Avakyan Arşivi – Kokinia, Yunanistan
Yazar: Ani Apikyan, çeviren: Arlet İncidüzen, 12/01/2024 (son değişiklik: 12/01/2024). Bu sayfa Atina'nın “Armenika” dergisi ile iş birliği yapılarak hazırlanmıştır.
Bu hatıra nesneleri 1 Aralık 2019 Kokinia’da düzenlenen Huşamadyan atölyesinde derlendi. Liza Avakyan ailesine ait nesneleri bizimle paylaştı ve aile geçmişine dair tarihi bilgiler aktardı. Çalışma arkadaşlarımızdan Ani Apigyan, yeni bilgiler toplamak ve yeni nesneleri dijitalleştirmek üzere Kasım-Aralık 2023 tarihlerinde Liza Avakyan ve ailenin başka üyeleriyle yeniden görüştü. Atina’da yayınlanan “Armenika” dergisi ve Ermeni eğitim ve kültür derneği Hamazkayin’in Yunanistan şubesi sayesinde hazırlanan bu sayfa, işte tüm bu görüşmelerin bir sonucudur.
Der Artinyan kolu (Maraş)
Liza Avakyan’ın baba tarafından dedesi Hampartzum Der Artinyan Maraş doğumludur. Mesleği berberlik olan Hampartzum’a çoğunlukla tarakçı denirmiş.
1915’te Ermeni katliamları ve tehciri başlayınca, Hampartzum’un ailesi (kendisi, karısı ve iki evladı) de Maraş’tan tehcir edilir. Soykırım yıllarında Hampartzum’un karısı ve bir evladı katledilir. Hampartzum yine bu sürgün yıllarında Maryam’la (soyadı bilinmiyor) tanışır ve uygun olan ilk fırsatta onunla evlenir. O yıllarda kocası ile iki çocuğunun öldürülmüş olduğundan, Hampastzum da Maryam’ın ikinci eşidir. Maryam ile Hampartzum’un iki çocukları olur: Vartan (d. 1922) ve Ovsanna (d. 1928 civarı). Vartan, Liza Avakyan’ın babasıdır.
Hampartzum’un Soykırım sırasında izini kaybettiği ilk evliliğinden olan diğer evladının yıllar sonra Ermenistan’a yerleştiği ortaya çıkmıştır. Bu çocukla (adı bilinmiyor) Hampartzum ve Maryam’ın kızı Ovsanna bağ kurmuştur.
Hampartzum ile Maryam’ın Birinci Dünya Savaşı sonrasında hangi yollara saptığı belirsizliğini korumaktadır. Maryam’ın bazı akrabalarının Haleb’e yerleştikleri bilinmektedir. Kendisi ise Hampartzum’la birlikte 1922 civarında Yunanistan’a iltica etmiş ve Kokinia’ya yerleşmiştir. O sırada ilk çocukları Vartan henüz bir buçuk aylıktır. Kokinia’da Maryam ev işleriyle ilgilenmiş, Hampartzum ise dericilik ve deri ticaretiyle uğraşmıştır.
Vartan Der Artinyan Yunanistan’da “Saint Paul” Yunan-Fransız okuluna gitmiştir. Başarılı bir öğrenci olmasına rağmen okulu bırakmak ve artık 77 yaşında olan babası Hampartzum’a deri ticareti işinde yardımcı olmak durumunda kalmıştır. Maryam 1948 yılında beklenmedik şekilde vefat etmiştir.
Keheyan kolu (Adana)
Liza’nın anneannesi Lusadzin’dir (bekârlık soyadı Sukiasyan). 1900 Adana doğumludur. Gemerek doğumlu Isdepan Keheyan’la evlenmiştir.
Keheyan ailesi Gemerek’te bir odun fabrikasına sahipti. Soykırımdan sonra Isdepan’a Adana’da rastlamaktayız. Isdepan kendisinden 25 yaş küçük Lusadzin’le burada tanışmış ve 1921’de onunla evlenmiştir. Isdepan Katolik, Lusadzin ise Gregoryen Ermenilerdendir.
Kilikya Ermenileri kitlesel olarak bölgeden ayrılmaya başlayınca Isdepan ve Lusadzin de onlarla birlikte 1921’de Mersin limanından Kıbrıs’a geçer. Isdepan ve Lusadzin maddi olarak rahat bir hayat sürerler.
1921. Ermeni göçmenler Adana’dan Mersin’e ulaşır. Mersin limanından başlıca Lübnan olmak üzere, Yunanistan ve Kıbrıs’a gideceklerdir.
İk çocukları Takuhi, 1922’de Kıbrıs’ta dünyaya gelir. 1924’te ailece Yunanistan’a göç edip Kokinia’ya yerleşirler. Isdepan ve Lusadzin’in diğer dört çocuğu da burada dünyaya gelir: Hagop, Mari (d. 1926, Liza’nın annesi), Eliz ve Harutyun. Hagop ve Eliz 18 yaşındayken vefat ederler, Hagop veremden, Eliz ise tifodan.
Isdepan, Kokinia’nın Kondili isimli sokağında küçük bir dükkân açar ve burada pastırma üretimi-satışı yapar. Ayrıca bu dükkânda tütün de satar. Pastırma üretimi Yunanistan’da geleneksel bir Ermeni uğraşı kabul edildiğinde birçok göçmen bu işle meşgul olmuştur. Liza Avakyan, sıcak süt götürmek için sık sık büyükbabasının dükkânına gittiğini, onun işini ne kadar severek, ciddiye alarak yaptığını ve müşterileriyle ne kadar samimi bir ilişki içinde olduğunu hatırlamaktadır.
