Bulanık kazası - Kilise, Manastır ve Ziyaret Yerleri

Yazar: Dikran Mardirosyan, 26/06/2017 (son değişiklik: 26/06/2017), Çeviren: Arlet İncidüzen

Bitlis Viyaleti’nin Muş sancağında bulunan Bulanık kazası, Ermeni Apostolik Kilisesi’nin yardımcı piskoposluk makamıydı. Kesin kaynaklara göre Hark’taki (Bulanık’ın Ermenice tarihi adı) ilk kilise ya da piskoposluk MS 4. yüzyılda Ermeni Apostolik Kilisesi kurucusu Krikor Lusavoriç’in adıyla kutsanmıştı. Kilise, Büyük Ermeni Krallığı döneminde (MÖ 4. yy-MS 5. yy) Hark’a komşu bir bölge olan Apahunik’in baş şehri Malazgirt’te kurulmuştu. Bununla birlikte bu kilise ya da piskoposlukta hizmet veren piskoposların bazı kayıtlarda Apahunik’le ve bazılarında ise Hark’la bağlantılı görünmeleri nedeniyle bu iki bölgenin o dönemde aynı piskoposluğun yetki alanı içinde bulunduğu iddia edilmektedir. Çeşitli ekümenik divan kayıtlarından anlaşıldığına göre 5. yüzyıldan itibaren Hark kendi kilise ve piskoposluğuna sahip olmuştur. [1]

Iskalçelakordz Surp Nışan. Iskalçelakordz Surp Nışan manastırının yıkıntıları. (Kaynak: VirtualANI)

Bu durum, yardımcı piskoposluk makamının kuruluşundan sona erdiği 1915’e kadar Bulanık’ta Osmanlı dönemi boyunca da sürmüştür. Bulanık yardımcı piskoposluğu, Kop (Osmanlı döneminin sonlarında bölgenin merkezi olan yerel yerleşim) yakınındaki Surp Tanyel [Aziz Tanyel] Manastırında yerleşikti. Yardımcı piskoposluk makamı idari açıdan, Kop’un 49 mil güneybatısındaki Muş şehrinde bulunan Muş Piskoposluğuna bağlıydı. Piskopos Grigoris Aletçiyan, 1876-1882 ve 1885-1886 yılları arasında Muş piskoposu olmuştur. [2] 1908-1915 arasında görevi Nerses Karahanyan sürdürmüştür. [3] Bulanık yardımcı piskoposluk makamı, Muş piskoposluğuyla dini bakımdan birleşik olmasına, meclis toplantılarına katılma hakkı bulunmasına ve piskoposluk yetkisine rağmen meclis-i idare denilen Muş bölge divanında söz sahibi değildi. Soykırımdan önceki yıllarda Bulanık yardımcı piskoposu olan başrahip Hamazasp Vartanyan, aynı zamanda Surp Tanyel Manastırı başrahipliği görevini de idame ettiriyordu.

1870’lerin başından itibaren Muş’ta sayıları zar zor 100 haneyi bulan bir Protestan cemaat oluştu. [4] Bunlardan Bulanık içindekilerin, bir kaynağa göre bir düzine kadarı bir diğerine göre beş veya altı hanesi, Luteryen Ermeniler’di. [5] 1913’te rahip rütbesi aldıktan sonra Pastor (Protestan papaz) Melik Bağdasaryan bölgedeki Ermeni Protestan ailelere hizmet etmeye başladı. [6] 1900’lerin başında Muş sancağındaki Ermeni Protestan sayısı bin civarındaydı. Bu çalışmada, Bulanık’taki Katolik Ermenilerin hane sayılarını gösteren bir kaynak, şayet mevcutsa tabi, kullanılmadı. Bununla birlikte Muş’un başka yerlerindeki Ermeni Katoliklerin sayısı üç bin sayılmaktadır. [7]

Bulanık, Yeni yıl, Noel, Terndez (Hz. Meryem Yortusu), Surp Sarkis orucu, Paregentan (Paskalya perhizi öncesi festivali ), Coc Pas (Büyük perhiz), AvedaraniKuyrer (İncil Kızkardeşleri), Hampartzum (İsa’nın göğe yükselişi), Vartavar (Tecelli Yortusu), Asdvadzadzin ve Surp Haç (Tanrı’nın Kutsal Annesi ve Kutsal Haç) gibi dini tören ve bayramlarıyla ünlüydü. [8] Dini bayramlar yerel kilise ve manastırlarda geleneksel şekilde yerine getirilip kutlanırdı. Büyük Perhizin son cuması, herkesin katıldığı toplu yemek için yerel kiliseye her evden paylaşılmak üzere yiyecekler getirilirdi. Toplu yenen yemek Paskalya’dan sonraki güne kadar sürerdi. Vartavar’da Aziz Tanyel Manastırı’nda Bulanık ve Malazgirt’e komşu köylerin halkı için cirit oyunu, dans, şarkılar, adaklar içeren şenlikler düzenlenirdi. Ağustos’a denk gelen Asdvadzadzin ve Surp Haç zamanı, yerel halk yılın ilk hac ziyareti için Surp [Aziz] Tukhmanuk kiliselerine giderdi.

Aşağıdakiler Bulanık’ta kutsama ve günahları bağışlamalarıyla bilinen ve en saygı duyulan Hıristiyan azizleriydi. Liste azizlere dua edilen ibadethane ve ziyaret yerlerini de kapsamaktadır:

Surp Asdvadzadzin/Tanrı’nın Kutsal Annesi (Balak kunbet, Kanaç çunbar, Hatun yeğnik Surp Diramer)

Surp Diramer, günahkârları yerel tabirle “kötü yara” denilen cüzzamla cezalandırmasıyla korku salmıştı. Van Gölü’nün kuzey kıyısında [9] Aganc (Adilcevaz) yakınlarındaki Metsopavank manastırında bulunan Surp Asdvadzadzin Kilisesi, Tanrı’nın Kutsal Annesi’ne dua edilen ve Bulanık Ermenilerinin hac ziyareti yaptığı bir ibadethaneydi. Manastırın yakınındaki memba suyunun, şifalı olduğuna inanılır ve cüzzamlı bölgeler bu suyla yıkanırdı.

Muş’taki Surp Garabet (Mışo Sultan Surb Karapet)

Surp Garabed, inananların dileklerini yerine getirmesiyle bilinirdi. Bu azize, Muş şehrinin 35 km (22 mil) kuzeybatısında, günümüzde Çengilli olarak bilinen yerdeki aynı isimli manastırda dua edilirdi. Paskalya’dan Tecelli Yortusuna kadar Bulanık kızları ve ara sıra da delikanlılar Aziz Garabed için günlük ve haftalık oruç tutarlardı. Hafta sonları sadece tereyağı ve yumurtalı yemeklere izin vardı. Hafta sonu orucunda etli yemek yenmezdi. Genç yetişkinler yedi yıl oruç tuttuktan sonra dileklerinin yerine gelmesi için Surp Garabed manastırına hac ziyareti yaparlardı.

