Garzan Kazası - Manastırlar, kiliseler ve hac yerleri

Yazar: Dikran Mardirosyan, 06/02/2024 (son değişiklik: 06/02/2024) - Çeviren: Arlet İncidüzen

19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, Garzan kaza ( ilçe) olarak Bitlis vilayetinin (vilayetinin) Sığerd (Siirt) sancağı dahilindeki İstanbul Ermeni Patrikhanesi Siirt Piskoposluğu yetki alanına dahil edildi. [1] 1915 Ermeni Soykırımı’ndan önceki yıllarda, piskopos Paren Melkonyan, 1904’te, [2] ve başpiskopos Goryun Sırapyan, 1908’de [3] Siirt piskoposlarıydı. 1805 yılına kadar Siirt, Muş’un ünlü Surp Garabed’in manastırı yetkisi altında bir piskoposluktu ancak daha sonra piskoposların ve din adamlarının Siirt sancağıyla aynı adı taşıyan idari makamdaki yeni bir merkeze taşınmasına karar verildi. On dokuzuncu yüzyılın ikinci çeyreğinden 1865’e kadar, Siirt Piskoposluğunun yetki alanı Siirt (sancakla aynı adı taşıyan merkezi kaza), Garzan ve Şirvan’ı ve Siirt’in ötesindeki komşu vilayetlerdeki birkaç yerleşimi de kapsıyordu. [4]

Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin 1904 Salnamesi, Siirt’teki Ermeni kiliselerinin sayısını 32 olarak gösteriyor. [5] İstanbul Ermeni Patriği Başpiskopos Mağakya Ormanyan’a göre, 1900’lerin başında Siirt Piskoposluğunun yetkisi altında, Siirt kazası, Harzan Şirvan ve Siirt vilayetindeki diğer ilçelere kadar uzanan 33 kilise vardı. Siirt sancağındaki Ermeni Apostolik Kilisesi’ne bağlı olanların sayısını Ormanyan 25.000 olarak belirlerken, Katolik Ermenilerin sayısının da 500 olduğunu tahmin etmekteydi. [6] 1900 yılında, İstanbul’da yayınlanan Püragın dergisindeki bir başyazıda, Siirt’deki birkaç Katolik kilisesinin yanı sıra vilayetteki sayıları 40-45 civarında olan Protestan Ermenilerin de bir vaaz evine gittiği bildiriliyor. [7]

Erken ortaçağ döneminde, Büyük Ermenistan Krallığı’nın Ağdznik diyarının Ağdzı vilayetinin  başkenti Arzın’dan adını alan Garzan, sözde “Ermeni Mezopotamyası”nda (günümüzde Güneydoğu Türkiye’de Mardin) tarihi bir şehir olan Mıtsbin’deki Ermeni Apostolik Kilisesi piskoposluğunun yetkisi altındaki piskoposluk merkeziydi. [8] Güneye Dicle’ye akan Garzan Çayı’nın kıyısında yer alan Arzın’ın uzun süre Dikranagerd’in imparatorluk başkentlerinden biri olduğuna inanılıyordu. M. Ö. 1. yüzyılda Ermeni kralı Büyük II. Dikran tarafından kuruldu. [9] Siirt Piskoposluğu’nun 1902’de hazırladığı istatistik raporu, Arzın antik kentinin, Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Gerdaşen köyünün civarında olduğunu öne sürüyordu. [10] Daha geç dönemde inşa edilmiş, ismi bilinmeyen kilise harabelerinin Arzın kalesinin surları içinde yer aldığı bildiriliyor.

1900 yılında Püragın’da yayınlanan “Sığerd” başlıklı makalenin yazarına göre, on dokuzuncu yüzyılın başında, Siirt sancağındaki Ermenilerin yaşadığı hemen hemen her köyde, Garzan’dakiler de dahil olmak üzere, Ermenilerin bir kilisesi ve bir köyde görev yapan bir veya daha fazla rahibi vardı. [11] Bu şu şekilde gözlemlenebilir: Ermeni yazar Teotoros Lapçinciyan’ın (Teotig) eseri ve Siirt Piskoposluğunun 1902 istatistiklerini derleyenler; bunların hepsi, elbette bildikleri ölçüde, Garzan’ın çeşitli yerlerindeki manastır ve kiliselerde görev yapan birkaç düzine din adamının olduğunu bildirdiler. [12]

1902 Siirt Piskoposluğunun istatistik raporu, yirminci yüzyılın başında Garzan’da 1 manastır ve 27 kilise saymaktaydı.Patrikhanenin 1913-1914’te yaptığı nüfus sayımında, soykırımdan önce Garzan’daki Ermeni kiliselerinin 24 adet olduğu ortaya çıktı. [13] Kévorkian ve Paboudjian’ın elindeki güncellenmiş Patrikhane nüfus sayımı verileri, Garzan’daki manastırların sayısını 1914’te 1 ve kiliseleri 25 adet olarak ortaya koymaktadır.[14] Patrikhane rakamlarını, bulduğu ek nüfus sayımı verilerini kullanarak güncelleyen Kévorkian (2012), çalışmasında, 1915’ten önce Garzan’da 22 adet kilise tespit etmiştir. [15]

Hem Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporunda hem de 1913-1914 Patrikhane nüfus sayımında yer alan tek manastır Surp Kononos Manastırı’ydı. Çünkü 1890’larda, bu çalışma için kullanılan çeşitli birincil kaynakların da doğruladığı gibi, geleneksel olarak Sasun’un bir parçası olarak kabul edilen Garzan, Siirt’e dahil edilirken, Sason’un bir başka geleneksel bölgesi olan ve Orta Çağ’da Garzan’ı da içine alan Hazzo (Kozluk) Sason’a transfer edilmiştir. Sason Beyliği’nin Muş’a kadar olan bölümünde, manastır bazen Siirt’den ziyade Sason’da sayılmıştır. Önemiyle ünlü Surp “Ermeni Tarihi”nde (Ermenice, Badmutyun Hayots) yer alan Kononos manastırından beşinci yüzyılda yaşamış bir Ermeni vakanüvis olan Pavıstos Püzant da bahsetmiştir. Pavıstos Püzant dördüncü yüzyıl Ermenistan’ının askeri, sosyo-kültürel ve siyasi yaşamından olayları da aktarmıştır.

