden sorumlu öğretmenler, Dr. Pratt ve o 1867’de İstanbul’a gittikten sonra yerine geçen G.H. Montgomery, ardından 1869’da Stephen Trowbridge, daha sonra 1871’de Henry Perry olmuşlardır. İlmi kısmın idari öğretmeni ise Aleksan Bezciyan’dır.

1869’da öğrenci sayısı 30’dur. Kolej, Maraş’tan başka Antep, Elbistan, Adana, Kesab, Urfa, Siverek, Diyarbakır vs. yerlerden de öğrenci almıştır [75].

Pastör Verabadveli Aharon Şiraciyan’ın hazırladığı rapor, okulun Maraş’a taşınması hakkında önemli ayrıntılar içermektedir. Kolejin Maraş’ta tesisi için, şehrin Protestanlarının 1868’te para toplayarak vakıf fonuna nakit 400 Osmanlı lirası ödediklerini bilmek ilginçtir [76]. Böylece şehrin Protestan Ermeni cemaati, söz konusu tesisin müşterek sahibi olma hakkını elde etmiştir.
 
Merkezi Türkiye Koleji, 1874’te bir bilim bölümüyle Antep’te açılır. Böylece, Maraş’ta tesis edilen kolej yalnızca din ve ilahiyat dersleri verilen bir eğitim yuvası olarak kalır. Bundan böyle yalnızca vaizliğe hazırlanan öğrencileri bünyesine kabul eder, dolayısıyla okulu tam bir ilahiyat kolejine dönüştürmek amacıyla müfredatın seviyesini yükseltmek için adımlar atılır ve 1879’da amaca ulaşılır. Bu ikinci ilahiyat dönemi, ilk binanın inşasıyla kendisini gösterir. Kolej, 1879’da, kendine ait muazzam bir bina ve çok değerli bir ihtisas kitaplığıyla donanır. 1881’de, iki Amerikalı ve bir Ermeni profesörle, düzenli ve kalıcı bir ilahiyat bölümüne sahip olur. Ancak, yalnızca ilahiyat okuluna dönüştükten sonra da uzun süre, genellikle köy çevrelerine öğretmen-vaizler yetiştirmek amacıyla, tam bir kolej eğitimi görmemiş yeterli sayıda öğrenci kabul etmek zorunda kalır.

Prof. H. K. Krikoryan, Prof. Sarkis Levonyan, kıdemli pastörler (verabadveli) Avedis Bulğurciyan, Hagop Kumruyan, Hagop Kundakcıyan, pastör (badveli) Sarkis Yenovkyan ve diğerleri bu dönemin mezunlarıdır.

Yine de İlahiyat kolejinin asıl reorganizasyonu 1888’de gerçekleşir. Tesis için yeni bir nizamname kabul edilir ve yalnızca kolej ya da muadili okullardan rahip adayı öğrenci alınması ve düzenli olarak üç yıl ilahiyat eğitimi görülmesi kararlaştırılır [77].

Yeniden düzenlenen Kolej, 1889’da ilk mezunlarını verir. Bunlardan altısı: hepsi de Maraşlı kıdemli pastörler Ver. Aharon Şiraciyan, Ver. Bedros Topalyan, Ver. Hampartsum Aşcıyan, Ver. Stepan Hovhannesyan, Ver. Karekin Yesayyan ile pastörler Bad. Hovhannes Çilingiryan ve Bad. Stepan Hovhannesyan’dır. Bu mezunlar, halka açık bir sınavdan geçerler ve vaaz vermeye yetkili vaizler sıfatıyla izin belgelerini alırlar.

Maraş’ın İlahiyat kolejini Amerikan kolejleri düzeyine yükseltmek nihayet 1889’da mümkün olur. Planlanan müfredat üç yıllıktır. Bu plan paralelinde, öğretmen ve misafir aktivistler tarafından da dersler verilir. Kolej, söz konusu tarihten başlayarak her üç yılda bir düzenli olarak mezunlar verir.