Liza’nın büyükannesi Lusadzin, Adana’da Türkçe konuşulan bir çevrede büyümüştür. Ancak Adana’da ilkokul öğrenimini Ermeni okulunda aldığı için Türkçe’nin yanı sıra Ermeniceya de hakim biridir. Lusadzin torunlarıyla Ermenice konuşurmuş. Liza, Lusadzin’in sıklıkla Türk radyosunu açtığını ve Türkçe şarkılar dinlediğini de hatırlamaktadır. Torunları kendisine neden onların Türkçe dinlemesine izin vermediğini sorduklarında şu cevabı verirmiş: “Yavrum, biz bunlarla büyüdük?”
Mari Keheyan (Isdepan ve Lusadzin’in kızı) ile Vartan Der Artinyan (Hampartzum ile Maryam’ın oğlu) Kokinia’daki “Zavaryan” Kulübünde tanışmış ve 1946’da evlenmişlerdir. Üç çocukları olmuştur: Maryam, Liza ve Hampartzum. Liza daha sonra Kevork Avakyan’la evlenmiştir.
Avakyan kolu
Kevork Avakyan’ın baba tarafından dedesinin adı Nazar, büyüannesinin adı Maryam’dır. İkisi de Afyonkarahisarlıdır.Oğulları Hagop (1900-1967) ise Kevork Avakyan’ın babasıdır.
Nazar Avakyan Afyonkarahisar’da semercilikle uğraşmıştır. Soykırım yıllarında öldürülür. Hagop Avakyan baba mesleğini sürdürür. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Yunan orduları Osmanlı İmparatorluğu’nun Batıdaki topraklarını işgal edince, Hagop Yunan ordusu için semercilik yapmaya başlamıştır.
1921’de Türk-Yunan savaşı sırasında Yunan orduları geri çekilmeye başlar. Türk ordusu Afyonkarahisar’a girer. Ermenilerin birçoğunun Ermeni kilisesine sığındığı anlatılır. Türk askerleri sadece kadınların ve çocukların kiliseye girmesine izin verir. Minyon yapıda bir genç olan Hagop, kadın kılığına bürünür ve kiliseye girer. Türklerin kiliseyi ateşe vermeyi planladığı anlaşılınca kilisenin içinde bulunan insanlar Hagop yaratıcılığı sayesinde bir basamak yapmayı ve insanları kiliseden dışarı çıkmayı başarır.
Bu olan Hagop’un Tanrı inancını daha da güçlendirir. İleride o Yunanistan’a sığınır. Lipazma civarına yerleşir ve burada dericilikle uğraşır. Daha sonra Kokinia’ya taşınır.
Hagop, Takuhi Papazyan’la evlenir.
Papazyan kolu
Takuhi Papazyan’ın babası Setrak, annesi Peruz’dur. Setrak ve Peruz da yine Afyonkarahisarlıdır. Takuhi ve Filor isimlerinde iki kızları vardır. Peruz’un Hagop isimli bir de erkek kardeşi bulunmaktadır.
Aile içerisinde İzmi felaketinden önce yaşanmış şu olay anlatılmaktadır. 1921 yılında bir gün, Setrak Afyonkarahisar’da Peruz’un 14 yaşındaki erkek kardeşi Hagop’la birlikte bir kahvehanede otururken Türk güçleri bir baskın düzenleyip bütün Hıristiyan erkekleri tutuklar. Hagop kaçmayı başarır lakin ablasının kocası Setrak yakalanır. Peruz bir ay sonra kocasının izine ulaşmayı başarır: kocası yol yapımında çalıştırılan bir birliğe alınmıştır. Çalışma sırasında Peruz Setrak’a yaklaşır, Setrak umutsuzca karısına şöyle der: “Benim için hiçbir şey yapamazsın. Paran varsa, verebilirsin.” Peruz kocasına altın bir Türk lirası verir. Bu son görüşmeleridir, Peruz bir daha kocasını görmeyecektir. Peruz ömrünün sonuna kadar kocasının döneceğini umut ederek yaşamıştır.
Eylül 1922’de, Kemalist güçler İzmir’de Hıristiyanları katletmeye başladığında, Peruz iki kızı Takuhi ve Filor’la birlikte İzmir limanında bulunan bir Fransız gemisine binmeyi ve Yunanistan’ın Korfu adasına ulaşmayı başarır.
Peruz iki kızıyla birlikte orada yeni bir hayat kurmayı dener. İlkokulu İzmir’deki Alman okulunda okuduğundan Almanca bilmektedir ve bu sayede adadaki Bella Venezia otelinde servis elemanı olarak kolayca iş bulur. Peruz kızlarının iyi bir eğitim alması için elinden geleni yapar. Filor ve Takuhi, Korfu’daki rahibe okuluna giderler.
Peruz aynı zamanda Korfu’da bulunan çok sayıda göçmene de yardım etmeye çalışır. Yani otelde artan yemekleri götürüp göçmen ailelere dağıtır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman güçleri Yunanistan’ı işgal edince, Peruz Yunan esirlerin sorgulanması sırasında Alman işgal kuvvetleri için tercümanlık yapar. Tercüme esnasında belirli şeyleri esirlerin yararı için eksik veya farklı çevirerek çok sayıda esirin hayatını kurtardığından bahsetmiştir.
Savaştan sonra Yunan yönetimi, Ermeni ve Yunan esirlerin yararına sergilediği hizmetler için Peruz’u ödüllendirmiştir.
Takuhi Papazyan daha sonra Atina taşınır ve orada Hagop Avakanyan’la evlenir. İki çocukları olur: Anjel (d. 1939) ve Kevork (d. 1940). Filor Korfu’da kalır ve burada evlenir. Annesinin hatırasına, ismini Peruz koyduğu bir kızı olur.