Surp Kevork

Kevork, Hıristiyan inancından dönmediği için kendisini ölüme mahkûm eden Roma İmparatoru Diocletianun’un muhafızı olan Roma askerlerinden biriydi. Şehit olduğu için daha sonra Hristiyanlığın en saygı duyulan azizlerinden biri haline geldi. Bulanık’ta Surp Kevork’un fıtığı tedavi ettiğine inanılırdı.  Bulanık’ta Surp Kevork’a dua edilen ve Bulanık Ermenilerinin hac ziyareti yaptığı iki ibadethane bulunmaktaydı. Biri Şirin’deki (Bitlis sancağının Sparkert kazasında bir köy) bulunan Surp Kevork Manastırı. Diğeriyse Moks yakınlarındaki Putku’da (Van sancağı, Moks kazasında bir kasaba) bulunan Surp Kevork Manastırıydı.

Surp Sarkis

Sarkis Roma İmparatoru I. Konstantin’in ordusunda generaldi. Konstantin ölüp Dönme Julianus tahta çıkınca bir Hıristiyan olan Sarkis gözden düştü. O ve oğlu, Ermenistan’da mülteci olarak bulundukları dönemde Kral Dikran tarafından Pers Şahına katılmaları için teşvik edildiler. Şah ona başkumandan rütbesi verdi ancak ateşe tapmasını istedi. Sarkis bu teklifi açık şekilde reddetti ve oğluyla birlikte öldürüldü. Bu azize o kadar hürmet edilirdi ki Bulanık Ermenileri onun için oruç tutarlardı. Üç gün boyunca genç erkek ve kızlar akşama kadar yiyeceklerden uzak durur yatmadan önce tuzlu mayasız ekmek yerlerdi. İnanışa göre genç kız veya erkek, rüyasında evleneceği kişiye testiyle su verdiğini görürdü. Yerel halk Surp Sarkis’e dua etmek için Dugnuk’taki (Malazgirt’in 15km (10mil) kuzeyinde bir kasaba) Surp Sarkis Manastırına giderdi.

Mucize Yaratan (Iskançelakordz)

Iskançelakordz, Süphan dağı yamacındaki Adilcevaz’da kurulmuş Iskançelakordz Surp Nışan manastırında muhafaza edilen bir kutsal emanetti. İsa’nın doğumundan sonra içinde yıkandığı leğenden kalma olduğuna inanılan bir bronz parçasıydı. Meryem ve Yusuf, bronz parçayı Yadudiye’ye, Havari Tateos ve Bartolimeos da daha sonra Ermenistan’a getirmişti. Emanetin hıyarcıklı veba, çiçek vs gibi hastalıklara şifa olduğuna inanılırdı. [10]

Der Husik’in oğlu ve yegâne ayini (Ter Houska vordin yev yur mekik patarage)

Der Husik’in oğlu Istepan sadece bir kez hizmet verebilmiş genç bir papazdı. Papaz olarak görevlendirildikten sonra ilk ayini sırasında korkunç bir hayal gördü. Daha sonra bir daha asla kilise görevi yapmayacağına yemin etti. Bulanık Ermenileri edilen bir yeminin asla bozulamayacağını inancını güçlendirmek için onun yeminini tutmasını örnek gösterip ismini kullanırlardı. Istepan’a dua edilen ibadethane, Muradiye [11] (Van gölünün en doğu ucunun 10km/6mil kuzeydoğusunda bir kasaba) yakınlarında Argelan’daki Surp Asdvadzadzin manastırı olarak da bilinen Der Huskan Vorti manastırıydı.

Surp Tukhmanuk

Surp Tukhmanuk, Müslüman soydaşlarının elinde eziyet çekerek şehit olan Hıristiyan bir Kürt çocuğuydu. Efsaneye göre Hamza adında bir Kürt şeyhinin 6 yaşındaki oğlu, Ermeni yaşıtlarıyla birlikte papazlara gidip Ermenice yazmaları okuyordu. Söylenti yayılınca Hamza oğlunu daha sonra Hamzaşeyh [Sarıpınar] adıyla anılacak olan köyün dışına sürükledi. Çocuğun vücudunu parçaladı ve Ermeni köylülere bıraktı. Bulanık Ermenileri çocuğu aziz ilan edip, adına esmer çocuk anlamına gelen Tukh Manuk isimli kiliseleri inşa ettiler. İsim kimilerine göre Kütçe’den alınmış olabilir. Manuk kelimesi çocuk anlamındaki Kürtçe lavonun türevi olan lamuk kelimesini çağrıştırmaktadır. Cumartesi geceleri Surp Tukhmanuk kiliselerinde küçük azizin hürmetine günlük ve kandiller yakılırdı. [12]

Karasun Manuk

Bu şehitler İmparator Licinius’un zulmüne uğrayıp Hıristiyanlık inançları uğruna Küçük Ermenistan (Büyük Ermenistan Krallığının batısında geniş bir bölge) Sivas (Sebastia) kasabası yakınlarında hayatlarını feda eden bir grup Roma askeriydi. Geleneksel Hıristiyanlık şehitleri kayıtlarında Sivas’ın 40 Şehitleri ismini aldılar. Bulanık’ta bu azizlere dua edilen belirli bir yer yoktu ancak öyle saygı görürlerdi ki kadınlar ve kızlar dua ederken kırk kere kırk kez diz çökerlerdi.

Muş Ovasındaki Kuravi köyü. (Kaynak: Sarkis ve Misak Bıdeyan, Harazad Badmutyun Darono [Muş'un Gerçek Tarihi], Kahire, 1962)

Muş sancağındaki kilise ve manastırların sayımını içeren başlıca bir kaynak Osmanlı Adalet ve Hariciye Nezaretine, 1912’den 1913’e kadar, İstanbul Ermeni Patrikliği tarafından gönderilen Ermeni kilise ve manastırları listesidir. Osmanlı otoritelerinin emriyle düzenlenmiş gibi görünen listeler sadece kilise ve manastırların isimlerini içermiyordu. Aynı zamanda konumlarını, inşa yıllarını ve fermana sahip olup olmadıklarını da gösteriyordu. Liste, patrikhanenin Ermeni nüfuslu bölge ve kasabalardaki piskoposluklardan bilgi aldığının kanıtıdır. Patrikhanenin listelerine ek olarak sunulan takrir raporları, Muş sancağı ve komşu köylerinde toplam 82 manastır ve kilise olduğundan bahsediyor. [13] Bilinmeyen nedenlerle bir şekilde Bulanık kazası ve diğer Muş ilçeleri (Malazgirt, Varto ve Sasun) listenin dışında bırakılarak Muş şehri ve Muş ovası köylerindeki kilise ve manastır sayısı kısıtlanmıştır.

