Katolikosluktaki Tbrevank öğrencileri Katolikos II. Sahag Khabayan’ın etrafında; fotoğraf Antilyas'taki Ain Al-Nabi (Nabi kaynağı) mahallinde, günümüzde "Al Fawar" restoranının faaliyet gösterdiği bölgede çekilmiş. İlk sıra soldan birinci, Simon Simonyan; Simonyan’ın tam arkasında Garabed Sabuncuyan. Simonyan’ın sağına doğru ikinci şahıs, Armen Cereciyan. Ağaca yaslanan din adamı, Katolikos II. Sahag. Katolikosun arkasındaki ikinci şahıs, Nşan Hoşafyan. Hoşafyan’ın sağındaki, Levon Berğudyan. Berğudyan’ın tam sağında ve aynı sıra üzerinde, Sarkis Yapucuyan.

Simonyan Arşivi - Antilyas, Lübnan

Simon Simonyan’ın Tbrevank’taki öğrencilik yılları; 1930’lar, Lübnan.

Yazan: Nora Sarafyan-Taşçıyan, 03/07/21 (Son güncelleme 03/07/21) - Çeviren: Tomas Terziyan

Kilikya Katolikosluğu, dokuz yıl ora-bura dolaştıktan sonra, 1930'da Lübnan'ın Antilyas kentine yerleşir. Near East Relief (Yakın Doğu Yardım Kuruluşu; bundan böyle NER kısaltmasıyla belirtilecek.), daha önce Ermeni yetimler için bir sığınak olarak yararlandığı (1921-1928) mülkü Katolikosluğa devreder.

Katolikos Sahak Khabayan, Eylül 1930'da Halep'ten Antilyas'a gelir ve bir ay sonra, mevkidaşı Eş Katolikos Papken’le birlikte, Ermeni toplulukları için din adamları ve öğretmenler yetiştirme amacına hizmet edecek olan Tbrevankın [Ruhban okulu] açılışını gerçekleştirir.

Sonradan başpiskoposluğa yükselen Dzayrakuyn Vartabed [Üst Rahip] Şahe Kasparyan, Tbrevank'ın müdürlüğüne atanır.

Tbrevankın ilk yıl dersleri, 38 öğrencinin katılımıyla başlar. Bunlar dil, matematik, fen bilimleri ve tarih konularında yazılı sınavlardan başarıyla geçerek; piskoposlukların verdiği iyi hal kâğıdı, sağlık raporu, aynı zamanda birebir görüşmeler ve sözlü sınavların bıraktığı izlenimlere dayanarak seçilmişlerdi.

Katolikos Sahak Khabayan’ın mevkidaşı Papken, daha Tbrevankın ilk yılında, Katolikosluğunve Tbrevankın madenataransız [kütüphane] yürütülemeyeceğini dikkate alır. Dzk. Vartabed Şahe Kasparyan’la el ele vererek 1931’de, İstanbullu ünlü edip ve din adamı kıdemli Peder Hovhannes Mıgıryan’ın değerli kütüphanesini satın almayı ve 1932'de İstanbul'dan Antilyas'a taşımayı başarırlar.Peder Mıgıryan'ın kütüphanesi 3.200 cilt klasik eser, el yazmaları ve 19. Yüzyıla ait süreli yayın koleksiyonundan oluşmaktaydı.

Bu değerli kitapların ve el yazmalarının Antilyas'a taşınmasıyla, Katolikosluk Madenataranı ile El Yazmaları Kütüphanesinin temelleri atılmış, Tbrevank öğrencilerinin eski ve yeni Ermeni edebiyatını tanıyıp incelemelerine fırsat verilmiş olur.

