Arapgir, panorama. Fotoğraf 1907'den sonra çekilmiş. Sağda Surp Asdvadzadzin Kilisesi görünüyor (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Yerevan, Dirk Roodzant’a teşekkürler).

Arapgir Kazası – Kilise, Manastır ve Ziyaret Yerleri

Yazar: Khajag Trampyan 05/09/2019 (son değişiklik: 05/09/2019), Çeviren: Arlet İncidüzen

Bu makale, Arapgir Kazasında Ermenilerin yaşadıkları şehir ve köylerdeki manastır, kilise ve ziyaret yerlerinin ilgi çekici hikâyeleri, bunlara bağlı olan gelenekler ve efsaneler ve çoğunlukla din adamları, coğrafyacı ve etnograflara ait yazılı hatıratlardan yararlanılarak kaleme alınmıştır. Özellikle Arapgir şehri ve 15 Ermeni köyü araştırılmıştır. Bu köyler, Ambırgan, Şepig, Dzak, Grani, Hatsgıni, Khoroç, Maşgerd, Sağmıga, Vank, Kuşna, Vağaşen, Ançırti, Vağaver, Ehnetsik ve Dzabılvar’dır. Makalenin daha kolay okunması adına yazımızı köy köy şeklinde bölümlere ayırarak sunmaktayız. Ayrıca köylerde ve kazanın diğer yerlerinde görev yapmış din adamlarının hayat hikâyeleri ve hizmetleri de incelenmiştir.

Arapgir Kazası, 1880 tarihinde Mamuret-ul-Aziz (Harput) Vilayetine bağlıydı. Kazanın kuzeyinde Eğin, doğusunda Dersim, güneyinde Gaban-Maden, batısındaysa Sivas Kazaları bulunmaktaydı. [1]

Arapgir şehrinden bir görüntü (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Yerevan, Dirk Roodzant’a teşekkürler).

Arapgir Şehri

Arapgir’de 6 Apostolik kilise vardı. Surp Asdvadzadzin Kilisesi veya Ana Kilise Arapgir’in en büyük ve gösterişli kilisesiydi, Surp Hagop, Keşişler mahallesindeki Surp Kevork ki aynı zamanda bir ziyaret yeriydi, Surp Mamas ve Şahroz veya Sıra Gâvur mahallesindeki Surp Lusavoriç. Bu kiliseler birbirlerinden yarım saatlik bir mesafedeydiler. [2]

Surp Asdvadzadzin Ana Kilisesi

Surp Asdvadzadzin veya Ana Kilise, şehrin merkezindeki bir tepelikte bulunmaktaydı. Bu kilise Ermeniler Arapgir’den gidene kadar faaliyette olmuştur. Ahşap çatılı, taş ve kireç taşından yapılmış büyük bir manastırdır. Kilisenin bitişiğinde kız ve erkek okulları, okul binalarının ortasında da piskoposluk makamının binası bulunmaktaydı. Kilise 400 kişiyi barındırabilecek büyüklükteydi. Yenilenmeden önce kemerli ve en kirişli 5 mihrabı vardı. Kilisenin içi, gümüş avizeler, altın ve gümüş kapaklı İncil ve haçlar, şık ayin kıyafetleri, komünyon kadehleri vb. eşyalarla zengin ve gösterişliydi. Bunların hepsi kiliseye hediye edilmiş bağışlardı. Pazarları ve bayram günleri kilisenin girişindeki tabaklar altın ve gümüş mecidiyelerle, paralarla dolup taşardı. Bu paralar kilisenin bakımı, fakirlere yardım, okul ve piskoposluk giderleri için kullanılırdı. [3]

Ayrıca kilisenin din görevlisi, yetimler, kandil yağı, mezarlığın bakımı, zangoçlar, diyakozlar vb. için de bağış toplamak için ayin sırasında kilise içinde tabaklar dolaştırılırdı. [4]

Arapgir, S. Asdvadzadzin Kilisesi. Fotoğraf 1907 sonrasında çekilmiş (Kaynak; Ermenistan Ulusal Arşivi, Yerevan, Dirk Roodzant’a teşekkürler).

Ana kilisenin yanında etrafı dut ağaçları ve çalılıklarla çevrili geniş bir mezarlık bulunmaktaydı. [5]

Pakhdigyan, eskiden Arapgir’in Keşişler mahallesindeki Surp Asdvadzadzin Manastırının yerinde başka bir manastır bulunduğunun söylendiğini yazmaktadır. [6]

Ana Kilisenin güneyinde bulunan çarşıdaki dükkânların çoğu ve han kiliseye aitti. Arapgirliler arasında her yıl Paskalya’da bu hanın damında toplanmak ve dutların altında yumurta tokuşturma âdeti vardı. 1894 yılı Paskalyasının Cuma günü, binlerce Arapgirli yine bu nedenle hanın damında toplandığı sırada aniden çatı çökmüş ve kalabalık içinden 40 kişinin hayatını kaybetmesiyle o yıl Paskalya Arapgirliler için büyük bir yasa dönüşmüştür. [7]

Arapgir, S. Asdvadzadzin kilisesi. Üst üste binen çift pozlama sonucunda bir çok sütunu ve mihrabı ile kilisenin içi ve diğer tarafdan da binanın çatısı ve çevredeki evler görünüyor. Fotoğraflayan; Kevork/George Ciğerciyan/Djerdjian (Kaynak; George Djerdjian'ın fotoğraf koleksiyonu).

Kilisenin yenilenmesi/yeniden inşası:

Arapgir kilisesi dört kere yenilenmiştir. Poladyan’a göre Arapgir’de 6 yıl görev yapmış olan Piskopos Tateos ve Piskopos Aleksianos Tokadetsi, eski kilisenin yerine yenisinin inşa edilmesini önermiş ancak birtakım güçlüklerle karşılaşmışlardır. Yakınlardaki Maşgerd köyünden, Sultan II. Mahmud’la (1808-1839) iyi ilişkileri olan Kaspar Amira’dan yardım istemişlerdir. Sultan, bir fermanla kilisenin yeniden inşa edilmesine izin vermiştir. İnşa çalışmaları 2 ay sürmüş ve büyük oranda Tateos Vartabed’in 30.000 kuruşluk bağışı sayesinde gerçekleştirilmiştir. Ermeni kilise tarihinde bu tarihe kadar böyle yüksek meblağlı bir bağışa rastlanmamıştır. [8]

Kilisenin yeniden inşasıyla ilgili, İstanbul’da yayınlanan Arevelkgazetesinin 26 Mayıs 1893 tarihli sayısında, öğretmen H. B. Manuelyan’ın Ana Kilisenin inşası hakkındaki yazısından bilgi edinmekteyiz:

Bu kilise inşa edildi-Surp Asdvadzadzzin adına-Evrenin kudretli hakimi-Sultan Mahmud’un izniyle-İstanbul Patriği -Sayın Garabed Rapunabedyan’ın çabalarıyla-Ermeni Amiraların aracılığıyla-Hayırseverler sayesinde-Amiramız Hacı Kaspar İşkhanaz’ın himayesiyle-Arapgir’de yaşayan-halkımızın bağışları ve desteğiyle-1833” [9]

Kitabette Kaspar Amira’nın desteğinden bahsedilirken Tateos Vartabed tarafından bağışlanan büyük meblağdan bahsedilmediği görülmektedir. Bu bağış hakkında Muşeğ Vartabed’in yazışmaları sayesinde bilgi edinmekteyiz. [10]

1) Şehrin ana kilisesi Surp Asdvadzadzin Kilisesi'nin giriş kapısı, soldaki Sarkis Miranşahyan, sağdaki Hacı Kayfeciyan (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).
2) Arapgir Surp Asdvadzadzin Kilisesi'nin ana mihrabı (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Arapgir: Fotoğrafın ortasında 1830’larda inşa edilen S. Asdvadzadzin (Meryem Ana) kilisesi var. Çatı düzenlemesi ilk olarak 1893 tarihinde yapılmış. Büyük bir ihtimalle inşaat çalışmaları bittikten sonra çekilmiş bir fotoğraf. Kadınlara tahsis edilmiş üç balkonu olan bu büyük kilisenin ikisi batıya ve biri de kuzeye bakan üç girişi vardı. 1907’den sonra çatı tamamen yeniden inşa edilip, kubbe eklenir ve çan kulesi yeniden inşa edilir. Çiğerciyan’ın çektiği fotoğraf büyük bir ihtimalle kilise çatısının eski durumda olduğu 1907 öncesine ait. Fotoğraflayan; Kevork/George Ciğerciyan/Djerdjian (Kaynak: George Djerdjian'ın fotoğraf koleksiyonu).

