Mersin. İlk sırada oturan fesli kişi Avedis Der Avedisyan. Aslen siyah beyaz olan bu fotoğraf, MyHeritage.com kullanılarak dijital olarak renklendirilmiş.

Der Avedisyan ve Dinkçiyan Arşivi - Los Angeles, Lefkoşa

Yazar: Sevan Boğos-Der Bedrosyan, çeviren: Sevan Değirmenciyan, 10/04/24 (son değişiklik: 10/04/24).

Ataların hikayelerinde, fırtınalı zamanlarda, tehcir şartlarında ve daha iyi bir gelecek amacıyla geçen hayatlara sahip ailelere ait sayısız anılar mevcut. Der Avedisyan ve Dinkçiyan ailelerine ait hikaye de benzer bir yolculuğa sahip. Bu hikaye nesiller arasından geçip, dünyanın farklı köşelerini kucaklıyor.

Bu makale büyük ölçüde Sarkis Der Avedisyan tarafından İngilizce olarak kaleme alınan aile hikayesi üzerine kurulu. Sarkis 2017’te vefat etti, daha sonra eşi Hayguhi (kızlık soyismi Asilyan) bu hikayeyi yeni verilerle zenginleştirdi. Hayguhi de 2023 yılında vefat etti. Dileği, bu hikayenin Huşamadyan sitesinde yer almasıydı.

Sarkis’in makalesi direnç, kararlılık ve daha iyi bir hayata duyulan azim hakkında bir aile hikayesi. Burada adı geçen kişilerin hayat yolculukları, şanssızlıkları altetme ve fırsatları değerlendirme imkanları konusunda tanıklık sunmakta.

Der Avedisyan Kolu (Adana, Mersin)

Avedis Der Avedisyan (1863–1942)

Avedis’in baba tarafından büyük babası mavi gözlü ve orta boylu, çok kültürlü bir kişiydi. Tahminen Adana’da doğmuştu. Avedis’in anne ve babası Hripsime ve Hovhannes’di. Onların dört çocuğu olmuştu; Khaçadur, Maryam (1865-1937), Annuk ve Avedis. Soykırım yıllarında Annuk, eşi ve iki çocuğu Boğos ve Hayganuş katledilir.

Avedis Ermenice öğretmeni idi ve demiryolu istasyonu ustası olarak, Adana-Mersin demiryolu hattında hizmet vermiştir. Avedis, Lefkoşa Ermeni toplumu içinde saygı gören bir kişiydi. Kilisenin zangoçuydu, ayinlere katılır ve imanlıları güzel sesi ve yorumlarıyla büyülerdi. Avedis aynı zamanda arabacıydı. Ticaretle uğraşır ve uzun yollar katederdi. Avedis için çok değerli ve gurur kaynağı olan iki varlığı vardı; bunlardan biri pedalları olan, borulu bir org, diğeri ise altın bir cep saati idi.

Mersin. Fotoğrafın üzerinde bulunan yazıya göre, tarih 1 Ocak 1889. Fotoğrafın merkezinde oturan fesli kişi Avedis Der Avedisyan. Çevresini saran kişiler ise Mersin Ermeni Kilisesinde musiki dersine devam eden kız öğrenciler.
Mersin. İlk sırada oturan fesli kişi Avedis Der Avedisyan. Çevesini saranlar ise Mersin Ermeni Kilisesinde musiki dersini takip eden öğrenciler. Avedis’İn hemen önünde çok sevdiği orgu duruyor. İlerde bu orgu Kıbrıs’a götürmeyi başardı ve bugüne kadar mirasçıları tarafından muhafaza edilmekte. Avedis kilisenin zangoçuydu, org çalıyor ve kilise korosunda okuyordu.

Belgelerin temel bilgilerini okuyup tercüme eden Kevork Yazıcıyan.