Kadim el yazmalarının büyüsü, Tbrevankın birinci kuşak öğrencilerinden birini, "bu elyazmalarının üzerinde çalışacak ilk kişi" olan geleceğin öğretmeni, ders kitapları yazarı, filolog, başyazar, yayıncı, edebiyatçı ve nesirci Simon Simonyan'ı özellikle cezbeder. [1]

Ve özellikle bunlardan ikisi genç öğrencinin dikkatini çeker: ilk bitirme tezinin konusu olan, Movses Gağangadvatsi'nin [Gağangaduyklu Movses] Albanya’nın Tarihi [Badmutyun Ağvanits] ve Stepanos Taşdetsi'nin [Gülüstanlı Stepanos] lirik şiirleri. Bu sonuncusunu ve onun hakkında yaptığı çalışmayı [2], aynı zamanda Nakkaş Hovnatan'ın Tbrevankın el yazmaları kütüphanesinde kopyaladığı basılmamış yedi şiirini Simonyan, 1965'te, editörlüğünü yaptığı Spürk [Diaspora] haftalık edebiyat-sanat-toplum dergisinde yayınlar. Bunlar daha sonra, 1981'de, Beyrut'ta sahibi olduğu "Sevan" matbaası tarafından ayrı bir cilt halinde gün yüzü görür. Simon Simonyan’ın da yazısında belirttiği gibi Stepanos Taşdetsi'nin el yazması sonradan kütüphanede kaybolur. [3] Dolayısıyla, Simonyan'ın yanında bulunan kopyaların bu önemli eserin yegâne örnekleri olduğu anlaşılıyor.

Yıl 1933 ya da 1934. Tbrevank öğrencileri. Soldan sağa: Simon Payaslıyan (geleceğin Katolikosu Birinci Zareh), Sdepan Karagözyan, Simon Simonyan, Hagop Bubuşyan, Hovsep Madenyan, Nşan Sahagyan, Armen Cereciyan (adı bilinmeyen Amerikalı bir öğretmen ya da konukla birlikte), Nşan Hoşafyan, Hayg Polatyan (geleceğin Piskopos Terenig’i), Krikor Bekereciyan, Yeğişe Varteresyan, Garabed Sabuncuyan.
Halep, "Şam" tren istasyonunda, 10 Ekim 1930. Lübnan'a gitmeye hazırlanan, Antilyas Tbrevankına kabul edilen Halepli öğrenciler. Halep'te yaşayan Antepli Papaz Peder Nerses Tavukcıyan veda etmek için orada bulunuyor.
Alt sırada soldan birinci, Hovhannes Şöhmelyan; beşinci, papaz Der Nerses Tavukcıyan; yedinci, Garabed Sabuncuyan; sekizinci, Yeğişe Varteresyan.
Üst sırada soldan birinci, Armen Der Bedrosyan; ikinci, Barkev Barsumyan; beşinci, Simon Payaslıyan (geleceğin Katolikosu I. Zareh); altıncı, Simon Simonyan.
Diğerlerinin kimliği bilinmiyor.
Katolikosluktaki Tbrevankın idarecileri ve öğretim kadrosu üyeleri Amerikalı konuklarla birlikte. 1930'ların başı, Antilyas.
Oturanlar soldan sağa: Püzant Yeğyayan, Başpiskopos Şahe Kasbaryan, Eş Katolikos Papken Güleseryan, Amerikalı bir konuk, Üst Rahip Paren Melkonyan.
Ayaktakiler soldan sağa: ikinci şahıs, Charles Vickrey; dördüncü şahıs, Kevork Acemyan.
Diğerlerinin kimliği bilinmiyor.
Antilyas’taki Tbrevankın öğrencileri, yıl 1931 ya da 1932.
Oturanlar soldan sağa: Armen Der Bedrosyan, Stepan Karagözyan, Krikor Bekereciyan, Simon Simonyan, kimliği meçhul biri, Nşan Hoşafyan.
Orta sıra soldan sağa: Nşan Sahagyan, kimliği meçhul biri, Simon Payaslıyan (geleceğin Katolikosu Birinci Zareh), Armen Cereciyan, Garabed Sabuncuyan, Hovsep Madenyan, Levon Akhaçeryan (Zareh Zarkun).
Üst sıra soldan sağa: Hagop Bubuşyan, kimliği meçhul biri, Yeğişe Varteresyan, Barkev Barsumyan, kimliği meçhul iki şahıs.
1932, Tbrevank öğrencileri Nahr al-Kalb nehri yakınında (Beyrut’un kuzeyi), mahallin arkeolojik anıtlarından birinin önünde.
Soldan sağa, şapkalı ikinci şahıs, Armen Cereciyan; gözlüklü üçüncü şahıs, öğretmen Kevork Acemyan; kısa pantolon ve şapkalı dördüncü şahıs Simon Simonyan. Simonyan’ın sağ yanında sola doğru bakan, yakalı beyaz gömlek ve koyu renk resmi elbiseli üçüncü şahıs Simon Payaslıyan (geleceğin Katolikosu Birinci Zareh). Payaslıyan’dan sağa doğru oturan ikinci şahıs, Levon Akhaçeryan (Zareh Zarkun). Akhaçeryan’ın tam arkasında, anıtın önünde dikilen şahıs, Nşan Hoşafyan. Akhaçeryan’ın tam sağında oturan, kollarını kavuşturan şapkalı şahıs, Krikor Bekereciyan. Bekereciyan’ın sağında, sırtı kayaya dayalı ve eliyle işaret eden şahıs, Sdepan Karagözyan.
NER’in Antilyas yetimhanesinin kliniğinde. Yetişkinler, ziyarete gelen NER sorumluları. Ortadaki uzun boylu şahıs, Muhterem Peder James Edwin Cresswell. 1920'li yıllar.
Antilyas. Kilikya Kutsal Makamının Katolikosluk kompleksi. 1950'li yıllar.

