Van Vilayeti 20. yüzyılın başlarında

Van Kazası - Coğrafya

Yazar: Dork Talalyan, 26/10/2012 (son değişiklik: 26/10/2012), Çeviren: Dikran Der-Voğormyacıyan

Van Şehri'nin Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında uçaktan çekilmiş fotoğrafı (Kaynak: Rafael de Nogales, Vier Jahre unter dem Halbmond: Erinnerungen aus dem Weltkriege, Berlin, 1925)

Van Şehri ve Vilayeti (Vilayet) hakkında içerdiği bilgilerin önemine ve güvenilirliğine göre de farklılık gösteren oldukça zengin ve çok çeşitli bir literatür mevcuttur. Doğal olarak burada mevcut tüm kaynakların sağladığı verileri toplamak ve kullanmak mümkün değildi. Ancak, görgü tanıkları tarafından kaleme alınan en temel kaynakları mümkün olduğunca elde etmeye çalıştık.

Bu kaynaklar arasında Karekin Sırvantsdyants'ın, Yervant Lalayan'ın, Hampartsum Yeramyan'ın eserleri diğerlerinden ayrılmaktadır. Bahsi geçen ilk eserler daha çok etnografik ise de, Yeramyan'ın oldukça cesur ve samimi bir tarzda kaleme alınan ancak Van'ın sosyal ve siyasi yaşamının çeşitli yönleri hakkında (1820'lerden 1915'e kadar) ilginç bilgiler aktaran iki ciltlik monografisi, kendi memleketi hakkında bir tür biyografi teşkil etmektedir. "Huşartsan" ismini taşıyan bu çalışma yabancıların Van için sarf ettiği övgü dolu sözleri sayarak başamaktadır [1].

Van'lıların kendileri de dillere destan memleketleri için benzetmeli sözler söylemekten geri durmamışlardır. "Gökte cennet, yerde Van" [2], "Bu dünyada Van, öteki dünyada cennet" [3] özdeyişleri vasıtasıyla yerel düzeyde biraz abartılı övüngenlikle Van'lılar kaybettikleri memleketlerine duydukları özlemi ifade ederler. Van Kalesi'nden aşağıya ayran döken yaşlı kadın hikâyesi [4] bu bölgenin gerçek veya efsanevi zenginlikleri hakkında önemli bir fikir verir. Buna göre, İran şahı Tahmasb'ın Van'ın ele geçirilemez kalesini 7 yıl kuşatıp, sonunda yaşlı bir kadının kale surlarından aşağıya testiyle ayran döktüğünü birkaç kez gördükten sonra, umutsuzluğa kapılarak kuşatmayı kaldırdığı ve Van'dan uzaklaştığı anlatılır.

Vilayetin güney kısmı Gortvats (Zagros) Dağları adı verilen, meyve ağaçları ve meyve vermeyen ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplı sıradağlardan oluşturmaktadır; kuzey ve doğu kısımlarında ise pek çok çayırla kaplı dağ dışında geniş ve verimli düzlükler de bulunmaktadır [5]. Güney bölümleri ormanlar açısından zengindir (fındık ağacı, akçaağaç, gürgen, kavak ve ayrıca yabani gül ağacı ormanları) [6].

Van Vilayeti, dağlık bir bölge olarak çeşitli madenler açısından zengindir. 20. yüzyılın başında, Yeramyan Van Vilayeti'ndeki madenlerin henüz bakir ve geliştirilmemiş durumda olduklarını yazıyordu, fakat dağlık bölgelerde bolca bulunan taşkömürü, petrol, kireç, arsenik, bakır, demir ve diğer madenlerin varlığı biliniyordu. Bunun dışında, bilimadamı yolcuların güneydoğu dağlarında yaptıkları araştırmalar bazı yerlerde gümüş ve altın madeni bulunduğuna dair emareler de ortaya çıkarmıştır [7]. Bölgelere göre isimlerini sayacak olursak, Van Vilayeti'ndeki Pergri bölgesinde petrol rezervleri, Arcak ve Şatakh'ta taşkömürü rezervleri, bulunmaktadır. Culamerig'de demir, Arcag ve Ardzge bölgelerinde ise kükürt, Mogs'ta Asfalt mevcuttur. Diğer bölgeler de madenler açısından zengindir: Yapı malzemeleri açısından Timar Bölgesi zengindir [8].

Van Şehri'nden bir manzara (Kaynak: P. Müller-Simonis, Durch Armenien, Kurdistan und Mesopotamien, Mainz, 1897)

OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA YÖNETİM SİSTEMİ

Van Vilayeti

Ermeni kaynaklarda Van Vilayeti'nin adı çoğu zaman Van Paşalığı, Van Valiliği veya Van Eyaleti olarak geçmektedir. İdari merkezi Van Şehri'dir.

Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, Van Vilayeti yaklaşık 40 bin km2'lik bir yüzölçümüne sahipti, bu alan iki sancağa bölünmüştü; sancaklar da çok sayıda kazalara ve nahiyelere bölünmüştü; nahiyelerin sayısı döneme göre değişiyordu. Vilayet kelimesinde olduğu gibi, Ermeni kaynaklarda idari diğer bölümlerin isimleri konusunda da büyük bir karışıklık söz konusu idi. Bu karışıklığı önlemek için, yazımızda aşağıdaki karşılıkları kullandık: Vilayet-Nahank, Sancak-Kavar, Kaza-Kavarag ve Nahiye-Küghakhump.

Van Vilayeti'nin sınırları şunlardır: Doğuda "Azerbaycan, yani İran'ın Magu, Khoy ve Salmasd bölgeleri (tarihi Büyük Ermenistan'ın Noşir ülkesi). Kuzeyden, batıdan ve güneyden sırasıyla Erzurum, Bitlis ve Musul vilayetleri ile komşudur. Vilayet merkezinde tarihi Van Kalesi yükselir, aynı ismi taşıyan tuzlu gölün veya "deniz"in yukarısında bulunur. Bitlis'in doğu kazaları (Ahlat ve Tatvan) göle kadar yayılırlar ve bu nedenle oraların ahalisi de kendilerine Van'lı demekten hoşlanır [9].

Van bazen mutasarrıflık olarak büyük Erzurum valiliğinin bir parçasıydı, bazen de 1877 Rus-Türk savaşından sonra olduğu gibi yalnızca İstanbul'daki merkeze karşı sorumlu bağımsız bir vilayetti [10]. 19. yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı kaynaklarında bu valiliğe Ermenistan adı verilmiştir.

