Şirvan’ın İncekaya (eski adıyla Körmaş veya Kürmas) köyü yakınlarında Bizans yapımı Körmas kalesinin kalıntıları (Kaynak: Türkiye’de bulunan ve isminin gizli kalmasını isteyen bir fotoğrafçı).

Şirvan Kazası - Manastırlar, Kiliseler ve Ziyaret Yerleri

Yazar: Dikran Mardirosyan, 31/10/2023 (son değişiklik: 31/10/2023) - Çeviren: Arlet İncidüzen

19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında, Bitlis vilayetinin Siirt [Sığerd] sancağını dahilinde bulunan Şirvan bir kaza niteliğine sahipti ve İstanbul Ermeni Patrikhanesi Siirt Piskoposluğu’na bağlıydı. [1] 1915 Soykırımından önceki yıllarda, 1904’te başpiskopos Paren Melkonyan [2] ve 1908’de başpiskopos Goryun Sırapyan [3] Siirt piskoposlarıydı. Siirt, 1805 yılına kadar Muş’taki Surp Garabed manastırına bağlı bir piskoposluk merkeziydi. Ancak daha sonra piskoposların ve din adamlarının sancakla aynı adı taşıyan idari merkez olan Siirt’e, yeni bir yere taşınmasına karar verildi. 19. yüzyılın ikinci çeyreğinden 1865’e kadar, Siirt Piskoposluğunun yetki alanı Siirt (sancakla aynı adı taşıyan merkezi kaza), Şirvan ve Kharzan’ı ile Siirt sancağının ötesinde yer alan vilayetlerdeki birçok ilçeyi içeriyordu. [4]

Mevcut Türkçe adları köşeli parantez içinde belirtilmiştir.
Avav [Gürgencik]; Avin [Kayalı]; Baytarun [İkizler]; Berk [Yatağan]; Daraban [Dokuzçavuş]; Deravel [Yarımtepe]; Derik [muhtemelen Kayahisar]; Derik [muhtemelen Söbetaş]; Derzni [Adakale]; Cuma [Kaval]; Gındzik [Oya]; Göndegizan [Suludere]; Gorinan [diğer bilinen isimler Gurena, Gorihan]; Karve [Taşlı]; Kelin [Durankaya]; Kevican [Yolbaşı]; Khandak [İncecik]; Kigan [İkizler]; Kösakh [İncesırt]; Küfra [Şirvan]; Madan [Madenköy]; Matar [Sarıtepe]; Mazoran [Özdoğan]; Merc [Suluyazı]; Minar [Dilektepe]; Mızre [Aktay]; Nebayn [Turgutlu]; Pukh [Köprü]; Sematar [günümüzdeki adı bilinmiyor]; Sermet [muhtemelen Yamaç]; Seröz [Kesmetaş]; Şımelia [Sıvacık]; Siserk [Çayır]; Sımkhor [Sarıdana]; Sorian [Koyacık]; Zıvzik [Dişlinar]

MS 5. ve 6. yüzyıllarda Pers İmparatorluğu’nu yöneten Sasani hanedanı, Ermeni Apostolik Kilisesi’ne karşı ayrımcı dini uygulamalar yürüttüğünden, Büyük Ermenistan Krallığı’nın çeşitli güney ve güneybatı kavarlarında (kantonlarında) yaşayan Ermeni nüfusunun bazı kesimleri, Nasturiliğe geçtiler. Sonuç olarak, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında Şirvan kazasının çeşitli köylerinde “Nasturi Ermenileri”nin kalıntıları bulundu. [5] 19. yüzyıla gelindiğinde Şirvan az gelişmiş, ekonomik ve sosyal açıdan geri kalmış bir kazaydı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni nüfuslu bölgelerinde eğitimi teşvik eden Ermeni kilise kurumları ve cemaat kuruluşları, çoğunlukla yerel kiliselerde olmak üzere geniş bir köy okulları ağına sahipken, Şirvan’da neredeyse okul yoktu [6] ve kilise sayısı da azdı.