Narin Cazmadaryan (1882–1956)

Sarkis babaannesi Narin Der Avedisyan’dı (kızlık soyadı Cazmadaryan). Aslen Kayserili idi. Baba adı Aharon, annesi ise Maritsa idi (kızlık soyadı Zelveyan, 1862-1932). 1899 yılında, 17 yaşında, Narin öğretmeni Avedis Der Avedisyan ile, Mersin’de evlenir. Üç çocukları olur. Bu çocuklardan biri Sarkis’in babası olacak ve Mersin’de doğan Onnik’di (1900-1980). Diğer evladları Jirayr (1909-1986, Mersin doğumlu) ve Diran’dı (1916-2009, Tarsus doğumlu). Narin iyi, şefkatli karakteri ve özellikle dinmeyen duaları ile tanınırdı. İki kardeşi vardı. Bunlardan biri Sarkis (doğumu 1893) ve diğeri Diran’dı (1895 doğumlu). Diran Soykırım kurbanlarından biri olur, Sarkis ise 1924’te vefat eder.

Narin Der Avedisyan’ın (kızlık soyadı Cazmadaryan), Mari Der Avedisyan’ın (kızlık soyadı Dinkçiyan) ve Hayguhi Der Avedisyan’ın (kızlık soyadı Asilyan) işlemelerinden örnekler. Fotoğraflayan Aylin Der Avedisyan.

Onnik Der Avedisyan (1900–1980)

1900 tarihinde Mersin’de doğdu. İlk öğrenimini Ermeni okulunda aldıktan sonra, yüksek öğrenimine Tarsus’daki Fransız kolejinde devam eder.

Birinci Dünya Savaşı sona erdikten ve Fransız kuvvetlerinin Kilikya’yı almalarından sonra, Onnik Mersin’de süvari, yani atlı polis olur. Fakat kısa bir süre sonra Fransa’nın Kilikya’da uzun kalmaya ve Mustafa Kemal’in başında bulunduğu Türk milli kuvvetlerinin saldırılarına karşı koymaya niyeti olmadığı anlaşılır. Onnik 1920’de Kıbrıs’a geçer ve Amianthos’da bulunan Asbestos Maden Şirketi’nde madenci olarak çalışmaya başlar. Onnik’in anne babası ve kardeşleri bir sene sonra, 1921’de, kendisine kavuşur.

1926 yılında 26 yaşında olan Onnik Beyrut’a gider. Burada Ermeni Umumi Hayriye Cemiyeti’ne ait olan Kelegyan Yetimhanesi’ni ziyaret eder. Yetimhane Ermeni gençlerini mahkemeye başvurup yetim genç kızlarla evlenmeleri için teşvik ediyordu. Onnik 18 yaşında olan Mari Dinkçiyan’a aşık olur ve okul müdürü ve eğitim komisyonunun rızası ile onunla evlenir. Günde 8 mil yol katederek, Beyrut’ta faaliyet gösteren Kadastro servisinde çalışmaya başlar. Onnik ve Mari’nin ilk evladı olan Sarkis 1930 yılında Beyrut’ta hayata gözlerini açar.

Fakat 1933 yılında ikinci evladları Dikran’ın doğumundan sonra hayat şartları zorlaşır. Yeterince yardım olmadan iki oğullarının bakımında zorluklar yaşadıkları için aile 1934 yılında Kıbrıs’a taşınma kararı alır. Önce Mari ve oğlanlar, bir yıl sonra da Onnik Kıbrıs’a gider. Onnik’in anne ve babası ile kardeşleri Jirayr ve Diran Kıbrıs’a yerleşmişlerdi. 1942’de Lefkoşa’da Onnik ve Mari’nin üçüncü oğlu Sebuh doğar.