Surp Kononos manastırı, Norşen (günümüzde Alıçlı) köyünün yaklaşık 3 kilometre (2 mil) kuzeydoğusunda, 38°12’27.22”K, 41°31’29.41”D koordinatları yakınında, bölgede adı köyün adından gelen Norşinaçur Nehri vadisinde bulunuyordu. Köy, Sığnut ve Şat (Hazzo) nehirlerinin birleştiği noktada yer alıyordu. [17] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporuna göre, geçmişte köy nüfusunun neredeyse tamamı Ermeniydi lakin yirminci yüzyılın başında yalnızca beş veya altı hane Ermeni kalmıştı, Kürt hanelerin sayısı ise daha da artarak 100’den fazlaya ulaşmıştı. [18] 19. yüzyılın ikinci yarısında Surp Kononos manastırı Ermeni Apostolik Kilisesi’nin piskoposluk merkeziydi. [19]

Konon Manastırı’na adını veren, Isaurialı Aziz Konon (Ermenice, Kononosaysahalats veya Konon İsavratsi) M.S. 2. yüzyılda, Roma ve Bizans döneminden kalma Isauria (günümüzde Türkiye’nin Konya iline bağlı Bozkır) kasabası yakınlarındaki Badin köyünde doğmuştur. Hıristiyanlığı Havari Pavlus’tan aldığına inanılıyor. Kononos Duası (Ermenice, Kononosi) Ağotyukn), iblislere karşı koruma sağladığına inanılan bir Ermeni tılsımıydı, tıpkı iblisleri kovmak veya bağlamak için kullanılan Kral Süleyman’ın mühür yüzüğünde olduğu gibi. Kononos, pagan tapınaklarını sözünün gücüyle yok etme ve buralarda yaşayan iblislerin kendisine itaat etmesini ve hizmet etmesini sağlama yetkileriyle donatılmıştı. Efsaneye göre Surp Kononos manastırının bulunduğu bölgede büyük bir iblis ordusu vardı; bunlar Ermenicede karask denilen büyük kil kavanozlara doldurulup, toprağa gömülmüş ve kıyamete kadar ağızları mühürlenerek kapatılmıştır. [22] Kononos iblisleri kovma, onlara boyun eğdirme ve karask’a kilitleme gücünden dolayı “kötü ruh kovucu” veya “iblis kovucu” sıfatını kazanmıştır. [23]

Yerliler arasında Surp Kononos manastırına Kananos veya Yot tur Kononos adı verilmiştir ancak Garzan’ın ötesindeki daha geniş Ermeni nüfusu için manastır Surp Haç veya manastırın yakın olduğu köyden dolayı Norşinavank adıyla da biliniyordu. 18. yüzyıl boyunca manastırın, Garzan, Rındıvan, Gürdilan (Kertulan, günümüzde Kurtalan) ve Hesnikif’teki (günümüzde Hasankeyf) 200 Ermeni köyünü kapsayan geniş bir piskoposluk makamıydı. [24] 19. yüzyılın başlarında manastırın, o zamana kadar birçok kez yıkılıp yeniden inşa edilen mülkleriyle birlikte aynı sayıda köyü kapsadığı bildirilmiştir. [25] 1864 yılına gelindiğinde ise yukarıda adı geçen alanlar hâlâ manastır mülkiyetindeyken, köylerin sayısı 30 küçük yerleşim birimine, yani yaklaşık 1.500 Ermeni hanesine düşmüştür. [26]

19. yüzyılın ikinci yarısında eski önemini kaybeden ve gözle görülür şekilde harap olan Surp Kononos hiyerarşik olarak Sason’daki en önemli manastırlardan biri olan ve Havari Aziz Petrus Manastırı (Ermenice, Matin Arakelo Vank) olarak da bilinen Gomats Vank’a bağlanmıştır. [27] Bu manastır, Norşen’in 23 kilometre (14 mil) kuzeydoğusunda yer almaktadır. Batı Ermenistan vilayetlerini sık sık dolaşan Ermeni okul müfettişi Manuel Mirakhoryan 1884’te, geçmişte Surp Kononos manastırının sahip olduğu toprakların 100’den fazla müreffeh köyü kapsıyor olmasına rağmen Ermenilerin iç göçü veya güvenli yerlere kaçışı nedeniyle 1880’lerin ortalarında manastır mülkiyetindeki köy sayısının 20’nin altına düştüğünü yazmıştır. [28] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporuna göre, manastıra ait bu köylerden biri, Khrepan (günümüzde Yeniköprü) köy grubunda yer alan Gergolek köyüdür. [29]

Bu çalışma aşağıda listelenen birkaç birincil kaynağa dayanmaktadır. Tadevos Hakobyan, “Ermenistan ve Komşu Bölgeler Sözlüğü”nün yazarları Stepan Melik-Bakhshyan/Bakhışyan ve Hovhannes Barseghyan/Parseğyan, Manuel Mirakhoryan tarafından 1884’te yayınlanan gezi rehberi, İstanbul’daki Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin 1904 ve 1908 salnameleri, Raymond Kévorkian’ın 2012 yılında yayınlanan, Ermeniler hakkındaki incelemesi Ermeni Soykırımı Tarihi ve Püragım dergisi ek veriler sağlamıştır.

  • 1878’de Batı Ermenistan’a giden Ermeni folklorcu Arisdages Devgants’ın seyahat rehberi
  • Siirt Piskoposluğu tarafından hazırlanan İstatistik Raporu;
  • 1913-1914 İstanbul Ermeni Patrikhanesi nüfus sayımı; Kévorkian ve Paboudjian’ın (1992) elindeki ek Patrikhane nüfus sayımı verilerinden alınan rakamlar da dahil;
  • Teotig’in Soykırım sırasında Ermeni din adamlarının çektiği acıları anlatan 1921 tarihli kitabı;
  • Seçkin bir etnograf ve Sason’un Geliguzan köyünün yerlisi Vartan Bedoyan tarafından 1947’de tamamlanan ve 2005’te yayınlanan, Sason ve Daron (Muş) tarihsel-coğrafi topoğrafya çalışması.