İstanbul’da yayınlanan 1904 tarihli Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Kapsamlı Takvimi, Siirt sancağındaki Ermeni kiliselerinin toplam sayısını 32 olarak gösteriyor. [7] 1896’dan 1908’e kadar İstanbul Ermeni Patriği olan Başpiskopos Mağakya Ormanyan’a göre, 1900’lerin başında, Siirt Piskoposluğunun yetkisi altında, Siirt (aynı isimli merkez kaza), Şirvan, Kharzan ve Siirt vilayeti içindeki ilçelerle birlikte bu bölgede 33 kilise vardı. Ormanyan, Siirt sancağındakiErmeni Apostolik Kilisesi’ne bağlı kişi sayısını 25.000 olarak tahmin ederken, sancağın Katolik Ermenilerinin toplamı 500’dü. [8] 1900 yılında, İstanbul’da yayınlanan Püragn dergisindeki bir başyazıda, Siirt’teki birkaç Katolik kilisesinin yanı sıra tek bir vaaz evine katılan 40 ila 45 Protestan Ermeni’nin olduğu belirtilmiştir. [9]

Ermeni Apostolik Kilisesi Ana Makamı’nın 1895 yılında Eçmiadzin’de yayınlanan Ararat mecmuası “Hayastanyats yegeğetsin Dacgasdanumk” (Türkiye’deki Ermeni Kilisesi) başyazısına göre, Hamidiye katliamları sırasında yaklaşık 1000’den fazla bölgede çeşitli manastır ve kiliseler bulunmaktaydı. Şirvan’ın aralarında Serus [Kesmetaş], Avin [Kayalı], Avav [Gürgencik], Nebayn [Turgutlu], Sermet [muhtemelen Yamaç] ve Siserk’in [Çayır] de bulunduğu 20 Ermeni köyü yerle bir edildi ve bazı Ermeni din adamları zorla Müslümanlaştırıldı. Geriye kalan Ermeni manastırları ve kiliseleri, Türk mollalarının İslam dogmalarını muzaffer bir şekilde vaaz ettiği camilere dönüştürüldü. [10] Bitlis’teki İngiliz Konsolos Yardımcısı James Henry Monahan Şirvan’a Kürtlerin Ermenilere ve yerel Süryanilere uyguladığı zulüm ve haksızlıklara ışık tutmak gayesiyle 1898’de gerçekleştirdiği ziyaret sırasında “neredeyse tamamı yeniden Hıristiyanlığa dönmüştü.” [11]

1902 yılında Siirt Piskoposluğu tarafından hazırlanan istatistik raporu Şirvan’da bir manastır ve 19 (diğer tahminlere göre 21) kilise sayıyordu. [12] Patrikhane tarafından 1913-1914 yıllarında yapılan ve tablo halinde sonuçları Paris’teki Bibliothèque Nubar de l’UGAB’da bulunan nüfus sayımında, bilinmeyen bir nedenden ötürü, Şirvan’daki Ermeni manastır ve kiliselerine ilişkin herhangi bir rakam çıkmamaktadır. [13] Kévorkian ve Paboudjian’ın elindeki güncellenmiş Patrikhane nüfus sayımı verileri, 1914’te Şirvan’daki kilise sayısının dokuz olduğunu gösteriyor. [14] Patrikhane rakamlarını, elindeki ek nüfus sayımı verilerini kullanarak yükselten Kévorkian tarafından kaleme alınan inceleme, 1915’ten önce Şirvan’da 11 kilise tespit etmektedir. [15]

Şirvan’daki Hıristiyan köylü nüfusunun büyük bir kısmı Ortodoks Süryaniydi. Bu Süryanilerin bir kısmının Ermenice konuşması nedeniyle etnik kökenleri dönemin Ermeni kaynaklarında her zaman belirtilmiyordu. [16] İrlandalı coğrafyacı Henry Lynch’in 1890’ların sonlarında kısa Bitlis ziyareti sırasında tanıştığı Süryani bir rahip, “Süryanilerin bir kısmının göç ettiği, çoğunluğunun da Ermenileştiği” konusunda hemfikirdi. Lynch, “imanlıların neden Süryanicenin herhangi bir lehçesini yerine Ermenice konuştuğunu" sorduğunda rahip, “Çünkü burası Hayasdan’dır [Ermenistan]’’ diye yanıt verdi. Çoğunlukla Siirt ve Şirvan kazalarında olmak üzere Siirt sancağında yaklaşık 1.500 Süryani’nin bulunduğunu da sözlerine ekledi. Ruhani liderleri şu anda Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan, “Ermeni Mezopotamyası” diye anılan tarihi Mtsbin [Nusaybin] şehrindeki Mardin Patriğiydi. [17].