Bağımsız bir idari-coğrafi birim olarak, Van Vilayeti 1548 tarihinde Büyük Ermenistan'ın Vasburagan ülkesine ait Mogk, Gorcayk ve Duruperan diyarlarının ayrı ayrı kısımları gibi başlıca bölgelerini de içine alacak şekilde oluşturulmuştur. Van Vilayeti kendileri de ayrı ayrı sancaklardan oluşan ayrı ayrı bölgelerden oluşmaktadır; söz konusu sancaklar da ilçelere veya bucaklara ayrılmıştır. 19. yüzyılın birinci yarısına kadar Van aşağıdaki birimlerden oluşmaktaydı: Ardzge/Adilcevaz, Yeghekis, Arcan, Arceş/Erciş, Pertagh/Namiran, Pergri, Zrıgan/Zrigi, Efradi-bin-Gotur, Khizan, Khlat/Akhlat, Gargar, Ketsan/Kesani, Muş, Şirvan, Sbargerd/İspayirt, Van [11].

Van Şehri, genel görünüm. Resmin arka planında Varaka Dağı gözüküyor (Kaynak: Mişel Pabucyan arşivi)

18. asırda Erzurum Vilayetine geçen Beyazıt da 16-17. asırlarda Van Vilayeti'ne dahil edilir [12]. 1834'te Van Vilayeti'nin önemli bir kısmı Erzurum ile birleştirilir; Mogs ve Hakkari ise Diyarbekir Vilayetleri ile birleştirilir.

1840 yıllarına kadar, Van Vilayet Bölgesi'nde yarı bağımsız Kürt makamlar (hükümetler) mevcut olmuştur [13]. 1840'ların sonunda, Kürt hükümetlerinin ortadan kalkmasından sonra, Van Vilayeti feshedilir ve geçici olarak Diyarbakır'a veya o zaman adlandırıldığı şekilde Kürdistan (1848-1850), daha sonra da yeni oluşturulan Hakkari (1850-1855) Vilayetleri'ne dahil edilir. Güneybatıdaki bazı bölgeler yeni oluşturulan Bitlis Vilayeti'ne dahil edilir. Van, Hakkari, Cezire, Mardin birlikte veya ayrı ayrı Vilayetler oluşturur. 1867-76 arasında Van Vilayet Bölgesi Erzurum Vilayeti'ne (eski Ermenistan Vilayeti) dahil edilir [14].

1877'de Van Vilayeti'ni yeniden tesis eden Osmanlı Hükümeti müteakip on yıl boyunca yüzölçümünü hissedilir şekilde küçülterek Vilayetin sınırlarını gerçekten değiştirir. 1880'de Hakkari ayrı bir Vilayet haline gelir; 1884 yılına kadar yeni kurulan BitlisVilayeti'ne Muş kazası, Sbargerd, Khizan, Şirvan ve Garcgan Nahiyeleri de dahil edilir. Ancak, Hakkari ve Garcgan 1888'de nihai olarak Van Vilayeti ile birleştirilir. 1893'te Amadiya Nahiyesi Van Vilayeti'nden çıkarılır. İleriki yıllarda, yani 1891'de, 1897'de, 1902'de ve 1913'te, Van Vilayeti'nin iç idari bölümlerinde dikkate değer değişiklikler yapılır [15]:

Birinci Dünya Savaşı arefesinde, Van Vilayeti Van ve Hakkari olmak üzere iki sancağa bölünmüştür. Van, kuzeyde Erzurum, batıda Bitlis ve Diyarbekir, güneyde Musul Vilayetleri, doğuda ise İran ile sınırdaştır [16].

Van Gölü Akhtamar Adası iskelesi (Kaynak: "Keghuni" resimli Ermenice gazete, 1905 Venedik, Aziz Lazarus)

Van Sancağı

Van Sancağı'nın yüzölçümü 22.700 kilometre karedir (bunun 5.454 kilometre karesi Van Gölü'nün yüzölçümüdür) [17]. 1914'te Van Sancağı'nda Vilayetin Ermeni nüfusunun yüzde 92,7'si yaşamaktadır. 103.432 Ermeni Van Sancağı'nın Van, Pergri, Erciş, Ardzge, Mahmudiye, Gevaş, Garcgan, Mogs ve Şatakh olmak üzere dokuz kazasının tamamında yaşamaktadır [18].

Van Sancağı (merkezi: Van Şehri) Vilayetin kuzey ve kuzeydoğu, ayrıca Doğu Dicle (Bohtan) Nehri'nin yukarı akım bölgelerini kaplamaktadır. Daha eski dönemlerde, görünüşe göre, Garcgan Kazası nahiye olarak Gevaş Kazası'nın bir parçasıydı, Mogs ise Şadakh ve Gevaş'ın bir parçasıydı. Buna göre, Van Sancağı'nın kazaları şunlardı: Ardzge/Adilcevaz, Erciş, Pergri, Gevaş/Vosdan/Rışdunik (nahiyeler: Garcgan, Yukarı Gargar), Mahmudiye, veya Khoşab (nahiye: Karasu), Norduz (tarihi Antsevatsik; 1913'te ise Mamuretul Reşad adını alır), Şadakh, Van. Adı geçen son Van Kazası şehrin çevresinde bulunan eski Vandosb Kaza'sı, ayrıca Arcag, Timar ve Hayots Tsor Nahiyelerinden oluşur [19]. Pergri daha sonra kazadan nahiyeye dönüşmüştür; Gargar, Arcag, Timar ve Hayots Tsor nahiyeleri ise daha önce birer kaza idi. Norduz/Antsevatsik ve Khoşab kazaları daha sonra Hakkari Sancağı'na dahil edilmiştir [20]. Van Sancağı'nın bölgelerini Van Gölü çevresindeki konumlarına göre sayacak olursak, gölün doğusunda Van ve bitişik yerleşim yerleri, kuzeydoğusunda Timar, güneydoğusunda Hayots Tsor, Norduz, Aghpag ve Culamerig, gölün güneyinde Rışdunik (Gevaş), Garcgan ve Gargar, Mogats Yergir, Khizan, Şadakh bulunur. Gölün batısında Tatvan ve son olarak kuzeyinde ve en kuzeydoğusunda Khlat, Ardzge/Adilcevaz, Erciş ve Pergri yer almaktadır [21].