Mağakya Ormanyan’dan, kilisenin yeniden inşası hakkındaki kitabette adı geçen Garabed Rapunabedyan’ın 62.İstanbul Ermeni Patriği olduğunu öğrenmekteyiz. Poladyan’a göre Patriğin, Arapgir’deki kilisenin yeniden inşa edilmesi konusuna ilgisiz kalması mümkün değildir. Ormanyan, patrikten D. Garabed Balatsi ismiyle bahsetmektedir. [11]

Arapgir’deki Ana Kilisenin ikinci yenilenmesi 1893 tarihinde, yani Husig Kaçun’un vekillik döneminde gerçekleştirilmiştir. Kilisenin çatısının yeniden inşa edilmesi için Arapgir Kazasında Ermeni ileri gelenlerinden oluşan bir komisyon kurulur. Bu komisyon, kilisenin mevcut durumunun değerlendirilmesi için yörenin ustalarını görevlendirir. Rum mimar, kilisenin planını hazırlar ve bunun için 1500 lira gibi büyük bir rakam talep eder. H. Manuealyan, bu meblağ hakkında şöyle yazmaktadır:

“Bazıları, sorunun sadece toprak çatının yenilenmesi olduğunu, mihraplar ve duvarlara müdahale edilmeyeceğini düşünüp bu meblağ abartılı bulmaktadır. Ancak bu kutsal mekânın, ne kadar büyük olduğu, sahip olduğumuz 3 ya da 4 büyük kiliseden biri olduğu dikkate alındığında, bahsi geçen masrafın gayet makul olduğu görülecektir.” [12]

Yerel otoriteler, çatının yeniden inşası özellikle de kubbenin yükseltilmesi konusunda türlü zorluklar çıkartmıştır. Harput’tan gönderilen iki müfettişin raporundan sonra, nihayet, inşaat izni verilmiş ve Arapgirliler kilisenin çatısının inşaatına başlamıştır. [13]

The third renovation of the church took place in 1902, during the era of Father Moushegh Seropian. Construction material was brought from the town of Anti [an ancient Arapgir settlement from whence the population migrated and founded the city of Arabkir] and the surrounding villages. Until 1902, the church was standing on 24 pillars, decorated with oil paints and adorned with frescoes portraying Bible stories. It is said that these images immediately captured the attention of the people [14].

Arapgir’de iki Ermeni din adamı. Fotoğraflayan; Kevork/George Ciğerciyan/Djerdjian (Kaynak; George Djerdjian'ın fotoğraf koleksiyonu).

Kilisenin üçüncü yenilenmesi 1902 tarihinde, Vartabed Muşeğ Seropyan döneminde gerçekleştirilmiştir. İnşaat için gerekli malzeme Anti şehrinden [eski Arapgir şehri zamanında buradaki halk göç ederek Arapgir şehrini kurmuştur] ve civar köylerden getirilmiştir. 1902 yılında kadar kilise 24 sütun üzerinde durmaktadır. Sütunlar arasındaki duvarlar yağlıboyayla boyanmış ve İncil’den olayların betimlendiği fresklerle süslenmiştir. Bu resimlerin, görenleri hayrete düşürdüğü söylenmektedir. [14]

Dördüncü yeniden inşası, Vartabed Merujan Aşkharhunizamanındadır. Bu dönemde yağlıboya duvarlar, çimentoyla sağlamlaştırılmış, kilise yükseltilmiş ve 24 sütun yerine 6 sütun üzerine inşa edilmiştir. Kilisenin çatısında 14 pencere mevcuttur.  Eski 24 sütun yıkıldığında altlarından haçlar, kilise eşyaları, kemik ve kafatasları çıkmıştır. Kilisenin eski 5 mihrabı yerine ortadaki en büyükleri olacak şekilde 3 mihrap yapılır. Ana mihrabın üzerine, vaftiz havuzuna doğru bakan mermer bir güvercin gagası yerleştirilmiştir. [15]

Kilisede, kadınlar için ayrılmış 3 taraça vardır. Bunlardan en üstteki genç kızlara ayrılmıştır. Taraçanın kuzey ve güney duvarları balkonludur. Kilisenin ikisi batıya, biri kuzeye bakan üç girişi vardır. [16]

Bu masraflı yeniden inşa için Vartabed Aşkharhuni yurtdışına, özellikle de Mısır’da yaşayan Arapgirlilere başvurmuştur. Onlar da Ana Kilisenin inşatı için bağış yapmışlardır. Bu bağışlarla ilgili iki mektup dikkat çekmektedir. Birincisi, Arapgirli Bedros Garabedyan’ın, Mısır’daki Ermeni dini önderi Vartabed Mıgırdiç Ağavni’ye gönderdiği mektuptur. Garabedyan, mektupta kilisenin çatısının yenilenmesi için Arapgirli ileri gelen Ermenilerin de aynı miktarda bağış yapmaları şartıyla 200 Osmanlı lirası bağışlayacağını yazmıştır. [17]

İkincisi ise Kahire’de oluşturulan Yardım Heyeti’nin kayıtlarında bulunan, Vartabed Aşkharhuni’nin, Kahire’deki din kardeşi Vartabed Mıgırdiç’e, yerel kaynakların yeterli olmadığını ve memleketlerinden uzakta yaşayan Arapgirlilerin yardım etme imkanlarının bulunup bulunmadığını sorduğu mektubudur. [18]

Arapgir Surp Asdvadzadzin Kilisesi'nin mihrabı (Kaynak: Sarkis Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, badmagan-azkakragan hamarod desutyun [Arapgir ve civar köyleri, tarihi-etnografik kısa bir görüş], Beyrut, 1934).

Kilisenin yağmalanması:

Ana Kilise 1871 haydutlar tarafından soyulmuştur. Bu soygun, dönem basınında büyük yankı uyandırmıştır. 31 Mart 1871 akşamı Biringli ve Zeyvalı üç Kürt, sabaha karşı 3’te demir parmaklığı kırarak pencereden içeri girmiş ve 30.000 kuruştan daha fazla değerdeki kilise süslerini çalmışlardır. Kilisenin papazı Mardiros, kiliseye bitişik olan odasından sesleri duymuş ve içeride ışık görmüş, kilisenin zangoçuna haber vermiştir. Zangoç kiliseyi kontrol edince hırsızlık ortaya çıkmıştır. Haydutlar muhtemelen papazın sesini duyup kaçmıştır. Haberi alan Hacı Cihan Mamasyan Ağa, Sarkis Kahveciyan ile Hacı Ohan Semerciyan’ı da yanına alarak Kürtleri yakalamak için yola düşmüştür. Hacı Cihan, Gebig’te hırsızlara yetişmiş, kendilerini savunmaya çalışan Kürtler nemli hava nedeniyle tutukluk yapan silahlarıyla yakalanmıştır. Çaldıkları mallar çıkarırken zaptiyelerle birlikte bir grup Ermeni de onlara yetişmiştir. Kürtler zaptiyeye teslim edilmiştir. Ermeniler, Hacı Cihan önderliğinde kiliseye ait olan eşyaları yüklenip geri götürmüştür. Kaymakam, Hacı Cihan Ağa’yı Meclise çağırıp cesur davranışından ötürü övmüştür. Hırsızlar, yargılanmak üzere Gaben-Maden’e gönderilmiş, burada yapılan sorguda suçluların daha önce 48 kilise ve 1 cami daha soymuş oldukları anlaşılmıştır. İdare, hırsızların mallarına el koymuş ve onları tutuklamıştır. [19]

1) Arapgir'in ana kilisesinin mihrabındaki kutsal figürlerden. Başmelek Kapriel'in [Cebrail] yağlı boya tablosu, sanatçı bilinmiyor (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Erivan, Bölüm 447, Liste 1, Eser 22.)
2)  Arapgir'in ana kilisesine ait komünyon kadehi. Günümüzde,  Mıkhitaristlerin Viyana'daki müzesinde muhafaza edilmektedir (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Erivan, Bölüm 447, Liste 1, Eser 22.)
3)  Arapgir'in ana kilisesinin mihrabındaki kutsal figürlerden. Meryem Ana'nın yağlıboya tablosu. Ardaşes Habeşyan, 1955 tarihinde Halep'ten Arapgir'e gitmiş. Bağdasar Der-Sahagyan burada, Arapgir'in ana kilisesinin baş mihrabına ait olan bu yağlı boya tabloyu ona hediye etmiş. 1904 tarihli tablo, Piskopos Mampre'nin eseri. Yağlı boya tablo hasarlı vaziyettedir (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Erivan, Bölüm 447, Liste 1, Eser 22.)