Bulanık, Malazgirt ve Varto’yu, Bitlis’in nahiyeleri olan komşu bölgeler Batman ve Hizan’la birlikte kapsayan başka bir kaynağa göre kilise sayısı 148’dir. [14] Başpiskopos Mağakya Ormanyan’a göre 1900’lerin başında Muş ve Genç bölgelerinin ötesine uzanan Muş piskoposluğunun yetki alanında 230 kilise ve manastır vardı. Muş’ta, bunların içinde en saygın olanları Surp Garabed ve Surp Arakelots (Kutsal Havariler) manastırlarıydı. Bu manastırlar, büyük birer dini merkez olmanın dışında sadece Muş’ta değil tüm Ermenistan kırsalında Ermeni Hıristiyanlar için önemli ziyaret yerleriydi. İlginçtir ki soykırım sırasında Surp Arakelots Manastırının kutsal kitabını kurtarıp Eçmiadzin Katedraline emanet eden kişi, Bulanık’ın Bılur [günümüzde Gümüşpınar] köyünden Fedayi Nado adında bir gerilla savaşçısıdır. [15]

Akanç (Artske) kasabası. (Kaynak: Henry Lynch, Armenia: Travels and Studies, volume 2: The Turkish Provinces. Londra, 1901)

Aşağıdaki, Osmanlı döneminde Bulanık kazasındaki manastır, kilise ve ziyaret yerlerinin listesidir. Mümkün olan yerlerde, liste, Manuel Mirakhoryan’ın 3 ciltlik seyahatnamesinin son cildinden alınma, ibadethanelerde görevli din adamlarının sayısını gösteren bilgiyi de kapsamaktadır. Rahiplerin isimlerinin çoğu Teotig (Teotoros Lapçinciyan) tarafından basılan Koğkota Hay Hokevoraganutyan (Ermeni Ruhbanlarının Golgothası) isimli kitaptan alınmıştır. Birkaç isim ise Dr. Avedis Berbeyan’ın 1871’de yazdığı Ermenistan Tarihi tezinden, Piskopos Papken Çaryan’ın 2009 tarihli Soykırım Sırasında Ermeni Ruhban Sınıfının Kayıpları kitabından, Arevelk ve Ararat dergilerinden alınmıştır. Aksi belirtilmedikçe aşağıda verilen bilgiler, 1880’lerin ortasından 1915’e kadar olan veya 30 yıllık dönemi kapsayan kaynaklardan alınmıştır.

1. Sayfanın başlığı Divan Hayots Badmutyan [Ermeni Tarihi Kayıtları], Cilt 13: Batı Ermenistan'daki Zulümler, Tiflis, 1915. (Ermenice)

2. Sayfanın başlığı
Hayots Yegeğetsin [Ermeni Kilisesi: Tarihi, Doktrinleri, Kaideleri, Düzeni, Ayinleri, Edebiyatı ve Mevcut Durumu], İstanbul Patriği Mağakya Ormanyan, İstanbul, 1911. (Ermenice)

Bulanık Kazası Manastırları

Patrikhanenin 1913-1914 nüfus sayımına göre Bulanık’ta üç manastır bulunmaktaydı. [16] Birinci Dünya Savaşı öncesinde bunlardan sadece ikisi faaliyetteydi: Surp Tanyel ve Surp Garabed. Üçüncüsü olan Surp Kevork manastırı soykırımdan on yıllarca öncesinde harap haldeydi. Harap haldeki başka bir manastır, Bulanık’ın dışındaki komşu kaza Khılat’taki [Ahlat] Surp Hovhannes manastırıydı. Bu çalışmada Surp Hovhannes’ten bahsedilmesinin sebebi, Bulanık köylülerinin manastır bölgesini kutsal saymalarıdır. Bulanık Ermenileri manastırlara o derece saygı duyarlardı ki zaman zaman rahiplere inek bile hediye edilirdi.
Bir Bulanık geleneği olarak vefat edenlerin giysileri cenaze hizmeti karşılığında ödeme olarak rahiplere verilirdi. İngiliz arkeolog Austen Henry Layard’ın 18. yüzyıl ortasında gözlemlediğine göre, “yerel manastırlar, şifa olarak ilaçtan çok inançlarına güvenen özürlü ve hastaların barınma yerleriydi.” [17]

İngilizce harita üzerinde Surp Tanyel. Surp Tanyel Manastırı, 2. Dünya Savaşı dönemine ait İngilizce haritada, Türkçe "Kilise" olarak gösterilmiş.

Surp Tanyel Manastırı

Kop’un güneyinde güzel bir manastır kompleksi yükselirdi; Kop’a yakınlığı nedeniyle Kopavank (Kop’taki manastır) adını almıştır. Manastır aynı zamanda Garmir Vank ya da Garmro Vank [Kırmızı Manastır] olarak da bilinirdi. Manastır, Kral Diran Arşaguni (MS 339 – 350) döneminde Daron kiliselerinin sorumlusu olarak çalışan Asur kökenli piskopos Tanyel’in emanetlerini barındırıyordu. Dönemin Ermeni Kilisesi Patriği Katolikos I. Husik, kralı ve maiyetini ahlaksız bir hayat sürdükleri gerekçesiyle azarlayıp kiliseye katılmalarını yasakladı. Karşılığında kral, Huisk’in öldürülene kadar sopalarla dövülmesini emretti. Tanyel, kralın Husik’i katlettirdiğini duyurdu ve işlediği suç için ilahi bir felaket kehanetinde bulundu. Diran büyük bir hiddete kapıldı ve Tanyel’i boğdurdu. [18] 347 civarında Tanyel’in kalıntıları bir zamanlar kendi manastır odasının bulunduğu tepeye gömüldü. Sevilen bir halk efsanesine göre Tanyel’in cansız bedeninin taşınması sırasında arabanın üst direklerinden biri (Ermenice “kop”) daha sonra ismini bu direkten alacak olan bir köyün yakınlarında arabadan düşmüş. Daha sonra 360 yılı civarında Tanyel’in gömüldüğü alanın üstüne, sonraki asırlarda Bulanık’taki Ermeni Hıristiyanlar için en önemli ibadethane olacak müstahkem bir manastır inşa edildi. [19]

İdari açıdan Surp Tanyel manastırı, Muş’taki Surp Garabed manastırına bağlıydı. Üç rahipten meydana gelen ruhani kadrosu, yardımcı piskoposluk tarafından yardımcı papaz ve zangoç olmadan yönetiliyordu. Birçok manastır çalışanı onlara yardım ediyordu. İngiliz Albay Frederick Millingen, Kop yakınlarında Surp Tanyel’e adanmış olduğu bariz, şapelli bir rahibe manastırı olduğunu gözlemlemişti. [20] İrlandalı coğrafyacı Henry Lynch’e göre manastır çan kulesi olmayan, mihrap üzerinde Kutsal Bakire ve çocuğu görseli asılı zarif bir şapele sahipti. [21] Daron manastırları incelemesinin yazarı Mışo Keğam (Keğam Der-Garabedyan), manastırın iki şapeli olduğundan bahseder: Surp Asdvadzadzin ve Surp Tanyel. [22] Layard notlarında, şapeldeki kitap ve süslü elbiselerin Kürtler tarafından yağmalandığını ama şapelin 19. yüzyıl ortalarına kadar 15 asır önceki güzelliğini koruduğunu belirtir. [23] Yardımcı piskoposun iki katlı bir konutu ve rahipler için 8-9 odası olan küçük bir ikametgâhı vardı. Mülkte bir baraka, birçok inek, sığır, öküz ve koyun bulunan bir ahır, iki su değirmeni ve bir değirmen taşı vardı. Görünüşe göre büyükbaş hayvan stoku büyüktü. Kuzey kapısı, üstünde, “Bir zamanlar bu manastırın o kadar çok hayvanı vardı ki 24 saat içinde 50 sepet gübre çıkardı” yazan bir levhayla işaretlenmişti. Manastır 3 otlak, verimli bir arazi ve yakınında çiftlik binaları olan bir mülkün içindeydi.