Van Kazası'ndaki temel Ermeni yerleşim yerleri şunlardır:

Ayanis (şimdi Ağartı)

Alür (şimdi Alaköy): 1.955 Ermeni (343 kilise mensubu)

Aghçaviran (şimdi Akçaören): 147 Ermeni (32 kilise mensubu) ve 19 Kürt (4 kilise mensubu)

Amenaşad (şimdi Arısu): 304 Ermeni (40 kilise mensubu)

Amuk/Amgupert (şimdi Yeşilsu): 212 Ermeni (40 kilise mensubu)

Anavank (şimdi Dibekdüzü): 254 Ermeni (50 kilise mensubu)

Ankgh/Engil (şimdi Dönemeç): 678 Ermeni (108 kilise mensubu), Aziz Meryem Ana Manastırı, Aziz Kevork Kilisesi

Angışdants (şimdi Parmakkapı): 411 Ermeni (67 kilise mensubu) ve 17 Kürt (3 kilise mensubu), Kutsal Diriliş Kilisesi

Asbaşin/Asdvadzaşen (şimdi Çavuştepe): 351 Ermeni (48 kilise mensubu) ve 248 Kürt (47 kilise mensubu), Kutsal Diriliş Kilisesi

Asdvadzadzin/Mirek (şimdi Ermişler): 462 Ermeni (63 kilise mensubu)

Ader (şimdi Yaylıkaya): 444 Ermeni (71 kilise mensubu)

Adigözel (şimdi Adıgüzel): 226 Ermeni (31 kilise mensubu)

Adnagants (şimdi Yeniköşk): 247 Ermeni (31 kilise mensubu)

Aregh/Arikhan (şimdi Bozyiğit): 192 Ermeni (28 kilise mensubu) ve 34 Kürt (7 kilise mensubu), Aziz Vartan ve Aziz Apraham Manastırları

Arcişag (şimdi Erçek): 1.170 Ermeni (189 kilise mensubu)

Ardamed (şimdi Edremit): 720 Ermeni (130 kilise mensubu) ve 2.400 Kürt (420 kilise mensubu)

Ardavez (şimdi Değirmenözü): 118 Ermeni (15 kilise mensubu) ve 11 Kürt (2 kilise mensubu)

Avants (şimdi İskele): 1.592 Ermeni (339 kilise mensubu)

Panzavank/Panzis Manastır (şimdi Özyurt): 28 Ermeni (1 kilise mensubu)

Pans (şimdi Çolpan): 69 Ermeni (8 kilise mensubu) ve 104 Kürt (20 kilise mensubu)

Pert/Norkügh (şimdi Çitören): 210 Ermeni (30 kilise mensubu)

Pertag (şimdi Doğanlar)

Yegmal: 266 Ermeni (31 kilise mensubu)

Zaranis (şimdi Arıtoprak): 240 Ermeni (37 kilise mensubu) ve 11 Kürt (2 kilise mensubu)

Zırvatants (şimdi Karpuzalan)

Zevig: 285 kişi (49 kilise mensubu), Aziz Meryem Ana Kilisesi

Züistan (şimdi Elmalık): 530 Ermeni (80 kilise mensubu) ve 280 Kürt (40 kilise mensubu)

Everek (şimdi Alabayır): 1.061 Ermeni (187 kilise mensubu)

Eremir (şimdi Otbiçer): 432 Ermeni (82 kilise mensubu)

Ererin (şimdi Doyönü): 938 Ermeni (151 kilise mensubu), bir manastır

Ermants (şimdi Gövelek): 24 Ermeni (3 kilise mensubu) ve 250 Kürt (50 kilise mensubu)

Tarapeg/Tevfikbeg (şimdi Derebey): 243 Ermeni (37 kilise mensubu) ve 104 Kürt (20 kilise mensubu)

Tarmar (şimdi Değirmenköy): 482 Ermeni (68 kilise mensubu) ve 75 Kürt (15 kilise mensubu)

Tırkaşen (şimdi Uyurveren): 60 Ermeni (12 kilise mensubu) ve 41 Kürt (3 kilise mensubu)

İşkhanikom (şimdi Bakımlı): 409 kişi (70 kilise mensubu), bir manastır: Aziz Meryem Ana veya Karavank

Lamzgerd (şimdi Kıratlı): 206 Ermeni (35 kilise mensubu)

Lezk (şimdi Kalecig): 1.178 Ermeni (192 kilise mensubu), bir kilise Aziz Meryem Ana

Lim (şimdi Karakoç): 143 Ermeni (22 kilise mensubu) ve 175 Kürt (35 kilise mensubu)

Lim çöl (şimdi Adır): 5 Ermeni (1 kilise mensubu)

Kharagonis (şimdi Karagündüz): 219 Ermeni (36 kilise mensubu), bir kilise Aziz Meryem Ana

Kharagants (şimdi Enginsu): 1.525 Ermeni (230 kilise mensubu)

Kharnik (şimdi Değirmendüzü)

Khavents (şimdi Atmaca): 633 Ermeni (106 kilise mensubu)

Khek (şimdi Yatağan): 219 Ermeni (34 kilise mensubu), Aziz Kevork Manastırı

Khıjişg (şimdi Halkalı): 775 Ermeni (132 kilise mensubu)

Khosb (şimdi Sakalar): 291 Ermeni (52 kilise mensubu) ve 19 Kürt (3 kilise mensubu), Aziz Meryem Ana Manastırı

Khorkom (şimdi Dilkaya): 435 Ermeni (65 kilise mensubu), Aziz Vartan Manastırı ve Vart-Badrig Kilisesi

Khıreşig (şimdi Dilimli)

Dzagdar/Zikter (şimdi Tevekli): 231 Ermeni (38 kilise mensubu)

Gezeltaş (şimdi Kızıltaş): 314 Ermeni (51 kilise mensubu) ve 32 Kürt (6 kilise mensubu), Kutsal Teslis Kilisesi

Gentanants (şimdi Kavurma)

Gem (şimdi Köprüler): 547 Ermeni (100 kilise mensubu), Aziz Tateos Kilisesi ve bir manastır

Göltaşi (şimdi Çiçekli): 91 Ermeni (15 kilise mensubu) ve 209 Kürt (40 kilise mensubu)

Gusnents (şimdi Kasımoğlu): 825 Ermeni (138 kilise mensubu)

Gıghzi (şimdi Körpünar): 312 Ermeni (44 kilise mensubu) ve 60 Kürt (12 kilise mensubu)

