Urfa: Amerikan Yetimhanesi marangoz atölyesi (Kaynak: Amerikan Misyonu Arşivleri, Harvard University, Houghton Library)

Urfa - Zanaatlar

Yazar: Vahe Taşcıyan, 29/08/2016 (son değişiklik: 29/08/2016), Çeviren: Dikran Der-Voğormyacıyan

Urfa zanaatlarıyla zengindir; bunlardan çoğu şehirde yüzyıllardır vardır ve birazdan göreceğimiz gibi büyük bir ustalık seviyesine ulaşmıştır. Zanaatların zenginliği ve yüksek gelişme seviyesi şehrin coğrafi konumu ile de ilgilidir. Urfa fiilen farklı ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu durum şehirde hem zanaatların, hem de ticaretin gelişmesine yol açmıştır.

Urfa zanaatlar piyasasında, en önemli rolü yerel Ermeniler oynamaktadır; bu şehir zanaatsal üretimlerinin ününü onların ustalığı ve bilgisine borçludur.

1908'den sonra bir grup Urfa'lı Ermeninin çektirdiği fotoğraf (Kaynak: Aram Sahagyan, Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, Beyrut, 1955)

Alaca işi (dokumacılık)

Alaca çizgili bir dokumadır; bununla yerel ahalinin giysileri hazırlanır. Alaca işi Urfa Ermenileri tarafından icra edilen bir zanaattır. Urfa Şehri'nde ve tüm bölgede yaygın olan erkek entarisini, uzun etekli giysisini dokuyan alacacıdır (veya manisa bezi dokumacısı). Şehirde, usta zanaatkârların kuyularında veya tezgâhlarının (dokuma tezgâhı) karşısına oturarak bütün gün çalıştığı çok sayıda alaca atölyesi mevcuttur. Onların atölyeleri özellikle çoğu kişinin kendi evinde çalıştığı Ermeni mahallesinde yaygındır. Ermeni mahallesi nüfusun yoğun olduğu, çoğu çıkmaz sokak olan dar sokaklardan oluşan bir yerdir. Böylece çalışma saatlerinde mahallenin farklı yerlerinden sürekli dokumacı tezgâhlarının çıkardığı sesler duyulur.

Urfa'lı alacacıların ürünleri meşhurdur; yerel tüketimden başka bu dokumalar çevre şehirlerdeki pazarlara da gönderilir. Urfa'lı zanaatkâr diğer yakın şehirlerdeki (Diyarbakır, Antep) alacacılar ile rekabet edebilmek için ürünlerine yeni renk kompozisyonları oluşturmak, yeni süslemeler oluşturmak, vs. gibi sürekli yenilikler dahil etmeyi dener. [1]

Dokumacılık, yüzden fazla tezgâhın işletildiği Garmuc Köyü'nde de çok yaygındır. [2]

1) Urfa: Alman halı fabrikasındaki Ermeni kadınlar çalışma esnasında (Kaynak: Paul Rohrbach, Armenien, Stuttgart, 1919)
2) Urfa: Alman misyonuna ait halı fabrikası (Kaynak: Der Christliche Orient, Marz-April 1901, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin)

Urfa: Yün üretimi (Kaynak: Mişel Pabuççiyan koleksiyonu, Paris)

Basmacılık ve boyacılık

Bunlar Urfa'da çok gelişmiş zanaatlardır ve özellikle Ermeniler arasında çok rağbet görmektedir. Basmacılık basma zanaatıdır yani zanaatkâr ahşap kalıpların üstüne farklı şekillerde çiçek süslemeleri ve portreler oyarak, daha sonra bunları bezlerin üstüne basar. O zamanlarda makine kullanımı henüz yaygınlaşmamıştı, öyle ki bütün bu işlemler elle yapılıyordu.

Urfa Aziz Meryem Ana kilisesindeki mihrabın yedi metre uzunlukta ve on dört metre genişlikte olan çiçekli perdesi Urfa'lı Ermeni basmacıların şaheserleri arasında anılmaktadır. Bu kilise 1895'teki Ermeni karşıtı katliamlar sırasında yakılır ve onarılan ibadet yerinin perdesi şehirdeki basmacılar tarafından hazırlanır ve hediye edilir. Perdeyi hazırlayan zanaatkârlar arasında Arakel, Aruş ve Avedis Misiryan kardeşler, Aruş Cigergants ve iki oğlu Apraham ve Hovagim, Sarkis, Hovsep, Aruş ve Ananya Maraşlonts kardeşler, Kevork, Nazar ve Hagop Kızıloğliyan kardeşler, Kevork Haleboğliyan isimli şahısların isimleri geçmektedir.