Manastır 1701’de patrikhane temsilcisi başrahip Mıgırdiç Ziyaratsi gözetiminde tadil edildi. Tamir ve tadilat işleri, Bitlis şehrinden ustabaşı Simon tarafından yürütüldü. [24] Manastırda hiçbir tarihi eser, kayıt ya da yazma kalmamıştı. Bir kaynağa göre tarihte 10. yy sonu 11. yy başındaki Tondragyan dini hareketinin lideri piskopos Hagop Harkatsi hariç, manastırın şanlı geçmişi ve görevli din adamlarına ait hiçbir kayıt bulunmuyor. Hareketin merkezi Van gölünün kuzeyinde Tondrak [Tendürek] dağının etrafındaki bölgeydi. Piskopos Hagop, Tanrı ve inananlar arasında aracı olarak kilisenin ve din adamlarının gerekliliğini reddetti ve riyazet vaaz etti. Katolikos I. Sarkis Sevantsi piskoposu papazlıktan men etti ve sapkınlıkla suçlayıp hapse attırdı. Hagop, hayatının son evrelerinde Tondrak’ta ve sonra Khılat köyünde destekçi kardeşlerinin arasında yaşadı. [25] Başka bir kaynak, Surp Tanyel’in Bulanık’ta meşhur bir manastır olduğu belirtiyor. [26] Manastır mezarlığında güzel taştan oyma haçkarlar ve mezar taşları yükseliyordu. Bunlardan biri Bagavan’daki Surp Hovhannes manastırının (aynı zamanda Erzurum vilayeti Diyadin kazasındaki Vank civarında Üçkilise manastırı olarak da bilinirdi) başrahibi, Karabakhi Khaçadur’un mezarıydı. 8. yüzyıl başlarında Khaçadur istilacı Pers ordusuyla savaştı ve esir düştü. Esaret altında feci şekilde işkence gördü ama sonunda özgür kaldı. Kader onu Kop’a Surp Tanyel manastırına getirdi ve sonrasında öldü.

Manastır rahiplerinden isimleri elimize ulaşanlar: 1800’lerin başında başrahip Peder Vartan’dı. [27] 1870’lerin başında başrahip Peder Ğazar, sonrasında yerine Peder Mambre Yeğişe geçti. [28] 1880’lerde başrahip Peder Harutyun Şahinyan’dı. [29] 1890’ların başında başrahiplik görevini Peder Simon yürütüyordu. Hamidiye katliamlarından önce Peder Simon manastırda gizlenen silahlar bulunduğu iftirasıyla tutuklandı. Suç ispat edilemeyince Osmanlı yetkilileri onu sürgüne gönderdi. [30] 1900’lerin başında başrahip Peder Bedros Plec idi. [31] Soykırımdan önceki yıllarda, başrahiplik görevini Hamazasp Vartanyan yürütüyordu. Asli görevlerinin yanında, Muş ve İstanbul’da yayınlanan gazetelere yazılar da yazıyordu. Rus kuvvetleri Mayıs 1915’te Malazgirt’e vardıklarında, Peder Vartanyan kendisini ayın 14’ü ile 16’sı arasında Osmanlı askerlerinden kaçan Bulanık Ermenilerinin kalabalığı içinde buldu. Askerler ilerlerken Ermenilere yönelik toplu katliamlar işliyorlardı. [32] Peder Vartanyan, kasabaya vardığında yorgunluktan öldü, cesedi panik halindeki hemşerileri tarafından gömülmeden geride bırakıldı. [33]

Surp Tanyel manastırı, soykırımdan sonra bilinmeyen bir tarihte Türk yetkililer tarafından yerle bir edildi. Mirakhoryan, Lynch ve Bulanık kökenli bir etnograf olan Bense’ye (Sahak Movsesyan) göre manastır, Kop’un güney ucundan çok uzakta değildi. Khaçlı gölü yönünde kasabanın 1km (0,62 mil) güneyindeydi. 1975’te, Kop’un güneyinden göle giden yol yakınında ve yamacında, manastır kalıntısı olduğu söylenen, bazılarında kazınmış haç izleri olan taş yığınları duruyordu. Yaklaşık olarak konumu 39°06’K 42°15’D. [34] Manastırın daha güncel topografik konumu 39°4’33.35”K 42°16’25.22”D olarak belirlenmiştir. Ya da bu noktanın biraz doğu veya batısı. Aşağıdaki fotoğrafın arka planında görünen köy, neredeyse kesin olarak Kop’tan sonra Surp Tanyel’e en yakın ikinci yerleşim yeri olan, önceden geniş bir Ermeni nüfus barındıran Şeyh Yakup köyüdür [günümüzde Göllüova].

Surp Garabed Manastırı

Surp Garabet, Kop’un güneyinde Khaçlı gölünün güney kıyısında yerleşik, etrafı verimli araziler, meyve bahçeleri ve üzüm bağlarıyla çevrili, önceden Ermeni nüfuslu bir köy olan Khaçlu’daydı [günümüzde Gölyanı].  Manastır, yakınındaki haçkarlarla (taştan-haç)beraber zarif yapılmış muhteşem bir yapıydı. Birçok kaynak Khaçlu’da manastırı belirtmesine rağmen, tuhaf şekilde 1913-1914 sayımında patrikhane kiliseyi harabe olarak listelemiştir. Köyde, bir de konumu 2000’lerde yok edilen mezarlığın üstüne inşa edilen küçük hastane sayesinde belirlenen antik bir Ermeni mezarlığı vardı. [35]

Surp Kevork Manastırı

Manastır, Kop’un güneydoğusunda ve Khaçlı gölün doğusunda yerleşik Alibocan [günümüzde Çaygeldi] köyündeydi. Surp Kevork Manastırı, soykırımdan onlarca yıl önce bakıma muhtaç hale düştü ve patrikhanenin 1913-1914 sayımında harabe bir bina olarak listelendi.