Goghpants/Kobanis (şimdi Sarmaç): 218 Ermeni (32 kilise mensubu)

Gurubaş (şimdi Kurubaş): 698 Ermeni (108 kilise mensubu)

Gıduts çöl/Çarkhapan (şimdi Çarpanak) – 82 Ermeni (10 kilise mensubu), manastır ve okul

Hazara (şimdi Kayaboyun): 305 Ermeni (45 kilise mensubu)

Haşpışad Varin (şimdi Aşağı Gölalan): 126 Ermeni (18 kilise mensubu) ve 200 Kürt (25 kilise mensubu)

Haşpışad Verin (şimdi Yukarı Gölalan)

Hindisdan (şimdi Erkaldı): 209 Ermeni (37 kilise mensubu) ve 30 Kürt (6 kilise mensubu), Aziz Meryem Ana Kilisesi

Hirc (şimdi Köklü): 205 Ermeni (30 kilise mensubu) ve 356 Kürt (68 kilise mensubu), bir kilise

Tsorovants/Huravanis (şimdi Kavuncu): Ermeni-Kürt nüfus; 100 Ermeni (14 kilise mensubu) ve 240 Kürt (40 kilise mensubu)

Ghezılça (şimdi Kozluca): 423 Ermeni (65 kilise mensubu)

Canik (şimdi Gedikbulak): 714 Ermeni (100 kilise mensubu)

Maşdag/Meşgeldek (şimdi Gölkaşı): 394 Ermeni (64 kilise mensubu) ve 66 Kürt (9 kilise mensubu), Aziz Meryem Ana Kilisesi

Marmet (şimdi Topaktaş): 811 Ermeni (153 kilise mensubu)

Mars (şimdi Andaç): 1.100 Ermeni (209 kilise mensubu), bir kilise

Mekhgner (şimdi Gölyazı): 308 Ermeni (48 kilise mensubu)

Mergançugh (şimdi Meydancık): 56 Ermeni (8 kilise mensubu) ve 53 Kürt (10 kilise mensubu)

Nanik (şimdi Çakınlı)

Nabat (şimdi Çomaklı): 165 Ermeni (25 kilise mensubu)

Norkügh (şimdi Yolaşan): 513 Ermeni (88 kilise mensubu) ve 10 Kürt (2 kilise mensubu), Kutsal Diriliş Kilisesi

Norşen (şimdi Kumluca): 270 Ermeni (45 kilise mensubu)

Norovants (şimdi Esenpınar): 215 Ermeni (37 kilise mensubu)

Şahbaghi (şimdi Beyüzümü): 895 Ermeni (167 kilise mensubu)

Şahkelti (şimdi Şahgeldi): 156 Ermeni (22 kilise mensubu)

Şamşatin (şimdi Şemsettin): 465 Ermeni (70 kilise mensubu)

Şuşants (şimdi Kevenli): 559 Ermeni (80 kilise mensubu)

Vosgepag (şimdi Beşçatak): 270 Ermeni (45 kilise mensubu)

Urtug/Ortik (şimdi Işıkpınar): 247 Ermeni (42 kilise mensubu) ve 5 Kürt (1 kilise mensubu)

Çopanoğlu (şimdi Çobanoğlu): 168 Ermeni (26 kilise mensubu) ve 120 Kürt (15 kilise mensubu)

Beghazik (şimdi Aşağı Çitli): 98 Ermeni (15 kilise mensubu)

Bıltents (şimdi Aladüz): 386 Ermeni (65 kilise mensubu), Kutsal Diriliş Kilisesi

Boghants (şimdi Aşıt): 451 Ermeni (71 kilise mensubu)

Çıraşen/Şeykhatiye (şimdi Otluca): 475 Ermeni (76 kilise mensubu)

Satibeg (şimdi Satıbey): 56 Ermeni (7 kilise mensubu) ve 180 Kürt (36 kilise mensubu)

Sevakrag (şimdi Ayazpınar): 16 Ermeni (2 kilise mensubu) ve 133 Kürt (25 kilise mensubu)

Sevan (şimdi Ortanca): 439 Ermeni (67 kilise mensubu) ve 300 Kürt (60 kilise mensubu)

Sıghka (şimdi Bostaniçi): 660 Ermeni (104 kilise mensubu)

Sosrat/Sorsurat (şimdi Tabanlı): 251 Ermeni (42 kilise mensubu)

Aziz Vartan/Suvartan (şimdi Kıyıcak): 114 kişi (18 kilise mensubu); bir manastır bulunmaktadır

Varak/Yedikilise (şimdi Bakraçlı) – 80 Ermeni (1 kilise mensubu), manastır ve okul

Daghveran (şimdi Dağören): 244 Ermeni (37 kilise mensubu) ve 11 Kürt (2 kilise mensubu)

Derlaşen (şimdi Yumrutepe): 657 Ermeni (95 kilise mensubu)

Doni (şimdi Gölardı): 198 Ermeni (25 kilise mensubu) ve 34 Kürt (7 kilise mensubu)

Paytag/Bayrek (şimdi Özkaynak): 195 Ermeni (28 kilise mensubu)

Pirgarir (şimdi Pirgarip): 373 Ermeni (57 kilise mensubu)

Poghants/Poghanis (şimdi Aşıt)

Kasr/Kasrik (şimdi Taşkonak): 235 Ermeni (40 kilise mensubu) ve 49 Kürt (9 kilise mensubu)

Karavants/Karevanis (şimdi Çayırbaşı): 14 Ermeni (2 kilise mensubu) ve 42 Kürt (12 kilise mensubu), Aziz Sarkis Manastırı

Kerdzod (şimdi Uluşar): 637 Ermeni (104 kilise mensubu) ve 52 Kürt (12 kilise mensubu), Kutsal Diriliş Kilisesi

Köşk (şimdi Yeniköşk): 232 Ermeni (40 kilise mensubu), Aziz Kevork Kilisesi

Köçani (şimdi Güveçli): 705 Ermeni (111 kilise mensubu)

Koms/Komk (şimdi Oçaklı): 340 Ermeni (53 kilise mensubu)

Koç: 137 Ermeni (26 kilise mensubu)

Farugh (şimdi Köşebaşı): 210 Ermeni (35 kilise mensubu) ve 82 Kürt (15 kilise mensubu) [22].