Onnik’in Kıbrıs’taki hayatı meydan okumalarla doluydu, çünkü Yunanca ve İngilizce bilmiyordu ve özel bir mesleği yoktu. Neyse ki aklı sayesinde kadın saçlarını dalgalı tutan “Perm” yöntemini 1930-40’lı yıllardaki ölçülü toplumunun önyargılarına rağmen Kıbrıs’a getirmeyi başarır. Daha sonra Kıbrıs’da ikinci bir havalimanı inşa edecek ekibe katılır. Daha sonra İngiliz ordusuna ait NAAFI’de (Navy, Army and Air Force Institutes) çalışmaya başlar. NAAFI’da çavuş rütbesine yükseltilir ve bu sayede Filistin ve Port Said’e (Mısır) gider. Buralarda, özellikle kolera salgını sırasında karantinada kaldıkları dönemde ağır koşullarla baş etmek zorunda kalır.

1940’ların sonunda veya 1950’lerin başında Kıbrıs’a döndükten sonra Onnik Ermeni toplumunda faaliyet göstermeye başlar, bir yandan da ailevi sorumluluklarını yerine getirmekteydi. Hayatının son yıllarında Melik ve Hayrabed Melikyan ailesine ait kuruluşta çalışmaya başlar. 1970’li yılların ortalarında ise emekliye ayrılır.

Sarkis Der Avedisyan (1930–2017)

21 Aralık 1930’da Beyrut’ta doğdu. İlköğrenime Kıbrıs’ta bulunan Melikya-Uzunyan İlkokulu’nda başladıktan sonra, 1944’te Lefkoşa’daki İngiliz okuluna gider ve buradan altı yıl sonra mezun olur. Okulun futbol takımı kaptanı olarak altı yıl boyunca dikkat çekici başarılara imza atmış ve bir çok kupa kazanmıştır.

1950 tarihinde Sarkis Cable & Wireless şirketinde çalışmaya başlayarak meslek hayatına atılır. Kıbrıs Birinci Ligi’nde oynayan Ermeni Gençlik Birliği’nin (AYMA) bünyesinde futbol oynamaya devam ediyordu. 1950’lerin ortalarında Cable & Wireless şirketinin imkanları ile uzmanlaşması için şirketin Cornwall Koleji’ne gönderilir. Burada radyo teknolojisi üzerine uzmanlaşır. 1960 yılında Kıbrıs’a döndükten sonra radyo alanında çalışmaya başlar.

Sarkis 1964 yılında Hayguhi Asilyan (1944-2023) ile evlenir. Üç çocukları olur: Onnik (1965), Hagop ve Hraç (ikiz, 1969). Hayguhi İngiliz Yüksek Komiseri’nin ofisinde memurdu. Kendisi ve kız kardeşleri aynı zamanda Ermeni Kilisesi korosuna üyeydi.

Melikyan-Uzunyan ilkokulu mezunları, Lefkoşa, 1943. Sarkis Der Avedisyan en üst sırada, sağdan ilk öğrenci.
Kıbrıs Ermeni Gençlik Birliği (AYMA) futbol takımı Kıbrs Başbakanından madalya alırken. Sarkis der Avedisyan ilk sırada, diz çökmüşlerin ilki.
Ermeni Gençlik Birliği (AYMA) futbol takımı, 1953-1954. Ayakta, sağdan sola ikinci kişi Dikran Der Avedisyan. Ortada oturan Sarkis Der Avedisyan.
Ermeni Gençlik Birliği (AYMA) futbol takımı, 1952–1953. Atakta, soldan birinci Dikran Der Avedisyan. Oturan, soldan üçüncü Sarkis Der Avedisyan.
Kıbrıs birinci lig takımlarından Ermeni Gençl,k Birliği’nin (AYMA) İsrael ziyareti.
Ermeni Gençlik Birliği (AYMA) futbol takımı, 1944–1945, Kıbrıs.
Kıbrıs Futbol Milli Takımı, Ramat Gan stadyumu, Tel Avis, İsrail. Yılı belli değil. Soldan sağa, ayaktakilerden üçüncü sporcu Aram Terziyan. En sağda oturan ise Sarkis Der Avedisyan.