Surp Hovhannes Manastırı

Surp Hovhannes, Nazik Gölünün kuzey kıyısında Khılat’ın 21km-13mil  kuzey batısında bir köy olan Kers’teydi. Manastıra Kers’ yakın olması nedeniyle “Kersa Surp Hovhannesi vank” (Kers’teki Aziz Hovhannes Manastırı) adı verilmişti. Bulanık köylüleri, Surp Hovhannes’in yakınlarındaki yerel deyişle, “brak” denen geniş ormanlık arazinin kutsal olduğuna inandıkları için oraya hac ziyaretinde bulunurlardı. Ağaç ve çalıların kutsallığına o derece inanılırdı ki ne Ermeniler ne de Kürtler tek bir dal bile budamaya cesaret edemezlerdi. Köylüler, hastalık ve ağrıları geride bırakacakları inancıyla bu kutsal alanda ağaç dallarına kendilerinin veya sevdiklerinin elbiselerinden kumaş parçaları sararlardı. [36]

Bulanık Kazası Kiliseleri

19 yüzyıl sonları boyunca ve soykırım öncesinde Bulanık kazasında çoğunluğu aynı ismi taşıyan ovaya yayılmış ve daha ötesine uzanan elli kadar Ermeni ve karma nüfuslu köy vardı. Neredeyse her Ermeni köyü faal bir kiliseye sahipti, bazılarının 2 hatta 3 kilisesi vardı. Köy kiliselerinin çoğu görkem ve yeterlilikten yoksun sefil ve çirkin binalardı. Hemen her faal kilisede görevli bir din adamı vardı. Aslında Bulanık’ta o kadar çok din adamı vardı ki bunların sayısı, Ermeni nüfuslu köylere bölünse her rahip en fazla 20 haneye hizmet verebilirdi. [37] 1871, 1872 ve 1873’e ait salname denen Osmanlı devlet yıllıklarının belirttiğine göre Bulanık kazasında 26 Ermeni kilisesi vardı. [38] 1878 patrikhane sayımına göre Muş bölgesinde 30 kilise listelenmiştir. Patrikhane, Birinci Dünya Savaşı öncesinde Bulanık’ta 29 kilise listelemişti. [39]

Abri [Esenlik]

Surp Kevork Kilisesi. Hayasdani yev Haragits Şırçanneri Değanunneri Pararan [Ermenistan ve Komşu Bölgelerdeki Yer İsimleri Sözlüğü] isimli sözlüğün yazarları Hagopyan, Istepan Melik-Bakhışyan, and Hovhannes Parseğyan’a göre Surp Kevork’ta görevli bir din adamı vardı; Peder Nerses. Hagopyan ve diğerlerine göre Surp Kevork harap bir kiliseydi. Köydeki cami, önceden kesinlikle bir kiliseydi ve muhtemelen Ermeni kilisesiydi.

Adğon [Günbatmaz]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Mirakhoryan’a göre görevli iki din adamı vardı. Teotig ise sadece bir din adamı olduğunu bildirmişti: Peder Mardiros.

Akrag [Demirkapı]

Surp Hovhannes Kilisesi. Görevli bir din adamı vardı.

Hamur tepesindeki mezar. (Kaynak: Henry Lynch, Armenia: Travels and Studies, volume 2: The Turkish Provinces. Londra, 1901)


Bılur [Gümüşpınar]

Aziz Bartoğimeos Kilisesi.

Dono

Dono, geç dönem ortaçağ Ermenice vakayinamelerinde birçok kez Donevank köyü olarak adlandırıldığı köydeki Surp Asdvadzadzin himayesi altında bir İncil yazıldığını belirttiği için, doğal olarak Hagopyan ve çalışma arkadaşlarına göre köyde bir manastır vardı. Daron-Duruperan manastırları tezinin yazarı Hamazasp Voskiyan, tüm Ermenistan’da  çokça “vank” (Erm. manastır) ekli köy ismi olmasına rağmen çoğunlukla manastır bulunmadığını iddia ederek köyde bir manastırın varlığı konusunda kararsız kalmıştır. [40]

Geabolan [Cankurtaran]

İsimsiz bir kilise. Bir görevli din adamı vardı: Peder Soğomon Der-Hovsepyan.

Goğag [Dokuzpınar]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Surp Asdvadzadzin üç odalı, taştan yapılmış antik bir kiliseydi. Bir görevli din adamı vardı. Peder Movses Der-Vartanyan.

Hamzaşeh [Sarıpınar]

Surp Tukhmanuk Kilisesi. Hagopyan ve çalışma arkadaşları, Surp Tukhmanuk’un kilise değil şapel olduğunu söylüyorlar. Sadece bir görevli din adamı vardı.

Karağıl [Karaağıl]

Surp Hagop Kilisesi.

Kekerlu [Kırkgöze]

Surp Kevork Kilisesi. Bir görevli din adamı vardı; Peder Kapriyel Mıkhitaryan.

Kharabaşehir [Örenkent]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Kilise taştan yapılma, basit bir yapıydı. Söylenene göre Kharabaşehir, Haykaşen’e (Hayk tarafından yapıldı) ismini veren Ermeni ulusunun atası Hayk Nahabed tarafından kurulduğu söylenen bir yerleşimin üzerindeydi. [41]

Khoşgaldi [Hoşgeldi]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Kilise, siyah yontma taştan yapılmıştı. Görevli iki din adamı vardı: Peder Hovhannes Manukyan ve Peder Haza Der-Meliksedekyan.

1. Ğugas İnciciyan'a ait Isdorakrutyun Hin Hayasdanyayts (Antik Ermenistan'ın Tasviri)  kitabının kapağı, Venedik, San Lazzaro Adası, 1822. (Ermenice)

2. Teotig'in,
Ermeni Din Adamlarının Golgothası ve Cemaatinin Yıkıcı 1915 Yılı kitabının ilk baskısının kapağı, İstanbul, 1921. (Ermenice)

Kop [Bulanık]

1850’lerde inşa edilen Surp Asdvadzadzin Kilisesi, 1820’lerde inşa edilen Surp Tukhmanuk Kilisesi ve faal olmayan Surp Kevork Kilisesi. Ayrıca kasabada harap haldeki Surp Istepan şapeli de bulunmaktaydı. 1878 patrikhane sayımına göre Kop’ta iki kilise vardı: Surp Hagop Kilisesi ve Surp Tukhmanuk Kilisesi. Hagopyan ve arkadaşları, bundan başka iki de şapel olduğunu öne sürüyorlar. 5-6 tane görevli din adamı vardı. Sevan Nişanyan’a göre günümüzdeki Bulanık Bölge Jandarmasının ana giriş kapısı, yukarıdaki kiliselerden birinin taş sütununu gösteriyor. [42]

Kop'tan bir İncil. 17. yüzyıla ait "Varteri dan Garmir Koğ" başlıklı İncil, Melik'in aile üyelerinden biri tarafından 1910'da Kop'a getirilmiş ve Ermenistan'da, Dzovazart köyünde muhafaza edilmiş. (Kaynak: The Gegharkunik Diocese Youth Federation website).

Kopo [Olurdere]

İsimsiz bir kilise.

Latar [Elmakaya]

Surp Tateos Kilisesi. Bir din adamı vardı.

Liz [Erentepe]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Kilise siyah bazalt taşlarından yapılma, antik bir yapıydı. Bununla birlikte, Mirakhoryan’a göre kilisenin konumu ve mimari görünümü mükemmellikten çok uzaktı. İki din adamı görevliydi. Peder Sahak Asdvadzaduryan ve Peder Nahabed.

Mecitlu [Mescitli]

Surp Hovhannes Kilisesi. Hagopyan ve arkadaşları, Surp Hovhannes’in kilise değil şapel olduğunu öne sürüyorlar. Hangisi doğru olursa olsun, yapı köyün batı ucunda bulunuyordu. İki din adamı görevliydi.

Miribar [Üçtepe]

Surp Istepanos Kilisesi.

Mollakend [Mollakent]

Surp Hagop Kilisesi.