Antilyas'taki sefil, rutubetli odasına kapanan Simon Simonyan, öğrencilik hayatının son iki yılını (1934-1935) "bir orta çağ kaleminin sabır, meşakkat ve sevgisiyle” [4] Stepanos Taşdetsi ve Nakkaş Hovnatan'ın basılmamış şiirlerini kopyalayarak yüzyılların sisinden çıkarmaya hasreder. Bu şiirler, kültürel değerlerinin yanı sıra, yaşadıkları dönemlerin tarihinin, lehçesinin ve edebiyatının göz ardı edilemez belgeleridir de.

Hayata dönüşün palimpsestleri

Simonyan'ın zengin arşivinde, Nakkaş Hovnatan'ın şiirlerinden bu kez Simonyan tarafından kopya edilmemiş ancak kendisi Tbrevanktan ayrıldıktan sonra, büyük ihtimalle onun telkiniyle, şüphesiz yeniden doğrulamak ya da düzeltmelerde bulunmak niyetiyle sonradan yapılmış bir bölüm kopyaya daha rastlıyoruz.

Simonyan'ın muhtemelen Tbrevanklı bir tanıdığına emanet ettiği bu kopyalar, NER’in Antilyas Yetimhanesine ait, aynı halkın yakın geçmişteki üzücü tarihinin delillerinin bir alın yazısı alaycılığıyla kaydedildiği telgrafların kullanılmayan yüzlerine yapılmıştı.

Böylece aynı telgrafın iki farklı yüzü, Nakkaş Hovnatan'ın iyimserlik ve neşe saçan şiirlerine koşut, tehcir edilen Ermeni yetimlere ve sahipsiz kalmış küçük çocuklara umut ışınları bahşeden NER'in kurtarıcı faaliyetini yansıtmakta. Bu kurum tarafından temelleri atılan yetimhanelerde binlerce yetim barınmakta, beslenmekte, bedenen gözetilip eğitim görmekte, meslek ve ihtisas edinmekte; en önemlisi, hayatta kalma gücü bulmaktadır.

Nakkaş Hovnatan'ın şiirlerinin, NER’e ait belgelerin arkasına yapılmış kopyası.

Yazışmalar, NER'in idari çalışmaları, merkezler (Beyrut, Sayda, Ghazir, Halep, Atina) arasında bilgi aktarımının şekli, aynı zamanda yetimlerin akrabalarının aranması, işe yerleştirme ve hıfzıssıhha endişeleri hakkında genel bir fikir sağlamakta. Ermeni yetimlerin çektiği acı ve ıstırapları, diğer yandan bu acı ve ıstırapları hafifletmek için gösterilen muazzam çabaları dar satırlar arasındaözetleyen kısa, çarpıcı onlarca telgraf. Söz konusu telgraflar üzerinde, NER'in o günlerdeki sevecençalışma arkadaşlarının bazılarının isimlerine rastlıyoruz.