Boyacılığa gelince, bu sadece dokumaları farklı renklerde boyama zanaatıdır; bu meslekte Urfa'lı zanaatkârın ustalığı en üst düzeye ulaşmıştır. Urfa dokumaları renklerinin dayanıklılığı ile meşhurdur. [3]

1) Urfa: Dokuma boyayan Ermeni zanaatkârlar (Kaynak: Paul Rohrbach, Armenien, Stuttgart, 1919)
2) Urfa: Alman halı fabrikasında boyacı zanaatkârlar (Kaynak: Johannes Lepsius, Jahrbuch der Deutschen Orient-Mission, Berlin, 1903)

Urfa: Yün üretimini gösteren resimler (Kaynak: Mişel Pabuççiyan koleksiyonu, Paris)

Terzilik

Şehirdeki terziler yerel talebe göre çalışırlar; bu talep de iki çeşittir: Biri yerel tarzda giyimdir, diğeri batılı tarzda giyimdir. Hükümet görevlileri, doktorlar, avukatlar, eczacılar, vs. gibi burjuva sınıfının temsilcileri bu son grupta yer alır. [4]

Urfa: Alman Misyonuna ait Ermeni Yetimhanesinde çulhacı (dokumacı) atölyesi (Kaynak: Der Christliche Orient, Oktober 1912, Heft 10, 13. Jahrgang, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Potsdam)

Ayakkabıcılık

Terzilik mesleğinde olduğu gibi, şehirdeki ayakkabıcılar da hem Avrupa modası tarzında, hem de yerel geleneksel tarzda ayakkabılar imal etmeye alışıktırlar. Avrupa tarzı ayakkabıların şehir ahalisi arasında çok yaygın kullanıldığını belirtmek gerekir. Urfa'lı siyah ve parlak deriden imal edilmiş ayakkabılar giymeyi sever. Yerel giysiler giyen şahsın ayakkabı konusunda Avrupa tarzını seçtiği de olur. Halkın terlik giymeye başladığı yaz aylarında bu tablo değişir. Özellikle keçi derisinden yapılmış kırmızı terlikler rağbet görür.

Ayakkabıcılık da Urfa'da Ermenilere özgü bir zanaat olarak bilinir. Türk ayakkabıcıların oluşturduğu küçük grup Eskici Pazarı'nda bulunmaktadır. Urfa Şehri'nde (aynı zamanda terlikçi de olan) tüm ayakkabıcıların toplam sayısı 300'den fazladır.

1895 katliamlarından sonra şehirde kurulan Amerikan ve Alman yetimhanelerinde ayakkabıcılık atölyeleri açılır; bu atölyelerde Ermeni yetimler bu mesleği usta ayakkabıcıların gözetiminde öğrenirler. [5]

Urfa: Amerikan Yetimhanesindeki kunduracı atölyesinde Ermeni usta-zanaatkârlar ve çıraklar çalışma esnasında (Kaynak: Aram Sahagyan, Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, Beyrut, 1955)

1) Urfa: Alman Misyonuna ait yetimhanenin kunduracı atölyesinde (Kaynak: Der Christliche Orient, November 1908, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Potsdam)
2) Urfa: Alman veya Amerikan yetimhanesindeki Ermeni yetimler kunduracılık mesleğini öğrenirlerken (Kaynak: Ferdinand Brockes, Quer durch Klein-Asien, Gütersloh, 1900)

Mobilyacılık

Şehirde, yan yana mobilyacı dükkânlarının bulunduğu ayrı bir çarşı vardır. Burada çeşitli ev eşyaları, sandalyeler, ziraat aletleri imal edilir. Mobilyacıların büyük bir bölümü Türktür.

Şehirdeki Alman misyonunun bünyesinde bir mobilyacı atölyesi açıldığında, burada Ermeni mobilyacı ustaları da yetiştirilmeye başlanır. [6] Amerikan misyonunda bir marangoz atölyesi de vardı; bu atölyenin başlıca ustaları Francis Nacaryan, Hagop Nacaryan ve Maksud Khanbegliyan'dır. Marangozhane başlangıçta Amerikan Misyonunun çevresindeki avluda kurulmuştur; ama işin hacmi büyüdüğünde, 1910'dan sonra seranın karşısındaki Severegli Ali'nin (daha sonra İttihat ve Terakki Partisi’ne katılan ünlü bir Kürt) evinin karşısına taşınır. [7]

1) Urfa: Alman Yetimhanesinde bulunan ve Ermeni yetimlerin kerestecilik mesleğini öğrendikleri keresteci atölyesinde (Kaynak: Johannes Lepsius, Jahrbuch der Deutschen Orient-Mission, Berlin, 1903)
2) Urfa: Alman Yetimhanesindeki keresteci atölyesi. Resimde yetimler tarafından inşa edilen ahşap minyatür ev görülüyor (Kaynak: Der Christliche Orient, 1912, 13. Jahrgang, Heft 1, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Potsdam)