Aynı zamanda Ermeni Platosu’nun Şirvan gibi güney kesimlerinde yaşayan Ermenilerin Süryanileşme sürecinin tersine dönmesi de alışılmadık bir durum değildi. Ermeni yazar Dikran Mıgunt, Amidayi ardzakankneru veragoçumın (Amida’nın Yankılarının Yeniden Adlandırılması) adlı eserinde, bu iki etnik ve dini grubun birlikte yaşadığı bölgelerde görülen Süryanice harflerle yazılmış Ermenice bir İncil’den bahsetmektedir. Kitap büyük olasılıkla henüz ana dillerini kaybetmemiş ancak asimile olmuş Ermenilere yönelikti. Ermeni Apostolik ve Yakubî Süryani kiliseleri arasında önemli teolojik farklılıkların bulunmaması, Şirvan sakinlerinin bir kısmı da dahil olmak üzere Ermenilerin Süryanileşmesinde dikkate değer bir rol oynamıştı. Osmanlı devleti, Yakubî Süryanileri resmi olarak Ermeni milletinin [18] bir parçası olarak değerlendirdi ve onların kiliselerini ve cemaatlerini İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin yetkisi altına soktu. [19]

Siirt’in 20 kilometre kuzeydoğusunda, eski adı Körmaş veya Kürmas olan Şirvan’ın bugünkü İncekaya köyü yakınında,Körmaş Kalesi adı verilen şato benzeri bir kale bulunmaktadır. Bu Ortaçağ kalesinin, bölgeye sahip olan Bizanslılar tarafından inşa edildiğine inanılıyor lakin kale 11. yüzyılda Orta Asya bozkırlarından bölgeye izinsiz giren Selçuklu Türkleri tarafından ele geçirilmiştir. Muhteşem kalede konaklama odaları, bir hamam, yiyecek depolamak için mahzenler ve küçük, şirin bir kilise bulunuyordu.

Bu çalışma aşağıda listelenen birkaç birincil kaynağa dayanmaktadır: Tatevos Hagopyan, Istepan Melik-Bakhışyan ve Hovhannes Parseğyan’ın, Hayasdani yev Haragits Şırçanneri Değanunneri Pararan [Ermenistan ve Bitişik Bölgelerin Toponimi Sözlüğü] isimli sözlüğü, 1884 yılında Batı Ermeni vilayetlerini kapsamlı bir şekilde gezen Ermeni okul müfettişi Manuel Mirakhorian tarafından yayınlanan gezi rehberi, 1898 yılında Şirvan’a giden ve dört küçük köy dışında kazadaki tüm Hıristiyan köylerini ziyaret eden Konsolos Yardımcısı James Henry Monahan’ın seyahat raporu, İstanbul’daki Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin 1904 ve 1908 Salnameleri, Raymond Kévorkian’ın 2012’de yayınlanan Ermeni Soykırımı tarihi üzerine incelemesi, Püragn dergisi ve Ararat dergisi ek de veriler sağlamıştır.

  • Batı Ermenistan’a giden Ermeni folklorcu Arisdages Devkants’ın gezi raporu;
  • 1902 yılında Siirt Piskoposluğu tarafından hazırlanan İstatistik Raporu ;
  • Kévorkian ve Paboudjian’ın (1992) elindeki 1913-1914 İstanbul Ermeni Patrikhanesi nüfus sayımından elde edilen ek veriler;
  • Yazar Teotoros Lapcinçiyan’ın (Teotig) 1921 yılında yazdığı soykırım sırasında Ermeni din adamlarının çektiği acıları anlatan kitap; [20]

Osmanlı’nın son döneminde, Şirvan kazasındaki manastır, kilise ve hac yerlerinin listesi bulunmaktadır. Listede, mümkün olduğu ölçüde, Teotig’in çalışmasından görevli din adamlarının sayısı ve bilinen isimlerine ilişkin bilgiler, Siirt Piskoposluğu’nun 1902 istatistik raporundan, Paris’teki Bibliothèque Nubar de l’UGAB’da bulunan 1913-1914 Patrikhane nüfus sayımından alınan bilgiler ve Soykırımda hayatta kalan Gındzik köyünden bir tanığın tanıkları yer almaktadır. Aşağıda sunulan bilgiler aksi belirtilmedikçe yaklaşık 40 yıllık bir dönemi veya 1878’den 1915’e kadar olan bir dönemi kapsayan kaynaklardan alınmıştır. Şirvan’da Ermeni manastırlarının, kiliselerinin ve hac yerlerinin bulunduğu kasaba ve köylerin güncel Türkçe isimleri ve coğrafi koordinatlarına, aşağıdaki “Şirvan Kazası — Demografi” makalesine.