Ana Kilisenin Çalınan Komünyon Kadehi:

Soykırım yıllarında Arapgir’deki Ana Kilise de yağmalanmıştır. Altın kaplama gümüş bir komünyon kadehi dışında kilise eşyalarının tamamı yok olmuştur. Bu kadeh, elden ele gezerek ve çeşitli ülkelere taşınarak nihayetinde Viyana’daki Mıkhitarist Manastırına teslim edilmiştir. Rahip Yeprem Boğosyan, bu haberi “Nor Arapgir”e bildirdikten sonra olayı ayrıntılarıyla anlatmaktadır. [20]

Kadehin yüksekliği 30.5 cm, çevresi 30 cm ve çapı 9 cm genişliğindedir. Kadehin ayağının çevresi 56 cm, çapı 17.5 cm’dir. Komünyon kadehi gümüşten yapılmış, iç ve dış kısımları altınla kaplanmıştır. Kadehin kaidesi üzerinde işlenmiş olan asma yaprakları ve salkımlar da altın kaplamadır. Kendi başına bir sanat eseri olan kadeh, Ermeni kuyumcuların işçiliğidir. Kadehin üst kısımlarında ve etrafında, gövdesinde ve ayağının dış yüzeylerinde süslemeler bulunmaktadır. Bardak kısmının etrafında altı kollu melek, gövdede İsa’nın çektiği çileleri sembolize eden kamçı, çarmıha germede kullanılan çekiç, pense ve çiviler, yüzbaşının mızrağı, çarmıh üzerindeki tahta gibi araç gereçler, Pontius Pilatus’un ellerini yıkadığı leğen ve şişe vb. tasvirler vardır. Kaidesi üç demet buğday, üç asma yaprağı ve meyve ağacı dallarıyla süslenmiş, ayağın üst kısmı ise yaprağa benzeyen süslerle bezenmiştir. Kadehin ağız kısmının ve ayak kısmının kenarlarında Ermenice yazılar vardır. Ayrıca kadeh gövdesinde de yazılar bulunmaktadır. [21]

Alın ve yiyin
Benim hayat ekmeği
[22]

Kaide üzerindeki yazılar şöyledir:

1. Hacı Mardiros Kalısdyan Ağa’nın, Arapgir Ana Kilisesine hatırasıdır, 1897
2. Avedik’in eliyle Arutin Amirin hatırasıdır.
3. Darphane çalışanı Melkon’un hatırasıdır. [23]

Komünyon kadehi oldukça iyi muhafaza edilmiştir. Kırık veya bozulmuş bir yeri yoktur. Sadece kaidenin tepe kısmında, kenarda 1 cm uzunluğunda ve 1 mm genişliğinde küçük bir delik vardır. [24]

Diğer Kilise Eşyaları:

H. Aleksis, Ana Kilisede çok sayıda dini obje, gümüş kandiller, altın ve gümüş kaplı İnciller, haçlar, şık ayin kıyafetleri vb. bulunduğunu yazmaktadır. [25]

7 Kasım 1848 tarihli mektubun orijinali. Burada Arapgir'de görevli papazların ve Arapgir Ermenilerinin ileri gelenlerinin imzaları ve mühürleri görülmekte. Mektupta, dini önderleri Bedros Vartabed'in idare biçimi, çabuk öfkelenen mizacı ve içkici oluşu konusunda İstanbul Ermeni Patrikhanesi ve Siyasi Meclisi'ne şikayette bulunulmuş (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Hagop Kilisesi

Poladyan, Arapgir’de Surp Hagop isminde bir kilise bulunduğunu belirtmektedir. Bu kilisenin din görevlisi sofu, gürbüz bir vartabeddir. Poladyan, bu kilisenin Arapgir şehrinin Keşişler mahallesinde bulunduğunu ve Keşişler Manastırı olarak adlandırıldığını yazmaktadır. Burası zamanında geniş arazilere ve mülklere sahip bir manastırdır. Pakhdigyan ise “asıl manastır arazisinin Kar-Pnag denilen yolun iki kenarındaki uçsuz bucaksız, Şahad köyünde Mansub Dede’ye (Surp Mesrop), Ampırga, Amadun, Dişdereg, Hıntzanag, Uğuzlar ve Galug’a kadar uzandığını yazmaktadır. [26]

Surp Pırgiç Katolik Manastırı

Arapgir’de Surp Pırgiç Katolik manastırı ve bitişiğinde de bir Katolik okulu da bulunmaktaydı.

Bunlar ahşap binalardı. Arapgir Katoliklerinin dini lideri Apraham Vartabed’in evinin ahır kısmını bir şapele dönüştürdüğüne dair tanıklıklar da mevcuttur. Arapgir’de kiliseye çevirmek maksadıyla Andon Hasnunyan 32.000 kuruşa satın alınmış bir ev daha olduğu bilinmektedir ancak Poladyan, kendi döneminde bu evin hâlâ inşaat halinde olduğunu belirtmektedir. [27]

Manastır, eskiden meşhur bir ziyaret yeri olmuş, burada çok sayıda din adamı ve keşiş yaşamıştır. Ayrıca önemli bir eğitim merkezi de olmuştur. [28]

Ğ. İnciciyan, Surp Pırgiç Manastırını Eğin Kazasına bağlamakta ve Surp Yerevumın veya Surp Yerevan şeklinde adlandırmaktadır. Ayrıca manastır içinde Çöpler denilen bir doğal su kaynağı bulunduğunu yazmaktadır. [29]

S. Eprigyan, manastırı Surp Yerevumın veya Surp Pırgiç Manastırı olarak adlandırmakta ve aynı şekilde Eğin Kazası manastırları arasında saymaktadır. [30] Manastır, Eğin Kazasına daha yakındır; 1446 tarihinde Arapgir Piskoposluk Merkezi daha geniş bir alanı kapsamaktaydı ve Surp Pırgiç Manastırı da ona bağlıydı. S. Eprigyan’a göre artık içinde din adamı ve keşişlerin yaşamadığı manastır sadece son dönemlerde Eğin Kazasına bağlanmıştır ve Eğin piskoposları aynı zamanda manastırın başrahipliğini de üstlenmiştir. [31]

Surp Mamas Kilisesi

Aragir’de Surp Mamas isminde harabe bir kilise bulunmaktaydı. Karekin Sırvantzdiyants kilisenin muhtemelen 1878 tarihinde harabeye döndüğünü ve Surp Pilibboz Arakyal Manastırı’nın yakınlarında bulunduğunu yazmaktadır. Dırtad Balyan, bu kiliseyi Malatya manastırlarından saymakta; Kevork Aslanyan ise Malatya’da bu isimde bir ibadethane bulunmadığından Balyan’ın isimleri karıştırmış olabileceğini belirtmektedir. [32]

Vartabed Hamazasb Vosgiyan, Surp Mamas Manastırı’nın Vank Köyü’ne bağlı olduğunu ve köyün de Ermenice manastır manasına gelen “vank” ismini buradan aldığını belirtmektedir. [33]

1) Surp Saman Kilisesi'nin harabeleri (Kaynak: Ermenistan Ulusal Arşivi, Yerevan, Dirk Roodzant’a teşekkürler).
2) Bu mektupta, Arapgir Ermenilerini dini liderinin ismi, kayıt numarası ve tarihi, dönemin dini lideri Merujan Vartabed'in imzası (sağda), Ruhani ve Siyasi Meclis üyelerinin isimleri ve mühürleri görünüyor (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Lusavoriç Kilisesi

Surp Lusavoriç Kilisesi Arapgir şehrinin kuzeyinde, Şahroz veya Sıra Gâvur mahallesindeydi. Ne yazık ki kilise hakkında başka bilgiye ulaşmak mümkün olmadı. [34]

Protestan Kilisesi

Arapgir’deki Ermenilerin Protestanlıkla tanışmaları 1840-1859 yılları arasında gerçekleşir. Buraya ilk gelen misyonerler John Clark, Dunmore, Richard and Balet (?), Arapgir şehrinde büyük bir Protestan kilisesi ve okulu tesis etmişlerdir. Arapgirli Protestanlar, 1858 yılında da Arapgir şehrinde küçük bir kilise inşa etmişlerdir. [35]

Arapgir Kazası’nı ziyaret eden Ermeni ve yabancı din adamları arasında Peri (Dersim) yöresinin Protestan papazı Asadur Nigoğosyan da vardır. Nigoğosyan burayı Haziran 1901 tarihinde ziyaret etmiştir. Perçenc Köyü (Harput Ovası) din görevlisi Dırtad Tamzaryan, Arapgir’i Ocak 1902’e ziyaret etmiştir. Kavme Abladadyan, Arapgir Kazası’na Haziran 1902’de gelmiştir. Harput bölgesinde faaliyet gösteren misyonerlerden, Protestan din adamı C. K. Brown, 1901 yılında Miss Push ile birlikte Arapgir Kazası’nda iki kere vaaz vermiştir. Din adamı bulunmadığı dönemlerde de vaazları doktor Mikayel Hagopyan ve doktor Harutyun Hekimyan vermiştir. [36]

Arapgir Şehri Ziyaret Yerleri

Arapgir’de 3 ziyaret yeri bulunmaktaydı: Surp Kevork, Surp Takuhi ve Surp Arakel.