Nakkaş Hovnatan'ın şiirlerinin, NER’e ait belgelerin arkasına yapılmış kopyası.

Nakkaş Hovnatan'ın şiirleri ve NER’in telgrafları yaklaşık 200 yıllık bir arayla birbirine koşut olarak ilerliyor. İmdi 177/1 sayfa sayılı telgrafın bir yüzünde Nakkaş Hovnatan'ın şu mısralarını okuyoruz:

Այսօր հնչեաց աւետեաց ձայն
Երկնից բարբառ հրեշտակական [5]

Bugün çınladı müjdenin sesi 
Göklerin melekleri dillendi


İkinci yüzde ise NER’in Antilyas Yetimhanesi müdürü M. D. Brown, 15 Mayıs 1926 tarihli telgrafta, yetimhane öğrencilerinden Giragos Sarkisyan'ın bir araba tamirhanesinde işe alındığını müjdelemektedir. Göklerden gelen meleksi bir ses gibi kulağı okşayan bu haber, Giragos için ihtimal yeni bir başlangıç ​​olacaktı. Yetimhaneden yeni ayrılmış ve bir meslekte ustalaşmış olan o, hayatını bundan böyle kendi başına sürdürebilecekti.

184/8 sayfa sayılı telgrafın bir yüzünde Nakkaş Hovnatan'ın şu mısraını okuyoruz:

Ասեն եւ բանք աստուածայնոյ
«Առաքելոյ սուրբ աղաւնոյ»
Այլեւ հնչեն փող եւ թմբուկ՝
Տալով բուրվառ խունկ եւ կնդրուկ։ [6]

Duydum ilahi sesi
Kutsal güvercin kisvesiyle gönderilen
Hem çalıyor davul, borazan
Günlükle tütsüleyip mesh ediyor buhurdan

Öteki yüzünde ise, Beyrut'taki NER tarafından, Child Welfare Department [Çocuk Esirgeme Kurumu] bölümüne gönderilen 1927 tarihli telgraf da Şnorhig Bilmezyan adlı yetimeyi bulmak için borazan ve davul çalmaktadır adeta.

186/10 sayfa sayılı telgrafın ikinci yüzünden, 1925'te, Sayda'daki (Lübnan) Trçnots Puyn [Kuş Yuvası; Bird's nest] yetimhanesinin (daha sonra Lübnan’ın Cübeyl şehrine taşındı) müdiresi Maria Jacobs'un bir başka yetimenin, Araksi Minasyan’ın pasaportunun [lesepase] hazırlanması çalışmasıyla meşgul olduğunu öğreniyoruz. Görünüşe göre Araksi Minasyan’ın yetimhane hayatı sona ermiş, yeniden bulduğu ailesi ya da aile üyelerinden biriyle bir araya gelmeye ya da yeni bir aile kurmaya gitmektedir.

188/12 sayfa sayılı telgrafın üzerinde Nakkaş Hovnatan'ın mısraları yer almakta:

Ձեր որդիքըն ծաղկանման
Օր ըստ օրէ պայծառանան [7]

Çiçek gibi çocuklarınız
Parlasınlar günden güne

Âşığın bu sözleri ve dilekleri, sanki Halep ve Beyrut'taki NER Child Welfare Department çalışanlarına yönelik gibi. Telgrafın ikinci sayfasında da görüldüğü üzere 1925 yılında NER, Beyrut yetimlerinden Baruyr Soğoyan’ı ailesinden sağ kalan halası Maryam Soğoyan’la bir araya getirmek için kadını Halep'teki Ermeni Kilisesi ve Erzurumlu Yurttaşlar Cemiyeti çevrelerinde arayarakyılmadan ama boş yere uğraşmıştır.