Şirvan kazası manastırları

Şirvan, bu çalışmanın kapsadığı dönemin çoğu boyunca keşfedilmemiş kaldığı için, bu çalışma için kullanılan kaynakların çoğu, ilçede hiçbir Ermeni manastırı olmadığını bildirmektedir. Bunun bir istisnası, Matar köyünde (bugünkü Sarıtepe) isimsiz bir manastır ve Sematar’da (şimdiki köyün adı bilinmiyor) manastır olarak hizmet veren bir kilisenin tespit edildiği 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporudur. Diğer bir istisna ise, 1900 yılında İstanbul’da yayınlanan Püragndergisinde yer alan ve yazarının “ünlü bir yapı” olarak tanımladığı Surp Khaç manastırını Şirvan’a yerleştirdiği “Sığerd” makalesidir. [21] Ancak Surp Khaç manastırının, Bitlis’in Ermeni nüfuslu Sığ köyünün hemen batısında, Bitlis vilayetindeki komşu Khizan (Hizan) kazasının bir bölümünü oluşturan Mamrtank köy grubunda yer aldığı bilinmektedir. Görünüşe göre, bu manastırın bulunduğu yer o kadar ünlüydü ki Şirvan’ın komşu köylerinin sakinleri muhtemelen hac veya hürmet amacıyla oraya gidiyorlardı.

Matar’daki Surp Hovsep Manastırı

Surp Hovsepa vank olarak da adlandırılan manastır, Siirt’in 15 kilometre (9 mil) kuzeybatısında bulunuyordu. [23] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, manastırın 20. yüzyılın başında harabe halinde olduğunu gösteriyordu.

Sematar’daki Meryem Ana (Surp Asdvadzadzin) Manastırı (kilise)

1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında manastır olarak hizmet veren bu köy kilisesinin yarı yıkılmış olduğunu belirtiyordu.

Sığavank (Sığa vank) veya Kutsal Haç Surp Khaç) manastırı

Meryem Ana Manastırı (Derzhku Surp Asdvadzadzni vank) adıyla da biliniyordu. 1895 yılındaki Hamidiye katliamları sırasında Kürtler, Surp Khaç manastırını camiye dönüştürdü. [24]

Khıntragadar Meryem Ana Manastırı (Khıntragadar Surp Asdvadzadzni vank)

Şirvan kazasının komşu köylerine yakın olan ve sakinlerinin ziyaret ettiği bir diğer manastır da Ermenilerin yaşadığı Amp veya Amb (bugünkü Çalıdüzü) [25] köyünün orta kesiminde bulunan Khıntragadar Surp Asdvadzadzni manastırıydı. Bitlis vilayeti (Bitlis Merkez). Vaspurakan-Van manastırları hakkındaki risalenin yazarı Hamazasp Vosgiyan’a göre, manastırın inşa edildiği yılı tespit etmek zordur. Büyük olasılıkla inşaat 18. yüzyılın sonlarına varıyor. [26]

Şirvan ilçesinin kiliseleri

Ava

1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında köydeki isimsiz bir kilisenin harabe halinde olduğunu belirtiyordu. Hagopyan ve ark. köyde bulunan dini yapının Surp Tomas Kilisesi (Surp Tovmas) olduğunu öne sürmektedir.

Avin

1878’de Devgants ve 1902’de Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporunda Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin) yer alıyordu. Kilise düzgün ve kemerli bir yapıydı ve 20. yüzyılın başında sağlamdı. Ancak ek Patrikhane nüfus sayımı verileri ve Hagopyan ve ark. göre köyde Aziz Simon Kilisesi’nin (Surp Şımavon) olduğu tespit edilmiştir.

Baytarun

Kutsal Diriliş Kilisesi (Surp Harutyun). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin kısmen yıkılmış olsa da hâlâ sağlam olduğunu belirtiyordu.