Aşağıda, Osmanlı’nın son döneminde Garzan kazasının kasaba ve köylerindeki manastır, kilise ve hac/ziyaret yerlerinin bir listesi bulunmaktadır. [30] Listede mümkün olan her yerde, Teotig’in broşüründen, 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporundan ve Paris’te Bibliothèque Nubar de l’UGAB’da yapılan 1913-1914 Patrikhane nüfus sayımından alınmış, görev yapan din adamlarının sayısı ve bilinen isimlerine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Ermeni manastırlarının, kiliselerinin ve hac/ziyaret yerlerinin bulunduğu Garzan’daki kasaba ve köylerin güncel Türkçe isimleri ve coğrafi koordinatlarına “Garzan Kazası-Demografi” makalesinden ulaşılabilir.

Garzan kazası manastırları

Kononos Manastırı (Surp Kononos)

Dağlık, su zengini, temiz havaya sahip, yeşil bir alanda yer alan Surp Kononos manastırının, M.S. 9. yüzyılda inşa edildiğine inanılıyor. [31] Uzun zamandır bölgedeki en ünlü dini yapılardan biri olarak biliniyor. Manastır 1900 yılında bakıma muhtaç hale gelmiştir. [32] Taştan yapılmış, Surp Kononos, koni şeklindeki kubbesiyle büyük ve görkemli bir yapıydı, ziyaretçilere büyük bir beşik izlenimi veriyordu. Manastırın her zaman temiz ve bakımlı olan taş kaplı avlusu, güzel bahçelerle çevriliydi. Avlunun ortasında bir kaynak kuyusu vardı. Suyu berrak ve soğuktu. Büyük ve zarif bir oda olan kilise girişinin taş duvarları zarif freskler ve duvar resimleriyle süslenmişti. Sundurma kapısı, duvarları da birkaç duvar resmiyle süslenmiş olan kutsal eşyaların muhafaza edildiği odaya açılıyordu. Bu odada gümüş haçlar ve mihrabın önünde yanan lambalar vardı. Mihrapta Aziz Kononos’a saygı amacıyla topraktan yapılmış “sonsuz alev” kandili vardı. [33]

1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, Surp Şamuneh, Surp Asdvadzadzin ve Surp Sarkis’e adanmış üç apsisle tamamlandığını gösteriyordu. Bu tonozlu apsislerin solunda, Aziz Kononos’un babasının ve annesinin isimlerinin yazılı olduğu mezar taşlarının bulunduğu kutsal alana açılan bir kapı vardı. Ermenice veharan denilen, manastır başrahibine ayrılmış oda küçük ve sadeydi. Ayrıca hacılar için beş veya altı adet iki katlı oda bulunuyordu. Manastır kayıt defterindeki kayıtlara göre yapım yılı 1854’tür.

1884’te Mirakhoryan, manastırda geleneksel olarak her zaman bir rahip veya başrahibin bulunduğunu gözlemlemiştir. [34] Ancak Püragın’da “Surp Kononos vanki uğdakınatsutyun” (Aziz Kononos Manastırı’na Hac Ziyareti) başlıklı yazının yazarı G. Muradyan, geçmişte manastırın birden fazla başrahip tarafından idare edilse de 1898’de yazının yazıldığı sırada, tüm yetkilerin “aciz bir rahib”in elinde olduğunu üzüntüyle kaydetmiştir. [35] 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu Peder Arakel’in manastırın başrahibi olarak görevlerini yerine getirdiği kaydetmiştir. Soykırımdan önceki yıllarda başrahiplik makamında, başpiskopos Nerses Rıştuni bulunmaktadır. [36] Manastır din adamlarının hizmetinde birkaç işçi bulunmaktaydı. Kürt kapı bekçilerini ve Ermeni işçileri beslemek için manastırın ahırında birkaç büyükbaş hayvan tutuluyordu. [37] Dua töreninin ardından, manastırın kutsal eşyaları, kilise kayyumu (Ermenice, lusararabed) görevini üstlenmiş, yöredeki Kürt ağalardan birine emanet ediliyordu. [38]

Manastırda “şifa bulmaları” için epilepsi hastalarının yanı sıra zekâ geriliği olan kişilerin de getirildiği özel olarak ayrılmış bir yer vardı. Hastaların her birinin boynuna bizzat Aziz Kononos tarafından kutsandığı düşünülen gümüş bir zincir sarılırdı. Zincir kişinin boynundan kayarsa, onu takan kişinin iyileşeceğine inanılıyordu. Hastaların zincirleri birkaç gün taktıktan sonra muradlarını aldıkları varsayılıyordu ve serbest bırakılıyorlardı. Manastırın güney köşesinde AzizKononos tarafından ebedi hapse mahkûm edilmiş [40], Şeytanların Şefi’nin (Ermenice Sadanayabed) olduğu söylenen yaklaşık bir metre yüksekliğe kadar ulaşan toprak bir tümsek vardı.

Aziz Adovmiants (Surp Adovmıyants) manastırı

Manastır Norşen’in doğusunda, Surp Kononos manastırının bir veya iki kilometre (yaklaşık bir mil) güneyinde, Garzan ve Şad nehirlerinin birleştiği noktada yer alıyordu. Adomyants manastırı olarak da adlandırılan ve yerel halk tarafından Kamadun adıyla bilinen yapı, 19. yüzyılın ilk yarısında harabe, ıssız ve boş bir halde bulunuyordu. [41] Yüksek Orta Çağ Dönemi’ne ait manastır, tipik olarak el yazmalarının saklanması ve kopyalanmasıyla uğraşan keşişlerin kullanımına ayrılmış bir yazı odasına sahip bir yazıhaneye ev sahipliği yapmasıyla ünlüydü. Surp Adovmıyants manastırında soykırıma kadar birçok eski el yazması muhafaza edilmekteydi. Doğrudan manastırla ilişkilendirilen en elyazması, 9. ve 10. yüzyıllarda başpiskopos Gagik tarafından yazılmış Haysımavurk’tu. Haysımavurk kitapları, Rab’bin bayramlarını, azizlerin yaşamlarını ve şehadetlerini konu alan ortaçağ Ermeni koleksiyonlarıydı. Surp Adovmıyants’ta muhafaza edilen kopyalardan birine manastırın adıyla Adomakir adı verilmişti. [42]