Van Kalesi ve aşağısında bulunan Eski Şehirden manzaralar (Kaynak: Ermenistan Tarih Müzesi, Erivan, fotoğraf: A. Vruyr, 1916)

Van Şehri'nin konumu ve tasviri

Van Şehri Van Gölü'nün doğusunda, kıyıdan 2-3 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır (yürüyerek 20 dakikalık bir mesafe) [23]. Şehir batı istikametinden Van Gölü, doğu istikametinden ise Ermeni Davros sıradağlarının doğu kolları tarafından korunmaktadır. Van Şehri göle Avants (günümüzde İskele) Köyü vasıtasıyla bağlanır; bu köy gölün hemen kıyısında bulunduğu için Van'a bir tür liman gibi hizmet verir. Van Şehri düzlük bir alanda inşa edilmiş olduğundan, iklimi kuru ve sıcaktır. Aynı zamanda, kışı 4-5 ay sürer. Verimli tarıma elverişli topraklara, zengin meyve bahçelerine, o kadar da kaliteli olmayan bol içme ve sulama suyuna [24] sahiptir [25].

Van Şehri tarih boyunca çok sayıda depreme (1276, 1441, 2 Nisan 1646, 1648, 1649, 7 Mart 1701, 13 Ocak 1704, 8 Mart 1715, 1719) ve kıtlığa (1606) maruz kalmıştır. Özellikle 1648 depremi çok yıkıcı olmuştur; bunun sonucunda mahalleler, kiliseler ve camiler, tarihi anıtlar tümüyle yıkılmıştır [26].

Gravür: Lezk Köyü (günümüzde Kalecik) (Kaynak: Jean Marie Chopin, César Famin, Eugène Boré, L'univers, cilt 2, 1838)

Van Şehri'nin merkezi kısmında Urartu Kalesi'nin yükseldiği büyük bir kaya bulunur. Şehrin ana girişi de burada bulunur ve Tebriz Kapısı adını alır. Şehrin doğusunda aynı adı taşıyan Eski ve Yeni Varaka Manastırları ile Varaka Dağı bulunur [27]. Şehrin kuzeydoğusunda, arkeolojik kazılar sayesinde çok sayıda arkeolojik eserin ortaya çıkarıldığı Toprakkale tepeleri bulunur (Urartu Rusakhilini kalesi). Bu tepelerde yerel gelenekler ile bağlantılı Agrpin (veya Akravi) Kayası, Mıher Kapısı, Zımp-zımp Mağarası, Dzırdod taşı gibi bir dizi tanınmış yer bulunmaktadır [28]։

Doğduğu yerin yaşam öyküsünü yazan Hampartsum Yeramyan (1857 doğumlu) 11 yaşında kör olarak, çocukluk hayaline kazınan Van'ın efsanevi resmini yaşamının sonuna kadar unutmamıştır. O, "Huşartsan" isimli monografisinin birinci cildinde 5 yaşında iken gördüğü Van'ın doğasını hatırlar. "Kayanın tepesinde, sırtım Varak'a dönük olarak durur ve batı tarafındaki muazzam manzarayı seyrederdim: Sağ taraftan ufku kapatan Aziz Krikor ve batı tarafına doğru Agrpi tepelerinin uzun kervanlarının bir gelin ve damadı andıran ve kıyıya kadar uzanan zirveleri. Sol taraftan ise Şuşants Dağları ve onlardan küçük bir vadi ile ayrılan ve denize kadar uzanan Kutsal Haç tepeler silsilesi. Bu manzara, içinde sadece ovayı değil bunun yanı sıra uzaktan yekpare devasa bir zümrüt gibi görünen Van'daki Aykesdan'ı da kapsayan muazzam bir yay oluştururdu. Bu yeşilliğin ve denizin ayna gibi maviliğinin ortasında tarihi Van Kalesi yükselirdi; batıda ise, içindeki dört ada ve çevresindeki dağlarla büyük göl, daima yeşil ormanları ve her daim karlarla kaplı Ardos ve Arnos zirveleri ile güney sıradağları, kuzeybatı kısmında ise karlı ve bulutlarla kaplı zirvesiyle Süphan vardı. Gölün batı kıyılarından sisli Nemrut ve Krkur zar zor seçilirdi; bunların ayrıntılı ve büyüleyici tasvirlerini daha sonra Srvantsdyants'ın yazılarında okuyacaktık" [29].

20. yüzyılın başlarında Van Şehri'nde 3.000'i Ermeni olmak üzere 5.500 hane bulunuyordu. Şehir, Kaghakameç (surlarla çevrili asıl şehir) ve onun doğusunda bulunan geniş alanlara yayılmış "Aykesdan" olarak ikiye ayrılmıştı. Evlerin büyük bir kısmı tuğladan yapılmış, tek katlı, iki katlı ve az bir kısmı da üç katlı idi. Sokakları dar ve eğri büğrü idi. Şehirde Ermenilerin yaşadığı bölüm büyüklü küçüklü 34 mahalleye ayrılmıştı; bunlardan 31'i Ermenileri hedef alan kitlesel şiddet olayları sırasında aşırı hasar görmüştü. 12 tane Ermeni kilisesi vardı: Aziz Diramayr, Aziz Paulus, Aziz Bedros, Aziz Vartan, Aziz Sahag, vs. [30].

Van'ın eski kısmının kaleden görünüşü (Kaynak: C.F. Lehmann-Haupt, Armenien Einst und Jetzt, Berlin/Leipzig, 1926)

Van Şehir Merkezi "Kaghakameç"

Van'ın batı kısmı Asıl Şehir veya Kaghakameç olarak adlandırılır; üç tarafı surlarla çevrilidir; kuzeydoğuda ise kale yükselir. Şehrin dört kapısı bulunmaktadır: Doğu kısmında Tebriz, güney kısmında Yeni veya Saray, güney kısmında Orta, kuzeybatı kısmında İskele [31]. Dar sokakları, birbirine bitişik evleri, fakir bitki örtüsü ile Kaghakameç düzensiz bir plana sahiptir. Kaghakameç'te zanaatkârlar çarşısı, hükümet konağı, polis karakolu, başlıca camiler, merkezi hapishane, posta-telgraf merkezi, reji (Régie) merkezi, ana kışla ve Ermeni Önderlik Binası bulunmaktadır [32].