Nakkaş Hovnatan, 190/14 sayılı sayfada mısralarıyla kilise babası “Nusaybinli Aziz Hagop’a»seslenmektedir։ İkinci sayfada ise NER'in daha önce Urfa yetimhanesinin idareciliğini yapan El-Cezire(Lübnan) yetimhanesi müdürü Jakob Künzler tarafından imzalanmış ve yetime Fransuhi Çakırcıyan'ı El-Cezire yetimhanesinde barındırmak için yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren telgrafı buluyoruz.

Եւ հովանի կազմեալ վըրան [8]

Ve bir çadır germiş gibi üzerine

Yukarıdaki mısra 192/16 sayfa sayılı telgrafta yer almakta։ İkinci yüzde bu kez, Jakob Künzler'in karısı Elisabeth Künzler, 1924'te El-Cezire yetimhanesinden Beyrut'taki NER ofisine telgraf çekerek, bir barınağa ihtiyaç duyan yetime Ovsanna Kuyumcuyan için bulunan muhtemel yer hakkında bilgi aktarmaktadır.

Nakkaş Hovnatan’ın Simonyan'ın arşivi aracılığıyla bize ulaşan şiirlerinin söz konusu kopyalarının yanı sıra, her bir telgraf bize soykırımdan kurtulan, ölüme mahkûm olup her nasılsa hayatta kalmayı başaran o yetimler nesli hakkında bir hikâye aktarıyor.

«Küçük Filolog»

Sason'un Germav köyünden değirmenci bir baba ile Antepli bir annenin ilk çocuğu olan Simon Simonyan 1914 yılında Osmanlı İmparatorluğunun Antep şehrinde dünyaya gelir. 1921'deki Kilikya tehciri sırasında ailesiyle birlikte Halep'e taşınır. Burada bir kampın 7x4 metrekare yüzölçümlü, teneke kaplı bir kulübesinde yaşarlar. Simonyan: "Kulübenin toprağı bile bize ait değildi", diye belirtir. [9]

Antep'te yarım bıraktığı eğitimine Halep'te önce Haygazyan, ardından Kilikya kolejinde ve Frerlerin okulunda devam eder. 1930'da da Grtasirats Varjarandan [Eğitimseverler Okulu] mezun olur ve aynı yılın Ekim ayında girdiği, Haziran 1935'te mezun olana kadar çalıştığı Antilyas’taki Tbrevanka kabul edilir.

Dağlıların çocuğu olan gencin şafağı Tbrevankın çatısı altında atar.

Tbrevankın açılışı 12 Ekim 1930 Surp Tarkmançats [Aziz Mütercimler] Pazar günü, eski NER yetimhanesinin geçici olarak kiliseye dönüştürülen ve daha önce marangozluk atölyesi olarak kullanılan binalarından birinde badarak [Aşai Rabbani] ve hağortutyun [müşareket] ayiniyle gerçekleştirilir.

İlk yıl derslerine 38 kadar öğrenci katılır. Öğrenciler üç sınıfa ayrılmışlardır.  Birincisinde "özel sınıf"ı oluşturan 22-25 yaş arası yedi genç bulunmakta ve bunlar biraz öğretmenlik tecrübesi olan orta öğretim mezunlarıdır. İki yıllık bir program izleyerek dini-pedagojik bilgilerini geliştirmeleri, sonra da öğretmenlik mesleklerine devam etmeleri gerekmektedir. İkinci sınıfta 17 genç ders görmekte, bu gençler beş yıllık Tbrevank sürecinin birinci sınıfını, geriye kalan 14'ü ise hazırlık sınıfınıoluşturmaktadır.

Simon Simonyan, ikinci sınıfın öğrencileri arasında yer almakta, bir başka Simon ile, geleceğin Katolikos Birinci Zareh’i Simon Payaslıyan’la arkadaşlık etmektedir.

Simon Simonyan’ın, Halep’teki anne-babasına yazdığı bir mektup. Mektup Antilyas’tan yazılmış ve Simonyan’ın henüz Tbrevank öğrencisi olduğu 27 Ekim 1930 tarihini taşıyor. Tbrevankın resmi antetli mektup kağıdını kullanmış. Annesinin Türkçe konuştuğunu dikkate alarak el yazısında Ermeni harfli Türkçeye başvurmuş.