Manastırın yapım tarihi bilinmiyor. Ancak yapının kesme taşlardan inşa edildiği, kilise ve şapelden oluştuğu biliniyor.Yakınlarda asırlık bir manastır mezarlığı vardı. [43] Başpiskopos Hovhannes Ahtamartsi’ye göre, 1869’da kilisenin büyük bir kalıntısı hâlâ manastırın kuzeyindeki bir tepenin üzerinde duruyordu. Bu kalıntının büyüklüğüne bakılırsa, kilise oldukça etkileyici bir yapı olmalı, uzunluğu yaklaşık 28 tonoza kadar uzanıyor ve her bir tonoz arasında bir adım veya yaklaşık 0,75 metre (30 inç) mesafe bulunmaktaydı. Kilisenin yakınındaki küçük bir şapel Adovmıyants azizlerine adanmıştı. Şapelin azizlerin “kanlarını akıttıkları” ve gömüldükleri yer olduğuna inanılıyordu. [44]

Söz konusu azizler Sasani kralı II. Yezdigird’in ordusunda görev yapan iki Ermeni general olan Adovm Kınuni ve Manacihr Rıştuni’ydi. 5. yüzyılda Pers İmparatorluğu’nda Hıristiyanlığın güçlenmesiyle Yezdigird, Hıristiyanlara zulmetmeye başladı ve onları ateşe tapınmaya zorladı. [45] İsa Mesih hakkında cesurca vaaz veren generaller, zulümden kurtulmak için Ermenistan’a kaçmak zorunda kaldı. Rivayete göre, Ermenistan’a vardıklarında Voçkharants köyüne ikamet yerleştiler ve bir handenadanlık kurdular. [46] Pers ordusuna karşı şiddetli bir direnişin ardından köy halkının tamamı katledildi. Persler tarafından idam edilen generallerin, daha sonra Surp Adovmıyants manastırının inşa edildiği yere gömülmüş olduklarına inanılıyordu. Bunu teyit edercesine, 1691 yılında Ermeni şair, tarihçi ve matbaacı Yeremya Kömürciyan Gonsdandnubolsetsi tarafından hazırlanan haritada manastır “Voçkharants manastırı” adıyla işaretlenmiştir. [47]

Derakeri Manastırı

Süryanice Dêrôkîro kelimesinden gelen (Ermenice’ye Khejavank olarak çevrilmiştir) manastır, Garzan Nehri’nin kıyısından dik bir şekilde yükselen bir uçurumun tepesinde, antik, yarı harabe Ermenice Kharzana pert adı verilen kalenin yakınlarındaydıKale, 19. yüzyılın büyük bölümünde büyük oranda Ermenilerin yaşadığı, Garzan kazasının ana kenti olan Zokh veya Zok (günümüzde Yanarsu) köyünün yakınında bulunuyordu. Soykırımdan önceki yıllarda kale duvarlarının kalıntıları hâlâ mevcuttu. Soykırımdan sağ kurtulan bir Siirtli tanığa göre Derakeri manastırı, uçurumun tepesine tünemiş bir kartalın kanatları gibi büyük bir yapıydı. Manastırı Arzın’daki kale kentinin kalıntılarına bağlayan bir dağ yolu bulunmaktaydı. [48]

Aynkasr

Yakın zamanda yapılan bir tarihi-demografik araştırma, köyün güneydoğusunda isim belirsiz bir Ermeni manastırının harabesinin bulunduğunu öne sürmektedir. [49]

Berah

Bedoyan, köyün ismi belirsiz, kemerli bir manastıra ev sahipliği yaptığını bildirmektedir. Daha yeni araştırmalar manastırın adının Dığa Manug olduğunu ve burası aslında bir inzivahane olduğunu öne sürmektedir. [50] Burada bazı Ermeni folklor materyallerinde İsa Mesih’in Ermeniceden “Erkek Bebek” manasına gelen Manug Dığa olarak tasvir edildiğine dikkat çekmek gerekir. [51] Hagopyan ve ark. yerli halkın köy kilisesini “manastır” olarak adlandırdığı konusunda hemfikirdir. [52]

Coman

Bedoyan’a göre, köyde harap, ismi belirsiz bir manastır vardı.

Kanikhuyl

Bedoyan’a göre Ermenice adı Dzagağpür (delik pınarı) olan köyde ismi bilinmeyen iki harap manastır bulunuyordu.

Garzan kazası kiliseleri

Aranz

İsmi bilinmeyen harap bir kilise.

Aynkasr

Meryem Ana Kilisesi (Surp Asdvadzadzin). 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporuna göre, 20. yüzyılın başında harabedir. Kilisenin yakınında aynı adı taşıyan bir şapel vardı. Burada Peder Harutyun adında bir din adamı görevliydi.

Barenc Verin ve Barenc Nerkin

Kutsal Diriliş Kilisesi (Surp Harutyun). Görevli din adamı, Peder Psak (Bısag) Der-Manukyan. 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu öne sürmektedir.

Barzan Verin ve Barzan Nerkin

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Berah

Surp Giragos Kilisesi. Teotig’e göre, görevli din adamı Peder Hovhannes Sarkisyan’dır. 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporu, Peder Manuel adında ikinci bir din adamının bulunduğunu ve 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu öne sürmektedir. 1913-1914 Patrikhane nüfus sayımında görev yapan iki din adamı sayılmıştır.

Beybu

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Bimer

Surp Garabed Kilisesi. Teotig’e ve 1902 Siirt Piskoposluğu’nun istatistik raporuna göre kilise harabe haldeydi. Kilisenin yakınında aynı adı taşıyan bir şapel vardı. Görevli din adamı Peder Sarkis Der-Honoyan’dı. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporunda görev yapan iki din adamından, Peder Krikor ve Peder Manuel’den bahsedilmektedir.

Bolend

İsmi bilinmeyen harabe bir kilise.

Cafan

Surp Yeğya Kilisesi.

Celdika

Surp Hovhannes Kilisesi. 1913-1914 Patrikhane nüfus sayımında görevli bir din adamı sayılmıştır. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu öne sürmektedir. Kilisenin yakınında aynı adı taşıyan bir şapel vardır.

Cemzarik

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu kilisenin güzel bir yapı olduğunu öne sürmektedir.

Joman

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Görev yapan din adamı Peder Danan Sahakyan.

Cuvayts

Surp Asdvadzadzin Kilisesi.

Dusatak

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. Görevli din adamı Peder Mardiros Kasyan.

Gerdaşen

1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında Gerdaşen yakınındaki antik Arzın kentinin kale duvarları içinde bulunan ismi bilinmeyen kilisenin tamamen harabe olduğunu belirtmektedir.