  • Surp Kevork kilisesi-ziyaret yeri şehrin kuzey tarafındaydı ve daha çok ziyaret yeri olarak kullanılmaktaydı. Aziz [Surp] Kevork’un kafasının burada kesildiğine ve kafatasının hâlâ harabe kilisenin kalıntıları arasında olduğuna inanılmaktaydı. İnananlar, burada bulunan bir su teknesine doldurdukları suyla yıkanarak ağrılarından kurtulacaklarına inanırlardı. [37]
  • Surp Takuhi isimli ziyaret yeri Şahroz Dağı’nın zirvesinde, Surp Arakel ise dağın eteklerinde bulunmaktaydı. Burasının, hasta çocukları iyileştirdiğine ve anne sütünü artırdığına inanılırdı. [38]

Arapgir Şehri Din Görevlileri

Pakhdigyan, Arapgir şehri din görevlilerinin geçmişinden bahsederken Arapgir’in Keşişler mahallesinde eskiden çok sayıda din adamının yaşadığını belirtmektedir.

Bu mahallede İretsyan soyadını taşıyan çok aile vardır ve bu soyad Ermenice papaz anlamına gelen “yerets” kelimesinden türetilmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısında bu mahallenin nüfusu 60 haneyken, Pakhdigyan döneminde, yani Soykırım öncesinde mahallede sadece 1 hane yaşamaktadır. Akpınar ile bu mahalle arasında, “Movses Ağa” tarlaları denilen ve toprak işlendiği sırada buhurdanlık, haçlar ve benzeri kilise objelerine rastlanmış olması dışında herhangi bir manastırın varlığına dair hiçbir veri bulunmamaktadır. [39]

  • Papaz Yeznig Baluni(sivil ismiyle Garabed Köseyan), 1854 yılında Arapgir’de doğmuştur. Arapgir’deki Ermeni okulunda eğitim gördükten sonra Ana Kilise’nin lusararı [kilisede özellikle kandil ve mumlardan sorumlu din görevlisi, dini bir rütbe]. Ağustos 1886’da Arapgir Piskoposu Yeznig Abahuni tarafından Ana Kilise’de papaz takdis edilmiş ve Papaz Yeznig Baluni ismiyle anılmaya başlamıştır. Papaz Husig Kaçuni de onunla birlikte takdis olmuştur. Arapgir’de papazlık yapmış ancak 1894’te devrimci olduğu iddiasıyla sürgün edilmiştir. 1895’te Kahire’ye sığınmış ve hayatının sonuna kadar buradaki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nde papazlık yapmıştır. [40]
  • Mıgırdiç Der-Bedrosyan, Papaz Bedros’un oğludur. Arapgir’deki Ana Kilise’nin korosunun üyelerindendir. Buradaki okulda [Mayr Varjaran] müzik ve matematik dersleri vermiştir. Piskopos Mampre tarafından evlat edinilen 3 çocuğun en küçüğüdür. Kudüs’te, Piskopos Mampre’nin himayesinde, Surp Hagop Manastırı’nda eğitim görmüştür. [41]
  • Melkon Melkonyan, 1874 yılında Arapgir’de dünyaya gelmiş ve ilköğrenimini burada görmüştür. Arapgir’deki, Surp Lusavoriç Okulu’nda yardımcı öğretmenlik yapmıştır. Daha sonra Arapgir’in Şahroz mahallesindeki Yegavyan ve Ana [Mayr Varjaran] Okullarında baş öğretmenlik yapmıştır. Arapgir’deki Ana Kilise’de lusararolarak hizmet etmiş ve Piskopos Karekin Kaçaduran tarafından 4 dini rütbe alarak aynı kilisenin kıdemli diyakozu olmuştur. [42]
  • Protestan Papazı Mardiros Siraganyan, Arapgirlidir. 1863’te Fırat Koleji’nden mezun olmuş; Arapgir’deki Surp Krikor Lusavoriç mahallesindeki Protestan kilisesinde, Şepig’de ve Maşgerd’de papazlık yapmıştır. 1895’te, Hamidiye Katliamlarında hayatını kaybetmiştir. [43]
  • Protestan Papazı Garabed Melkonyan, Şepiglidir. 1867 yılında Fırat Koleji’ni bitirmiş; Arapgir ve Eğin’de Protestan olarak papazlık ve öğretmenlik yapmıştır. [44]
  • Protestan Papazı B. Garabedyan, Arapgir’deki Surp Krikor Lusavoriç mahallesindeki Protestan kilisesinde görev yapmış; 1915 katliamlarında öldürülmüştür. [45]
  • Protestan Papazı Sarkis Kralyan, Arapgir’deki Surp Krikor Lusavoriç mahallesindeki Protestan kilisesinde görev yapmış; 1915 katliamlarında öldürülmüştür. [46]
  • Proestan din adamları arasında N. Nigoğosyan, Hampartzum Kevorkyan, Bedros Khaçaduryan, S. Eçmelyan, Hovhannes Ğazaryan ve Krikor Tamzaryan’ın da isimleri geçmektedir. [47]

1) Protestan papazı Bedros Khaçaduryan.
2) Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969.
3) Protestan papazı Mardiros Siraganyan.

Ambırga/Kayakesen Köyü

Arapgir şehrinin güneydoğusundaki vadinin tepesinde bulunan köyün nüfusunun yarısı Ermenidir. Köylülere göre tarihi bir şehir olana Amadun, Ambırga yakınlarında bulunmaktaydı. [48]

Ambırga/Kayakesen Köyü (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Nışan Kilisesi

Köyde Surp Nışan isminde bir kilise bulunmaktaydı. Bu kilise 1895 yılında yağmalanmış, yakılarak harabeye dönmüş be tekrar inşa edilmemiştir. Bunun üzerine Ambırgalılar, dini ibadetleri için Arapgir’e gitmişlerdir. [49]

Ambırga Köyü Ziyaret Yerleri

  • Ambırga’da, Amadun Köyü’nün karşısında Kilisecuk isminde bir şapel bulunmaktaydı. Her yıl ekim işlemleri sırasında burada yeni yeni kalıntılar açığa çıkmaktaydı. Şapel arazisinde, köyün yerlilerine göre aslen Rumlara ait olan bir mezarlık bulunmaktaydı. [50]
  • Ambırga, çok sayıda pınara sahipti. Köyde, Haçağpür isminde bir pınar vardı ve bu pınar Surp Haç Yortusu sırasında hem şehrin hem de köyün yerlileri tarafından ziyaret edilirdi. Ziyarete gelenler şifa bulmak umuduyla burada yıkanır, pınarın yakınlarında bulunan çitlembiklerin dallarına çaput bağlarlardı. [51]
  • Manug Pınarı, hem Türkler hem de Ermeniler için meşhur bir ziyaret yeriydi. İnsanlar burada da şifa bulmak umuduyla yıkanırdı. Pınar yukarısında “Aşağı bahçenin mağarası” bulunmaktaydı. Burada oldukça geniş bir mağaraydı ve ortasında yuvarlak br sütun vardı. Manug pınarının, boğmacayı iyileştirdiğine inanılırdı. Ziyaretçiler, üç kere sütunun etrafında dönerlerdi. [52]
  • Khoçrig Pınarı’nın suları yaraları iyileştirmesiyle bilinirdi. [53]
  • Teğud (muhtemelen Ermenice ilaç manasına gelen “teğ” ve adak manasında gelen “ukhd” kelimelerinden türemiştir) bütün ağrıları geçirirdi. [54]

Şepig/Yaylacık Köyü

Şepig Köyü, Arapgir’in kuzeyinde, iki saatlik uzaklıkta, bir dağın eteklerindeydi. [55]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Şepig'deki Surp Asdvadzadzin Kilisesi ve bitişiğindeki okul, 1895 Hamidiye Katliamları sırasında yakılmıştır. [56]

Protestan Kilisesi

Şepig Köyü’ndeki Protestan kilisesi, köyün yerlilerinin ve misyonerlerin de yardımıyla Şepigli Protestan papazı Melkon Minasyan tarafından, Melkonyan henüz papaz ilan edilmeden önce kurulmuştur. [57]

Şepig’de Protestanlığın yayılması birtakım memnuniyetsizlikler yaratmıştır. Köyde, Apostolik ve Protestan kiliseleri arasında sık sık çekişmeler yaşanmıştır. Apostolik kilisesi üyeleri kendi imkanlarıyla Protestanlara karşı mücadele etmiştir ancak Protestanlar, eğitim kurumuna da sahip olduklarından Şepig’de ilk günden beri oldukça kalabalık ve güçlü bir cemaate sahip olmuştur. [58]

Köyün papazı Mardiros’un nihayetinde Protestanlığı alt edebilmiş olması ilginçtir. [59]

Şepig Köyü’nden çok sayıda Fırat Koleji mezunu çıktığını da belirtmek gerekir. Bunların bir kısmı Şepig’deki Protestanların papazlığını üstlenmiştir. [60] 

Şepig'den (günümüzde Yaylacık) genel görünüm (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Şepig Köyü Ziyaret Yerleri

Şepig’in kuzeyinde, nehrin kıyısında Havari Pilbos’in ziyareti bulunmaktaydı. Ermeni olmayanlar bile buraya büyük hürmet gösterirdi. Burası göçmen Kızılbaş Kürtler ve civardaki Türk köylüler tarafından da ziyaret edilirdi. Havari Pilbos, gurbete çıkanları sağ salim evine döndürür, hastaları iyileştirir, yakınlarını kaybedenlere teselli verir, dilekleri yerine getirir, cin çarpmışları kurtarır ve kötülüklerden korurdu. [61]