Tarakçılık

Tarak imal eden zanaatçılar Ermenidir. [8]

Duvarcılık

Urfa'da duvarcı ustası aynı zamanda mimar rolünü de üstlenir. Duvarcılığın çok eski dönemlerden beri bu şehrin hayatında kendine özgü bir yeri olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeni muhtemelen değerli taşocaklarının Urfa'ya yakın bölgelerde bulunmasıdır. Buna göre, Top Dağı'nda, Damlamaca'da ve Kral Apkar dağlarında bulunan taşocakları meşhurdur. Urfa'da inşa edilen çok sayıda köprü, kilise, hamam, cami, han, hastane, pek çoğu Ermeni olan yerel duvarcıların işidir. Yerel duvarcıların ünü şehrin sınırları dışına da yayılmıştır. Urfa'lı duvarcıların inşaat işleri gerçekleştirmek üzere Halep, Diyarbakır, hatta İstanbul'a kadar davet edildiği de görülmüştür. [9]

Urfa'lı Ermeni mimarlar arasında, Apraham Khelfoğlyan (1895'te öldürülmüştür), Hayrabed Usta (1895'te öldürülmüştür), Kel Krikor (1895'te öldürülmüştür), Khaçer Taşcıyan, Krikor Mesrobyan (1915'te öldürülmüştür), Vagharş Mesrobyan (1915'te öldürülmüştür), Hisa Hisayan (1915'te öldürülmüştür), Kevork Hisayan (1915'te öldürülmüştür), Hagop Ardzivyan (1915'te öldürülmüştür), Khaçer Arabyan, Şımavon Taşcıyan, Kevork Topalyan, Sarkis Mesrobyan, George Topalyan ve Bedros Yeremyan'ın adları geçmektedir. [10]

19. yüzyılda yaşayan ve çalışan mimarlardan Harabı (Hayrabed) Usta ve Kevork Devruşoğlu meşhurdur. 28 Eylül 1854 tarihinde daha önce eşi benzeri görülmemiş bir fırtınanın Urfa Şehri'ni vurduğu anlatılır. Rüzgârın kuvveti o kadar büyüktür ki, bazı minareler tahrip olmuştur; bu minareleri yeniden inşa eden Harab Usta olmuştur. 1850'lerin sonlarında, Atpazar denilen yerde inşa edilmiş Tekke ve Herese adı verilen binaların mimarları Kevork Devruşoğlu ve Harab Usta'dır. Urfa'da yaşanan sel sonucu yıkılan Hasan Paşa Camisi'nin minaresini 1864'te yeniden inşa eden de yine bu mimarlardır. 1871'de inşa edilen Ermeni okulunun mimarı olan Krikor Devruşoğlu'nun adı da anılır. Krikor Mesrobyan ve babası Sarkis Mesrobyan ise, Urfa Şehri'nin batısında bulunan Aziz Sarkis Manastırı'nın 1873'te başlayan yeniden inşa faaliyetlerinde görev alan mimarlardır. [11]

Özellikle şehre su kanalları vasıtasıyla su verildiği için, Ermeni duvarcı ustaları su kanalları inşa etme mesleğinde uzmanlaşmıştır. [12]

Urfa Aziz Meryem Ana Kilisesi'nin Ermeni zanaatkârlar tarafından onarılması (Kaynak: Der Christliche Orient, 0ktober 1900, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin)

Dericilik

Bu, hayvanların postunu işleyerek deriye dönüştürme zanaatıdır. Urfa'da bu alanda faaliyet gösterenler daha çok Türklerdir. Ermeni dericiler daha geç dönemde, Alman yetimhanesinde (yetimhane Ermenilere ait bir mülk olan Millet Han'da bulunmaktadır) bu mesleği öğreten bir bölüm açılıp, Ermeni dericiler yetiştirilmeye başlandığında ortaya çıkmıştır; bu Ermeni dericiler bugüne kadar devam eden bu mesleğe önemli katkı sağlamışlardır. [13]

Bakırcılık

Bu Urfa'da yüksek gelişme göstermiş bir zanaattır. Şehirde 180 kadar bakırcı dükkânı faaliyet göstermektedir; bu dükkânların müşterileri şehir ahalisi dışında, tüm bölge halkıdır. Bu işkolunda çalışan Urfa'lı Ermeni zanaatkârlar bakır üzerine yaptıkları ince kazımalar ve ürettikleri küçük bakır heykeller ile diğer meslektaşlarından ayrılır. Ortasına bakırdan yapılmış bir balığın sabitlendiği su tası bu ürünlerden biridir. Bu tür taslar imparatorluğun çeşitli pazarlarında rağbet görmektedir. [14]