Berk

Surp Sarkis Kilisesi. Monahan, 1895’te Zerfo’nun Kürt şeyhi ve adamlarının, dost bir Kürt tarafından korunan köy muhtarlarının evi dışında on dört Hıristiyan evinin tamamını yağmaladığını bildirdi. Kilise yağmalandı ve 1898 itibariyle hâlâ harabe halindeydi. [27] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin taştan yapılmış muhteşem bir yapı olduğunu ve 20. yüzyılın başında hâlâ sağlam olduğunu belirtiyordu.

Daraban

Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu kiliseyi harabe halinde kaydetmiştir. Piskoposluk listelerinin başka bir yerinde Daraban’dan, yirminci yüzyılın başında zaten harabe halinde üç kilisenin bulunduğu bir yer olarak bahsediliyor. [28]

Deravel

Kévorkian ve Paboudjian köyde Surp Şımavon Kilisesi’nin olduğunu tespit etmiştir. [29]

Derik

Derik’e (günümüzde muhtemelen Kayahisar) bağlı, Erun köyleri içindeki bir yerleşke olan bu köy, aşağıda Şirvan Merkez’deki aynı adı taşıyan köyle karıştırılmamalıdır. Derik köyü 20. yüzyılın başlarına kadar Surp Eçmiadzin Kilisesi olarak da bilinen Surp Vartavar Kilisesi’ne ev sahipliği yapıyordu. [30] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisede eski el yazmalarının saklandığını ve oyulmuş çapraz taşların en eski khaçkarların burada bulunduğunu kaydetmiştir. Kilise kapısının yanında duran khaçkarların tarihi 1060 ve 1071 yıllarına dayanmaktadır. Monahan, kilisenin 1898 yılında varlığını sürdürdüğünü ve saman deposu olarak kullanıldığını belirtiyor. Birkaç Ermeni aile, hepsine zorla Müslüman isimleri verilmiş olmasına rağmen, evlerinde Hristiyan ibadetlerini gerçekleştiriyor ve etrafta Müslüman olmadığı zamanlarda Hıristiyan isimlerini kullanıyorlardı. 1895 yılında, komşu köyün, muhtemelen Avin’deki (bugünkü Kayalı) Ermeni papaz, talep oldukça kiliseye hizmet veriyordu. [31]

Derik

Şirvan Merkez’sw bulunan bu Derik köyü (günümüzde muhtemelen Söbetaş), yukarıdaki Erun köy grubundaki aynı isimli yerleşim yeriyle karıştırılmamalıdır. Bu Derik köyünde Surp Yeğişe Kilisesi’nin bulunduğu bildirilmiştir.

Derzni

Aziz Yuhanna Kilisesi (Surp Hovhannes). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin zarif bir şekilde inşa edilmiş, dört apsisli muhteşem bir yapı olduğunu ve 20. yüzyılın başında hâlâ sağlam olduğunu belirtiyordu. Hagopyan ve ark. 1886’dan önce bu kilisede çok eski el yazmalarının bulunduğunu, bunların kötü saklama koşulları nedeniyle yok olduğunu bildirmiştir. Köyün biraz kuzeyinde eski bir kale ve yakınında bir manastır kalıntısı vardı.

Cuma

Meryem Ana Kilisesi’ni (Surp Asdvadzadzin) bildirmiştir. Ancak 1902’deki Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında sağlam bir şekilde ayakta kalan Aziz Yahya Kilisesi’ni (Surp Garabed) de tespit etmiştir.

Gındzik

Aziz Stephen Kilisesi (Surp Istepanos). Kilisede birkaç elyazması İncil vardı. Soykırımdan sağ kurtulan Berkho Azoyan’a göre, soykırımdan birkaç yıl önce köyü ziyaret eden İngiliz Konsolosu, Meryem Ana’nın resmini taşıyan, Ermenice gontag adı verilen eski bir kilise fermanının bu kilisede tespit etmişti. [32] Ziyaret eden konsolosluk yetkilisinin adı yalnızca tahmin edilebilir. P.J.C. McGregor’un 1910’dan 1912’ye kadar İngiltere’nin Erzurum Konsolosu olduğu biliniyor. William Beauchamp Heard ise 1907’den 1908’e kadar Bitlis’te İngiltere’nin Konsolos Yardımcısıydı. Görev yapan din adamlarından biri de Peder Gorgiz’di. Surp Istepanos kilisesinin yakınındaki mezarlıkta çivi yazılı kitabelerin bulunduğu büyük bir mezar taşı duruyordu. [33]