1 Van Şehri; resmin arka planında Varaka Dağı görülmektedir (Kaynak:Victor Pietschmann, Durch kurdische Berge und armenische Städte, Viyana, 1940)

2 Van Kalesi'nin girişi (Kaynak:Victor Pietschmann, Durch kurdische Berge und armenische Städte, Viyana, 1940)

1880-1881 yıllarında Van'da bulunan Srvantsdyants, resmi binaların, kışlanın ve mahkemelerin, tüm çarşıların ve hanların Asıl Şehir'de olduğunu bildirmiştir.

Srvantsdyants'ın Van'ı ziyaretinden önce, 1874-1878 yıllarında Kaghakameç'te öğretmen olarak görev yapan Yeramyan bu bölgenin dar ve kirli sokaklara bölünmüş olduğunu ve içinde ne bağ, ne de bahçe bulunduğunu bildirmektedir. Özellikle kış mevsiminde sokaklardan geçmek zordur, zira kar bazen bu dar sokaklarda 4-5 ay birikir, yer yer tek katlı binaların damlarına ulaşır. Bu şekilde kar sık sık evlerin kapı ve pencerelerini kapatır, bunun sonucunda evdekiler dışarı çıkıp dış dünya ile irtibat kurabilmek için kar yığınlarının içinde merdiven şeklinde bir çıkış geçidi oymak zorunda kalırlar. Yeramyan'a göre, bu sevimsiz kış aylarında halk evlerin veya kahvelerin sıcak ama dumanlı mekânlarında tavla veya iskambil oynayarak keyif ve eğlence aramak zorunda kalır.

Van Aykesdan

[Van'ın doğu kısmı zengin bir bitki örtüsüne, yoğun yapraklı ağaçlar içeren bahçelere sahiptir ve Aykesdan olarak anılmaktadır (yerel lehçeyle Ekesdar, Ekesdaray); Türkler de ona Bağlar adını vermektedir [35].

Srvantsdyants'ın sanatsal tasvirine göre, "Van Aykesdan ... sakinleri tarafından güzel bir şekilde süslenmiş mutluluk dolu yerlerdir; buralarda her evin bitişiğinde ağaçlık, bahçe, çiçek bahçesi ve kapısının önündeki sokağın iki yanında akan dereler bulunur; bu derelerin kenarlarında sırayla dizilmiş küçük ve bol yapraklı söğütler, yer yer kavak, akçakavak, dişbudak, karaağaç dikilmiştir. Sokakların ortasındaki geniş yol ve yolun her iki yanında birbirine karışan ağaçların dalları ve yaprakları, yoldan geçenler için muhteşem bir şemsiye oluşturur; sakin bir gecede ay ışığının kıyıya yakın sığ sularda denizdeki meltemi aydınlattığı gibi, bu şemsiyelerin içinden geçen güneş ışınları titrek yıldızlar gibi yerde, yoldan geçenlerin veya oturanların kafalarında veya yüzlerinde dalgalanır. Yeşil ve taze yaprakları havadaki çiy ve güneşin sıcaklığına maruz kalan aynı ağaçların kökleri suyun geçişiyle gelişir, sular bu ağaçların ayaklarını yalayıp çağlayarak, şırıldayarak geçer, herkese ait bağ, bahçe ve çiçek bahçesini sular, genel olarak evlere yıkama, içme ve diğer tüm gereksinimler için su temin eder [36].

Aykesdan'ın uzunluğu, sokakları ve meydanları ile birlikte 4,5 kilometredir ve onun uzunluğunu ve genişliğini boydan boya geçme süresi Srvantsdyants'a göre birer saattir [37]. Van'lılar sokaklara poghan, başlıca sokak meydanlarına ise poghniklokh adını verirler [38]. Söğüt ve akçakavaklarla süslü Khaçpoghan sokağı ve aynı isimdeki Khaçpoghan Meydanı Aykesdan'dadır. Diğer sokaklar düzensiz, dar ve eğri büğrüdür; evler ise topraktan yapılmıştır ve dış görünümleri o kadar da güzel değildir. İngiliz, Fransız, Rus, İran konsoloslukları, Ermeni Protestan Okulu ve Yetimhanesi, ve ayrıca Alman, Amerikan ve Fransız misyonerlik kurumları Aykesdan'dadır. Devlete ve kamuya ait kurumlardan, hamamlar, çarşılar ve kışlalar buradadır. Bir efsaneye göre, Asur kraliçesi Semiramis yazlığını Aykesdan'da inşa etmişti [39].

Batıdan doğuya (45 dakikalık bir yol olan çarşı yolu üzerinde bulunan Türk mahallesini hesaba katmadan) ve kuzeyden güneye yürüyerek eşit şekilde hemen hemen iki buçuk saat tutan kare büyük alana kurulu Ekesdaray (Aykesdan) mahallesinin Ermeni halkı büyük yortularda ve özellikle Karnaval ve Tecelli yortuları sırasında tamamen hareket ve irtibat halindedir. Şehrin ve Aykesdan'ın yaklaşık 40 bin nüfusunun üçte ikisi, yakın köyler hesaba katılmadığı takdirde Ermenilerden oluşmaktadır; söz konusu yakın köyler daha sonraları büyüyerek şehrin dış varoşlarını oluşturmuşlardır [40].

Görünüşe göre, Aykesdan nispeten yeni bir mahalledir, zira Yeramyan anılarında, çocukluk günlerinde Aykesdan'ın zamanında çöl alanı olduğunu anlatan yaşlılar olduğunu yazmaktadır; bu bölge belki de daha eski zamanlarda yerleşim yeri olmuştur. Bunun kanıtı olarak, tandırlar, haç şeklinde steller, yapı temelleri ve bunun yanı sıra zırhlar, mızrak uçları ve çiviyazıları toprak işlenirken ortaya çıkmaktaydı. Ancak Yeramyan'ın duyduklarına göre, eski zamanlarda "Sadece güney tarafına doğru olan kesimde, Semiramis Mahallesi denen ve deniz kıyısından başlayarak doğu istikametine doğru yayılan şehir kısmında yerleşim yerleri vardı. Belki de bu Khorenatsi'nin bahsettiği ve sağlam bir su kanalı ile altı saat uzaklıktaki Hayots Tsor'dan getirilen bol suyun suladığı Şamiramagerd (Semiramis tarafından inşa edilen) Kalesi'nin varoşuydu ve tam da bu nedenle o kadar cenneti çağrıştıran bahçelere ve bağlara sahipti [41].