Kuyumculuk

Bu meslek Urfa'lı Ermeniler tarafından icra edilir. Ürettikleri bilezikleri, küpeleri veya çeşitli diğer takıları şehrin dışındaki başka bölgelerde de satılan kuyumcu ustaları da vardır. [15]

Halıcılık

Ermenileri hedef alan 1895 katliamlarından yaklaşık iki yıl sonra, Alman misyonu Urfa'daki Millet Han'a yerleşir ve yetimlerin bakımıyla uğraşır. Almanlar halı fabrikasını bu handa kurarlar; bu fabrika bu mesleğin gelişimine büyük katkıda bulunur. Fabrikanın müdürü Franz Eckart'tır, yardımcısı Bayan Patrunk, makine teknisyeni Herr Masask, muhasebeci Herzinger Eckart'ın erkek kardeşi Bruno da aynı şekilde atölyenin yöneticilerindendir. Fabrika Masmana ismiyle tanınmıştır; Ermeni ve Türk mahalleleri arasında bulunmaktadır.

Masmana'nın ürünlerinden çoğu Almanya'ya ve Avrupa'nın diğer şehirlerine gönderilir. Fabrikanın ilk ustaları daha önce Johannes Lepsius'un Almanya'nın Frisdor Şehri'nde kurduğu halı fabrikasında çalışan Almanlardır. Lepsius Osmanlı İmparatorluğu'na yerleşmeye karar verdiğinde, fabrikanın makinelerini de beraberinde götürür; Frisdor'da çalışan, Emma Geitner (desinatör), Karl West (yün eğiren ve boyacı), Karl Otto (makine teknisyeni), Richard Shaffer'in (makine teknisyeni) de aralarında bulunduğu uzmanlar da Lepsius'e katılır. Alman ustalar kısa bir süreliğine Urfa'da kalıp uzmanlıklarını yerli Ermenilere aktardıktan sonra kendi ülkelerine geri dönerler.

Masmana'daki Ermeni ustalar arasında ünlü desinatör Garabed Vosgeriçyan bulunmaktadır; Garabed ve Mıgırdiç Kileciyan'lar ise usta boyacılardır. Hovhannes Taşcıyan, Levon Çamiçyan, Sarkis Vartanyan, Zareh Vorperyan, Hagop Aghgoyents de halıcılıkta tanınmış uzmanlardır. [16]

Masmana'nın halıları Avrupa pazarlarında da satılmaktadır. [17]

Urfa Alman Yetimhanesindeki Ermeni erkek ve kız yetimler tarafından dokunan halıların Almanya'da satışı ile ilgili reklam. Reklam yetimhaneyi yöneten Alman Misyonunun, önce Berlin'de, ardından Potsdam'da çıkarılan gazetesinde yayınlanmıştır (Kaynak: Der Christliche Orient, Marz-April 1900, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin)

Aynı Alman dergisinde Urfa'lı Ermeni yetimlerce dokunan halılardan örnekler yayınlanmış ve satışa sunulmuştur (Kaynak: Der Christliche Orient, 1. Jahrgang, 1900, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin / Der Christliche Orient, November/December 1900, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin)

Dokudukları halıları Urfa'daki Alman halı fabrikasında sergileyen Ermeni kadınlar (Kaynak: Der Christliche Orient, 14. Jahrgang, 1913, Dezember 11, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Potsdam)

İşlemecilik

"Urfa işi" ismi bu meslekte çok iyi bilinmektedir. Urfa'lı kadınların el işi ürünleri (mendil, masa örtüsü, yastık yüzü, elbiseler, vs.) onların başka yerlerde üretilen işlemelerden kolayca ayırdedilmelerine olanak tanıyan özel bir damga taşımaktadır. Urfa'da bu tür işlere "bulukhtu" veya "Tatar işi" adı verilmektedir. Bu mesleğin gelişimi de 1895'te gerçekleştirilen katliamlardan sonra, özellikle de Urfa'ya yerleşen misyonerlik örgütlerinin kendi yetimhanelerinde yetim kalan kızlara işlemecilik öğretmeye başlamasıyla hız kazanmıştır. [18]

İşlemecilik atölyesi Corinna Shattuck'ın (halk arasında Miss Shattuck olarak tanınmaktaydı) girişimiyle1896'da Amerikan yetimhanesinde (şehrin batısında) kurulmuştur. Halk onu "Nışkhin ev" ismiyle bilirdi. Burada el işi ustaları Şahmel Kalaycıyan, Khorozents Khanım, Horom Usta, Yeva Usta ve Hızarvart Taşcıyan isimli el işi ustaları öğretmen olarak görev yapmaktadır. Bu isimler dışında işlemeci ustaları arasında başka isimler de anılmaktadır: Maryam Dzarugyan, Lusya Kıvıryan, Yeva Alahaydoyan, Yeghsa Arisdagesyan, Khatun Jamgoçyan, Kudtsi Aghasyan, Hayguhi Garoyan, Lusya Küpelyan, Khatun Korkigyan.