Gondegizan

Monahan, 1898 yılı itibarıyla Gondegizan sakinlerinin kilisesi veya rahibi olmadığını ve Bitlis’in Yakubî piskoposu tarafından yılda yalnızca bir kez ziyaret edildiklerini bildirmiştir. Köylülerin hepsi Müslüman olmaya zorlanmış ve 1896 yazına kadar yedi ay boyunca Müslüman yaşadılar, sonra hepsi Hıristiyanlığa döndü. [34]

Gorinan

Devgants, 1878’de Surp Yakub Kilisesi’ni (Surp Hagop) bildirmiştir. Ancak Patrikhane’nin ek nüfus sayımı verileri ve Teotig, Surp Kevork Kilisesi’ni tespit etmiştir. Görevli din adamı Peder Arsen Muradyan’dır. 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, Surp Kevork’un üç apsisli ihtişamlı bir kilise olduğunu belirtmektedir. Monahan’a göre, 1898’de Hıristiyan sakinler, köylerinde bir kilise ve rahip bulunduğundan, dinlerini özgürce yerine getiriyorlardı. [35]

Karve

Devgants 1878’de isimsiz üç kilise bildirmiştir.

Kelin

Surp Sarkis Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin taştan inşa edildiğini, yalnızca kemerin ahşaptan yapıldığını ve 20. yüzyılın başında hâlâ sağlam olduğunu belirtiyordu.

Khandak

Köy merkezinde isimsiz yıkık bir kilise. 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, köyden biraz uzakta başka bir kilisenin, harabe halindeki Surp Giragos Kilisesi’nin olduğunu tespit etmiştir.

Kigan

Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin). Teotig’e göre soykırım sırasında Peder Hagop Der-Hagopyan Khıntragadar manastırında görev yapmaktadır. [36] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin eski olduğunu, biraz Süryani tarzında inşa edildiğini ve 20. yüzyılın başında sağlam kaldığını belirtiyordu. Görev yapan ikinci din adamı Peder Parseğ, 1895’te Şirvan’daki katliamlar sırasında Bitlis’e kaçmak zorunda kalmıştır.

Küfra

Aziz Yuhanna Kilisesi (Surp Hovhannes). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu kilisenin yarı harap ve kullanım dışı olduğunu belirtmektedir. Kilise en son 1747’de yenilenmiştir. Köyün kuzeyinde eski bir kalenin kalıntıları vardı ve yakınında yerel Müslüman sakinlerin cami olarak kullandığı başka bir kilise bulunuyordu.

Madan [Maden?]

Devgants, 1878’de Surp Kevork Kilisesi’ni bildirmiştir. Yakubî Süryani köyü. Maden halkı Müslüman olma zorunluluğundan kurtulmuştur. Monahan, kilisenin oldukça iyi durumda olduğunu ancak köyün 1895’ten beri bir rahip tarafından ziyaret edilmediğini, bebeklerin vaftiz edilmediğini, ölülerin ise herhangi bir dini tören yapılmadan gömüldüğünü bildirmiştir. [37]

Nebayn

Devgants, 1878’de Surp Kevork Kilisesi’ni bildirmiştir. Ancak 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında sağlam kalan kemerli bir yapı olan Surp Sarkis Kilisesi’ni tespit etmiştir. Kilisede saklanan birkaç eski el yazması İncil vardı.

Pukh

Hagopyan ve ark. Surp Giragos Kilisesinden bahsetmektedir.

Sematar

Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin yarısının yıkıldığını belirtmektedir.

Sermet

1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, köydeki isimsiz bir kilisenin 20. yüzyılın başında harabe halinde olduğunu belirtiyordu. Hagopyan ve ark. köy kilisesinin Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin) olduğunu öne sürmektedir.

Serus

Devgants 1878’de Surp Tukhmanuk Kilisesi’ni bildirmiştir. Hagopyan ve ark. köyde iki kilisenin bulunduğunu öne sürer: Surp Kevork Kilisesi ve Surp Yeğya Kilisesi.

Şımelia

Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzşb). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin derli toplu ve küçük olduğunu ve 20. yüzyılın başında yarı sağlam kaldığını belirtmektedir.

Siserk

Aziz Yuhanna Kilisesi (Surp Hovhannes). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, kilisenin derli toplu ve güzel olduğunu ve 20. yüzyılın başında sağlam kaldığını kaydetmiştir. Hagopyan ve ark. köydeki dini yapıyı Aziz Simon Kilisesi (Surp Şımavon) olarak tanımlar.