Piyonk [Yemişen]

Surp Kevork Kilisesi. Mirakhoryan’a göre kilise aynı zamanda Surp Kevork Zoravar olarak da biliniyordu, sade fakat güzel bir yapısı vardı. Mirakhoryan’a göre iki, Teotig’e göre sadece bir din adamı (Peder Rafayel) vardı.

Piran [Göztepe]

Surp Istepanos Kilisesi. Mirakhoryan Surp Istepanos’u antik bir kilise olarak tanımlamıştır. Sadece bir din adamı vardı.

Pırkaşen [Oğlakkaya]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Mirakhoryan’a göre bir din adamı görevliydi. Teotig, iki din adamı bildirmiştir: Peder Khaçadur ve Peder Harutyun.

Şekhvali [Okçular]

Surp Tukhmanuk Kilisesi. Bir din adamı görevliydi.

Şeykhyakub [Göllüova]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi ve Surp Kevork Kilisesi. 19. yüzyıl sonlarında köyde Hokuyn Sırpo Arakyal kilisesine bitişik birçok Ermeni Protestan evi vardı.

Şirvanşekh [Adıvar]

Surp Minas Kilisesi.

Teğut [Balotu]

Surp Hagop Kilisesi. Bir din adamı görevliydi. Köy 1885-1891 arası Ermeni Katolikosluğu yapan Makar I. Teğutsi’nin doğum yeriydi.

Vankdzor [Vangesor]

1878 patrikhane sayımına göre, köyde isimsiz bir kilise veya manastır vardı. Köyün isminde “vank” ön eki olması köyün bir manastırı olabileceğini düşündürse de herhangi bir şeyi kanıtlamıyor.

Vodınçor [Arakonak]

Mirakhoryan’a göre, köyde güzel siyah yontma taşlardan 1815’te inşa edilmiş Surp Tukhmanuk isimli bir kilise vardı. Mirakhoryan’ın görüşüne göre, kilise ferah ama alçak tavanlı bir yapıydı. Patrikhanenin 1878 sayımında, köyde Surp Istepanos Kilisesi geçmektedir. Hagopyan ve arkadaşları köyde iki kilise olduğunu söylerler. İki din adamı belirtilmiştir. Mirakhoryan’a göre birinin adı Peder Dacat’tır. Soykırımdan kurtulan birinin ifadesine göre köyün papazı Peder Garabed’dir. [43]

Yonceli [Yoncalı]

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Bir din adamı görevliydi. 19. yüzyıl sonları itibarıyla köyde 6-7 hane Ermeni Protestan vardı. Köy mezarlığında, yolcuların ve hac ziyaretine gelenlerin dikkatini çeken, üstünde Asur çivi yazısı bulunan yontulmamış bir taş vardı. [44]

Magar I Teğutsi. Katolikos Magar I Teğutsi (1885-1891), Bulanık'ın Teğut köyündendi.

Bulanık kazası Ziyaret Yerleri

Kilise ve manastırlara ek olarak Bulanık Ermenilerinin hürmet gösterip, saygı duydukları ve hac ziyareti yaptıkları şapel, haçkar, taş yığınları, ormanlık alanlar, dağlar ve su kaynakları da vardı. En uzunu hac ziyareti, köylülerin Paskaya’dan sonra 40 gün boyunca bölgede ve bölge dışında kutsal saydıkları yerlere gittikleri yolculuktu. Bulanık Ermenilerinin yaygın inanışına göre, en kudretli ve dilek gerçekleştirici azizler tepecik, dağ zirvesi ya da ağaçlarla çevrili yerlerde bulunanlardı. Bulanık’ın her tarafında, dağ zirveleri ve tepeler, genellikle hikmet sahibi veya kutsal kişilerin kabaca çevrilmiş mezarlarıyla bezeliydi. Geleneğe göre, Paskalya hac ziyaretlerini bazen günlük ya da haftalık oruç izlerdi.

Yoncalı’daki Havari Tatyos Şapeli

Yancalı-Kop arası yolun yaklaşık olarak yarısında, üzerinde Yunanca yazılı mezar taşı olan bir şapel vardı. Yerel halk, şapel için Havari Thaddeus’un kısaltılmış ismi olan “Tatyos Arakyal” adını kullanırdı. Geçenler mezar taşını öpmek ve çalılara çaput bağlamak için şapele girerlerdi.

Kop’taki [Bulanık] Gonklik Tepesi

Efsaneye göre, bir zamanlar, Kop’un güney batısında Bilecan dağındaki Gonklik tepesinin üstünde, köylülerden buzağı çalarak kıt kanaat geçinen bir münzevi yaşıyordu. Sonunda köylülerden biri tarafından yakalandı ve ortadan kayboldu. Yerel halk buzağı-çalan sefil münzevilerini unutmadı ve tepeye hac ziyaretleri yaptı.

Goğag [Dokuzpınar] Grekner Şapeli

Köyden çok uzak olmayan Grekner adlı ağaçlık bir tepenin üstünde, hac ziyareti yapılan, sadece Ermeniler için değil Kürtler için de kutsal sayılan bir şapel vardı. Goğag yakınında prak denen ormanlık geniş bir arazi vardı. Yabani kiraz ağaçlarıyla kaplıydı ve Nazik Gölünün kuzey kıyısındaki prak gibi kutsal sayılırdı. Ne Ermeniler ne de Kürtler şeytani bir varlık tarafından çarpılacakları veya felakete uğrayacakları korkusuyla bir dal bile budamaya cesaret edemezlerdi.

Abri [Esenlik], Khaçlu [Gölyanı], Surp Tanyel, Vodınçor [Arakonak], Zernaka ve başka yerlerdeki Haçkarlar

Bulanık’taki bu ve benzeri noktalarda hacıların hürmet gösterdiği haçkarlar vardı. Örneğin Abri’nin güney ucundaki ve Vodınçor’daki taş-haçlar. Soykırımdan önceki yıllarda, Khaçlu’daki Surp Garabed Manastırı yakınlarında, birçoğunun yöredeki Kürt şeyhinin evini süslemek için kullanıldığı görülen haçkarlar vardı. [45] Surp Tanyel manastır mezarlığında özenli desenleri olan birçok haçkar vardı. Bulanık’ın en batı ucunda Zernak Dağlarındaki “Zernaka berd” kalesinin harabeleri yakınında bir haçkar vardı. Bulanık Ermenileri haçkar alanlarına varınca kurban adar, mum yakar, günlük yakar ve çocuklarıyla kaidesinde büyük bir oyuk olan haçkarın altından geçerlerdi. Bunlar genellikle “dzak khachkarer” [delikli haçkarlar] olarak adlandırılırdı. [46]