Miss Shattuck'ın işlemecilik atölyesi başlangıçta Saghatel'lerin mahallesinde kurulur, ardından Protestan Kilisesine yakın Şaghogh'ların evine taşınır. Bu atölye için çalışan kadınların sayısı bine ulaşır. Urfa atölyesinin başarısı o kadar büyüktür ki, Miss Shatuck şehrin yakınlarındaki Garmuc Köyü'nde de bir şube açar ve şubenin müdürlüğüne Yeva Alahaydoyan getirilir. Benzeri şubeler Birecik, Sivereg, Adıyaman, Maraş gibi Urfa bölgesi dışında kalan yerlerde de açılır. [19]

Urfa işlemeleri Avrupa pazarlarında da satılmaktadır. [20]

Urfa'da Ermeni kadınlar ve kızlar işlemecilik yaparken (Kaynak: Ferdinand Brockes, Quer durch Klein-Asien, Gütersloh, 1900)

Demircilik

Urfa'da yaklaşık 200 Ermeni demirci bulunmaktadır. Bu Ermenilerin ayrı bir çarşısı vardır; onlar bu çarşıda özellikle saban, kürek, kazma, vs. gibi ziraat ve yapı aletleri imal ederler. Amerikan yetimhanesinde bir demirci atölyesi kurulur; burada Ermeni yetimler bu zanaatı usta demirciler gözetiminde öğrenirler. [21]

Urfa Alman Yetimhanesi'nde Ermeni yetimlerin terzilik mesleğini öğrendikleri dikiş atölyesi (Kaynak: Der Christliche Orient, März 1909, X., Heft 3., Verlag der Deutschen Orient-Mission, Potsdam)

Nalbantlık

Urfa'da çok sayıda Nalbant bulunmaktadır, zira şehrin çevresinde çok sayıda köy vardır; ayrıca şehir kervanların geçiş yolu üzerinde bulunan bir ticaret merkezdir. Bunlar atı ve katırı yük taşımakta çok kullanışlı kılan nedenlerdir. Urfa'lı nalbantlar her ilkbaharda yakınlardaki köyleri dolaşır ve köylülere ait hayvanları nallamayı önerirler.

Atölyeleri Ermeni mahallesinin dışında Nalbant'ların hanında bulunan Yotınyeghpayryan kardeşler Urfa'nın ünlü nalbantlarındandır. Bu han hep atlı yolcular veya kervanlarla dolu olur. Yotınyeghpayryan kardeşler örneğinde görüldüğü gibi nalbantlık yapan zanaatkâr sıkça silahçılık ve baytarlık da yapar. Nalbant Yotınyeghpayryan'ların mesleklerini icra etmek için yılın büyük bir bölümünde Urfa Şehri'nde bulunmadıklarını ve nalbant olarak şehrin çevresindeki Kürt ve Arap aşiretler arasında dolaştıklarını da biliyoruz. [22]

Katırcılık

Garmuc Köyü'nde katırcılık yaygındır. Burada yaklaşık 500 tane yük hayvanı bulunmaktadır. Tüccarlar yüklerini Halep ve Diyarbakır'a/Dikaranagerd'e taşıma işini sık sık Garmuc'lu katırcılara verirler. Garmuc köylüleri kendileri de ticaretle iştigal ederler. Büyük Perhiz'den sonra üç ay boyunca katırlarına mallar (bulgur, dzedzadz, kuru üzüm, pestil) yükleyip çevredeki Kürt ve Arap aşiretlerinin yanına gitmeleri gelenektir. Buralarda mallar özellikle yağ, yün ve peynir ile takas edilir. [23]

Değirmencilik

Urfa değirmenleri şehrin dışında, özellikle Bulunti adı verilen yerde bulunurdu. Değirmencilerden pek çoğu Sasun taraflarından göç etmiş Ermenilerdi. Su ile çalışan değirmenler dışında, katır gücüyle çalışan değirmen türleri de bulunmaktaydı. 1908'de Osmanlı İmparatorluğu'nda meşrutiyetin yeniden tesis edilmesinden sonra, Urfa'da bazı Ermeniler bu alanda yatırımlar yapmaya ve buğdayı buharla (gazla) çalışan makineler yardımıyla öğütmeye başlarlar. Külahyan ve Falabaşyan ailelerinde bu tip modern değirmenler bulunmaktadır. [24]