Arapgirliler, senede bir gün, sonbaharda, kalabalık kervanlar halinde, kurbanlık hayvanlarla, atlarla, kimisi de yalınayak Havari Pilbos Ziyareti’nde doğru yola düşerdi. Buraya vardıklarında, bazıları çıplak ayakla ziyaret yerine iner, buradaki taşları öper ve gün doğumuna kadar dertlerini anlatırlardı. Ardından hepsi de “Işığın hayırlı, hayırsever Tanrı” diyerek yeni doğan güneşi selamlardı. Bu ziyaret, cumadan pazara üç gün sürerdi. İnanlar burada ruhen rahatlamış şekilde evlerine dönerlerdi. [62]

Ziyaret yeri nehrin kıyısında, bayırın yukarısındaki kısımda harabe haldeydi. Karşısında Vosgekedag’ın diğeri yakasındaki Tarkhanig veya Diranig Köyü bulunmaktaydı. Bu köyün aşağısında harabe bir kale vardı. Bu köyde yaşayan Kızılbaş Kürtler, Ermenilere ve onların kutsal mekânlarına iyi yaklaşır, kendi dedelerinin (atalarının) asasının bu kalede olduğunu anlatırlardı. Kalenin, Senekerim göçü sırasında yapıldığı söylenirdi. Pakhdigyan, kalenin Diranig isimli prens tarafından yaptırıldığını ve bu prensin kaleye kendi adını verdiğini düşünmektedir. Sonra âdet olduğu üzere buraya Havari Pilibos adına bir manastır inşa edilmiş ve zamanla burası Havari Pilbos şeklinde anılır olmuştur. [63]

Havari Pilbos Ziyareti’den yukarı uzanan kayalar hakkında bir efsane bulunmaktadır. Bu kalıntılar, zamanında muazzam bir manastıra aitmiş ve burada erdemli din adamları görev yapmaktaymış. Bir gün, Aşodga (ziyaret yeri yakınlarında bir köy) Köyünün ileri gelenlerinden biri, bir adam göndererek bu din adamlarını kendi evinde verdiği ziyafete davet etmiş. Din adamları, dünyevi zevklerle ilgilenmedikleri için bu daveti geri çevirmişler. Bu cevaba sinirlenen adam, manastıra atlılar göndererek rahiplerin zorla getirilmesini emretmiş. Bu sırada bir grup din adamı ormana kaçmış. Peşlerine düşen atlılar onlara zulüm etmeye başlamış. Rahiplerden biri Tanrı’ya, bu zalimlerin eline düşmektense taşlaşmak için yakarmış. Dileği kabul edilmiş ve bu din adamı taşa dönüşmüş. [64]

Poladyan, bu ziyaret yerinin kısa bir süredir harabe halinde olduğunu belirtmektedir. Ziyaret yeri yakınındaki tarlalar Türklere aittir. [65]

Şepig Köyü Din Görevlileri

  • Protestan Papazı Khaçadur Boğosyan, Şepig doğumludur. Harput’ta ve İstanbul’da yaşamış, daha sonra ABD’de Fresno’ya yerleşmiş ve burada ölmüştür. [66]
  • Protestan Papazı Armenag Siraganyan, Arapgirlidir. 1909’da Fırat Koleji’nden mezun olmuş, Şepig, Vağaver, Kahire ve İzmir’de papazlık yapmıştır. Daha sonra eczacılıkla uğraşmış ve New York’ta vefat etmiştir. [67]
  • Protestan Papazı Mardiros Siraganyan, bilgi için Arapgir şehri din görevlileri kısmına bakınız.

Dzak Köyü

Dzak Köyü, Vosgekedag’ın kıyısında, Arapgir’in kuzeydoğusunda, yürüyerek dört saatlik bir mesafede bulunmaktaydı. [68]

Dzak Köyü'ndeki Surp Nışan Kilisesi ve okulu (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Nışan Kilisesi

Surp Nışan Kilisesi, köyün dışında bulunuyordu. Bu büyük kilisede kimi zaman bir, kimi zaman da iki din görevlisi hizmet etmiştir. Poladyan, köyün yaşlılarının anlattığına göre kilisenin 120 yıllık bir yapı olduğunu, Eğin’den getirilen Rum ustalar tarafından taş ve kireçten yapıldığını belirtmektedir. Dışarıdan pek hoş bir görünümü olmasa da kilisenin içi, aynı boyutlarda üç kemeri ve mihrabıyla oldukça etkileyiciydi. Kemerler, dört kalın sütun üzerinde durmaktadır. Kare kazılmış bir bölmede mermer bir havuz bulunmaktaydı. Biraz ilerisindeki kalın kapı, kiliseyi, görevli din adamının ve yardımcılarının giyindiği kısımdan ayırıyordu. [69]

Gabırni kalesi, Kar Puli kalesi ve Surp Nışan Manastırı’nın kalıntıları da Dzak Köyü’ndeydi. 500 yıldan uzun ayakta kalan yeni Surp Nışan Kilisesi, bu manastırın adını almıştır. [70]

Pakhdigyan, Dzak Köyü’nün eskiden beri Dabırni, Aşağı Pul ve Surp Nışan Manastırı etrafında geliştiğini, başlarda buraya 3 ailenin yerleşmiş olduğunu aktarmaktadır. [71]

S. Amadyan, kilisede görevli iki din adam bulunduğunu belirtmektedir. [72]

Dzak'tan bir manzara (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Dzak Köyü Ziyaret Yerleri

  • Dzak Köyü ziyaret yerlerinden biri köyün ismiyle ilişkilendirilmektedir. Karpul yönünde, Bekerte Köprüsü yakınlarında, üç metre yükssekliğinde, üzerinde geniş bir geçiş bulunan büyük kare bir kaya vardı. Yerliler buraya Dzag [Erm. delik], Dzag Taşı veya Kuş Taşı demekteydi. Pakhdigyan, köyün adının bu ziyaret yerinin isminden geldiğini varsaymaktadır. Boğmaca olanlar, öksürüklerinin kesilmesi için boyunlarına incir, ceviz veya gül dalları bağlayarak buradan geçerlerdi. Poladyan, Pakhdigyan’a katılmayıp, köyün isminin Ermenice güneşin doğması manasındaki “arevadzak” kelimesinin kısaltılmış hali olduğunu ileri sürmektedir. Zira buarada sabahın erken saatlerinde dağları rengârenk boyayan bir gün doğumu yaşanmaktadır. [73]
  • Surp Kozmondianos Ziyareti, aslen felçlilere ve körlere şifa verirdi. Her yıl, ilkbaharda köyün yerlileri gruplar halinde buraya gelirlerdi. Köyün batısında, doğuya doğru uzanan vadinin sonunda, şelalenin tepesinde, yüksekçe bir tümsek üzerinde Kozmondianos’un mezarı vardı. Ziyarete gelenler, mezarın etrafında mum yakar, dua eder, erkekler ilahiler söyleyip buhurdan yakarlardı. [74]
  • Cıknavır [münzevi] Mağarası denilen ziyaret yeri köyün güneyinde, Şıngol Vadisinin yukarısında, Karpul’a çıkan bayırın başındaydı. Burası ustaca oyulmuş bir mağaradır. dibinde kemerli büyük bir oyuk, oyuğun ortasında da gayet ustaca yapılmış bir havuz bulunmaktadır. Kemerden akan su damla damla havuzu doldurmaktadır. Rivayete göre bu mağara, burada yaşayan bir münzevi tarafından yapılmıştır.[75]
  • Dzak yakınlarında, nehrin kıyısındaki yükseklik üzerinde Surp Sarkis ziyareti bulunmaktadır. Burası, artık harabe hale gelmiş eski bir kaledir. [76]

Dzak Köyü Din Görevlileri

Bağdasar Der-Mardirosyan, Protestan papazı olarak uzun yıllar Harput’taki Protestan cemaate hizmet etmiştir. Meşrutiyet yıllarında geri dönüp Dzak Köyü’ne yerleşmiştir. [77]

Grani/Öğrendik Köyü

Surp Garabed Kilisesi

Bir Ermeni köyü olan Grani, batıda, şehirden beş saatlik uzaklıkta, koruluklarla çevrili bir yerdi. [78]

Köyde, Bayan Yeva isminde birinin bağışlarıyla yapılmış, Surp Garabed isminde bir kilise bulunmaktaydı. Bayan Yeva (Granili Yeva), 1870’li tarihlerde İstanbul’a gider ve Grani’de kilise yaptırabilmek için bağış toplayıp köye dönerek kiliseyi yaptırır. [79]

S. Amadyan, Grani’de küçük bir kilise ve okul bulunduğunu ancak kilisenin kapalı olduğunu, köyde din görevlisi de olmadığını belirtmektedir. [80]

Bir tepe üzerinden çekilmiş Gran (günümüzde Öğrendik) fotoğrafı (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Hatsgıni (Hasgıni) Köyü

Hatsgni Köyü, Ğaradağ/Karadağ Dağı’nın eteklerindeydi. [81]

Hatsgıni'den bir manzara (günümüzde Öğrendik) fotoğrafı (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Kevork Kilisesi

Kilisenin papazı yoktu; köylülerin dini ihtiyaçlarını köyü ziyaret eden papazlar idare ediyordu. Dırtad Balyan’a göre, harabe haldeki kilise 20. yüzyıl başlarında bir ziyaret yerine dönüşmüştü. Köylüler buraya adak adamaya gelirlerdi. Bu kutsal mekânın arazisinde, buranın eski bir şehir olduğunu gösteren kalıntılara rastlanmıştır. [82] Balyan’ın hatıralarında, Hatsgıni Köyü civarında da 1905 tarihine kadar hâlâ hatırlanan kalıntılar bulunduğu aktarılmaktadır. Aşağıda, bu harabe manastırların isimlerini veriyoruz.