Sımkhor

1902 Siirt Piskoposluğunun istatistik raporu köyde isimsiz iki kilise tespit etmiştir. Biri harabe halindeydi, sağlam kalan diğeri ise yerel Süryaniler tarafından kullanılıyordu.

Şirvan ilçesindeki hac/ziyaret yerleri

Matar’daki Surp Hovsepa Manastırı

1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında harabe halinde olan manastırın bir hac/ziyaret yeri olduğunu belirtiyordu.

Khıntragadar Surp Asdvadzadzni manastırı

Manastır Şirvan’ın dışında, komşu Khılat kazasında bulunuyordu. Ancak manastır, Şirvan köylüleri tarafından ünlü bir ziyaret yeri olarak görülüyordu. Oraya her yıl hac ziyareti için belirli bir tarihte, Hampartzum (Yükseliş) bayramında giderlerdi. [38]

Derik’teki Surp Vartavar veya Surp Eçmiadzin Kilisesi

1902 Siirt Piskoposluğunun istatistik raporu kilisenin ünlü bir hac yeri olduğunu gösteriyordu.

Serus’taki Surp Tukhmanuk Kilisesi

Şirvan köylülerinin saygı duyduğu kilisenin içinde veya yakınında bir hac yeri vardı. [39]

  • [1] Mirakhoryan, Manuel, Nıkarakragan uğevorutyun i hayapınag kavars Arevelyan Dacgastani [Doğu Türkiye’nin Ermeni Nüfuslu Bölgelerine Tanımlayıcı Bir Yolculuk]. İstanbul: Bardizbanyan Matbaası, 1884, Cilt. 1, s. 75.
  • [2] 1904 Intartzag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Kutsal Kurtarıcı Ermeni Hastanesi’nin 1904 Salnamesi], İstanbul. H. Matevosyan Matbaası, s. 374.
  • [3] 1908 Intartzag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Kutsal Kurtarıcı Ermeni Hastanesinin 1908Salnamesi], İstanbul։ H. Matevosyan Matbaası, s. 249.
  • [4] 1908 Intartzag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Kutsal Kurtarıcı Ermeni Hastanesinin 1908 Salnamesi], s. 315.
  • [5] Badalyan, Keğam. “Arevmıdyan Hayasdani badmajoğovırtakragan nıgarakirı Medz Yeğerni nakhoreyin (mas VII)” [Ermeni Soykırımı Arifesinde Batı Ermenistan’ın Tarihsel-demografik Açıklaması, Bölüm VII: Bitlis Vilayetinin Güneydoğu İlçeleri], Vem, No 4 (56), 2016, s. 21.
  • [6] Verheij, Jelle. “‘The year of the firman’: The 1895 Massacres in Hizan ve Şirvan (Bitlis Vilayet)”, Études arméniennes contemporaines 10 (2018), s. 132.
  • [7] 1904 Intartzag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Kutsal Kurtarıcı Ermeni Hastanesi’nin 1904 Salnamesi], s. 375.
  • [8] Ormanyan, Mağakya, Hayots Yegeğetsin yev ir badmutyunı, vartabedutyunı, varçutyunı, paregarkutyunı, araroğutyunı, kraganutyunı u nerga gatsutyunı [Ermenistan Kilisesi: Tarihi, Doktrini, Kuralı, Disiplini, Liturjisi, Edebiyatı ve Mevcut Durumu]. İstanbul: V. & H. Ter-Nersesyan Matbaası, 1911, s. 261-262.
  • [9] Püragn, No. 19-20, 16 Mayıs 1900.
  • [10] Ararat , Sayı: 2 (29), Şubat 1896, s. 89 .
  • [11] Monahan, James Henry, Report on a Jouney to Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, May and June 1898, Londra: Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri, açık erişim: www.jelleverheij.net/sources/1891---1900/journey-in-sherwan/, s. 159v.
  • [12] Vicagakrutyun Sığerdi yev ir Temerun [Siirt ve Piskoposluklarının İstatistikleri]. İstanbul Ermeni Patrikliği Siirt Piskoposluğu, 1902 (Şirvan kazası bölümü), Sayfa 6-8.