Garmuc Köyü'nde de değirmenciler genellikle Sasun'ludur. [25]

Kalaycılık

Kalaycılardan pek çoğu Ermenidir. Gerçi onların şehirde kendi dükkânları vardır, ama yılın çeşitli mevsimlerinde komşu köyleri dolaşır ve köylülere bakır nesnelerini kalaylamayı teklif ederler. [26]

Ekmekçilik

Urfa'lıların büyük bir kısmı günlük ekmeğini (tandır ekmeği ve bedinkeş) evlere kurulan tandırlarda pişirir. Bunun dışında, belli mahallelerde olduğu gibi, pazarda çoğu Sasun taraflarından göç eden Ermenilere ait fırınlar bulunmaktadır. [27]

Kebabçılık

Urfa'lı Ermenilerde patlıcan kebabı meşhurdur; bununla yapılan mezeleri şehirdeki kebapçılarda bulmak mümkündür. Kebapçı dükkânları Ermenilere ve Türklere aittir. [28]

Kasaplık

Şehirde Türk ve Ermeni kasaplar bulunmaktadır. Türklerde daha çok sığır ve deve eti satışı yaygındır; Ermenilerde ise daha çok koyun ve keçi eti satılır. [29]

Urfa: Amerika'lı misyoner Corinna Shattuck 1895 Ermeni katliamlarından sonra kurulan yardım kuruluşuna başkanlık ediyor. Soldan sağa: kimliği meçhul şahıs, Kevork Severegliyan, Hovhannes Vosgeriçyan, Hovhannes Ceredyan, Corinna Shattuck, Kevork Rumyan, Aghacan Der Bedrosyan, Garabed İmirziyan, Harutyun Kaghtatsyan (Kaynak: Aram Sahagyan, Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, Beyrut, 1955)

Bakkallık

Urfa'da Türklere, Ermenilere, Kürtlere, Yahudilere veya Süryanilere ait bakkal dükkânları bulunabilir. Bu işi iki bakkalın ortak olarak yaptığı da görülür. [30]

Aktarcılık

Aktarlar baharat ve bitkisel ilaçlar satan dükkâncılardır. Urfa'da Ermeni, Türk ve Yahudi aktarlar bulunmaktadır. Bu insanlar kendi mesleklerinde o kadar ustalaşmışlardır ki şehirde fiilen eczacı görevini üstlenmektedirler. Onlar çeşitli bitkilerden özellikle yerel halk tıbbında kullanılan ilaçlar hazırlamayı bilirler. [31]

Urfa'nın ünlü aktarları şunlardır:  Attar Sarkis, Harutyun ve Nazaret Kevocanyan, Sarkis Kazancıyan, Giragos Tertsakyan, Sarkis Berberyan, Hovhannes Dadanyan. [32]

Aktarların yanı sıra Urfa'da diplomalı eczacılar da mevcuttur. Apraham Attaryan (1915'te öldürülmüştür), Hagop Sarigyan (1915'te öldürülmüştür), Sarkis Cerahyan (1915'te öldürülmüştür), Giragos Köseyan (1915'te öldürülmüştür), Melkon Kabbenciyan (1915'te öldürülmüştür), Harutyun Aprahamyan (1915'te öldürülmüştür), Soghomon Arevyan. [33]

Ticaret

Şehirdeki önemli ticaret merkezleri Gömrük Han, Bedesten ve Terzi Pazarı'dır; bunların üçü de yan yanadır. Urfa'da kumaşların, tahılın, yağın, yünün, derinin toptan alım satımı yapılır. Ermeniler Urfa ticaret hayatında en önemli yeri tutar. Ermeni ve Türk tüccarların ortak olduğu ticarethaneler mevcuttur. Şehirde Musevi tüccarlar da vardır. Ermeni tüccarlardan bazıları Urfa'nın en önemli ticari partnerlerinden olan Halep'te kendi şubelerine sahiptir. [34]

Urfa'nın çevre köyleri şehirdeki tüccarlar için en önemli hammadde temin etme yerleridir. Mesela tüccar Urfa'nın dışarıya sattığı başlıca ürünlerden olan tahılı (buğday, arpa, susam), yünü, yağı, meyan kökünü, kuru üzümü, nohudu, deriyi buradan satın alır. Köylü malını satmak için şehre geldiğinde Urfa'lı tüccarın onu kendi evine götürmesi, köylünün orada ağırlanması, çoğu zaman da orada gecelemesi gelenektir. Bu hareket tarzı Ermeni tüccarlarda görülür. Onlar Türk, Kürt veya Ermeni köylülerle fiili ortaklıklar kurmuşlardır. Gerekirse, Ermeni tüccar köylü "ortağı"na sermaye, koyun, öküz, tohum temin eder. Kısacası, bu tür yardımlar tüccarın faaliyetlerinin bir parçasıdır. [35]