Surpiyan Manastırı

Surp Hohan ismiyle de anılan yapı, vadimsi bir arazide bulunmaktaymış.

Bolenag Manastırı

Karasun Mangunk Manastırı olarak da adlandırılmaktadır.

Khonırgıdur Manastırı

Zamanında oldukça büyük, meşhur ve bilinen bir manastır olan bu yerde Balyan zamanında sadece bir kilisenin mihrabı kalmıştır.

Surp Toros Manastırı

Surp Teotoros Manastırı olarak da adlandırılmıştır.

Surp Yeğya Manastırı

Bir tepecik üzerinde bulunmaktadır.

Hatsgıni’de başka manastırlar da bulunmaktadır ancak Balyan isimlerini tespit edememiştir. [83] S. Amadyan, Hatsgıni köyünde papaz bulunmadığını belirtmektedir. [84]

Khoroç/Yazmakaya Köyü

Khoroç Köyü, ismini coğrafi yapısına borçludur. Köy, dört dağın ortasındaki çukurluk arazide olduğundan Ermeni derin manasına gelen “khor” kelimesinden türetilmiş bir ismi vardır. [85]

Civar dağlardan Khoroç (günümüzde Yazmakaya) (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Köyde bulunan Surp Asdvadzadzin Kilisesi, Hovhannes Matigyan’ın “Museş yev Galenige” çalışmasında da geçmektedir. [86]

“Köyü süsleyen bir kiliseleri bulunmasına rağmen halk çok sefil olmuş, sahipsiz kalmıştır, yani papazları yoktur.” [87]

S. Amadyan, Khoroç Köyü’nde papaz bulunmadığını belirtmektedir. [88]

Maşgerd/Çakırtaş Köyü

Maşgerd Köyü, Fırat Nehri kıyısında, bayır üzerindedir. [89]

Surp Sarkis Kilisesi

Köydeki hisara doğru kısa bir mesafede Surp Sarkis Kilisesi bulunmaktaydı. Fırat Nehri’den 35-50 adım ileride, kayalık üzerinde bir yapıydı. Bir çeşit kum ve kesme taşlarla inşa edilmiştir. Kilisenin kapısı o kadar alçaktı ki ancak dört yaşında bir çocuk dik bir şekilde içeri girebilirdi. Kilisenin pencereleri 10-15 cm genişliğinde ve 25-30 cm yüksekliğinde kayalara açılmış oyuklardan oluşmaktaydı ve kilisenin içi o kadar loştur ki gündüz bile içeride bir şeyler okumak zordu. Duvarları sur gibi kalındır; çatısı 2 cm’den kalındı. Binanın içi dikkat çekiciydi. Kilisenin girişinden başlayan merdivenler ikiye ayrılmaktaydı. Birinci kilisenin ana mihrabına doğru gidiyor; ikincisiyse üzerine kitabesi bulunan taş mihraplı başka bir kiliseye gidiyordu. Bu kitabeye göre burası zamanında iki dindaş halkın (Ermeniler ve Rumlar) kilisesi olmuştur.

Rivayete göre, kilise iki olan bir kız ve erkek kardeş tarafından, kabir olarak yapılmıştır. Hovhannes Matigyan, ana mihraptan kilisenin ortasına doğru 4-5 adım atıldığında, büyük mezar taşlarının görülebildiğini yazmaktadır.

Surp Sarkis’in Maşgerd Köyü’nün kilisesi olması olasıdır. Zira Maşgerd eskiden Fırat kıyılarında yükselen kayalık üzerinde bulunmaktaydı. Daha sonra Fırat’ın taşmaları ve bunlar nedeniyle can kayıpları yaşanması nedeniyle Maşgerd halkı buradan uzaklaşmış ve yeni Maşgerd Köyü’nü kurmuşlardır. Kilise ise eski köylerinin hatırası olarak bir ziyaret yerine dönüşmüştür. Kilisenin dış duvarları çok sayıda haç oymalarıyla süslüydü. Binanın üzerinde zamanla okunamaz hale gelmiş ve muhtemelen kilisenin yapılış tarihinin belirtildiği bir kitabe bulunmaktadır. [90]

Maşgerd’deki eski Surp Sarkis Kilisesi bir depremde yıkılmış; yeni kilise ise Pakhdigyan zamanında hâlâ ayaktaymış ve çobanlar, hayvanlarını bu kilisenin arazisinde otlatırmış. Surp Sarkis, hem sağlam yapısı hem de Surp (Aziz) Sarkis’i, Hz. Ali kadar kutsal sayan kızılbaş Kürtler sayesinde ayakta kalmayı başarmış. Kış aylarında, dağlar ve ovalar karla kaplıyken, Kürtlerin de Maşgerdlilerle birlikte kiliseye giden yoldaki karları küremesinin nedeni budur. [91]

Surp Sarkis Kilisesi’nin güneyinde Vartabed [rahip] çeşmesi bulunmaktaydı. Kilisenin yakınından geçenler mutlaka buradan su içerdi. Kilisede görevli olan vartabedlerden birinin bu çeşmeyi yaptırdığı düşünülmektedir. [92]

Surp Sarkis Kilisesi’nin önündeki dutluğun hasadı ve kilisenin mülklerinden elde edilen gelir fakirlere dağıtılırdı. [93]

Eski Maşgerd mezarlığı kilisenin karşısında bulunmaktaydı ve burada vartabedlere, piskoposlara ait mezarlar vardı. [94]

Maşgerd/Çakırtaş Köyü (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Poladyan’a göre Maşgerd’de Surp Asdvadzadzin isminde bir kilise bulunmaktadır ancak hakkında bilgiye ulaşılamamıştır. [95]

Maşgerd’de yeni yapılmış bir kilise, okul ve iki papazdan bahsedilmektedir. Muhtemelen bahsi geçen kilise Surp Asdvadzadzin’dir. [96]

Belli bir dönem, Maşgerd’de öğretmen bulunmadığından, öğrencilere köyün papazı ders vermiştir. [97]

Maşgerd’deki Protestan Kilisesi

Poladyan, Arapgir’de 1853’te başlayan misyonerlik faaliyetleri üzerine Maşgerd’de bir Protestan kilisesi inşa edildiğini belirtmektedir. [98]

Maşgerd, Ançırti ve Dzakum’daki yüksek eğitim seviyesi Protestan misyonerlerin çabalarıyla oluşmuştur. [99]

Maşgerd Köyü’ndeki Ziyaret Yerleri

  • Maşgerd’in güneydoğu girişinde, ağaçlıklı, 10 adet taş teknesi bulunan bir çeşme vardı. Yerliler bu ziyaret yerine Verin [yukarı] Çeşme diyorlardı. Sıtmaya yakalananlar şifa bulmak için buraya gelirlerdi. Çeşmenin suyu çok beğenilirdi. Çeşme yakınların büyük dut ağaçları vardı. Köyün çobanları, öğlenleri hayvanlarını genellikle bu çeşmenin etrafına toplardı. [100]
  • Köyün güneyinde, Surp Aharon ziyaret yeri açıklık bir alan olmasına rağmen bazen burada ayin düzenlenirdi. Bu kutsal mekân yakınlarında bulunan günlük ağacına, Surp Aharon’dan şifa dileyen imanlılar bez parçaları bağlarlardı. [101]

Maşgerd Köyü Din Görevlileri

  • Papaz Avedis Der-Avedisyan, üyesi olduğu Maşgerdli Der-Avedisyan ailesinden 7 papaz çıkmıştı. Bunlardan sonuncusu olan Papaz Avedis, Maşgerd’deki Surp Sarkis Kilisesi’nin yapılışında büyük rol oynamış ve kilisenin içerisine defnedilmiştir. [102]
  • Protestan Papazı Mardiros Siraganyan (Arapgir şehri din adamları kısmına bakınız.)