Jirayr Der Avedisyan (1909-1986)

Avedis ve Narin’in diğer oğlu (Sarkis’in kardeşi) Jirayr’dı. 1909’da Mersin’de doğmuştu. Lefkoşa’da bulunan Melikyan Okulu’na gitmiş ve okulun bandosunda tuba çalmıştı. Daha sonra Lefkoşa’daki İngiliz okulunda eğitimine devam etmiştir. Melikyan Bandosu Kıbrıs’da tek olduğu için Ermeni toplumunda olsun, Kıbrıs Polisinin resmi geçitlerinde ve farklı vesilelerle olsun, törenlere katılır ve çalardı.

Jirayr Lefkoşa’nın Victoria sokağında bir bakkal dükkanı açar. Ekonomik kriz yüzünden dükkanı kapatmak zorunda kalır ve 1939 yılında İngiliz ordusunun Kıbrıs bölüğüne katılır (Cyprus Regiment). Mısır, Libya ve İtalya’ya gönderilir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kıbrıs’a döner ve meteoroloji servisinde görev üstlenir. Lefkoşa Ermeni Gençlik Birliği sorumlularından biriydi.

Jirayr Der Avedisyan 1950’de Mari İskenderyan ile evlenir. Hrayr ve Avo adında iki çocukları olur. Jirayr 1986’da vefat eder.

Diran Der Avedisyan (1916-2009)

Diran, Avedis ve Narin’in üçüncü oğluydu. 31 Ekim 1916’da Tarsus’da doğmuştu. Ailesi 1921’de Kıbrıs’a göç ettiğinde 5 yaşındaydı. Eğitimine Lefkoşa Melikyan okulunda başlamış ve ilk öğrenimi orada bitirmiştir. Daha sonra yüksek eğitim alması için Kudüs Ermeni Patrikliği Ruhban Okuluna gönderilmiştir. Fakat annesi Narin oğlunun özlemine dayanamayıp 1933 yılında kendisini Kıbrıs’a çağırır. Diran burada British Council’deki İngiliz edebiyatı kurslarına katılır. Eğitimine üç yıl boyunca gayretli bir şekilde devam ettikten sonra diplomasını alır. 1937 yılında Cable&Wireless şirketinde çalışmaya başlamasıyla birlikte meslek hayatı başlar.

Diran, Vahan Bedelyan yönetiminde faaliyet gösteren Melikyan Okulu Bandosu üyesi idi ve bariton saksafon çalıyordu. Aynı enstrümanı Yiangos Michaelides orkestrasında da çalmıştır. Uzun yıllar Lefkoşa S. Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi korosuna da üye olmuştur.

Diran 1958’de Beyrutlu ve Mari Der Avedisyan’ın (kızlık soyismi Dinkçiyan) akrabası olan Araksi Dinkçiyan (1927-1999) ile evlenir. Sirvart ve Hasmig adında iki kız çocukları olur. Diran 2009’da hayatını kaybeder.

Khaçadur Der Avedisyan

Khaçadur (1881-1956), Avedis Der Avedisyan’ın erkek kardeşiydi. Veronica ile evlenmişti. İki kız ve bir erkek çocukları vardı: Hripsime (1921), Alis (1923) ve Krikor (1924). 1921 yılında kendileri de Kilikya’yı terk edip, Kıbrıs’a sığınırlar. Veronika 1925 yılında vefat eder. Khaçadur Verjin ile yeniden evlenir ve iki çocuğu daha olur: Sarkis (1932) ve Ani (1936).

Khaçadur saat tamiri ile uğraşan tanınmış bir ustaydı.

Khaçadur’un kızı Hripsime, Lefkoşa Melkonyan Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra, 1942 yılında Sarkis Asilyan ile evlenir. Sarkis ünlü bir terziydi. İki kızları olur: 1944 doğumlu Hayguhi (Sarkis Der Avedisyan’ın eşi), 1946 doğumlu Vera ve 1948 doğumlu Setrak. 

