“Castkilli Campan” (Catskills’e Giden Yol) - Video Dizisi

Video 1 | Ermeni Kef Müziği Efsaneleri

Amerikan-Ermeni Müziği Üzerine Ara Dinkjian Anlatımları, 08/01/25 (Son değişiklik 08/01/25). Çeviren: Arlet İncidüzen

Ara Dinkjian'ın Video Sunumunun Deşifresi

Merhaba, ben Ara Dinkjian. Huşamadyan benden Ermeni Amerikan müziği  olarak adlandırdığım benzersiz bir müzik türü üzerine bir dizi konuşma hazırlamamı istedi. Benzersiz diyorum çünkü bu tarz gerçekten Osmanlı İmparatorluğu ya da Ermenistan müziklerine hiç benzemiyor.

Ancak bu müzik hakkındaki bilgimin çoğu, biriktirdiğim devasa plak koleksiyonundan öğrendiklerimden geliyor. Ve bildiğim şey, Ermeni Amerikan müziğinin var olma sebebinin soykırımın bir sonucu olduğudur. Bu yüzden tanıklar ve kurtulanlar Amerika’ya vardıp yerleştiklerinde, sonunda, elbette, bir tür normal yaşam tarzına geri dönmeleri gerekiyordu. Ve müzik, elbette, bu bakımdan çok önemli bir parçaydı. Ancak, sonunda Amerikan kültüründen etkilenmekten kendilerini koruyamadılar. Ve biz bugün bundan bahsedeceğiz.

Bu ilk videoda, Amerikalı Ermenilerin bu müziği yaratmak için seçtikleri başlıca enstrümanların çoğundan ve sonraki nesilleri etkileyen önemli müzisyenlerden bahsedeceğiz.

O halde kesinlikle bir Ermeni enstrümanı olmayan ud ile başlayalım. Kökeni eski Pers imparatorluklarına dayanır lakin Araplar ve Türkler, Yunanlılar ve Ermeniler tarafından kullanılmıştır. Ve bence Amerika’da udla alakalı muhtemelen en önemli olay, benim Büyük Patlama adını verdiğim, 1950’de, aslen Kenkulyan soyadlı Udi Hrant’ın bir performans sergilemek için bu ülkeye gelmesiyle gerçekleşti, aslında onu gözlerini tedavi ettirmek için Yunan kökenli zengin bir Amerikalı buraya getirmişti ancak maalesef görme yeteneğini geri kazanamadı. Ancak buradayken, buradaki Ermeni toplumunun onu Türkiye’de yaptığı ve Amerika’ya ithal edilen kayıtlar sayesinde tanıdığını keşfetti. Udi Hrant 1901’de Adapazarı’nda doğdu. Ama dediğim gibi, Amerika’ya 1950’de geldi. Ve ilk seyahatinde verdiği birkaç konserin sonucunda, genç, ud tutkunlarından oluşan bir nesil meydana geldi. Ve ülkemizde bu kadar çok ud sanatçısının bulunmasının nedenlerinden birinin bu olduğuna inanıyorum.

Bahsetmek istediğim ikinci adam Marko Melkon. Aslında soyadı Alemşeryan’dı. 1894’te İzmir’de doğdu. Ve 1920’de Amerika'ya geldi. Ermenice, Yunanca ve Türkçe şarkı söyleyerek birçok kayıt yaptı. Daha çok kabare tarzında ud çalardı.

Sırada “Chick”, yani Charles Ganimian var. 1926’da New York, Troy’da doğdu ve Nor-Ayks adında bir grubu vardı. Ve çok yenilikçi bir müzisyendi. Aslında Atco plak şirketinden bir albüm yaptı ve “Chick” bize biraz caz etkisi verdi.

Ardından çok önemli bir ud sanatçısı olan George Mıgırdiçyan gelir. 1935’te Philadelphia’da doğdu. Enstrüman çalışı, Orta Doğu Türk hissini daha az yansıtan ve daha çok Ermeni tarzı hissedilen biriydi ve udu gece kulübünden konser sahnesine taşıdığı için itibar gördü. Ve hatta New York Filarmoni Orkestrası ile bile sahneye çıktı.

1937’de Kaliforniya, Fowler’da doğan Richard Hagopyan, Kef Time Band adlı grubuyla ünlüdür. Baron Richard sadece büyük bir ud sanatçısı değil, aynı zamanda iyi bir şarkıcıydı ve şu anda, sanırım, ailesinden üçüncü nesil müzisyenler mesleği icra etmekteler. Ancak, aile mesleğinin kurucusu kendisiydi.

Son olarak, 1941’de New York’ta doğan John Berberyan’ımız var. Çok heyecan verici, çok yeni bir yaratıcılığa sahip bir ud sanatçısı. Ve ana akım plak piyasasında bugüne kadar son derece etkili kalan iki albümüyle ünlü.