  • [13] 1913-1914 İstanbul Ermeni Patrikhanesi nüfus sayımı, Paris: Bibliothèque Nubar de l’UGAB, s. 78.
  • [14] Kévorkian, Raymond ve Paul Paboudjian. Les Arméniens dans l’Empire à la veille du génocide. Paris: ARHIS, 1992, s. 506.
  • [15] Kévorkian, Raymond, The Armenian Genocide: A Complete History, Londra: AR Mowbray, 2012, s. 277.
  • [16] Verheij, “‘The year of the firman’”, p. 129.
  • [17] Lynch, H.F.B., Armenia: Travels and Studies, Cilt. 2: Türk İlleri. Londra; New York: Longmans, Green ve Co., 1901, s. 153.
  • [18] Osmanlı İmparatorluğu’nda bu terim gayrimüslim dini topluluğa atıfta bulunuyordu.
  • [19] Maloyan, Arman. “Tartzyak Aroratsadz hayeri masin” [Yeniden Süryanileşmiş Ermeniler Üzerine], Ermenistan ve Doğu Hıristiyan Medeniyeti, Bölüm II: Makaleler ve Özetler, Erivan: Kidutyun Yayınevi, 2017, s. 173.
  • [20] Lapçinciyan, Teotoros (Teotig), Goğgota Tırkahay Hokevoraganutyan yev ir Hodin Ağedali 1915 Dariin [Osmanlı Ermeni Din Adamlarının Golgotası ve Sürüsü’nün Felaket Yılı 1915]. Tahran: SN, 2014, s. 129-131.
  • [21] Püragn , Sayı 19-20, 16 Mayıs 1900, s. 299.
  • [22] Bu köyün kesin konumu bilinmemektedir; muhtemelen 38° 2’53.91"K, 42°35’49.89"D mevkiindeki bugünkü Dayılar yakınındadır.
  • [23] Hagopyan, Tatevos, Istepan Melik-Bakhışyan ve Hovhannes Parseğyan, Hayasdani yev haragits şıçanneri değanunneri pararan [Ermenistan ve Komşu Bölgelerin Toponimi Sözlüğü], Cilt. 3. Erivan: Erivan Devlet Üniversitesi Yayınları, 1986-2001, s. 446.
  • [24] Ararat , Sayı 2 (29), Şubat 1896, s. 90.
  • 38°19’19.29"K, 42°5’44.91"D veya yakınında bulunuyordu.
  • [26] Vosgiyan, Hamazasp, Vasburagan Vani vankerı [Vaspurakan-Van Manastırları], Cilt. 3. Viyana: Mıkhitaryan Matbaası, 1947, s. 924-925, 928.
  • [27] Monahan, Report on a Journey in the Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, s. 183.
  • [28] Siirt Piskoposluğu, Siirt ve Piskoposluk İstatistikleri, 1902 , sayfa 8, No. 7 .
  • [29] Kévorkian ve Paboudjian, Les Arméniens dans l’Empire Ottoman, s. 506.
  • [30] Siirt Piskoposluğu, Siirt ve Piskoposluklarının İstatistikleri, 1902, sayfa 8, No. 5 .
  • [31] Monahan, Report on a Journey in the Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, s. 171v, 172.
  • [32] Berkho Azoyan’ın 15 Ağustos 1916’daki tanıklığı, Virabyan, Amatuni, der., Hayots tseğasbanutyunı Osmanyan Turkiayum, Verabradzneri vıgayutyunner [Osmanlı Türkiye’sinde Ermeni Soykırımı: Hayatta Kalanların Tanıklıkları], Cilt. 2: Bitlis İli. Erivan: Zangak-97, 2012, Doc. 76, s. 117-118.
  • [33] Virabyan, Amatuni, der., Vışdabdoum. Hayots yeğerni aganadesneri açkerov [Vışdabadum: Tanıkların Gözünden Ermeni Soykırımı ], Erivan: Zangak-97, 2005, Cilt . 1, s. 320.
  • [34] Monahan, Report on a Journey in the Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, s. 195v.
  • [35] Monahan, Report on a Journey in the Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, s. 181v.
  • [36] Teotig, Osmanlı Ermeni Din Adamlarının Golgotası, s. 132.
  • [37] Monahan, Report on a Journey in the Cazas Sherwan, Sairt ve Aroh, s. 177.
  • [38] Vosgiyan, Vaspuragan-Van Manastırları, Cilt. 3, s. 937.
  • [39] Badalyan, A Historico-demographic Description of Western Armenia, s. 26.