Şahbağ Köyü'nde (günümüzde Beyüzümü) bağ bozumu (Kaynak: "Keghuni", resimli Ermenice gazete, 1905, Venedik, Aziz Lazarus)

Yeramyan'ın tanıklığına göre, Türkler kademeli olarak Aykesdan'ın batı kısmına, Semiramis, Şabaniye, Arark (batı bölümü) mahallelerine yerleşirler. Nüfus ile ilgili demografik bu değişimlerin ışığında, Aykesdan'ın merkezi bölümlerinden Hamdi Bey ve Hafız Efendi Mahalleleri'ne de aynı şekilde Türkler yerleştirilir. Ermeniler ise giderek doğu kesimine, Hanguysner, Noraşen, Arark (doğu kesimi), Cavşen Mahallelerinde yoğunlaşırlar. 19. yüzyılın sonunda Aykesdan'ın kuzeyinde bulunan Peşe Poghan Mahallesi'nde de Türkler yaşamaktadır; Haygavınk Mahallesi'nde ise Ermeni bir nüfus yaşamaktadır. Kuzeydoğu kesiminde bulunan Verin Norşen ve Varin Norşen, Boyents, Garoyan gibi diğer mahallelerde Türk ve Ermeni karışık bir nüfus yaşamaktadır. Yeramyan'a göre, Türklerin yaşadığı bazı mahallelerde bazı kiliselerin izleri veya belirtileri bulunmaktaydı; pek çok Türk aile de Ermeni soyadına sahipti. Yazar "Onlar dönme bir nesli mi temsil etmekteydiler, yoksa el konulan mülkler ile birlikte mülklerin eski sahiplerinin isimlerini mi almışlardı?" diye sorguluyor.

Yeramyan'ın kaynakları eski zamanlarda kale şehirden doğuya, Aziz Hagop (Yukarı ve Aşağı Norşen) ve Garoyan çift mahallelerine kadar olan bölgede Ermenilerin yaşadığını belirtiyor. Garoyan Mahallesi çok zengin bir Ermeni ailenin mülkü olmuştur, ancak Yeramyan'a göre Türkler zorla veya önemsiz tutarlar ödeyerek bu bölgeleri ele geçirmişlerdir; oradaki Ermeniler ise aynı şekilde daha doğuda bulunan mahallelere yerleşmişlerdir. Bu şekilde, Aykesdan'ın doğu bölümü, merkez noktası Khaçpoghan (Khaç Sokağı) olmak üzere dört Ermeni mahallesine ayrılmış olarak kurulur: Aziz Hagop, Haynguysner, Noraşen, Arark. Şunu da belirtmek gerekir ki, Ermeni kaynaklarında Aykesdan ismi sıkça sadece Ermenilerin yaşadığı yerlere verilmektedir; buna göre fiilen Aykesdan'ın merkezi kesiminde bulunan Aziz Hagop Mahallesi "Ermeni" Aykesdan'ın doğusunda bulunan bir bölge olarak sunuluyor (Yeramyan'ın anılarında okuduğumuz şekliyle). Aziz Hagop Mahallesi'nin merkezi sokağı çeşitli kısımlarıyla Mavi-Haç Mahallesi adını taşımaktadır; Yeramyan'ın çocukluk yıllarında bu mahallede kutsal sayılan bir mekân mevcuttu [43]. Ermenilerin yaşadığı diğer mahallelerden her birinin kendi kilisesi ve yanında da cemaat okulu bulunurdu.

Şehirde Türklerin yaşadığı bölgelerin giderek genişlemesi süreklilik arz eden bir süreçti; bu konuya Yeramyan'ın eserinde de değinilmektedir. Buna göre, bu süreç Aziz Hagop ve Noraşen Mahalleleri'nde on yıllar boyunca devam etmiştir. Kendi anılarına göndermede bulunan Yeramyan baskı altında, cüzi bir meblağ karşılığında güzel evlerini ve geniş bahçelerini satıp Aykesdan'ın merkezi veya doğu kesimlerine taşınan onlarca Ermeni aile tanıdığını belirtmektedir. Bu koşullarda Aziz Hagop Kilisesi'nin çevresine tamamen Türk aileler yerleşirler; bu yapının güney kısmında ise sadece birkaç Ermeni aile kalır [44].

Aykesdan'ın sulama ve yeşillendirme sorununa gelince, Yeramyan şöyle yazıyor: "Aykesdan Ovası zamanında susuz bir yerdi; bu yüzden yeni sakinleri kuyular (Kehriz) kazarak yeni açtıkları bahçeleri ve bağları sulamak için onlarca kaynak ortaya çıkardılar. Sürekli akan bu kaynakların uzun akıntıları boyunca sıra sıra dikilmiş yüksek kavak ve akkavak ve söğüt ağaçları sokaklara Avrupa bulvarlarına benzer bir şekil verir [45]. Aykesdan, elması, armudu, eriği, kayısısı ve diğer meyveleri ile meşhurdur. Üzüm lezzetli addedilmez; gerçi ondan kaliteli bir şarap üretirler [46].

Kale ile onun doğusuna yayılan Haygavank Mahallesi arasında, Osmanlı makamlarının 1909'da hürriyet meydanına dönüştürdükleri eski bir Ermeni mezarlığı bulunmaktadır. Aynı tarihlerde, mezarlığın içinden geçerek şehre ve Aykesdan'a doğru giden geniş bir cadde inşa etmek amacıyla yürütülen zemin düzleştirme çalışmaları sonucunda, sayısız kemik yığınları ortaya çıkar; bunlar Yeranyan'ın tahminlerine göre Timur zamanında (14. yüzyıl) öldürülen Van'lıların iskeletlerinden arda kalanlardır [47].

Gravür: Van Şehri'nin kuzeybatı tarafı, İskele Kapısı (Kaynak: Charles Texier, Description de l’Arménie, la Perse et la Mésopotamie, Première Partie, Paris, 1842)

1 Gravür: Van Şehri'nin güney tarafı, Orta Kapı (Kaynak:Charles Texier, Description de l’Arménie, la Perse et la Mésopotamie, Première Partie, Paris, 1842)

2 Gravür: Van Şehri'nin doğu tarafı, Tebriz Kapısı (Kaynak:Charles Texier, Description de l’Arménie, la Perse et la Mésopotamie, Première Partie, Paris, 1842)

Kale

Van Kaghakameç'in kuzeydoğu tarafında 1 km uzunlukta 100-120 metre yükseklikte dik bir kaya yükselir; bu kayanın üzerinde surlar ve diğer yapıların kalıntıları, çivi yazıları, kayaların içine oyulmuş odaları ile birlikte kale veya "Semiramis Kalesi" bulunur [48]. Bu yapılar ayrıntılı bir şekilde 5. yüzyılda Movses Khorenatsi tarafından tasvir edilmiştir; daha sonra 19. yüzyılın başında, Ghugas İnciciyan bunları daha da detaylı bir şekilde tasvir etmiştir [49].