1892’de şu kişiler vaizlik diplomalarını alırlar: Krikor Kırkyaşaryan, Manug Hagopyan, Armenag Haygazyan, Levon Soğomeyan, Levon Aşcıyan. Bunlardan ilk üçü Hacın, son ikisi Maraşlıdır. Bu dönemde Kolejin kalıcı profesörleri, Amerikalı misyonerler: İbranice ve Grekçe,  kilise tarihi ve İncil tefsiri dersleri veren Dr. Thomas Christie; sistematik ilahiyat ve İncil tefsiri dersleri veren Dr. L. O. Lee ve vaaz verme inceliklerini öğreten kıdemli pastör (verabadveli) Simon Terzeyan’dır [78].
 
Üç yılda bir yeni öğrenci girişi yapılan öğrenciler tesiste yatılı olarak gözetilir, aynı zamanda Maraş’taki Protestan kiliselerinde vaaz vermek ve Pazar okullarında öğretmenlik yapmaya alışma fırsatı bulurlar. Yazları ise yakın köy ve kasabaları ziyaret ederler [79].

1895’te istifa eden Dr. Christie’nin yerine kolejin kalıcı yeni profesörü, Erzurum’dan Maraş’a gelen ve Ermeni bilimci bir misyoner olan Dr Fred McCallum’dur.

Kolejin1914’teki idari kadrosu şu kişilerden oluşmaktadır: kıdemli pastörler J. Merrill (Antep), J. Martin (Antep), H. Gardener (Hacın), Maraş’tan A. Harutyunyan (Kilikya Protestan Kiliseler Birliği’ni temsilen), D. Kundakcıyan (Kesab), H. Aşcıyan (Adana), Stepan Tovmasyan (Tarsus) ve Dr. Shepard (Antep). Oxford’da öğrenimini tamamlayan Maraşlı bir profesör, kıdemli pastör Ver. Garabed Harutyunyan, kıdemli pastör Ver. Simon Terzeyan’a yardımcı olarak davet edilir.

Kolej, Maraş’ın kuzey-doğusunda, Kız Koleji ve misyoner konutları kompleksi içinde yer almaktadır. Üç yüksek ve güzel binaya sahiptir. Büyük bir kısmı ilahiyat konulu en yeni yayınlardan oluşan çok değerli 3.500 kitabın muhafaza edildiği harikulade zengin kitaplığıyla övünmektedir.

Tesisin son olarak 1914’te verdiği mezunlar: pastörler Bad. Asadur Solakyan, Bad. Yeprem Cırnazyan, Bad. Nerses Saryan, Bad. Sarkis Çobanyan, Bad. Siragan Ağbabyan, Bad. Dikran Antreasyan, Bad. Harutyun Nohudyan, Bad. Simon Vehabedyan ve Bad. Kevork Sahagyan’dır. Bunlardan başka, derslere kısmi olarak katılanlar da vardır [80].

Maraş, 1914. Kilikya İlahiyat Kolejinin mezunları ve öğretmen kadrosu. Ayaktakiler, soldan sağa: pastörler Bad. Kevork Sahagyan, Bad. Nerses Sarıyan, Bad. Simon Vehabedyan, Bad. Asadur Solakyan, Bad. Siragan Ağbabyan, Bad. Dikran Antreasyan, Bad. Harutyun Nokhudyan. Oturanlar, soldan sağa: öğretmen kıdemli pastörler Ver. Simon Terzeyan, Ver. Goodsell ve Ver. Woodley. Yerde oturanlar, soldan sağa: pastör Bad. Yeprem Cernazyan, Bad. Sarkis Çobanyan (Kaynak: Kalusdyan, a.g.e.)