1) Corinna Shattuck (fotoğrafın merkezinde yazı yazarken) işlemeci atölyesinde çalışan Ermeni kadın ve kızları mükâfatlandırıyor. Atölye, 1895 katliamlarından sonra yetim kalan veya eşini kaybeden Ermeni kadınlara ve kızlara gelir temin etmek için, Amerikalı bayan misyoner tarafından kurulmuştu (Kaynak: Mişel Pabuççiyan koleksiyonu, Paris)
2) Alman Misyonuna ait marangoz atölyesi. Ortada (ilk sırada, masanın solunda: Krikor Taşcıyan) (Kaynak: Mişel Pabuççiyan koleksiyonu, Paris)

Urfa'lı ünlü Ermeni tüccarlar şunlardır:

Şehre kumaş, ipek, çuha ve manifatura (tekstil ürünleri) getiren, şehirden dışarıya yün, yağ, koyun, susam, tahıl, deri gönderen Nışan ve Aghacan Der Bedrosyan kardeşler.

Şehre tekstil ürünleri getiren ve şehirden dışarıya yün, koyun, yağ, susam gönderen Garabed ve Hovhannes İmirziyan kardeşler.

Mıgırdiç, Hovagim ve Nazaret Çalyan kardeşler: Dışarıdan tekstil ürünleri getirirler, dışarıya yağ, koyun, yün tahıl satarlar.

Nazaret, Hagop Külahyan: Dışarıdan kumaş, ipek, çuha, getirirler, dışarıya yün, koyun, susam, yağ satarlar.

Halacyan kardeşler: Dışarıdan kumaş getirtirler.

Khaçer Berecigliyan: Dışarıdan iplik, bakır, kalay ve tekstil ürünleri getirir.

Markar  Berecigliyan:  Dışarıdan cam eşya ve kereste getirir.

Harutyun Kekligyan: Dışarıdan tekstil ürünleri ve deri getirir.

Tavit ve Hovhannes Melkonyan kardeşler: Dışarıdan tekstil ürünleri getirir.

Toros Ketenciyan: Dışarıdan kumaş getirir; dışarıya koyun, tahıl, yağ satar.

Garabed ve Mıgırdiç Karakaşyan kardeşler dışarıdan iplik ve tekstil ürünleri getirirler; dışarıya tahıl ve yün satarlar.

Nazaret Şamlıyan ve kardeşleri: Dışarıdan tekstil ürünleri getirirler.

Harutyun Çerkezyan: Dışarıdan kahve, şeker, sabun ve baharat getirir.

Hovhannes Karakaşyan: Altın ticaretiyle uğraşır.

Nerses Karakaşyan: Altın ticareti yapar.

Şişoyan kardeşler: Dışarıya koyun ve koyun derisi satarlar.

Hovhannes Canoyan: Dışarıya yün ve yağ satarlar.

Kevork Momciyan ve Harutyun Yağcıyan: Dışarıya deri ve yağ satarlar.

Garabed Yağcıyan: Dışarıdan şehre demir getirir.

Dikran Tüfengciyan: Dışarıdan şehre deri ürünleri getirir.

Maraşlıyan kardeşler: Dışarıya keten ve basma satarlar.

Garabed Prudyan: Dışarıdan iplik ve kalay getirir; dışarıya yağ, susam satar.

Hovhannes Taptapyan: Dışarıdan demir ve bakır getirir.

Habib Dabbaghyan: Dışarıdan demir, boya ve bakır getirir.

Hovhannes Kileciyan ve Hagop Tataryan: Kumaş ticareti ile iştigal ediyor.

Yezegel Uncuyan: Dışarıdan kumaş getiriyor.

Toros ve Mıgırdiç Tulughyan kardeşler: Tekstil ürünleri ve tahıl ticareti ile iştigal ediyorlar.

Mıgırdiç Genc Vanesyan: Dışarıdan tekstil ürünleri getiriyor.

Kevork Köseyan: Dışarıdan tekstil ürünleri getiriyor.

Agheksandr Kaghtantsyan: Tekstil ürünleri tüccarı.

Boghos Arzuhalcıyan: Tekstil ürünleri tüccarı.

Basmacı Arakel Misiryan çalışma esnasında (Kaynak: Aram Sahagyan, Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, Beyrut, 1955)

Giysi tüccarları şunlardır: Mıgırdiç Berecigliyan, Hagop Tataryan, Hovhannes Kınacıyan, Apraham Kalemkeryan ve Hagop Spenciyan (dükkânları Aziz Meryem Ana kilisesinin bitişiğindedir), Garabed Bakkalyan (dükkânı Aziz Meryem Ana kilisesinin yakınlarındadır), Krikor Bülbülyan (dükkânı Buçakçı Meydan'dadır), Boghos Cerahyan (dükkânı Buçakçı Meydan Mahallesi'ndedir), Hagop Sanosyan (dükkânı Masmana Mahallesi'ndedir), Hagop Çengeyan (dükkânı Çengents Mahallesi'ndedir), Hovhannes Der Hayrabedyan (dükkânı Kızılcami Mahallesi'nde bulunur).