Katolikos Sahak, Tbrevank'ı Katolikosluğun en önemli girişimi olarak görmekte, mevkidaşı Papken ise onu "Katolikosluğun Can Damarı" diye adlandırmaktadır. İkisi de Armaş Tbrevankının eski öğrencileri olan Katolikos Papken ve Piskopos Şahe (sonradan Başpiskopos) birlikte, ağır idari görevlerinin yanı sıra Tbrevank içinde ders vermekten geri kalmazlar.

Katolikos Papken'in Tbrevankın ilk kuşak öğrencilerine katkısı büyüktür. Bunu fark eden Simonyan: "(…) Armenoloji, tarihçiler, Krapar [klasik Ermenice], Ermeni edebiyatı gibi tercihlerimizi, dil fanatizmini, karakteri (…) hep ona borçluyuz", [10] diye doğrular. 1936'da hocalarından Püzant Yeğyayan'a yazdığı bir mektupta Tbrevanka atıfta bulunarak şöyle der: "Yetimlerin elleriyle kumda inşa edilen mütevazı binaların içinde gözle görülmez bir diğeri inşa edildi; başkaları, öğretmenlerimizin akıl ve ruhunun en verimli emeğiyle yükselen bu abideye “manevi bina” deseler yeriydi. çünkü duayla kutsandığı, soylu bir çalışmayla taş taş üzerine koyarak vücut bulduğu için o bizlere bir ışık tapınağı oldu…” [11]

Tbrevank öğretmenlerinin seçimi ve ders müfredatının belirlenmesi de büyük bir titizlikleyapılır.

Madenataranın ve el yazmaları kütüphanesinin kurulmasının ardından Katolikosluk matbaasının açılışı ve donanımı da bir o kadar önem arz edecektir. Katolikos Papken, elektrikli ekipman yetersizliği nedeniyle ayakla çalıştırılması gereken bir matbaayı Atina'daki NER Yetimhanesinden getirtmeyi başarır; İstanbul'daki Kevorkyan dökümhanesine de Ermenice harf klişeleri ısmarlanır. Katolikosluğun resmi organı Hasg [Başak] gazetesinin ilk sayısı Ocak 1932'de bu küçük matbaada gün yüzü görür. Matbaanın ilk dizgicileri ve ayakla çalışan matbaacıları Tbrevankın öğrencileri ve tabii ki geleceğinmatbaa sahibi genç Simon'dur. O, Madenataranın yanında yeni kurulan matbaada gerçek meskenini bulmuştur; kendini parşömenler ve kitaplar dünyasına kaptırarak onlara olan susuzluğunu gidermeye çalışır. Öyle ki Katolikos Papken, adını söylemektense onu "küçük filolog", diye çağırır [12], arkadaşları ise şaka yollu: "Parşömen kokuyorsun", derler.

Simonyan, elyazmalarını okuyup incelerken, göçerliğe mahkum olan Ermenilerin o günlerde yaşadığı o içler acısı durumdan daha inandırıcı ve etkileyici bulduğu gerçeklerle karşılaşır.

Aynı dönemde Katolikosluğun avlusunda kurulan anaokulu ve ilkokul, Matenadaran ve matbaaile birleştirilerek Antilyas ve çevresindeki Ermeni ailelerin çocuklarına hizmet verecek, bir yandan daTbrevankın yüksek öğrencileri için bir tecrübi pedagojik okul yerine geçecek ve Simonyan'ın bir öğretmen olarak ilk tecrübelerini yaşayacağı yer olacaktır.