Van Şehri'nin merkezi kısmında, Urartu Kalesi'nin bulunduğu sıradağ kolu-kaya yükselir. Amarsdan olarak da adlandırılan Van Kalesi kaya içine oyulmuş silah depoları ve kışlalar, ambarlar, ahırlar, gözetleme noktaları, oldukça geniş meydanlar içerir. Kalenin aşağısında, diğer savunma yapıları ile birlikte, aynı derecede sağlam surlar bulunur [50].

Kaleye giden yol dik bir tepeden geçer. Kaya içine oyulmuş kare veya küp şeklindeki salonlarda süsleme yoktur; ama duvarlar harika bir şekilde parlatılmıştır. Duvarlar boyunca kare oyuklar oluşturulmuştur. Ana salondaki dört giriş yanlardaki mağaralara bağlanmıştır. Salona doğru devasa bir merdiven yükselir. Bu mağara-salonların girişindeki kaya çivi yazıları ile kaplıdır. Şehre bakan kayanın güney kısmı aynı zamanda diktir. Ancak, kayanın dibinde basamaklar yükselmeye başlar ve bunlar taş odalara doğru gider [51].

  • [1] Hampartsum Yeramyan, Huşartsan, 1. Cilt, Aram Kasabyan basımevi, İskenderiye, 1929, sayfa 12.
  • [2] Aynı kaynak, sayfa 12.
  • [3] Gamsar Avedisyan, Asbram Avedisyan, Hayrenakidagan Etütner, "Sovedagan Krogh" yayınevi, Erivan, 1979, sayfa 176.
  • [4] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 17.
  • [5] Aynı kaynak, sayfa 13.
  • [6] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 174.
  • [7] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 13.
  • [8] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 174.
  • [9] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 13.
  • [10] Aynı kaynak, sayfa 31.
  • [11] Haygagan hamarod hanrakidaran, Erivan, 2003, 4. cilt.
  • [12] Aynı kaynak.
  • [13] Kegham Patalyan, "Van Eyaleti Krtagan İşkhanutünnerı (hukyumetnerı) 14 t.-19 t. 40-agan tt", İran-name, sayı 29-31, 1998։
  • [14] Haygagan hamarod hanrakidaran, Erivan, 2003, cilt 4; Sarkis Karayan, “Demography of Van Province, 1844-1914”, in Richard G. Hovannisian (ed.), Armenian Van/Vaspurakan, Mazda Publishers, Costa Mesa, Kaliforniya, 2000, sf. 197-198.
  • [15] Haygagan hamarod hanrakidaran….
  • [16] Aynı kaynak.
  • [17] Karayan, “Demography of Van Province…”, sf. 198-199.
  • [18] Robert H. Hewsen, Armenia: A Historical Atlas, University of Chicago Press, Chicago/Londra, 2001, sf. 182, 209; Raymond H. Kévorkian, Paul B. Paboudjian, Les Arméniens dans l’Empire Ottoman à la veille du Génocide, ARHIS, Paris, 1992 sf. 513.
  • [19] Haygagan hamarod hanrakidaran….
  • [20] Karayan, “Demography of Van Province…”, sf. 198.
  • [21] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 174-175.
  • [22] Kévorkian/Paboudjian, Les Arméniens…, sf. 534-543; Sevan Nişanyan, Adını Unutan Ülke. Türkiye'de Adı Değiştirilen Yerler Sözlüğü, Everest Yayınları, İstanbul, 2010.
  • [23] Karekin Srvantsdyants, "Hamov-hodov", Yerger, 1. cilt, Erivan, 1978, sayfa 397.
  • [24] Tatevos Hagopyan, Badmagan Hayasdani Kaghaknerı, Erivan, "Hayasdan" yayınevi, 1987, sayfa 231-239; Tatevos Hagopyan, Sdepan Melik-Pakhşyan, Hovhannes Parseghyan, Hayasdani yev haragits şırçanneri deghanunneri pararan (HHŞDP), Erivan, 1998, 4. cilt, sayfa 748.
  • [25] Srvantsdyants, "Hamov-hodov", sayfa 397.
  • [26] Hagopyan, Badmagan Hayasdani…, sayfa 236; HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • [27] Hagopyan, Badmagan Hayasdani…, sayfa 232-233; HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748; Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 176.
  • [28] Aynı kaynak, sayfa 176. Srvantsdyants, "Hamov-hodov", sayfa 397.
  • [29] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 48.
  • [30] Hagopyan, Badmagan Hayasdani…, sayfa 238.
  • [31] Srvantsdyants, "Hamov-hodov", sayfa 397; Kévorkian/Paboudjian, Les Arméniens…, sf. 517.
  • [32] HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • [33] Srvantsdyants, "Hamov-hodov", sayfa 396.
  • [34] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 95.
  • [35] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 178.
  • [36] Karekin Srvantsdyants, Manana, Bolis, 1876, sayfa 39-40.
  • [37] Srvantsdyants, "Hamov-hodov", sayfa 396; HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • Srvantsdyants, Manana..., sayfa 44.
  • [39] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 37). HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • [40] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 71.
  • [41] Aynı kaynak, sayfa 35.
  • [42] Aynı kaynak, sayfa 35 -36.
  • [43] Aynı kaynak, sayfa 36.
  • [44] Aynı kaynak, sayfa 36.
  • [45] Aynı kaynak, sayfa 36.
  • [46] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 178.
  • [47] Yeramyan, Huşartsan…, sayfa 17.
  • [48] HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • [49] Rahip Gh. İnciciyan, Aşkharhakrutün çorits masants aşkharhi, masn araçin, Asya, I yayınevi, Venedik, 1806, sayfa 138 -139.
  • [50] Hagopyan, Badmagan Hayasdani…, sayfa 232-233; HHŞDP, 4. cilt, sayfa 748.
  • [51] Avedisyan/Avedisyan, Hayrenakidagan…, sayfa 176-177.