Gola masya

Mirakhoryan’a göre dikkat çekici bir kilise. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu kaydetmiştir. Ermenice adı Dzıknalic ve Kürtçe adı Golamasiya “balık gölü” anlamına gelen köyün yakınında Zercel Kale olarak Türkçeleştirilen antik Anuşirvan kalesinin kalıntıları vardı. [53]

Gözaldara

İsmi bilinmeyen bir kilise. Görevli iki din adamı, Peder Manug ve Peder Krikor Der- Hagopyan.

Hacır

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Hadhadk

Surp Kevork Kilisesi. Görevli din adamı, Peder Kevork Yeretsyan.

Haşalar

İsmi bilinmeyen bir kilise. Bedoyan’a göre köyün kemerli ve hasarsız bir kilisesi vardı.

Haznamer

İsmi bilinmeyen harabe bir kilise.

Hope

İsmi bilinmeyen bir kilise. Görevli din adamı, Peder Manuel.

Hüseynik

İsmi bilinmeyen harabe bir kilise.

Kanikhuyl

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Kelhonk

Surp Asdvadzadzin Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu kaydetmiştir.

Khınask

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Hınduk

Surp Kevork Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin yarı harap halde olduğunu belirtmektedir. Ilısu Barajı’nın inşaatı nedeniyle nehir kenarlarında meydana gelen değişiklikler sonucunda kilisenin ve köyün tamamının Dicle suları altında kaldığı düşünülüyor.

Kubin

Surp Hovhannes Kilisesi. Görevli din adamı, Peder Apraham Der-Tovmasyan. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, görev yapan din adamının adının Peder Krikor olduğunu ve 1895’ten itibaren kilisenin metruk ve harabe halde olduğunu belirtmektedir.

Khulik

İsmi bilinmeyen bir kilise. Görevli din adamı Peder Hovhannes Şahinyan.

Khıreban

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Marib

Surp Kevork Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin tamamen harap halde olduğunu kaydetmiştir.

Marmarono

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Melha

Devgants Surp Asdvadzadzin adında bir kilise bildirmiştir.

Melikan

Surp Kevork Kilisesi.

Merke racal

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Mılafan

Surp Kevork Kilisesi. Görevli din adamı, Peder Khoren Krikoryan. Bedoyan’a göre kilisenin tavanı kemerlidir ve kilise harabe halindedir.

Nazdar

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Norşen

İsmi bilinmeyen harabe bir kilise.

Paloni

Devgants, Surp Minias Kilisesi’ni bildirmiştir. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporunda Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nden bahsedilmektedir ve 20. yüzyılın başında kilise tamam haraptır.

Pığeğik

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Rındvan

Surp Kevork Kilisesi. Görevli din adamı Peder Garabed Muradyan. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu kilisenin muhteşem bir yapı ve görevli din adamının adının Peder Krikor olduğunu bildirmektedir. Bu kilisenin Marib’de aynı adı taşıyan Surp Kevork Kilisesi’ne komünyon ekmeği sağladığı söylenmektedir. 1880’lerin sonlarında, Rındıvan’ın toplam nüfusu 210 hane olup, bunların 90’ı Apostolik Ermeni ve 30’u Protestan Ermeni’dir. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporuna göre Surp Kevork hasarsız, görkemli bir yapıydı. Mirakhoryan ise Surb’un şunu önerdi: Gevorg’un kasvetli bir yapı olduğunu ve eski rahip neslini temsil eden dört din adamının görev yaptığını aktarmıştır. Surp Kevork’a bağlı, Surp Asdvadzadzin adını taşıyan kısmen açık başka bir kilise daha vardı ve burada yaz aylarında gerçekleştirilmekteydi.

1880’lerin ortalarında Osmanlı yetkilileri, Garzan’daki Yezidilerin ve Ermenilerin yarı özerk yaşam tarzına son vermek için harekete geçti. Yetkililer ilk olarak kazanın idari merkezi olarak hizmet veren Rındvan’da bir kaymakamlık kurdular. Daha sonra 1837 yılında, Şeyh Mirza olarak da bilinen Mirza Ağa isimli Garzan’ın Yezidi reisini, Diyarbakır’a çağırıp burada kurnazca öldürdüler. Mirza’nın muhafızları naaşını defnetmek için Rındvan’a geri götürmeyi başardı. Bu olağanüstü şahsiyet hem Yezidiler hem de Ermeniler tarafından saygıyla karşılandı. Çünkü Surp Kevork, Mirza’nın katkılarıyla, onun reisliği sırasında inşa edilmiş, Ermeniler şükran amacıyla kilisenin ön cephesine adını yazdırmışlardır. Ermenice kitabe şu şekildedir: Mirza Yezidin i havidenagan hişadag (Yezidi Mirza’nın ebedi anısına). [54]

19. yüzyılın sonlarında, Ermeniler ve Yezidilerle birlikte Rındvan’ın 800 hanelik nüfusunun çoğunluğunu Süryanilerin oluşturduğu için kasabada Mar Goris adında bir Süryani kilisesi de bulunuyordu. [55]

Sıbhi

Surp Sarkis Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu kaydetmiştir.

Sulan Nerkin

Doğrulanmamış bilgilere göre köyde 20. yüzyılın başlarına kadar harap bir Ermeni kilisesi duruyordu. [56] Ilısu Barajı’nın inşaatı nedeniyle nehir kenarlarında meydana gelen değişiklikler sonucunda kilisenin ve köyün tamamının Dicle suları altında kaldığı düşünülüyor.

Tağari/Dağari

İsmi bilinmeyen harabe bir kilise.

Tera/Dera

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Vahset

Suro Hagop Kilisesi. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin yarı harap halde olduğunu belirtmektedir.

Zennaf

Devgants, Surp Minas Kilisesi’ni bildirmiştir.

Zevik

İsmi bilinmeyen bir kilise. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harap halde olduğunu belirtmektedir.

Zokh

Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi 1904 Salnamesi Surp Asdvadzadzin isminde bir kilise belirtmektedir. Ancak Teotig, Surp Sarkis Kilisesi’ni tespit etmiştir. Görevli din adamı, Peder Sarkis Der-Sarkisyan. 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporu, 20. yüzyılın başında kilisenin harabe halinde olduğunu kaydetmiştir. Bedoyan’a göre kilise kalaslarla kaplıydı.