Sağmıga Köyü

Sağmıga'dan bir manzara (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Sağmıga Köyü’nde Surp Asdvadzadzin isminde bir kilise bulunmaktaydı. Poladyan’a göre küçük, taş bir yapı olan kilisenin salonu okul olarak kullanılmaktaydı. [103]

Yeni yapılan kilisenin bir lojmanı (yetim veya sahipsiz çocuklar için), bir papazı ve öğretmeni vardı. [104]

Vank/Salkımlı Köyü

Vank Köyü, Agno Çah/Çay nehrinin kıyısında bulunuyordu. [105]

Köyde harabe bir kilise vardı ancak kilisenin ismi hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Kilisenin yukarısında dört katlı bir hisar vardı. Bu hisarın ilk katında, duvara oyulmuş bir mihrap görünmekteydi. Mihrabın önünde, ikinci kata çıkan taş merdivenler vardı. [106]

Vank/Salkımlı Köyü (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Kuşna/Küşne Köyü

Kuşna'dan (günümüzde Küşne) bir manzara (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Asdvadzadzin Ziyaret Yeri

Kuşna Köyü, Arapgir’den beş saatlik bir mesafede, Vogekedag’ın kıyısındaydı. [107]

Surp Asdvadzadzin isminde bir kilisesi vardı. Burası bir manastır kalıntısıydı ve ziyaret yeri olarak sayılıyordu. Mardiros Pehlivanyan, makalesinde buradan bahsetmektedir. Ziyaret yeri bir dağın başındaydı ve insanlar çoğunlukla cumartesi günü buraya giderlerdi. Ziyaret bir hafta kadar sürerdi. Arapgir Kazası’ndaki Ermeni köylerinde yaşayanların neredeyse tümü buraya ziyarete gelir, dua eder, acılarını anlatır, şifa dilerdi. Aşağıda, bu ziyaret yerinde okunan bir şarkıyı aktarıyoruz: [108]

Ari Asdvadz hartsın merots
Vor abavenn yes neğelots
Has oknutyan dzaarayits ko
Ler oknagan azkis hayots 
[109]

[Dertlerimiz duy Allahım/sen dara düşenin sığınağısın/ kulunun yardımına koş/Ermeni milletine yardım et]

S. Amadyan, Kuşna Köyü’ndeki kilisenin papazının olmadığını belirtmektedir. [110]

Vağaşen/Vağşen/Bahadırlar Köyü

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Köyün dışında, Surp Asdvadzadzin isminde bir kilise bulunmaktaydı. [111] Kilisenin yanındaki toprak setlerde, vaftiz olamadan ölen çocuklar gömülüydü. Kiliseye yaklaşık 12 basamaklı bir merdivenle iniliyordu. Kilisenin girişinde, solda coşkun bir pınar vardı ve bu pınarın sesi kulak ağrısına iyi gelirdi. [112] Kilisenin çan kulesi yoktu. Vağaşenliler, 1907 tarihinde kiliseye bir çan kulesi yapmaya karar vermiş ancak yetkililerin engeline takılmışlardır. Kilise için hazırlanan çan Edirne’de dökülmüş ve üzerine bağışçıların isimleri oyulmuştur.

Dırtad Balyan, Vağaşen Manastırı’nın Arapgir’den yedi, Eğin’den ise on iki saat uzaklıkta olduğunu belirtmektedir. Manastır, Arapgir Piskoposluğu’na bağlıdır. Vağaşen’deki Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nin 1905 yılnda hâlâ ayakta olduğu bilinmektedir. Kilise, bir ihtimal 1834 tarihinde yeniden yapılmış olabilir. Dırtad Balyan’a göre çok uzun süre önce harabeye dönüşmüş olan manastır, eskiden kilisenin yanında bulunmaktadır. [113]

S. Amadyan, Vağaşen kilisesinde papaz bulunmadığını belirtmektedir. [114]

Beleneg Kilisesi

Vağaşen’den doğuya doğru bir saatlik bir mesafede, Fırat kıyısında Beleneg isminde bir kilise bulunmaktaydı. Bu kilisenin dört bir yanında, hatta köye uzanan yol boyunca eski yerleşim yerlerine ve yedi tane kilise harabesine ait kalıntıları görmek mümkündü. Beleneg Kilisesi’nden biraz içeride, odalara ayrılmış kalemsi bir kaya vardı. Yerliler buraya “Karok Odalar” adını vermişti. Bu kaleden biraz uzakta, Fırat kıyısında iki sağlam kale vardı. Tüm bu izler, Vağaşen’in geçmişte büyük bir kasaba olduğunu düşündürmektedir. [115]

Vağaşen Köyü Din Görevlileri

Papaz Levon Nigoğosyan (sivil adıyla Krikor Nigoğosyan): Nigoğosyan, çok sayıda Vağaşenlinin ısrarı üzerine, 1911 tarihinde Diyarbakır’da Başpiskopos Zaven Yeğyayan tarafından papaz takdis edilmiştir. Papaz takdis edildikten sonra Vağaşen’e dönmüş ve 40 günlük tövbesini kilisenin bitişiğindeki okulda tamamlamıştır. Papaz Levon, Vağaşen’deki ilk ayinini Kutsal Haç’ın Görünmesi [Yerevman Khaç] yortusunda, Arapgir’den gelen üç papazla, Papaz Tornig, Papaz Goryun ve Ançırtili Papaz Parseğ Poğharyan’la birlikte düzenlemiştir. [116]

Ançırti/Topkapı Köyü

Ançırti Köyü, Arapgir ile Eğin şehirlerinin ortasında, Eğin’den 9-10 mil güneyde, Arapgir’den ise 9-10 mil doğuda bulunmaktaydı. [117]

Ançırti (günümüzde Topkapı), 1907 (Kaynak: Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri [Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969).

Surp Nışan Kilisesi

Ançırti Köyü’nde Surp Nışan isminde bir kilise vardı. Kilise hakkında, “Ançırti ve civar köylerdeki suçlular hakkındaki bir kayıtta”, Ançırti’nin muazzam kilisesi ve iki okuluyla, civar şehirlerin ve köylerin hayranlığını kazanmış olduğu belirtilmektedir. [118]

Poladyan’a göre Ançırti Köyü papazları mükemmeldir. [119]

Ançırti Köyü Din Görevlileri

  • Papaz Garabed: Hamidiye Katliamları’ndan önce Ançırti’nin papazlığını Papaz Garabed yapmaktadır. Hamidiye Katliamları sırasında Fırat kıyısında öldürülmüştür. Papaz Garabed’in oğlu, Arakel Ağpar diyakoz, muganni, zangoç ve öğretmendi. [120]
  • Papaz Harutyun Poğaryan, Ançırti’de papazlık yapmıştır. [121]
  • Papaz Garabed Derderyants, Ançırti’de görev yapmış din adamlarındandır. [122]

Vağaver/Ağın Köyü

Vağaver nüfusunun yarısı Ermenilerden oluşmaktaydı. Ango Çayı kıyısında, vadi içinde, Fırat’a kadar uzanan yüksek dağlarla çevrili bir köydü. [123]

Tarihi olarak Cermag Dzak ismiyle anılsa da yerliler köye Vağaver demiştir. Türkler ise köyü Ağın şeklinde adlandırmıştır. [124]

Vağaver Köyü’nün papazı yoktu ancak hem Protestan hem Apostolik öğretiye hakim bir din görevlisi vardı. Bu görevli vaaz veriyor, vaftiz yapıyor ve köydeki cenazeleri, Protestanları Protestan âdetlerine, Apostolikleri Apostolik âdetlerine göre, kaldırıyordu. [125]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Vağaver’de Surp Asdvadzadzin isminde bir kilise ve bir papaz vardı. [126]

Protestan Kilisesi

Surp Asdvadzadzin Kilisesi dışında köyde bir de Protestan kilisesi vardı. 1860’larda Amerikalı misyonerlerin kazalara gelip okul ve kilise tesis etmeye başlamalarının ardından Vağamer’de de Protestanlık yayılmıştır. [127]

Vağaver’deki Ermenilerin çoğunluğu Protestan olmuştur. Poladyan, başlarda Protestanların gün boyu azimle kilise inşaa etmek için çalıştıklarını; Apostoliklerin de gece olunca inşaatı yıktıklarını, yerel otoritelerin de iki tarafın “kabahatlerine” göz yumduğunu belirtmektedir. Nihayetinde, Protestanlar köy merkezinde kilise inşa etmek için aldıkları araziyi bırakmış ve köyün sınırında papaz lojmanı ile okulu da olan üç katlı büyük bir kilise inşa etmişlerdir. Ne var ki 1915 öncesindeki yıllarda köydeki Apostolik kilise ve okul kapalıdır. Çünkü köyde kalan 5-6 Apostolik ailenin maddi imkânları ne papaz ne de öğretmen tutmaya yetmemektedir. [128]

Vağaver’deki Protestan kilisesinde ayin “Aravod lusa” duası başlar ve Şınorhali’nin ilahileri okunurdu. Apostolik Ermeniler Pazar günleri mutlaka Protestan kilisesine giderlerdi. Paskalya’da ise köye bir papaz gelirdi; bu dönemde hem Apostolik hem de Protestan halk kilise doluşur, ayine katılıp vaazı dinlerlerdi. [129]

Vağaver Köyü Din Görevlileri

  • Aram Siraganyan, Arapgirli’ydi ve 1909 tarihinde Fırat Koleji’nden mezun olmuştu. Vağaver ve Hayni köylerinin din görevlisi olarak hizmet etmiştir. 1915 katliamlarında öldürülmüştür. [130]
  • Protestan Papazı Armenag Siraganyan, hayatı hakkında bilgi için Şepig Köyü din görevlileri bölümüne bakınız.

