Hagopyan Koleksiyonu - Yerevan, Los Angeles
Çeviren: Sevan Değirmenciyan, 09/02/24 (Güncelleme 09/02/24).
Sayfamızda paylaştığımız bu koleksiyon daha ziyade yetimhane fotoğrafları ile oluşmuş. Fotoğraflar 1910 civarı Arapgir doğumlu olan ve Soykırım neticesinde yetim kalmış Ermeni çocukların neslinden olan Garabed (Garo) Hagopyan’a ait.
Materyalleri, Los Angeles’ta yaşayan ve Garabed’in torunu olan Anna Hagopyan bize tahsis etti ve aynı zamanda aile hikayesini de bizimle paylaştı.
Garabed Hagopyan kendi ailesinden pek bir şey hatırlamıyordu. Sadece anne ve baba adının Hatun ve Hagop, kız kardeşinin isminin de Tırfanda olduğunu biliyordu. Bir erkek kardeşi ve bir kız kardeşi daha vardı, fakat onların isimlerini hatırlamıyordu. Garabed ve Tırfanda Soykırım’dan kurtulur, fakat diğer tüm yakınları katledilir.
Garabed ve Tırfanda’nın başta hangi yetimhanede kaldıkları belli değil. Fakat bu yetimhanedeki sorumluların Tırfanda’yı ilerde muhtemelen akrabalarının bulunduğu Birleşik Devletler’e gönderdiklerini biliyoruz. Garabed de kız kardeşine eşlik edecekti, fakat rıhtımda bir göz hastalığına (muhtemelen trahom) sahip olduğu anlaşılır ve bu yüzden gemiye binmesine müsaade edilmez. Tırfanda yola çıkar ve kardeşlerin iletişimi nihayi olarak kopar. İlerde, Tırfanda’nın izini bulma yönünde Garabed’in gösterdiği tüm çaba sonuçsuz kalır.
Garabed Amerikan Near East Relief’e (NER) ait Antilyas’taki yetimhaneye götürülür. Yetimhane hayatının başında Garabed’in soyadı Hagopyan olur. Gerçek soyadını hatırlayamıyordu, fakat babasının adının Hagop olduğunu biliyordu ve bu sebepten Hagopyan soyadını alır.
Yetimhane yıllarında Garabed’de resim çizme yeteneği keşfedilir. Antilyas yetimhanesindeki resim öğretmeni Mihran Seraylıyan’dı (Kayseri, 1867-1957, San Francisco). Bu yıllarda yetenekli ressam bir yetim olan ve ilerde Galants adı ile üne erişecek olan Harutyun Harmandaryan (1910-1967) ile samimiyet tesis eder. Beyrut’ta bulunduğu yıllarda, Garabed mektup vasıtasıyla adı bilinmeyen Fransız bir sanatçıdan resim dersleri almıştır.
Garabed’in koleksiyonuna ait resimlerin bazıları Lübnan’da yaratılmış eserler. Bunlardan biri, örneğin, Beyrut mülteci kampının fotoğrafıdır. Bir diğer çalışma; Kilikya Katolikosluğu ve S. Krikor Lusavoriç kilisesi. İkisi de suluboya ve 1946 yılında, Garabed’in ailecek Ermenistan’a gittiği yılda yapılmıştır. Muhtemelen Garabed kendi eliyle çizdiği bu önemli yerlerin resimlerini beraberinde götürmek istemiştir.
Garabed Hagopyan eserlerini Gopyan olarak imzalamış, ki muhtemelen Hagopyan soyadının kısaltılmış hali.
1940’lı yılların başında, Garabed Kayseri’de doğan Anna Gürunilyan (Gürünlüyan) ile Beyrut’ta evlenir. Anna’nın babasının adı Sarkis’di. Kardeşi Halep’te yaşayan Levon’du. Garabed ve Anna üç çocuk sahibi olur. Hayguhi ve Kınar Beyrut’ta, Anna’nın babasının adını verdikleri oğulları Sarkis ise Sovyet Ermenistanı’nda doğar.
Aile Yerevan’da yaşamaya başlar. Garabed’in çabaları sonucu müstakil bir ev inşa ederler. Yıllar sonra devlet bu evi yıkıp, yerine Ressamlar Derneği binasını inşa eder (Nikol Duman Sokak, No: 1). Hagopyan ailesi bu binada yaşamaya başlar. Anna Hagopyan, Suiye ve Lübnan yetimhanelerinde yaşamış olan yazar Antranik Dzarugyan ve ressam Harutyun Galents’in Garabed’e ziyarete geldiklerini hatırlıyor. Galents’in cenazesi sırasında (9 Mayıs 1967) Garabed’in tüm bedeni ile tabutun üzerine atıldığı ve arkadaşının erken ölümü için kederlendiği anlatılır.
Garabed Ermenistan’da ressam statüsü alamaz. Boyacı olarak çalışmaya başlar. “Usta Garo” olarak çağırıyorlardı kendisini. Boş vakitlerinde sevdiği sanat olan ressamlığı icra etmeye devam ediyordu.
Mart 1985 tarihinde Yerevan’da organize edilen Garabed Hagopyan’ın eserlerinin sergisinin açılış töreni. Garabed fotoğrafların ortasında, bere şapkasıyla.
Yerevan’da Mart 1985 yılında açılmış Garabed Hagopyan’ın eserlerinden oluşan serginin davetiyesi ve belgesi.
Mart 1895 tarihinde Yerevan’da Garabed Hagopyan’ın resimlerinin tek ve yegane sergisi açılır.
Anna Hagopyan, büyük babasının resim çizmek için gerekli araç gereçle Ermenistan’ın farklı köşelerine seyahat etttiğini ve güzel yerleri resmettiğini anlatıyor. Hagopyan’ın yüzlerce sanat eseri bıraktığını biliyoruz. Bu eserler, ölümünde sonra aile ve dostlar arasında dağıtılmış. Bunlardan bir kısmı Yerevan’da, bir kısmı da Los Angeles, Almanya vs. bulunuyor.
Garabed, 1997 yılında Yerevan’da vefat etti.