Dışarıdan, ev kullanımı için Avrupa malları getirenler. Nazaret Şahinyan, Sarkis Kazancıyan, Taniyel Attaryan, Maghak Attaryan, Avedis Mughalyan, Garabed Yergaynyan, Harutyun Kileciyan, Matos Matosyan, Sarkis Taşcıyan. [36]

Ermeni olmayan tüccarlardan, dışarıdan demir getiren ve dışarıya hayvan bağırsağı satan Habib Dabbagh, dışarıya yün ve susam satan Davud Deyan, yine dışarıya yün ve susam satan Sabbagh kardeşler ve Şama kardeşler, dışarıdan iplik getiren ve dışarıya yün satan Hindiye kardeşler, dışarıdan sabun, şeker getiren, dışarıya yağ ve susam satan Nebozade Hacı İmam Efendi, dışarıya yağ satan Hacı Karalok, dışarıya yün, susam satan Mıkhayel Abacı, dışarıya yağ ve susam satan Hacı Cümazade Efendi, dışarıdan sabun, şeker ve kahve getiren Hacı Ömer Kasab Efendi, dışarıdan tekstil ürünleri getiren Hacı Hamza Tütüncü Efendi, dışarıdan petrol getiren Rüsdem Nebegli'nin isimleri hatırlanmaktadır. [37]

Urfa'daki ünlü Ermeni şahsiyetlerin grup resmi (Kaynak: Der Christliche Orient, Mai 1904, Verlag der Deutschen Orient-Mission, Berlin)

  • [1] Aram Sahagyan, Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, Urfa Ermenileri Derneği yayınları, Beyrut, 1955, sayfa 601-602.
  • [2] Aynı kaynak, sayfa 666.
  • [3] Aynı kaynak, sayfa 602 -603.
  • [4] Aynı kaynak, sayfa 603.
  • [5] Aynı kaynak, sayfa 461-464, 497, 603-604.
  • [6] Aynı kaynak, sayfa 604.
  • [7] Aynı kaynak, sayfa 464-465, 853.
  • [8] Aynı kaynak, sayfa 604.
  • [9] Aynı kaynak, sayfa 605 -606.
  • [10] Aynı kaynak, sayfa 739.
  • [11] Aynı kaynak, sayfa 193, 198, 201, 218, 227.
  • [12] Aynı kaynak, sayfa 252 -253.
  • [13] Aynı kaynak, sayfa 495, 606.
  • [14] Aynı kaynak, sayfa 606 -607.
  • [15] Aynı kaynak, sayfa 607.
  • [16] Aynı kaynak, sayfa 499-503, 607.
  • [17] Püragn, 25. yıl, 2. dönem, 27 Ocak 1907, Istanbul, sayfa 239.
  • [18] Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, sayfa 459, 607.
  • [19] Aynı kaynak, sayfa 451, 455-461.
  • [20] Püragn, 25. yıl, 2. dönem, 27 Ocak 1907, Istanbul, sayfa 239.
  • [21] Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, sayfa 607.
  • [22] Aynı kaynak, sayfa 607, 992-994.
  • [23] Aynı kaynak, sayfa 667.
  • [24] Aynı kaynak, sayfa 608 -609.
  • [25] Aynı kaynak, sayfa 668.
  • [26] Aynı kaynak, sayfa 609.
  • [27] Aynı kaynak.
  • [28] Aynı kaynak.
  • [29] Aynı kaynak, sayfa 610.
  • [30] Aynı kaynak, sayfa 609.
  • [31] Aynı kaynak, sayfa 610.
  • [32] Aynı kaynak, sayfa 732.
  • [33] Aynı kaynak, sayfa 738.
  • [34] Aynı kaynak, sayfa 610; Püragn, 26. yıl, 5 Temmuz 1908, sayı 28, İstanbul, sayfa 888.
  • [35] Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, sayfa 729; Püragn haftalık dergisi, 3. dönem, sayı 23, 31 Mayıs 1908, İstanbul, sayfa 730.
  • [36] Kahraman Urfa ve Ermeni evlatları, sayfa 729-732; Püragn, 26. yıl, 5 Temmuz 1908, sayı 28, İstanbul, sayfa 888-889.
  • [37] Püragn, 26. yıl, 5 Temmuz 1908, aynı kaynak.