Akrag [Demirkapı] Köylübaba Memba Suyu

Köyün kuzey batısında Köylü Baba isimli ağaçlık bir dağ yükselirdi. Efsaneye göre dağ, adını köyün bilgesinden almıştı. Farsçadan tercümesi “köyün yaşlısı” olan köylü babanın, dağın tepesinde bir kaya oyuğunda yaşayan bir adam olduğu söylenirdi. Bilgenin mağarasının yanından şifalı bir kaynak suyu çıkardı. Hastalar kutsal olduğuna inanır, hastalıklı yerlerini bu suyla yıkarlardı. Kaynağın etrafındaki ağaçlar da kutsal sayılırdı, onları kesmenin bilgeyi üzeceğine ve kesenin cezasız kalmayacağına inanılırdı. Köylübaba dağından, güneybatıdan kuzeydoğuya doğru uzanan Khamur bayırının zirvesinde, görünüşe göre hikmet sahibi ya da kutsal birinin mezarı olan, göze çarpan bir kütle vardı. Lynch, bir devin kalıntılarını barındırma ihtimali olan mezarın, mezartaşının kabaca büyük bir insan kemiğini andırdığını gözlemlemişti. [47]

Surp Tanyel Manastırı Luysağpür Kaynağı-Kuyusu

Kop’taki Surp Tanyel Manastırı yakınında “Luysağpür” kaynağı çıkardı. Sağlıklı olanlar suyu hastalıklardan korunmak için vücutlarına serperken, hasta olanlar sadece gözlerine sürerdi. Aslında sağlam ya da harabe manastırların civarında “Luysağpür”  adlı birçok kaynak vardı. Efsaneye göre kaynak suyuyla gözlerini yıkadıktan sonra kör bir adam görmeye başlamıştı. Böylece luysağpür (gün ışığı saçan sular) ismi verilmeye başlamış oldu. Aynı zamanda suyu süt tadında olan “Gatnağpür” ve suları şeker tadında olan “Şakarağpür” kaynakları da vardı. Komşu kaza olan Sasun’da Bulanık Ermenileri için de hac yeri olan, ismi sularının şifalı olduğu söylenen yakındaki kaynak “ağpür+ik”ten türetilmiş, Surp Ağpırik (Ağpırkavank) manastırı vardı. [48]

Süphan Dağı

Yukarı Bulanık köylerinin doğusunda Süphan Dağı muhteşem manzarasıyla sakinlerini selamlardı. Bu tepesi karlı sönmüş volkan, Van Gölünün hemen kuzeyinde yükseliyordu. Ağrı Dağından sonra dağlık Ermenistan’ın en yüksek ikinci zirvesiydi. Efsaneye göre, içinde devlerin uyuduğuna inanıldığı için kesik koni şekilli devasa kubbesi bir ibadethane olarak görülürdü. Bulanık köylüleri adakta bulunmak için Süphan Dağına hac ziyareti yaparlardı. Dağın yamaçlarından bir tarafta Van Gölünün güzel sularına, diğer tarafta Bulanık ve Malazgirt ilçelerinin hoş manzarasına hayran kalırlardı. [49]

Abri [Esenlik] Kırmızı Manastır (Garmir vank)

Köyün kuzeydoğu köşesinde bir kilise veya şapel harabesi vardı. Gelgelim yerel halk, harabeyi “Kırmızı Manastır” olarak adlandırdığı için asıl yapı bir manastır olmalıdır. Harabelerin yanında Til olarak bilinen kırsal yerleşim, önceden Ermeni nüfusluydu. 19. yüzyıl sonlarında yerleşim çoktan terk edilmişti.

Kop [Bulanık] Surp Tanyel Manastırı

Yılda bir kez, Bulanık ve Malazgirt’e komşu köylerden Ermeniler, büyük gruplar halinde Tecelli Yortusu (Vartavar) için manastıra  hac ziyareti yaparlardı.

Mecitlu [Mescitli] Surp Hovhannes Şapeli

Surp Hovhannes Şapeli köyün batı ucundaydı. Bu küçük boyutlu şapel, kutsal kabul edilen ağaçlarla çevriliydi. Tüm alan özellikle mütevazı ve muhtaçlar tarafından kutsal sayılıyordu.

Hamzaşeh [Sarıpınar] Surp Tukhmanuk Şapeli

Bu çalışma için kullanılan kaynaklar şapelin bağımsız bir yapı mı yoksa antik bir kilisenin bir parçası mı olarak yapıldığı konusunda fikir birliği sağlamıyorlar.

Vodınçor [Arakonak] Yedi Pınar

Köyün adı, Ermenice tercümesi “yedi pınar” olan Yotınçur’un diyalektik olarak bozulmuş bir biçimidir. Bu pınarlar köyün güneydoğu ucundan çıkıyorlardı. Yerel halk yedi pınarın kutsal olduğuna inanıyordu. Hastalar, bu suları yüksek ateşe ve diğer hastalıklara iyi geldiğine inanarak kullanırdı.

Kekerlu’daki [Kırkgöze] İsimsiz Şapel

Köye yürüme mesafesinde, alçak bir tepenin zirvesinde taş ve çamurdan inşa dilmiş hasır kapılı bir şapel vardı. İçinde dua etmek için kullanılıyormuş gibi görünen, üstüne haç oyulmuş, yolcuların geçerken önünde yanan küçük kandilleri görebildikleri büyük, yatay bir taş vardı. [50]