Antilyas'ta yaratılan Madenataran-matbaa-okul üçgeni, Tbrevankın Armaş okulunun öğretmenlerinden edindiği klasik Ermenice ve edebiyat zevki ile bilgisi, onun yorulmak bilmeyen fedakârca çalışma ve araştırma tutkusuna eklenip geleceğin aydınını şekillendirecekti. Tbrevanktaki sınıf arkadaşlarından Nşan Hoşafyan, bir vesileyle: "Tbrevanktan mezun olduğumuzda Simon Simonyan zaten bir tarihçi-filolog ve edebiyatçıydı" diyecektir. [13]

Halep, 1930-1931. Simonyan ailesi ve akrabalar. En önde yerde oturan, saçları dökük adam, Simon’un babası Ove Simonyan. Onun tam sağında, Simon’un küçük kardeşi Harutyun Simonyan; Harutyun’un sağında, Simon’un ortanca kardeşi Krikor Simonyan. Ön sırada, en sağda yerde oturan kel adam, Simon Simonyan’ın dayısı Georgie (Kevork) Giraco. Georgie’nin arkasında, az solda, Simon Simonyan’ın anne tarafından büyükbabası Hagop Tarakçı (sonradan Giraco). Ortada oturan rahibe, Simon Simonyan’ın teyzesi Hemşire Filomen Giraco. Onun sağında oturan kadın, Simon’un annesi Mennuş Simonyan. Geriye kalanlar Giraco, Şitilyan, Kasbaryan, Boci ve Simonyan ailelerine mensup akrabalar.

  • [1] Simon Simonyan, Նորայայտ տաղասաց մը. Ստեփանոս Դաշտեցի ուսումնասիրութիւն եւ տաղեր։ Յաւելուած Նաղաշ Յովնաթանի եօթը անտիպ տաղերը [(Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi, usumnasirutyun yev dağer. Havelvadz Nakkaş Hovnatani yotı andib dağerı) Yeni keşfedilen bir âşık: Stepanos Taşdetsi; inceleme ve şiirler. Nakkaş Hovnatan'ın basılmamış yedi şiiri ile], Sevan Matbaası, Beyrut, 1981, s. 7.
  • [2] Simon Simonyan'ın Stepanos Taşdetsi'nin şiirleri üzerine yaptığı bu çalışma Arşak Çobanyan'ın "Anahid" dergisinde ayrı olarak yer almıştır (Simon Simonyan, "Stepanos Taşdetsi: norahayd aşuğ mı (dağer yev usunasirutyun) [Stepanos Taşdetsi: Yeni keşfedilen bir âşık (şiirler ve inceleme)]", Anahid Dergisi, 1939, No. 3, Nisan-Mayıs,  s. 51-68).
  • [3] Simonyan, Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi, s. 128.
  • [4] A. y., s. 7.
  • [5] El yazması kopyanın bu sayfası matbu kitapta s. 77’ye denk gelmektedir (Simonyan, Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi).
  • [6] El yazması kopyanın bu sayfası matbu kitapta s. 83’e denk gelmektedir (Simonyan, Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi).
  • [7] El yazması kopyanın bu sayfası matbu kitapta s. 86’ya denk gelmektedir (Simonyan, Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi).
  • [8] El yazması kopyanın bu sayfası matbu kitapta s. 89’a denk gelmektedir (Simonyan, Norahayd dağasats mı: Stepanos Taşdetsi).
  • [9] Simon Simonyan, Լեռնականներու վերջալոյսը [Lernaganneru verçaluysı (Dağlıların günbatımı)], Sevan Matbaası, Beyrut, 1968, s. 207.
  • [10] Սփիւռք [Spürk] haftalık gazete, 13 Ekim 1966, s. 1.
  • [11] «Հասկ [Hasg]» aylık dergi, 55. yıl, sayı 3, Mart 1986, Antilyas, Lübnan, s. 118.
  • [12] Püzant Yeğyayan, Hasg dergisi, Mart-Nisan 1969, s. 134.
  • [13] Nşan Hoşafyan, «Սիմոն Սիմոնեանի ‘Լեռնականներու Վերջալոյսը [Simon Simonyan’i ‘Lernaganneru Verçaluysı’ [Simon Simonyan’ın ‘Lernaganneru Verçaluysı’]», Spürk haftalık gazete, sayı 24, 7 Haziran 1970, Beyrut, s. 4.