Bahsetmek istediğim bir sonraki enstrüman, elbette Avrupa’ya ait bir enstrüman olan klarnet. Klarnet hiçbir şekilde Ermeni enstrümanı değildir. Ama Amerika’ya gelen göçmenlerin yerel müzik mağazalarında zurna aradıklarını hayal edebiliyorum. Ve tabii ki zurna bulamayıp klarnetleri buluyorlar.

1895’te Palu’da doğan ve 1912’de Amerika’ya gelen Mesrob Takakçıyan’la başlayalım. Kevorkian, Columbia ve Margosian firmaları için birçok kayıt yapmıştır.

Sonra 1928’de Boston’da doğan Artie Barsamian’ımız var. 78 LP, CD’ler kaydetti ve caz ile big band’den de etkilenen çok çağdaş bir Amerikan tarzı geliştirdi.

1926 doğumlu Steve Boğosyan/Bogosian var ki bildiğim kadarıyla klasik, caz ve Orta Doğu müziğinde gerçekten yetenekli olan tek Amerikalı Ermeni müzisyen. Ve “Chick” Ganimian’ın Nor-Ayks adlı grubundaki klarnetçilerden biriydi.

Sonra 1930’da New York’ta doğan Suren Baronyan var. Nor-Ayks’taki bir diğer klarnetçiydi ama aynı zamanda John Berberyan’ın ana akım albümlerinde de çaldı. Ve sonunda Suren, bir nevi Orta Doğu caz grubu olan Taksim adlı grubunu kurdu, en eskilerden biriydi.

Ve son olarak, en sonuncusu ama en önemlisi, 1941’de Detroit’te doğan Khaçig/Khachig Kazarian. Hye-Tone adlı grupları vardı. Kef Time grubunun bir üyesiydi ve Khachig, o zamandan beri nesilleri etkileyen, kesinlikle benzersiz bir stil geliştirdi.

Bahsetmek istediğim bir sonraki enstrüman, 76 telli bir lap zither veya arp olan kanun. Kanunun kökenleri biraz tartışmalı, bu yüzden çok net değil. Ve ne yazık ki en azından bu ülkede, geçmişte olduğu kadar kullanılmıyor.

O halde Kanuni Garbis ile başlayalım. Kanuni, kanun ustası anlamına gelir. Garbis'in soyadı Bakırcıyan/Barkirjian’dı. 1884 Bursa doğumluydu. Ve 1921’de Amerika’ya geldi. Ama gelmeden önce de ünlü bir müzisyendi. Ve aslında Sultan’a hizmet eden bir saray müzisyeniydi. Sonunda Richard Hagopian’a müziği öğretti ve kendisi de yaklaşık 60 78 LP kaydetti.

Sonra 1892 Harput doğumlu ve 1912’de Amerika’ya gelen Zaven Yapçayan/Yapchaian var.

1915’te Erivan’da doğan Ara Sevanyan’ımız var. 1948’de Amerika'ya geldi. Harika bir müzisyendi. Ama nihayetinde Kaliforniya’da bir sosisli sandviç büfesi açtı. Ama yılda bir kez takım elbisesini ve kravatını giyip konser verirdi. Piyano eşliğinde çaldığı harika kanunla birkaç plak kaydı yaptı.

Ve son olarak, 1940’ta New ‘doğan Jack Çalıkyan/Chalikian var. Kef Time grubunun bir üyesiydi. Ayrıca John Berberyan’ın ana akım piyasa kayıtlarında yer aldı ve sonraki nesillere dersler verdi.

Bahsetmek istediğim bir sonraki enstrüman, elbette bir Avrupa icadı olan keman. Ve kanun gibi, o da eskisi kadar çok kullanılmıyor. Ama en azından bazı harika Amerikalı Ermeni keman sanatçılarını takdir etmek istiyorum.

Nışan Sedefçiyan/Nishan Sedefjian’la başlayalım. 1885’te Trabzon’da doğdu, 1926’da Amerika’ya geldi ve Columbia, Victor, Pharos ve Kaliphone’da kayıtlar yaptı.

Stepan Simonyan 1887 Harput doğumluydu. 1907’de buraya geldi ve 12 inçlik Columbia 78 kaydı yaptı, bu tür plaklar genellikle çok önemli sanatçılara ayrılmıştır ve oğlu Haygaz'ın piyano çaldığı Pharos etiketine sahiptir. Yani piyano ve keman, çok benzersiz bir kombinasyon.