Zıvenk

İsmi bilinmeyen bir kilise.

Garzan kazası hac/ziyaret yerleri

Surp Kononos Manastırı kilisesi

Manastır kompleksinin bir parçasını oluşturan, beşiğe benzeyen ve görkemli bir yapı olan kilise, [57], 19. yüzyılın ortalarına kadar popüler bir hac/ziyaret yeriydi. Khaçverats veya Kutsal Haç’ın Yüceltilmesi Bayramı için kilisede şenlikler düzenlenirdi. Bu sırada bölgenin uzak köşelerinden, Garzan, Sason ve başka birçok yerden gelen yaklaşık 3.000-4.000 hacı için eğlenceler, neşeli ilahiler, hediye alışverişi ve kurban sunumları düzenlenirdi. İki gruba ayrılan genç Ermeni erkek ve kadınlar, gün doğumundan saatler önce manastırın avlusunda dans etmeye başlarlardı. [58] Kilisenin bulunduğu yer sadece Ermeniler tarafından değil, aynı zamanda oraya hacca giden Kürtler tarafından da kutsal kabul ediliyordu (bkz. aşağıdaki Aziz Kononos’un Mezarı).

Bu, 1902 Siirt Piskoposluğu istatistik raporunun kilisenin dış verandasında bulunan ve hac sırasında Kürtler tarafından saygı duyulan Şeyh Yomer’in (Şeyh Amar veya Şeyh Ömer) mezarının sahte olduğunu öne sürmektedir. Raporda, Ermeni manastır kompleksini Kürtçe’den Dera Şex Âmîr [60] “Şeyh Ömer Manastırı” olarak tercüme eden “[tahrifatın] Kürtler için çok tipik olduğu”[59] belirtilmiştir. Rapor ayrıca, 1895’te Surp Kononos’a yapılan hac ziyaretinin gerilemesinin nedenini, yakın geçmişte Norşen’deki pek çok Ermeni’nin ya yavaş yavaş Kürtler arasında asimile olması ya da köyden kaçmak zorunda kalması; bunun ardından göçebe Kürt aşiretlerinin bu fırsatı değerlendirip buraya yerleşmesi olarak belirtmiştir.

Aziz Kononos Manastırı’nda İsa’nın çarmıhı

Manastırda İsa Mesih’in Çarmıhına ait olduğuna inanılan bir tahta parçası saklanıyordu. Bu kutsal emanet, Aziz Kononos’a duyulan saygının yanı sıra manastırı önemli bir hac/ziyaret mahali haline getirmiştir.

Aziz Kononos manastırdaki Aziz Kononos’un kabri

Manastırın sol giriş kapısının yakınında, kilisenin güney duvarının karşısında Aziz Kononos’un mezarı bulunmaktaydı. 19. yüzyılın başında çirkin bir durumda olan türbe, bölgenin her köşesinden Ermeni hacıların ilgisini çekiyordu. Kürtler de burada kendi ziyaretlerini gerçekleştirdiler ve mezarın bulunduğu yere “Şeyh Yomer Türbesi” adını verdiler. Onlara bölgeye vardıklarında, dua etmeleri için manastır içinde özel bir alan tahsis edildi. [61] Birkaç Ermeni birincil kaynağa göre Şeyh Yomer, Surp Kononos manastırını Kürt ağaların ve yağmacı Kürt aşiretlerinin saldırılarından ve yağmasından korumuştur. Şeyh, yaptığı iyiliklerden dolayı minnettarlık göstergesi olarak manastır arazisine defnedilmiştir. Soykırımdan önce bildirildiğine göre, üzerinde kitabe bulunan mezar taşı hâlâ manastır arazisinde duruyordu. [62]

Surp Adovmıyants manastırı

Sadece Garzan ve çevre bölgelerdeki Ermeniler için değil, aynı zamanda Van vilayeti genelindeki Ermeni nüfusu için de önemli bir hac/ziyaret yeriydi. [63]

Surp Adovmıyants Manastırı Şapeli

Surp Adovmıyants veya Surp Atovma olarak bilinen küçük şapel, manastırın yakınında yer alıyordu. 20. yüzyılın başlarına yarı yıkık bir halde ulaşan yapı, rivayete göre Adovm Knuni ve Manacihr Rıştuni’nin kalıntılarının bulunduğu bir tepenin üzerinde bulunuyordu. Yerel halk ve oraya hac ya da hürmet ziyareti için giden birçok köylü için şapel, özellikle kısır kadınlara yönelik mucizeler yaratan, kutsal bir yer olarak biliniyordu. [64]

Cafan’daki Surp Yeğya kilisesi

Siirt Piskoposluğu istatistik raporuna göre kilise, mucize yaratan güçlere sahip olduğuna inanılan önemli bir hac/ziyaret bölgesiydi.

Pığeğik yakınlarında ismi bilinmeyen kilise ve kale kalıntıları

Siirt Piskoposluğu istatistik raporuna göre, ismi bilinmeyen bir kilise ve yakınlardaki Pığeğik’teki (muhtemelen günümüzde Yapraklı) kale hac/ziyaret yerleriydi. Pığeğik, bildirildiğine göre 20. yüzyılın başlarında hala varlığını sürdüren, Kürtçe Keleya Şex Baj adı verilen surlarla çevrili kaleye oldukça yakın bir mesafede bulunuyordu. [65]

Maruda Surp Asdvadzadzin Manastırı Şapeli

Sason’daki Maratuk Dağı’nın (Türkçe Malato) tepesinde yer alan , Marutavank manastırı olarak da bilinen, yıkık Surb Asdvadzadzin manastırının şapeli, Garzan’ın dışında bulunuyordu. Ancak burada şapelden bahsediliyor çünkü hem dağ hem de manastırın bulunduğu yer, Garzan köylüleri tarafından hac ziyaretine gidilen kutsal bir yer olarak kabul ediliyordu. Aslında Maratuk Dağı sadece Ermeniler tarafından değil, Kürtler tarafından da kutsal kabul ediliyordu. Hagopyan ve ark. şapeli Harzan’daki Marutavank’a, Ermeni nüfuslu Arvetots veya Arvututs (günümüzde Sarıyayla) köyü yakınlarında konumlandırmaktadır. [66] Ancak diğer yazarlar köyün Sason’daki Maratuk köy grubunun bir parçası olduğunu düşünmektedir. [67]