  • [1] Ğugas İnciciyan, Isdorakrutyun hin Hayasdanyayts [Antik Ermenistan’ın İzleri], Venedik, San Lazarro Adası, 1822, s. 115-116. (Ermenice)
  • [2] Sarkis Bıdeyan and Misak Bıdeyan, Harazat Batmutyun Darono [Gerçek Muş Tarihi], Kahire, 1962, s. 30-31. (Ermenice)
  • [3] Papken Çaryan, The Great Loss of the Armenian Clergy during the Armenian Genocide, Çeviren Tamar Topçuyan Der-Ohannesyan, Antilias, Lübnan, Kilikya Ermeni Kilisesi, 2009, s. 170.
  • [4] Luma, Bölüm 1 (1899), s. 169-170.
  • [5] Bensé, "Bulanekh gam Hark kavar (Bulanık veya Hark KAzası)", Ethnographical Journal içinde, 5. Cilt, Tiflis, 1899, s. 39. (Ermenice)
  • [6] Teotig, Koğkota Tırkahay Hokevoraganutyan yev ir Hodin Ağedali 1915 Dariin [Osmanlı Ermeni Ruhbanlarının Koğkotası ve 1915 Yılı Faciası], Tahran, 2014, s. 139-140. (Ermenice)
  • [7]Mağakya Ormanyan, Hayots Yegeğetsin yev ir batmutyunı, vardabetutiune, varchoutyunı, paregarkutyunı, araroğutyunı, kraganutyunı u nerga gatsutyunı [Ermeni Kilisesi: tarihi, teamülleri, edebiyarı ve mevcut durumu], İstanbul, V. & H. Der-Nersesyan Matbaası, 1911, s. 262. (Ermenice)
  • [8] Bensé, "Hark (Mışo Bulanıkh) [Hark, Muş’un Bulanık Kazası]", Armenian Ethnography and Folklore içinde, Cilt 3, Erivan, Sovyet Ermenistan Bilimler Akademisi Yayını, 1972, s. 40-47. (Ermenice)
  • [9] Tadevos Hakobyan, Stepan Melik-Bakhshyan, and Hovhannes Barseghyan, Hayasdani yev haragits şırçanneri değanunneri pararan [Ermenistan ve civar bölgeleri yer adları sözlüğü], 5 Cilt, Erivan, Erivan Üniversitesi Yayını, 1986, 3. Cilt, s. 774. (Ermenice)
  • [10] Manuel Mirakhoryan, Nkaragrakan uğevorutyun i hayapınag kavars Arevelyan Dazgastani [Doğu Türkiye’deki Ermeni Yerleşim Yerlerine Betimlemeli bir Yolculuk], Cilt 3, İstanbul, Bardizbanyan Matbaası, 1885, s. 42. (Ermenice)
  • [11]Hamazasp Vosgiyan, Vasburagan-Vani vankerı [Vaspuragan-Van manastırları], Cilt 1, Viyana, Mıkhitaryan Matbaası, 1940, s. 357-378. (Ermenice)
  • [12] Bensé, "Bulanıkh gam Hark kavar [Bulanık veya Hark Kazası]", Ethnographical Journal içinde, 6. Cilti Tiflis, 1900, s. 25-26. (Ermenice)
  • [13]Aram Safrastyan, Gostandnupolsi hayots Patriarkarani goğmits Turkiayi artaratadutyan yev tavanankneri ministrutyan nergayacvats haygagan yegeğetsineri yev vankeri tsutsagnern u takrirnerı (1912-1913) [İstanbul Ermeni Patrikhanesi tarafından Osmanlı İmparatorluğu Adalet ve Hariciye Nezaretine sunulan Kilise ve Manastır liste ve takrirleri (1912-1913)], Eçmiadzin: Ermeni Apostolik Kilisesi Merkezi Yayını, 1965, 23 (2) ve 22 (2-4), s. 41, 182-183. (Ermenice)
  • [14]Raffi Bedrosyan, “Searching for Lost Armenian Churches and Schools in Turkey” Armenian Weekly içinde, 1 Ağustos 2011, armenianweekly.com/2011/08/01/searching-for-lost-armenian-churches-and-schools-in-turkey/.
  • [15]Arevik Gapoyan, "Nranc gnalov aghqatanum enq menq, harstanum e mer patmoutiune [Öldükçe biz fakirleşiyoruz, tarihimiz zenginleşiyor]", Hay Zinvor içinde, 17 Aralık 2010, www.hayzinvor.am/754.html.
  • [16] Raymond Kévorkian ve Paul Paboudjian, Les Arméniens dans l’Empire Ottoman à la veille du génocide, Paris, ARHIS, 1992, s. 59.
  • [17]Austen H. Layard, Discoveries among the Ruins of Nineveh and Babylon, New York, Harpers & Brothers, 1853, s. 16.
  • [18]Krisdonya Hayasdan Hanrakidaran [Hıristiyan Ermenistan Ansiklopedisi], Erivan, Armenian Encyclopedia Publishers, 2002, s. 259.
  • [19] Mışo Keğam, Daroni vankerı: Uğevori hişadagner [Daron manastırları: Seyyahın anıları], Erivan, Moughni Publishing House, 2003, s. 91. (Ermenice)
  • [20] Frederick Millingen, Wild Life among the Koords, Londra, Hurst and Blackett Publishers, 1870, s. 72.
  • [21]H. F. B. Lynch, Armenia: Travels and Studies, Cilt 2: The Turkish Provinces, Londra, New York, Longmans, Green, & Co., 1901, s. 345.
  • [22] Mışo Keğam, a.g.e., s. 91.
  • [23] Layard, a.g.e., s. 16.
  • [24]Vosgiyan, a.g.e., s. 89.
  • [25]Haygagan Hamarot Hanrakidaran [Özet Ermeni Ansiklopedisi], Erivan, Armenian Encyclopedia Publishers, 2003, Cilt 4, s. 44-45.
  • [26]Teotig, a.g.e., s. 139.
  • [27]Avedis Berberyan, "Batmutyun Hayots [Ermeni Tarihi]", Hay Yegeğetsu Batmutyan Jarankutyun [Ermeni Kilisesinin tarihi mirası], Cilt 1, Eçmiadzin, Ermeni Apostolik Kilisesi Merkezi Yayını, 2008, s. 51.
  • [28] Piskopos Karekin Sırvantzdiyants’ın İstanbul Patriğiv Mıgırdiç Khırimyan’a 20 Kasım 1872 tarihli mektubu, Divan Hayots Batmutyan [Ermeni Kilisesi arşivi], Cilt 13: Harstaharutyunner Dackahayasdanum (vaverakrer 1801-1888) [Türkiye Ermenistan’ındaki ihlaller: Belge Koleksiyonu (1801-1888)], Tiflis, N. Aghanyants Publishing House, 1915, s. 450.
  • [29] Arevelk, Sayı 214, 1884, s. 3.
  • [30] Rupen Der Minasyan, Hay heğapokhagani mı hişadagnerı [Ermeni bir devrimcinin anıları], Cilt 3, Erivan, Gitutyun Publishers, 1990, s. 64.
  • [31] Ararat, Sayı 2-3, 1903, s. 166.
  • [32] Raymond Kévorkian, The Armenian Genocide: A Complete History, Londra, I. B. Tauris, 2012, s. 350.
  • [33] Teotig, a.g.e., s. 139.
  • [34] Lawrence V. Parsegian (Project Director, Rensselaer Polytechnic Institute), Armenian architecture microfilm collection: a documented photo-archival collection on microfiche with 42,000 photographs for the study of early- and late-medieval Christian architectural arts of Transcaucasia and the Middle-East. (Leiden: Inter Documentary Company, 1990). Bulanik (Kop): carved crosses and stone remains, Turkey (A-2001.f), 6: 081.
  • [35] Samvel Karapetyan, "Turkerı çen marsel mer Hayrenikı”, Hayots Aşkhar [Ermeni dünyası] içinde, Sayı 154/3199, 2010.
  • [36]Bensé, Hark Bulanik County of Moush, s. 51.
  • [37] Luma, Bölüm 1, 1899, s. 131-132.
  • [38] Naci Okçu ve Hasan Akdağ, Salname-i vilayet-i Erzurum (1287/1870-1288/1871-1289/1872-1290/1873): Erzurum il yıllığı, Erzurum, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 2010, s. 205, 317, 442.
  • [39] Kévorkian ve Paboudjian, a.g.e., s. 59.
  • [40] Hamazasp Vosgiyan, Daron-Duruperani vankerı [Daron-Duruperan manastırları], Viyana, Mıkhitaryan Matbaası, 1953, s. 86. (Ermenice)
  • [41] İnciciyan, a.g.e., s. 116.
  • [42] Index Anatolicus. Retrieved from nisanyanmap.com.
  • [43] "1915-2015 Armenian Genocide Centennial: Ghazar Rashoian’s story": armeniangenocide100.org/ghazar-rashoyan/.
  • [44] Hampavaper, Sayı 25, 1916, s. 797.
  • [45] Teotig, a.g.e., s. 140.
  • [46] Bensé, Hark Bulanik County of Moush, s. 29.
  • [47] Lynch, a.g.e., s. 350.
  • [48] Bensé, Hark Bulanik County of Moush, s. 48.
  • [49] A.g.e., s. 50.
  • [50] Lynch, a.g.e., s. 343.