Vartan Margosyan bu müzikte çok, çok önemli bir figürdür. 1891’de, Harput dağlarında küçük bir köy olan Şeyh Hacı’da doğdu, aslında anne tarafından büyükbabam ve büyükannem de oradan. 1908’de Amerika’ya geldi ve kendi adıyla 100’den fazla kayıt yaptı. Ve çok, çok tiz bir sesle şarkı söylerdi. Onun kayıtları özellikle değerlidir çünkü kendisi cilalı bir icracı olmasa da onun kayıtlarından Harput dağlarında insanların, halk müziğinin gerçekte nasıl duyulduğuna dair gerçek bir his elde ediyoruz.

Ruben Sarkisyan 1891’de yine Harput’ta doğdu ve 1911’de Amerika’ya geldi. Keman sanatçısı olmasının yanı sıra söz yazarıydı ve Sarkisyan Plakçılık adında kendi plak şirketini kurdu; eşi Vart’ın solistliğiyle 30 plak kaydetti.

Ve son olarak 1889’da Maraş’ta doğan Harry Hasekian’ımız var. Amerika’ya 1910’da geldi. Harry’s Oriental adında kendi şirketini kurdu ve Parseghian Records için de kayıt yaptı. Hasekian ayrıca ud da çalıyordu.

Dumbek dediğimiz enstrümandan bahsetmek istiyorum lakin bunun başka birçok adı var, tımpug , darbuka ve derbeki. Birçok ismi olsa da kökenleri belki de MÖ binden daha eskiye dayanıyor, inanın ya da inanmayın. Temel olarak sadece bir el davulu ancak 1920’lerde, 30’larda ve 40’larda en sık kullanılan ve en erişilebilir enstrüman, Suriye’den gelen bu metal enstrümandı. Bunlara kolayca erişilebiliyordu. Ve bu, çoğu Amerikalı Ermeni’nin çaldığı enstrümandı.

Ve 1912’de New York’ta doğan Aram Davidian ile başlıyoruz. Nor-Ayks’ın üyesiydi.

Sonra 1925’te Massachusetts’te doğan Buddy Sarkissian adında çok ilginç bir şahsiyet var. Kardeşi Mike Sarkisian ile birlikte kendi plakları vardı. Kef Time grubunun kurucu üyelerindendi. Ve birkaç dumbek, kokteyl davulu ve bongo içeren sıra dışı bir seti vardı. Ve hepsini bir nevi davul seti gibi aynı anda çalıyordu.

Sırada 1942’de Worcester’da doğan Bobby Sohigian var. Çok güçlü, çok net bir stili vardı ve birçok dumbek sanatçısını derinden etkiledi.

Ve son olarak, 1951’de Massachusetts, Somerville’de doğan Roger Krikorian’ımız var. Roger, bir virtüöz seviyesinde dumbek çalmanın yanı sıra, harika bir şarkıcıydı.

Son olarak, vokalistlerden bahsetmek istiyorum. Elbette, çoğu insan müzik denilince, şarkıcıları düşünür ve ben 1875’te Diyarbakır’da doğan ve 1902’de Amerika’ya gelen Hovsep Şamlıyan/Shamlian ile başlayacağım. Bay Shamlian’ın kendi plak şirketi vardı, üretken bir besteci ve şarkıcıydı; en ünlü şarkılarından biri, 100 yıldan fazla bir süre sonra hâlâ söylediğimiz Şeg Mazerov’du.

Sonra, 1884 yine Diyarbakır doğumlu, 1903’te Amerika’ya gelen Karekin Prudyan/Proodian var. Columbia, Victor, Sohag, Parseghian ve Oriental için neredeyse 50 kayıt yaptı. Şarkılarının çoğunu bugün hâlâ söylüyoruz.

Edward Boğosyan/Bogosian 1900 yılında İstanbul'da doğdu. Ve çok ilginç bir karakterdi. Aktör, komedyen, besteci ve şarkıcıydı. Ve en ünlü şarkısı “Sud e, Sud e”dir.

Ve son olarak, 1929’da Paris’te doğan babam Onnik Dinkjian var, 1946’da Amerika’ya geldi, 78’likler, 45’likler, kasetler, CD’ler kaydetti ve bunlar o zamandan beri her nesli gerçekten etkiledi.

Amerikalı Ermeniler tarafından kullanılan çeşitli enstrümanlar hakkında konuşmayı, bitirmeden önce, aslen Malatyalı olan Philadelphia’lı Vosbikian’lardan özel olarak bahsetmem gerektiğini söylemek istiyorum. Sanırım şu anda üçüncü veya dördüncü nesil müzisyenler. Ancak onlardan bahsetmemin sebebi, yerel kültürden, özellikle de büyük gruptan etkilenen, gerçekten yerleşmiş bu Amerikan Ermeni tarzı ve bu yaratım için onlara duyduğumuz minnettarlıktır.