Marutavank’taki şapel, Maratuk Dağı’nda geleneksel olarak yılın belirli mevsimlerinde gerçekleştirilen, Vartavar (İsa Mesih’in Başkalaşımı) ve Asdvadzadzin yev Surp Khaç (Meryam Ava ve Kutsal Haç) gibi dini bayramları ve ritüelleriyle ünlüydü. [68] Bunun dışında her yıl Garzan’dan gelen Ermeni köylülerin yanı sıra Hazzo-Khabldjoz, Motkan, Psank ve Sason ve Muş’un diğer komşu bölgelerinden gelen Ermeni köylüler Maratuk Dağı’nda birkaç gün geçirmek için şapele giderlerdi. Hacılar büyük kalabalıklar halinde bölgeye akın ederdi. Kutlama faaliyetleri sırasında geleneksel olarak kurban kesilirdi. Bununla birlikte, Bulanık ve Malazgirt kazalarında hem hacılar hem de çevre köylerde yaşayanlar için danslar ve ilahiler düzenlenirdi. [69] Vartavar ve Surp Khaç yortuları sırasında, şapelde ayin düzenlenirdi. [70]

  • [1] Mirakhoryan , Manuel, Nıgarakragan Uğevorutyun i hayapınag kavarıs Arevelyan Dacgastani [Doğu Türkiye’nin Ermeni Nüfuslu Bölgelerine Tanımlayıcı Bir Yolculuk]. İstanbul: Bardizbanyan Yayınevi, 1884, Cilt. 1, s. 75.
  • [2] 1904 Intartsag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Surp Pırgiç Ermeni Hastanesinin 1904 Salnamesi], İstanbul։ H. Mateosyan Yayınevi, s. 374.
  • [3] 1908 Intartsag Oratsuyts S. Pırgiçyan Hivantanotsi Hayots [Surp Pırgiç Ermeni Hastanesinin 1908 Salnamesi], İstanbul։ H. Mateosyan Yayınevi, s. 249.
  • [4] Surp Pırgiç Ermeni Hastanesinin 1908 Salnamesi, s. 315.
  • [5] Surp Pırgiç Ermeni Hastanesinin 1904 Salnamesi, s. 375.
  • [6] Ormanyan, Mağakya, Hayots Yegeğetsin yev ir badmuytunı, vartabedutyunı, varçutyunı, paregarkutyunı, araroğutyunı, kraganutyunı u nerga gatsutyunı [Ermeni Kilisesi: Tarihi, Doktrini, Kuralı, Disiplini, Liturjisi, Edebiyatı ve Mevcut Durumu]. İstanbul: V. & H. Der- Nersesyan Yayınevi, 1911, s. 261-262.
  • [7] Püragın, No. 19-20, 16 Mayıs 1900.
  • [8] Der-Minasyants, Yervant, Hayots Yegeğetsu haraperutyunnerı Asoreyik yegeğetsineru hed [Ermeni Kilisesinin Süryani Kiliseleriyle İlişkileri], Eçmiadzin: Ermeni Apostolik Kilisesi Ana Makamı Matbaası, 1908, s. 162.
  • [9] Örneğin bkz. Apovyants, Kevork, Hamarodutyun Hayots azki badmutyan [Ermeni Halkının Kısa Tarihi], Tiflis: M. Sharadze Yayınevi, 1894, s. 8.
  • [10] Siirt Piskoposluğu tarafından 1902’de hazırlanan İstatistik Raporu, sayfa 10.
  • [11] Püragın, No. 19-20, 16 Mayıs 1900.
  • [12] Lapçinciyan, Teotoros (Teotig). Goğgota Tırkahay Hokevoraganutyan yev ir Hodin Ağedali 1915 Dariin [Osmanlı Ermeni Din Adamlarının Golgotaları ve Sürüsü’nün Felaket Yılı 1915], Tahran: SN, 2014, s. 129-131; Siirt Piskoposluğu tarafından hazırlanan İstatistik Raporu, 1902, sayfa 8-12.
  • [13] 1913-1914 İstanbul Ermeni Patrikhanesi nüfus sayımı, Paris: Bibliothèque Nubar de l’UGAB, s. 65-68.
  • [14] Kévorkian , Raymond ve Paul Paboudjian, Les Arméniens dans l’Empire Ottoman à la veille du génocide, Paris: ARHIS, 1992, s. 505.
  • [15] Kévorkian , Raymond. The Armenian Genocide: A Complete History, Londra: AR Mowbray, 2012, s. 277.
  • [16] Tomaschek , Wilhelm, Sasun und das Quellengebiet des Tigris [Sason ve Dicle Nehri Kaynaklarının Çevresi], çev. H. Barnabas V. Bilezikdjian , Viyana: Mıkhitarist Matbaası, 1896, s. 61.
  • [17] Bedoyan, Vartan, Sasuni yev Daroni batma-aşkharhakragan değakrutyunı [Sason ve Muş’un Tarihi-coğrafi Topografyası], Erivan: Lusakn , 2005, s . 54.
  • [18] Siirt Piskoposluğu tarafından hazırlanan istatistiksel rapor, 1902, sayfa 10-11, No. 51 (Norşen).
  • [19] Hagopyan, Datevos , Stepan Melik-Bakhışyan ve Hovhannes Parseğyan, Hayastani yev haragits şırçanneri değanunneri pararan [Ermenistan ve Komşu Bölgelerin Toponimi Sözlüğü], Cilt. 3, Erivan: Erivan Devlet Üniversitesi Yayınları, 1986, s. 208.
  • [20] Isaurialı Conon, MS 3. yüzyılda yaşamış olan Pamfilya Bahçıvanı şehit Aziz Conon ile karıştırılmamalıdır.
  • [21] Hmayil: Bölüm 24, Grabar yev Gini, erişim tarihi: 19 Temmuz 2022, https://krapar.org/hmayil/hm1_24.html#fn5t .
  • [22] Sırvandztyants, Karekin, Yerger [Edebi eserler], Cilt. 1: Krots u prots, Erivan: Ermeni SSR Bilimler Akademisi Yayınları, 1978, s. 75.
  • [23] Harutyunyan, Sarkis, Hay hmayagan yev joğovırtagan Ağotkner [Ermeni Büyüleri ve Halk Duaları], Erivan: Erivan University Press, 2007, s. 347.
  • [24] Badalyan Keğam, “Arevmıdyan Hayastani batmajoğovırtakragan nıgarakirı Medz Yeğerni nakhorein (VIII Bölüm)” [Ermeni Soykırımı Arifesinde Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Açıklaması, Bölüm VIII: Sason ve Bitlis Kasabası], Vem, No. 2 (58), 2017, s. 30․
  • [25] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponymy Sözlüğü, Cilt. 3, s. 208.