  • [1] Krikor Kalusdyan, Maraş ya da Kermanig ve kahraman Zeytun [Maraş gam Kermanig yev heros Zeytun (Մարաշ կամ Գերմանիկ եւ հերոս Զէյթուն); ç.n.], 2. baskı, New York, 1988, s. 428 (Ermenice).
  • [2] a.e.
  • [3] a.g.e., s. 429.
  • [4] a.e.
  • [5] a.g.e., s. 434.
  • [6] Maraş’ın etkili, varlıklı ve millet-cemaat işlerini idare eden büyük Ermeni ağaları böyle adlandırılıyordu.
  • [7] Altı kilisenin her birini piskoposluk diye adlandırmak Maraş’ta adettendi.
  • [8] K. Kalusdian, op. cit., p. 434.
  • [9] a.e., s. 430.
  • [10] a.g.e., s. 431.
  • [11] a.g.e., s. 492-493.
  • [12] Maraş’ın Ermeni Havariyun cemaatine ait altı kilise şunlardı: Surp Asdvadzadzin, Surp Sarkis, Surp Kevork, Surp Sdepannos, Surp Garabed ve Karasun Manuk. Her birinin, daha çok mahallin çocuklarının gittiği kendi cemaat okulu, dzağgotsu vardı.
  • [13] K. Kalusdyan, a.g.e., s. 435.
  • [14] a.g.e., s. 433.
  • [15] a.e.
  • [16] a.e.
  • [17] a.e.
  • [18] a.g.e., s. 434.
  • [19] a.g.e., s. 437.
  • [20] a.g.e., s. 436.
  • [21] a.e..
  • [22] a.g.e., s. 438.
  • [23] a.g.e., s. 434.
  • [24] a.g.e., s. 432.
  • [25] a.e.
  • [26] a.g.e., s. 562-563.
  • [27] a.g.e., s. 432.
  • [28] a.g.e., s. 492.
  • [29] a.g.e., s. 439.
  • [30] a.e.
  • [31] a.g.e., s. 443.
  • [32] a.g.e., s. 492.
  • [33] a.g.e., s. 593.
  • [34] a.e..
  • [35] a.g.e., s. 440.
  • [36 a.g.e., s. 440-441.
  • [37] a.g.e., s. 443-445.
  • [38] a.g.e., s. 563.
  • [39] a.g.e., s. 445.
  • [40] a.g.e., s. 443.
  • [41] a.g.e., s. 462.
  • [42] a.g.e., s. 438.
  • [43] a.g.e., s. 446.
  • [44] a.g.e., s. 448.
  • [45 a.g.e., s. 472.
  • [46] a.g.e., s. 534.
  • [47] a.g.e., s. 446.
  • [48] a.g.e., s. 447.
  • [49] a.g.e., s.  446.
  • [50] a.e.
  • [51] a.g.e., s. 447.
  • [52] a.e.
  • [53] a.e.
  • [54] a.e.
  • [55} a.e.
  • [56] a.e.
  • [57] a.g.e., s. 634.
  • [58] a.g.e., s. 637.
  • [59] a.g.e., s. 461-462, 639.
  • [60] a.g.e., s. 645.
  • [61] a.g.e., s. 463-464.
  • [62] a.g.e., s. 374-375.
  • [63 a.g.e., s. 464.
  • [64] a.g.e., s. 465-469.
  • [65] a.e.
  • [66] a.e.
  • [67] a.e.
  • [68] a.g.e., s. 468.
  • [69] a.e.
  • [70] a.g.e., s. 469.
  • [71] a.e.
  • [72] a.e.
  • [73] Ibid.
  • [74] Kıdemli pastör Verabadveli Yeğya Kasuni, Işık Yolu: Protestan Ermeni Hareketinin Tarihi [Lusaşaviğ: Badmutyun Hay Poğokagan Şarjman (Լուսաշաւիղ. Պատմութիւն Հայ Բողոքական Շարժման), ç.n.], 1846-1946, Beyrut, Lübnan, 1947, s. 367. (Ermenice)
  • [75] Kalusdyan, a.g.e., s. 477-478.
  • [76] a.g.e., s. 478.
  • [77] a.g.e., s. 478-479.
  • [78] a.g.e., s. 479.
  • [79] a.g.e., s. 480.
  • [80] a.g.e., s. 481.