Ehnetsik/Salkımlı Köyü

Surp Asdvadzamayr Kilisesi

Zamanında Ani şehrinden Arapgir Kazasına göç edenler bu köye yerleştirilmiştir. Poladyan’a göre köyün ismi “Anetsik” [Anililer] şeklinden bozularak bu hale gelmiştir. [131]

Surp Asdvadzamayr isminde bir kilisesi vardır ancak kilise hakkında başka bilgiye ulaşılamamıştır. [132]

S. Amadyan, Ehnetsik köyünde papaz olmadığını belirtmektedir. [133]

Protestan Kilisesi

Ehnetsik köyünde bir Protestan kilisesi vardı. Bu kilise, Şepigli Protestan Papaz Melkon Minasyan tarafından, köylülerin ve misyonerlerin yardımıyla kurulmuştur. Kiliseyi kurduğu sırada Minasyan henüz Protestan papazı takdis edilmemiştir. [134]

Ehnetsik/Salkımlı köyünde bulunan Kutsal Tanrı Anası kilisesi, şimdilerde camiye dönüştürülmüştür. Fotoğraf George Aghjayan'ın.

Dzabılvar Köyü

Dzabılvar da Arapgir’in Ermeni köylerindendir. Ama ne yazık ki Poladyan’ın, K. Sırvantsdiyants’ın, Pakhdigyan’ın çalışmalarında veya diğer kaynaklarda bu köydeki kiliseler ve ziyaret yerleri hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. [135]

  • [1] Sarkis Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, badmagan-azkakragan hamarod desutyun [Arapgir ve civar köyleri, tarihi-etnografik kısa bir görüş], Beyrut, 1934, s. 123.
  • [2] A.g.e., s. 17.
  • [3] Punç, 2 Eylül 1869.
  • [4] Antranig Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri[Arapgir Ermenileri Tarihi], New York, 1969, s. 495-496.
  • [5] Pazmaveb, Temmuz-Ağustos 1953, s. 186.
  • [6] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 18.
  • [7] A.g.e. 
  • [8] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 494.
  • [9] ArevelkGazetesi, 26 Mayıs 1893.
  • [10] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 494-495.
  • [11] Mağakya Ormanyan, Azkabadum, 3. Cilt, Beyrut, 1961, s. 51.
  • [12] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 495-496.
  • [13] A.g.e., s. 496.
  • [14] A.g.e., s. 25-27.
  • [15] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 27.
  • [16] A.g.e.
  • [17] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 497.
  • [18] A.g.e., s. 497-498.
  • [19] A.g.e., s. 492-493.
  • [20] A.g.e., s. 498.
  • [21] A.g.e.
  • [22] A.g.e., s. 499.
  • [23] A.g.e.
  • [24] Nor Arapgir, 1958, Sayı 51, s. 1880-1881.
  • [25] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 489.
  • [26] A.g.e., s. 502.
  • [27] A.g.e., s. 510.
  • [28] Nor Arapgir, 1958, Sayı 51, s. 948-950.
  • [29] Ğugas İnciciyan, Aşkharhakrutyun [Coğrafya], I, Venedik, 1806, s. 306.
  • [30] S. Eprigyan, Pnaşkharhig Pararan, Venedik, 1902, s. 81.
  • [31] Püzantion, 1905 , Sayı 2806.
  • [32] Arevelyan Mamul, 1907, Sayı 21, s. 518.
  • [33] Hamazasb Vosgiyan, Sepasdiayi, Kharperti, Diarbekiri yev Drabizoni nahankneru vankerı[Sivas, Harput, Diyarbakır ve Trabzon vilayetleri manastırları], Viyana, 1962, s. 74.
  • [34] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 17; Arevelyan Mamul, Şubat 1885, Sayı 2.
  • [35] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 17.
  • [36] Avedaper, İstanbul, 1903, Sayı 14, s. 248-250.
  • [37] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 201.
  • [38] A.g.e.
  • [39] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 38.
  • [40] Ardaşes Kardaşyan, Nüter Ekibdosi Hayots Badmutyan hamar[Mısır Ermenileri Tarihi için konular], Kahire, 1943, s. 205-206.
  • [41] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 488.
  • [42] Sarkis Pakhdigyan, Vosgekedag, 3. Cilt, 1978, s. 146-147.
  • [43] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 525.
  • [44] A.g.e.
  • [45] Avedaper, İstanbul, 1903, Sayı 6, s. 107.
  • [46] A.g.e.
  • [47] A.g.e.
  • [48] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 128.
  • [49] A.g.e.
  • [50] A.g.e.
  • [51] A.g.e., s. 129.
  • [52] A.g.e.
  • [53] A.g.e.
  • [54] A.g.e.
  • [55] A.g.e., s. 130.
  • [56] A.g.e.
  • [57] Avedaper, İstanbul, 1903, Sayı 6, s. 107.
  • [58] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 106.
  • [59] A.g.e.
  • [60] A.g.e., s. 107.
  • [61] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 130.
  • [62] A.g.e., s. 130-133.
  • [63] A.g.e., s. 133.
  • [64] Masis, 28 Ocak 1898, Sayı 351.
  • [65] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 500.
  • [66] A.g.e., s. 107.
  • [67] Hişadagaran Yeprad Koleci, s. 47, 49, 59, 60.
  • [68] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 134.
  • [69] A.g.e., s. 114.
  • [70] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 134.
  • [71] A.g.e.
  • [72] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 111.
  • [73] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 134.
  • [74] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 113.
  • [75] A.g.e.
  • [76] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 135-136.
  • [77] Pakhdigyan, Vosgekedag, s. 191.
  • [78] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 136.
  • [79] A.g.e.
  • [80] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 112.
  • [81] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 138.
  • [82] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 134.
  • [83] A.g.e., s. 502.
  • [84] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 112.
  • [85] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 138.
  • [86] Sukias Eprigyan, Pnaşkharhig Pararan, 2. Cilt, Venedik, 1902, s. 195.
  • [87] Hovhannes Matigyan, Muşeğ yev Galenige, s. 113-119.
  • [88] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 112.
  • [89] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 140.
  • [90] Matigyan, s. 113-119.
  • [91] Pakhdigyan,Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 146.
  • [92] Poladyan,Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 117.
  • [93] A.g.e., s.117-118.
  • [94] A.g.e., s. 117.
  • [95] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 146.
  • [96] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 111.
  • [97] Poladyan,Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 183.
  • [98] A.g.e., s. 522.
  • [99] A.g.e., s. 120.
  • [100] A.g.e., s. 140.
  • [101] A.g.e., s.117.
  • [102] A.g.e., s.754.
  • [103] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 147.
  • [104] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s.110.
  • [105] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s.147.
  • [106] A.g.e., s.147-148.
  • [107] A.g.e., s.149.
  • [108] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 502.
  • [109] Mıgırdiç Boduryan, Hay Hanrakidag, Bükreş, 1938, s. 235,
  • [110] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s.112.
  • [111] Pakhdigyan, Vosgekedag, s. 205.
  • [112] A.g.e.
  • [113] “Nor Tsutsag Vanoreyits, II, Arapgiri yev Agna vankerı”, Püzantion, 10. Yıl, 29 Kasım-12 Aralık , Sayı 2806.
  • [114] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s.112.
  • [115] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s.150.
  • [116] Pakhdigyan,Vosgekedag, s. 207.
  • [117] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 83.
  • [118] Ançırti yev Şırçaga Küüğeru Vocrakordzneru Ararknerı: 1915-1918, [Ançırti ve civar köylerde işlenen suçlar listesi 1915-1918] Boston, s. 52.
  • [119] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 89.
  • [120] A.g.e., s.91.
  • [121] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 109.
  • [122] A.g.e.
  • [123] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 152.
  • [124] A.g.e., s. 153.
  • [125] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 99.
  • [126] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 112.
  • [127] Pakhdigyan, Arapgir yev şırçagayi küğerı, s. 153.
  • [128] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 98.
  • [129] A.g.e.
  • [130] A.g.e., s. 525.
  • [131] A.g.e., s. 84.
  • [132] Eprigyan, Pnaşkharhig Pararan, s. 807.
  • [133] Arevelyan Mamul, Mart 1885, s. 112.
  • [134] Avedaper, İstanbul, 1903, Sayı 6, s. 107.
  • [135] Poladyan, Badmutyun Hayots Arapgiri, s. 82.