  • [26] Dikranyan, Mıgırdiç, Hayeli Kordzots Dikran Mıgırdiç vartabedi yev araçnorti Kürdisdanu [Kürdistan’ın Ruhani Lideri Vartabed Mıgırdiç’in Çalışmalarının Yansıması, İstanbul, Tadevos Diviciyan Yayınevi, 1864, s. 7.
  • [27] Badalyan, Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Tanımı, s. 30․
  • [28] Mirakhoryan, Ermeni Nüfuslu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 74.
  • [29] Siirt Piskoposluğu 1902 istatistiksel rapor, sayfa 10, No. 50 (Krepan).
  • [30] Ermeni olmayan okuyucular için: bu çalışmada, Ermeni manastır ve kilise adlarında “ts” harfinin göründüğünü ve örneğin “Adovmyants manastırı” veya “Gomats” ta olduğu gibi, Almanca Zeitung sözcüğündeki gibi Z sesi olarak telaffuz edilmelidir.
  • [31] Muradyan, G. “Surp Kononos vanki uğtakınatsutyun” [Aziz Kononos Manastırı’nda Hac ziyareti], Püragın, No. 31, 17 Eylül 1898, s. 563.
  • [32] Püragın, No. 19-20, 16 Mayıs 1900.
  • [33] Püragın, No. 31 (1898), s. 562.
  • [34] Mirakhoryan , Ermeni Nüfuslu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 75.
  • [35] Püragın, No. 31 (1898), s. 563.
  • [36] Teotig, Osmanlı Ermeni Din Adamlarının Golgotası, s . 131.
  • [37] Mirakhoryan, Ermeni Nüfusun Bulunduğu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 75.
  • [38] Teotig, Osmanlı Ermeni Din Adamlarının Golgotası, s. 131.
  • [39] Püragın, No. 31 (1898), s. 563.
  • [40] Mirakhoryan, Ermeni Nüfuslu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 7 4 .
  • [41] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 3, s. 208.
  • [42] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 1, s. 372.
  • [43] Garabedyan, Samvel, Hayastani badmutyun-Hayots Dzor [Ermenistan Tarihi: Hayots Dzor ], Cilt. 1. Erivan: Ermeni Mimarisi Araştırma Vakfı, 2015.
  • [44] Bağyan, Hovhannes, Hamarod depokrutyun Haygadzor yev Vosdan gavarats [Haykadzor ve Vostan’ın Kısa Açıklaması] Sion , 1869, Hayır․ 11 , s. 251.
  • [45] Sauer, Eberhard W., Sasanian Persia: Between Rome and Steppes of Eurasia, Edinburgh: Edinburgh University Press, 2017, s. 192.
  • [46] Bedoyan, Sason’un Tarihi-coğrafi Topografyası, s . 54.
  • [47] Garabedyan, Ermenistan Tarihi: Hayots Dzor, Cilt. 1.
  • [48] Soykırımdan sağ kurtulan Armenak Amrigyan’ın ifadesi, Memorial Heritage, Cilt. 14, Ermeni Mimarisi Araştırma Vakfı, Erivan, 2011, s. 282.
  • [49] Badalyan, Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Açıklaması, s. 39 ․
  • [50] Badalyan, Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Tanımı, s. 39․
  • [51] Hovhannisyan, Karen, Tukh Manuk Avedarannerı [Tukh Manuk İncilleri], Erivan: Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü, 2019, s. 249.
  • [52] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 1, s. 682.
  • [53] Ğazaryan, Vazken, “Dikranagert mayrakağaki Değoroşman Şurç” (Başkent Dikranagert’in Yerelleştirilmesi Üzerine Düşünceler), Ermenistan ve Doğu Hıristiyan Medeniyeti, Bölüm II: Makaleler ve Özetler, Erivan: Kidutyun Yayınevi, 2017, s. 154.
  • [54] Mirakhoryan, Ermeni Nüfusunun Bulunduğu Bölgelere Betimleyici Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 67-69.
  • [55] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 4, s. 444.
  • [56] Badalyan, Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Tanımı, s. 41.
  • [57] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 3, s. 208.
  • [58] Püragın, No. 31 (1898), s. 562 ․
  • [59] Siirt Piskoposluğu 1902 istatistiksel raporu, sayfa 10, No. 51 (Norşen).
  • [60] Badalyan, Batı Ermenistan’ın Tarihsel -demografik Tanımı …, s. 30.
  • [61] Mirakhorian, Ermeni Nüfuslu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 74.
  • [62] Bedoyan, Sason’un Tarihi-coğrafi Topografyası, s. 54.
  • [63] Garabedyan, Ermenistan Tarihi: Hayots Dzor, Cilt. 1.
  • [64] Mirakhoryan, Ermeni Nüfuslu Bölgelere Tanımlayıcı Bir Yolculuk, Cilt. 1, s. 143-144.
  • [65] Bedoyan, Sason’un Tarihi-coğrafi Topografyası, s. 72.
  • [66] Hagopyan ve ark., Ermenistan Toponomi Sözlüğü, Cilt. 3, s. 745.
  • [67] Örneğin bkz. Mardirosyan, Dikran, “Sason-Demografi: Köy Başına Nüfus İstatistikleri”, Houshamadyan, https://www.houshamadyan.org/mapottomanempire/vilayet-of-bitlispaghesh/sassoun/locale/demography.html .
  • [68] Muradyan, Mıgırdiç, “Hrecvari sırpavayrer yev anhayt ağpüri avantutyunı” [Hrecvar’ın Kutsal Mekanları veBilinmeyen Bir Pınar Efsanesi], Hayastani goçnak, No. 25 (1922), s. 818.
  • [69] Bedoyan, Sason’un Tarihi-coğrafi Topografyası, s .58.
  • [70] Muradyan, Mıgırdiç, “Avantutyunner Sasno ukhdadeğats masin” [Sasun Hac Yerlerinin Rivayetler], Hayastani goçnak, No. 7 (1922), s. 238.