Dinkçiyan Kolu (Diyarbekir / Dikranagert)

Mari Dinkçiyan (1908-1983)

Onnik Der Avedisyan’ın eşi ve Sarkis Der Avedisyan’ın annesi Mari, Hovsep ve Yeğisapet Dinkçiyan’ın kızıydı. Diyarbekir’de yaşıyor ve altı çocuk sahibiydiler: Mıgırdiç (1956’da vefat eder), Mihran (1907-1956), Mari (1908-1983), Nıvart (1912-1960), Hagop ve Dikran. Hagop tifo, Dikran ise açlık yüzünden 1915-1916 yıllarında aileleri ile tehcir döneminde vefat etmişlerdir. Hovsep ve Yeğisapet de Soykırım sırasında katledilir, böylece Mari, kız kardeşi ve iki kardeşi henüz altı yaşındayken yetim kalırlar.

Hayatta kalan çocuklar kuvvetle muhtemel Ermeni Umumi Hayriye Cemiyeti’ne ait Dörtyol’daki Sisvan-Kelekyan yetimhanesine kabul edilir, daha sonra ise Beyrut’ta kurulan aynı isimli yetimhaneye götürülürler. Mıgırdiç 1920’lerin başında, yüksek eğitim almak için yetimhaneden Sovyet Ermenistanı’na gider. Bu, erkek ve kız kardeşlerinden nihayi ayrılık anlamına geliyordu. Kendisi hakkında edindikleri tek bilgi 1924 yılında yazılmış bir mektuba dayanmakta. Bu mektupta Mıgırdiç Lubina veya Luba isimli Rus bir kızla evleneceği haberini veriyordu. Bu mektuptan sonra Mıgırdiç’le iletişim kesilir. Mari kardeşi hakkında bilgi almak için her yolu deniyor, ümidni yitirmiyordu. Her Ermenistan’a giden kişiden Mıgırdiç’in izini bulmasını rica ediyor, aunı zamanda gazetelere ilan veriyordu. Bu çaba 1974 yılına kadar herhangi bir sonuç vermez. 1974 yılında Mari’nin çocuklarından Sebuh Ermenistan’ı ziyaret eder ve farklı kişilere sorduktan sonra nihayet Mıgırdiç’in 1956’da vefat ettiğini öğrenir.

Mari örgü yapmayı ve işleme yapmayı çok severdi. Lefkoşa S. Asdvadzadzin kilisesi apsisi için hazırladığı ve tamamlanmasının iki yıl sürdüğü işleme kendisinin en iyi çalışması olarak kabul edilir.

Mihran Dinkçiyan (1907-1956)

Diyarbekir/Dikranagert’de doğdu. Kardeşi Mari gibi Ermeni Umumi Hayriye Cemiyeti’nin Sisvan-Kelekyan yetimhanesinde bulunmuştur. Yetimhaneden çıktıktan sonra çalışmaya başlar. Başlarda karton kutular hazırlayıp, satardı. Daha sonra Lübnan’dan Şam ve Halep’e ağır vasıtalar götürürdü. Ovsanna ile evlenir. Araksi, Şake ve Hovsep adında üç çocukları olur. Ovsanna erken vefat eder. Mihran Arusyag ile yeniden evlenir. Arusyag eşinin ilk karısından olan üç çocuğa şefkatle bakar.

Mihran’ın çocuklarından Araksi 1927 yılında doğmuştu. Araksi Diran Der Avedisyan ile evlenir. Sirvart ve Hasmig adında iki çocukları olur. Şake 1929’da doğmuş ve 1946’da Kurken Sabuncuyan ile evlenip Bağdat’a yerleşmişti. Mihran, Anahit ve Silva adında üç çocukları olmuştu.

Nıvart Dinkçiyan-Mirzayan (1912–1960)

Dinkçiyan ailesinin hayatta kalan çocuklarından en küçüğü Nıvart’tı. 1930 yılında Harutyun Mirzayan ile evlenir ve Bağdat’a yerleşir. Üç çocuğu olur: Armen, Arşam ve Arpine. Nıvart kanser yüzünden 1960 yılında vefat eder.